Suriye’nin kuzeyinde yerinden edilmiş insanların yaşadığı kampları sırtlanlar basıyor

Dün Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalındaki bir çocuk çadırının üstündeki karları temizlerken (AFP)
Dün Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalındaki bir çocuk çadırının üstündeki karları temizlerken (AFP)
TT

Suriye’nin kuzeyinde yerinden edilmiş insanların yaşadığı kampları sırtlanlar basıyor

Dün Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalındaki bir çocuk çadırının üstündeki karları temizlerken (AFP)
Dün Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalındaki bir çocuk çadırının üstündeki karları temizlerken (AFP)

Suriye’nin kuzeybatısındaki kamplarda, son zamanlarda bölgeyi vuran, insanların hayatlarını tehlikeye atan ve yaşadıkları güçlüklerin artmasına neden olan kar ve yağmur fırtınalarının ortasında, sırtlan gibi yırtıcı hayvanların kamplara inmeleri yerinden edilmiş insanların paniğe kapılmasına neden oldu.
İdlib’in kuzeyindeki el-Fukara kampındaki yetkililer, WhatsApp’ta grupları aracılığıyla kampta yaşayanlara bir sırtlanın kampta dolaştığına yönelik uyarıda bulunuldu. Yetkiler sırtlana ateş açılmadan önce gözden kaybolduğunu belirttiler. Kamp sakinlerine “Dikkatli olmaları ve sırtlanı gördükleri anda kamp yönetimine haber vermeleri” uyarısı yapıldı. Uyarı, kamp sakinleri arasında korku ve paniğe yol açtı. Bazıları çadırların kapılarını korumak için sert nesnelerle destek kurdu.
Halep’in güney kırsalından, İdlib’in kuzeyindeki el-Dana bölgesindeki el-Fukara Kampına göç eden Ebu Hasan, “Birkaç komşusu kampta dolaşan ve korkunç sesler çıkararak onlara saldırmaya çalışan bir sırtlan görmüş. Ateş açmışlar ancak kamp sakinlerin vurulmasından korkarak tam nişan alamadıkları için, sırtlan çadırlar arasında kaybolmuş” dedi.
Ebu Hasan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu hemen kamp yetkililerine bildirdik, onlarda yaklaşık 1000 aileden oluşan kamp sakinlerine kampta bir sırtlanın bulunduğu bu nedenle dikkatli olmaları gerektiğine yönelik bir uyarıda bulundular. Bu durum, sakinler arasında korku ve paniğe neden oldu. Bazıları sırtlandan korunmak için çadırının kapısını kilitleyip demir ve sert eşyalarla sağlamlaştırdılar. Bazıları da kamptaki çiftlik hayvanlarını korumaya gittiler. Bazıları da sırtlanı bulmak için kampın her yerini sabaha kadar aradılar.” dedi.
Halep’in batısındaki Telada ve Darat İzza yakınlarındaki el-Nakir kampının yöneticilerinden Enes Kadur’a göre, dağlık alanda bulunan kamp sakinleri, kampta dolaşan bir grup sırtlanın olduğunu belirterek, dikkatli olunması gerektiği konusunda uyardı.
Yetkili açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Halep’in kuzey kırsalına yağan ve dağları kaplayan yoğun kar yağışı, sırtlanlar başta olmak üzere yırtıcı hayvanların yiyecek aramak için İdlib’in kuzeyinde kar yağmayan kamp bölgelerine yönelmelerine neden oldu. Kah, Tel Ade, Darat İzze geçtiğimiz günlerde hedef aldıkları kamplardı. Yerinden edilmiş insanlar arasında paniğe yol açan olay, onlar ve çocukları için tehdit haline geldi. Kamp sakinlerinden bir grup sırtlanların kamplara girmesini ve insanlara saldırmasını önlemek için, ateşli silahlar ve sopalarla kampı koruma altına aldı.”
Bu olaylar, Suriyeli aktivistlerin, bölge halkı arasında paniğe yol açan, Halep’in batısındaki Darat İzza şehir merkezindeki mahallelerde, yiyecek aramak için dolaşan bir grup sırtlanı gösteren bir videoyu yayınlamasından günler sonra geliyor.
Darat İzze şehrinin sakinlerinden Ebu Mustafa sırtlanların kamplara inmesini şu sözlerle değerlendirdi: “Bazı şehir sakinleri 21 Ocak cuma günü gece yarısından sonra, korkunç sesler çıkararak şehirde dolaşan, çöp konteynırlarında yiyecek bir şeyler arayan 4 sırtlan görmüş. Bazı kişiler ise, dağlık bir alan olan kuzeyde, şehrin etrafında gezinen sırtlanlar görmüş. Yıllardır, kimse şehir yakınlarında sırtlan görmüyordu, ancak son zamanlarda Halep’in kuzey kırsalında kar yağışının artması ve dağların karla kaplamasının yanı sıra geceleri etkili olan aşırı soğuk hava ve sis nedeniyle sırtlanlar yiyecek aramak için bu bölgelere yöneldi.  Darat İzze şehrini çevreleyen dağlık alanlar onlarca yıldır sırtlanlara ev sahipliği yapıp, onların yaşaması için uygun bir alan oldu. Şu anda oluşturduğu tehlike, şehirlerden uzakta açık dağlık alanlara yayılmış yerinden edilmişler kişilerin kaldığı kamplara saldırmalarına dayanıyor. Bu durum, kamplardaki insanların saldırıları önlemek için mümkün olan tüm şekillerde yırtıcı hayvanlarla mücadele edilmesini gerektiriyor.”



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.