Suriye’nin kuzeybatısındaki sert kış şartları yerinden edilenlerin hayatını daha da zorlaştırıyor

Kar fırtınası nedeniyle 266 kamp hasar gördü. Sivil savunma ekipleri aileleri tahliye ediyor.

Fotoğraf (AFP)
Fotoğraf (AFP)
TT

Suriye’nin kuzeybatısındaki sert kış şartları yerinden edilenlerin hayatını daha da zorlaştırıyor

Fotoğraf (AFP)
Fotoğraf (AFP)

Suriye’nin kuzeybatısında son günlerde etkisini artıran kar ve yağmur fırtınaları sebebiyle hasar gören kamp sayısı 266’ya yükseldi. Suriye Sivil Savunma Örgütü’ne bağlı Beyaz Baretler ekipleri kardan etkilenen aileleri tahliye etmek ve kamplara giden yolları açmak için insani yardım çalışmalarına devam ediyor. Diğer yandan insani yardım gönüllüleri, evsiz kalanları ve fırtınalardan etkilenen aileleri desteklemek, sıfırın altına düşen hava sıcaklıklarında yerinden edilenlere ısınma araçları temin etmek için bağış kampanyaları başlattı.
Aktivistlerin aktardığına göre ocak ayının başından bu yana üçüncü kez, salı gününü çarşambaya bağlayan gece yarısından sonra yeni bir kar fırtınası İdlib’in kuzeybatısındaki Cisr el-Şuğur, Kherbet Eljoz ve al-Zawf bölgelerinde yerinden edilmiş bin 600’den fazla aileyi barındıran 13 kampı vurdu. Biriken kar onlarca çadıra zarar verdi. Bazı çadırlar insanların üzerine çökerken kamplara giden yollar da trafiğe kapandı.
Hama kırsalındaki el-Gab bölgesinden göç eden ve Cisr el-Şuğur’un Zuf bölgesindeki kampta yaşayan 56 yaşındaki Ebu Ziyad duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:
“İdlib’in batısındaki Cisr el-Şuğur bölgesini ve yaklaşık 300 aileye ev sahipliği yapan Zuf Kampı’nı dün gece saatlerinde bir kar fırtınası vurdu. Aileler, çadırların üstlerinde biriken karı temizlemek için bütün gece çalıştı. Yoğun kar yağışı nedeniyle 20’den fazla çadır içindeki insanların üzerine çöktü. Kamp sakinleri, durumun daha da kötüye gitmesinden korkanken çocuklar şiddetli soğuk nedeniyle ağlıyordu.” Kamptaki çadırlar eski ve kullanım ömürleri de bitmiş. Bu insani durumu daha da kötüleştirdi. Kar yağışı nedeniyle çadırları çöken çok sayıda aile yakınlarının yanına sığındı. Bu sırada Suriye Sivil Savunma ekipleri de (Beyaz Baretler) yerinden edilenlere ekmek, yiyecek ve ısıtıcı yardımında bulunmak için bölgeler arası yolları ve kamplara giden ana yolları açmak için mücadele etti.
Aktivist Ebu Atiye el-Hemvi’nin açıklaması da şöyle oldu:
 “Geçtiğimiz saatlerde bölgeyi vuran ve şiddetli bir soğuk dalgasına neden olan kar fırtınası sonucunda Cisr el-Şuğur kırsalındaki Kherbet Eljoz, Zuf, Baksariya, Bidama, el-Naceya, el-Zainiye ve Astara da dahil yaklaşık 13 kamp hasar gördü. Yerinden edilenler, özellikle de çocuklar bitkin düştü. Dağlık bölgelerdeki kamp alanlarında, biriken karlar ve kamplara giden yolların trafiğe kapanması kamp sakinlerinin acılarını artırdı. Bu nedenle Suriye içindeki bir grup gönüllünün de aralarında yer aldığı çok sayıda gurbetçi Suriyelinin katkıda bulunduğu bir bağış kampanyası başlatıldı. Gönüllüler odun ve ekmek almak için bağış toplayarak ailelere ulaştırdılar.”
Suriye Müdahale Koordinatörleri Teşkilatı’nın yayınladığı rapora göre Ocak 2022’de, Halep’in kuzeyi ve İdlib kırsalı bölgelerinde yağmur ve kar fırtınasından etkilenen kamp sayısı 266’ya yükseldi. Bunun yanı sıra kamplarda yaşayanları sıcaklığın sürekli düşmesi sonucunda insan sağlığı ve güvenliği açısından tehlikeli olan ısınma yöntemlerini (naylon ve eskitilmiş kumaşlar yakmaları) kullanmaya başladılar. Bu kamplardan 23’ten fazla yangın rapor edildi.
Raporda ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Kamplardaki yerinden edilmiş kişilerin yüzde 70’inden fazla bu yıl ısınma malzemesi alamıyor. Çadırların yüzde 95’i için yalıtım malzemeleri gerekiyor. Bu durumlar, kamplardaki insanlar için insani yardım çalışmalarının artırılmasını ve kamp sakinlerini gelişigüzel kamplardan geçici barınma merkezlerine transferlerini hızlandırarak çeşitli hava faktörlerinin neden olduğu zararın hafifletilmesini gerektiriyor.”
Suriye Müdahale Koordinatörleri Teşkilatı’nın raporunda şu ifadeler de yer aldı:
“Birleşmiş Milletler tarafından belirtildiği üzere, yerinden edilenler için kış yardımları fonunda 39 milyon dolar finansman açığı bulunuyor. Bu, sahada gerçekten gerekli olandan daha düşük bir miktar. Zira kampların ihtiyaçlarının sadece yüzde 85’inin karşılanması için bile bu miktarın iki katına ihtiyaç var. Bu durum, kamplarda yaşayan 1,5 milyondan fazla insanın yanı sıra söz konusu şartlardan doğrudan etkilenen 200 binin üzerinde kişiye gerekli desteği sağlamak için tüm insani yardım kuruluşlarının ve Birleşmiş Milletler’in mevcut büyük finansman açıklarını kapatmak amacıyla çalışmalarını gerektiriyor.”
Suriye’nin kuzeybatısı bu ayın başlarından bu yana rastgele kurulmuş kamp bölgelerini etkileyen ve ardı ardına yaşanan kar ve yağmur fırtınalarına tanık oldu. Fırtınaların neden olduğu insani koşullar, yüzlerce çadırın ağır hasar alması veya çökmesi sonucunda çok sayıda ailenin evsiz kalmasına yol açtı.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.