Mısır'da etrafı dağlarla çevrili 'yeraltı hayvan mezarlığı' gizemini koruyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Mısır'da etrafı dağlarla çevrili 'yeraltı hayvan mezarlığı' gizemini koruyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Mısır'ın Minya kentinde yer alan etrafı dağlarla çevrili mumyalanmış yüzlerce "kutsal hayvanın" bulunduğu yaklaşık 2 bin 350 yıllık hayvan mezarlığı gizemini hala koruyor.
Mısır Turizm Bakanlığının resmi sitesinde yer alan bilgiye göre, Kahire'nin güneyindeki Minya kentinin Tuna el-Cebel bölgesinde kutsal ibis kuşu ve babunların mumyalandıktan sonra gömülmesi için kayaya oyulmuş yeraltı mezarları bulunuyor.
"Ölüler Şehri" olarak isimlendirilen ve M.Ö. 350-300 yıllarında inşa edildiği tahmin edilen yeraltı mezarlığı, 1932 yılında Mısırlı arkeolog Sami Cebera tarafından keşfedildi.

"Mumyalanmış maymuna bakınca sanki beni izliyormuş gibi hissediyorum"
Yeraltı mezarlığını ziyaret eden Emira İbrahim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sosyal medyada Tuna el-Cebel bölgesine ait bazı fotoğraflar gördüm ve burayı çok merak ettim. Daha sonra mezarlıkta bulunan eski Mısır Tanrısı Thoth'ın kutsal tapınak babunu (maymun) ve ibis kuşu hakkında bilgi edindim" dedi.

Yaptığı araştırmanın ardından yeraltı mezarlığını ziyaret etmeyi çok istediğini dile getiren İbrahim, "Gerçekten muazzam bir şey. Mumyalanmış maymuna bakınca sanki gözlerini bana dikmiş ve beni izliyormuş gibi hissediyorum" diye konuştu.

Firavunlar döneminde kutsal kabul edilen ibis kuşunu öldürmenin cezası idam
Dört ayrı bölümden oluşan ve en eski bölümünün 26. Firavun hanedanlığına dayandığı tahmin edilen yeraltı mezarlığı, içinde mumyalanmış yüzlerce kutsal tapınak babunu ve ibis kuşu mezarı barındırıyor.

Mezarlıkta oyulmuş kayalarda hayvanların isimleri, türleri, ölüm nedeni ve sahiplerinin isminin de yer aldığını belirten İbrahim, eski Mısırlılarda kutsal ibis kuşunun öldürülmesinin cezasının idam olduğunu söyledi.
Kutsal kabul edilen hayvanların yeniden dirileceğine inanılıyor

Mezarlığın bir başka ziyaretçisi Dünya Ahmed de "Hayvanları mumyalayan ve defneden kâhin Ankhor'un mezarlardaki tasarımı çok etkileyici. Üzerinden binlerce yıl geçmesine rağmen mezarlar ilk günkü ihtişamını koruyor" şeklinde konuştu.
Ahmed ayrıca, eski Mısırlılar döneminde kutsal kabul edilen hayvanların mumyalanmasının sebebinin de öldükten sonra yeniden dirileceklerine inanılması olduğunu belirtti.

Tuna el-Cebel bölgesindeki her mumyanın ayrı hikayesi var

Bir diğer ziyaretçi Nurhan Tevfik ise kendisini arkadaşlarıyla beraber Tuna el-Cebel bölgesini ziyaret etmeye iten şeyin M.S. 2. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen, varlıklı bir ailenin kızı olan İzadora'nın acıklı hikayesi olduğunu söyledi.
Tevfik, sonu hüzünlü biten bu hikayeye göre, İzadora'nın aşık olduğu bir askerle evlenmek istediğini ancak babasının bu evliliğe karşı çıktığını ve sevdiği adamla kaçarken Nil Nehri'nde boğularak öldüğünü anlattı.
Mezarın üzerinde eski Yunanca bir şiir olduğunu kaydeden Tevfik, İzadora'nın ölümünden sonra babasının, kızını mumyalatarak Tuba el-Cebel bölgesinde yaptırdığı mezarlığa defnettiğini belirtti.

Tevfik, "Araştırınca görülüyor ki buradaki her mumyanın kendine özel ayrı bir hikayesi var" dedi.

Gizemli "Ölüler Şehri"
"Ölüler Şehri" olarak bilinen Tuna el-Cebel bölgesi, 1932 yılında Mısırlı arkeolog Sami Cebera tarafından keşfedildi. Kazı işlemleri ise Kahire Üniversitesinin desteğiyle 1932 ile 1952 yılları arasında yaklaşık 20 yıl sürdü.

Bölgede eski Mısırlılar tarafından kutsal kabul edilen mumyalanmış hayvanların bulunduğu yeraltı mezarlığının yanı sıra, M.Ö. 4. yüzyıl ile M.S. 2. yüzyıla dayanan 39 ayrı mezarlık da yer alıyor.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP