Sisi, Pekin’de Katar Emiri ve Abu Dabi Veliaht Prensi ile görüştü

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani ile görüşmelerde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani ile görüşmelerde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi, Pekin’de Katar Emiri ve Abu Dabi Veliaht Prensi ile görüştü

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani ile görüşmelerde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani ile görüşmelerde (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2022 Kış Olimpiyatları’nın açılış törenine katılan liderler onuruna başkent Pekin’de verdiği öğle yemeği resepsiyonunda birçok ülke lideriyle görüşmelerde bulundu.
Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Sisi, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani, Pakistan Başbakanı İmran Han, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile ayaküstü görüştü.
Sisi ve Şeyh Muhammed bin Zayid, geçen ayın sonunda Abu Dabi’de yaptıkları görüşmede, Arap bölgesinin, özellikle terör ve onu destekleyen ülkeler konusunda karşı karşıya olduğu riskler ve zorluklarla yüzleşmek için işbirliğine devam etme etmeye karar vermişti.
Sisi, Mısır’ın bölgesel krizleri çözmeye yönelik, yabancı müdahaleleri engelleme, şiddet ve radikal gruplarla mücadele ve ulusal devlet kurumlarını korumaya dayanan değişmez tavrını dile getirmişti.
Mısır Cumhurbaşkanı, geçen Ağustos ayında da Bağdat’ta Katar Emiri ile bir araya gelmişti. İki lider ayrıca Glasgow’daki İklim Değişikliği zirvesinin oturum aralarında da görüşmüştü.
Mısır’ın Doha Büyükelçisi Amr eş-Şerbini, Kasım ayında güven mektubunu Katar Emiri’ne sunmuştu.
Bu sırada Katar Emiri, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine övgüde bulunmuş, Katar’ın Mısır ile her alanda işbirliğini geliştirmeyi istediğini vurgulamıştı.
Katar’ın Kahire Büyükelçisi Salim Mübarek el-Şafi ise, Eylül ayında güven mektubunu Sisi’ye sunmuştu.
Suudi Arabistan’da Ocak 2021’de, Riyad, Kahire, Manama ve Abu Dabi’nin Doha aralarındaki anlaşmazlığı sona erdiren Ula Anlaşması imzalanmıştı.
Ardından Mısır ve Katar Dışişleri Bakanları karşılıklı ziyaretlerde bulunmuştu.



Naim Kasım: İran'ın her türlü destekle yanındayız

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
TT

Naim Kasım: İran'ın her türlü destekle yanındayız

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Naim Kasım dün yaptığı açıklamada, grubunun bir tarafta İran, diğer tarafta İsrail ve ABD arasındaki çatışmada “tarafsız olmadığını” söyledi.

Naim yaptığı açıklamada, “Bu nedenle İran'ın, liderliğinin ve halkının yanında olduğumuzu ifade ediyor ve bu acımasız İsrail-Amerikan saldırganlığı karşısında uygun gördüğümüz şekilde hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Naim şöyle devam etti: "İsrail'in son günlerdeki saldırganlığı bu halkın direncini ve tüm baskılara meydan okuduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca İsrail'in acizliğini, ağır kayıplarını ve saldırganlığında Amerika'nın desteğini aramaya yönelik çaresizliğini de gösterdi. Ancak bu, bizi İran'ın yanında durma ve bu kibir ve zorbalığa son verilmesine katkıda bulunacak her türlü desteği verme sorumluluğumuzdan kurtarmaz."

Kasım, “Amerika bölgeyi kaos ve istikrarsızlığa, dünyayı da açık krizlere sürüklüyor” diyerek, “İran'ın kendini savunma hakkı vardır ve bölge halkları ile dünyanın özgür insanlarının büyük lider ve İran'la aynı siperde olma hakkı vardır” dedi.

Hizbullah'ın İran lideri Ali Hamaney'in “yaklaşımına” bağlı kalması, Lübnanlıların, Tahran'ın istemesi halinde Hizbullah'ın İsrail ile İran arasında devam eden savaşa katılacağı yönündeki korkularını tazeledi. Lübnan'da resmi düzeyde bu hipotezi çevreleyen belirsizlik ve askeri analistlerin Hizbullah'ın böyle bir savaşa girebilecek askeri kapasitesi konusundaki kuşkuları göz önünde bulundurulduğunda, Hizbullah'ın İsrail ile İran arasında devam etmekte olan savaşa müdahil olacağına dair endişelerini artırıyor.