Husiler Taiz’deki sivilleri hedef alıyor: Arap Koalisyonu Marib ve Hacca’da Husilere ait 19 hedefe operasyon düzenledi

Sana yakınlarında yerinden edilenlerin kaldığı bir kampta çamaşır asan kadın (EPA)
Sana yakınlarında yerinden edilenlerin kaldığı bir kampta çamaşır asan kadın (EPA)
TT

Husiler Taiz’deki sivilleri hedef alıyor: Arap Koalisyonu Marib ve Hacca’da Husilere ait 19 hedefe operasyon düzenledi

Sana yakınlarında yerinden edilenlerin kaldığı bir kampta çamaşır asan kadın (EPA)
Sana yakınlarında yerinden edilenlerin kaldığı bir kampta çamaşır asan kadın (EPA)

Yemen’in Taiz, Hacca ve Marib kentlerindeki cephelerde Husi milisleri ile Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu arasındaki silahlı çatışmaların artmasıyla birlikte Husi milisleri Taiz kentindeki sivil yerleşim alanları iki gün art arda mermilerle hedef aldı.
Yemen ordusu askeri medyası, çatışmalarda Husi milisleri tarafında askeri ekipman ve can kayıplarının olduğunu doğruladı. Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu son 24 saat içinde Marib ve Hacca’daki milislere karşı 19 operasyon düzenlediğini duyurdu. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’nın Twitter hesabından paylaştığı bilgiye göre, söz konusu operasyonlarda 13 askeri araç imha edildi ve milisler ağır can kayıpları verdi.
Askeri medya Taiz kentinde el-Huban, Tilal es-Selal ve Suftil bölgelerine konuşlanan Husi milislerin kentin doğusundaki sivil yerleşim alanlarına ve şehir merkezine top atışları gerçekleştirdiğini bildirdi.
Kaynaklar, kentin doğusunda ordu güçleri ile milisler arasında şiddetli çatışmaların çıktığını doğruladı. Bu çatışmalar, ordu güçlerinin kentin batısındaki Mukbina ve Cebel Habeşi cephelerinde sahada ilerleme kaydetmesinin ardından geldi.
Askeri medya milislerin Hacca kentindeki ordu mevzilerine saldırmaya devam ettiğini, milislerin tarafında askeri ekipman ve can kayıplarının olduğunu ve kentin kuzeyindeki Abbas cephesine saldıranlardan çoğunun esir alındığını kaydetti.
Askeri medya Perşembe günü sınır kenti Hacca’da çıkan çatışmalarda ordu güçlerinin top atışları ve hava saldırıları sonucu onlarca milis unsurun öldüğünü ve onlarcasının da yaralandığını aktarmıştı. Askeri medyanın aktardığına göre ordu güçleri Harad ve Abbas cephelerinde milis unsurlara ait yerleşkeleri vurarak, milislerin gönderdiği bomba yüklü iki insansız hava aracını (İHA) düşürmeyi başarmıştı.
Husi milisler farklı cephelerde askeri gerginliği artırırken, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) İcra Direktörü David Beasley, insani yardımların azalmasının ışığında Yemen genelinde insani durumun kötüleşmesine karşı uyardı.
Beasley, Yemen’in geçici başkenti Aden’i ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada, “Yemen’deki durum hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği en kötü hale geldi” dedi.
Yemen’in bir felakete doğru sürüklendiğini söyleyen Beasley, insani yardım fonlarının zayıfladığını ve bu durumun WFP’yi aç durumdaki milyonlarca aileye gıda yardımlarını azaltmaya zorladığını kaydetti. Beasley, “Acil fon bulamazsak, açları doyurmak için açlık çeken insanlardan yiyecek almaktan başka seçeneğimiz kalmayacak. Birkaç hafta içinde açları doyurmama riskini bile alacağız. Bu, dünyadaki cehennem olacak” ifadesini kullandı.
WFP, Ukrayna’daki krizin, ekonomisi büyük ölçüde ithalata dayanan Yemen’de gıda malzemelerindeki fiyatların ikiye katlandığı bir dönemde, yakıt ve başta tahıl olmak üzere gıda fiyatlarında artışa yol açacağını öngörüyor.
Beasley, “Durumun daha da kötüye gidemeyeceğini düşündüğünüzde, dünya, Ukrayna'da, dünya çapında ve özellikle de Rusya ile Ukrayna’dan buğday ithalatına dayanan Yemen gibi ülkelerde ekonomik gerilemeye neden olması muhtemel bir çatışmanın etkisiyle uyanıyor. Zaten kötü olan durumun daha da kötüye gitmesiyle fiyatlar artacak” dedi.
Beasley, Yemen’in Aden, Sana ve Umran kentlerinde hükümet yetkilileriyle görüştü, hastanelerdeki aileler ile yemek dağıtım merkezlerindeki çalışanlarla birlikte vakit geçirdi ve yardımların azalmasının ailelerin hayatları üzerindeki etkilerini birinci ağızdan dinledi.
Beasley, “Yemen, kıtlığın eşiğinden dönmek zorunda kaldığımız 2018'den bu yana tam bir döngüye girdi. Ancak bugünün tehlikeleri her zamankinden daha gerçek” ifadesini kullandı.
WFP Yemen’de ayda 13 milyon kişiye gıda yardımı sunuyor fakat fon yetersizliği sebebiyle bu yılın başında gıda paylarını yarıya (8 milyon kişi) indirmek zorunda kaldı. Bu arada, kıtlıkla karşı karşıya olan beş milyon insan tam erzak yardımı almaya devam ediyor.
Bununla birlikte acil nakit tedariki olmaması halinde gıda yardımlarını azaltmada daha radikal kararlar alınacağı kesin. Bu durumda milyonlarca kişi gıda erişiminden yoksun kalacak. WFP şu ana kadar yardım sunduğu 13 milyon kişinin tamamına yardımları sürdürebilmek için önümüzdeki 6 ay içinde 800 milyon dolar fon tedarik edilmesi gerektiğini belirtiyor.



Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor
TT

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, Barrack ve Ortagus'un ziyaretini bekliyor

Lübnan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus’un Beyrut'a gelmesini bekliyor. Barrack ve Ortagus, Tel Aviv'de yetkililerle yaptıkları görüşmelerin ardından Lübnan'ın ‘ABD tarafından sunulan belgeye’ verdiği cevaba ilişkin İsrail'in yanıtını iletecekler.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre ABD merkezli haber sitesi Axios, İsrailli ve ABD’li üç kaynaktan, Barrack'ın İsrail'e geldiğini ve dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelerek ABD'nin İsrail'den Lübnan'a yönelik saldırılarını sınırlaması ve Suriye ile müzakereleri sürdürmesi talebini görüştüğünü aktardı. Axios, Barrack'ın ayrıca İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar ve Savunma Bakanı Yisrael Katz ile de görüştüğünü ekledi.

Bu gelişme, kaynaklara göre Lübnan Cumhurbaşkanlığı ile Hizbullah arasında silahların devletle sınırlandırılması konusunda yürütülen müzakerelerin herhangi bir sonuç vermemesi üzerine gerçekleşti.


UNRWA: Gazze Şeridi sakinleri cehennemde yaşıyor

Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini (Reuters)
Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini (Reuters)
TT

UNRWA: Gazze Şeridi sakinleri cehennemde yaşıyor

Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini (Reuters)
Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini (Reuters)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi sakinlerinin "her türlü cehennemi" yaşadığını söyledi.

Lazzarini, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail hükümetinin farklı bir anlatıyı yaymayı bırakıp, insani yardım kuruluşlarının Gazze Şeridi halkına kısıtlama olmaksızın yardım sağlamasına izin vermesinin zamanının geldiğini belirtti.

BM Yüksek Komiseri ayrıca İsrail hükümetine, uluslararası gazetecilerin Gazze'deki durum hakkında serbestçe haber yapmalarına izin vermesi çağrısında bulundu.

Birleşmiş Milletler'in de katıldığı uluslararası bir gıda güvensizliği değerlendirmesi, cuma günü Gazze Şeridi'nde resmen kıtlık ilan etti ve kıtlığın eylül ayı sonuna kadar Deyr el-Belah ve Han Yunus vilayetlerine yayılacağını öngördü.

BM Haber Merkezi'ne göre, Entegre Gıda Güvenliği Faz Sınıflandırması'na (GGK) göre Gazze Şeridi'nde yarım milyondan fazla insan, aşırı açlık, ölüm, yoksulluk ve akut yetersiz beslenmenin son derece kritik seviyelere ulaştığı 5. Faz olarak adlandırılan felaket koşullarıyla karşı karşıya.


İİT dışişleri bakanlarının Filistin'deki gelişmeleri görüşmek üzere olağanüstü toplantısı bugün Cidde'de yapılacak

Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Merkezi (İİT internet sitesi)
Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Merkezi (İİT internet sitesi)
TT

İİT dışişleri bakanlarının Filistin'deki gelişmeleri görüşmek üzere olağanüstü toplantısı bugün Cidde'de yapılacak

Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Merkezi (İİT internet sitesi)
Cidde'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Merkezi (İİT internet sitesi)

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dışişleri bakanları, bugün Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde olağanüstü bir toplantı düzenleyerek İsrail'in Filistin halkına yönelik devam eden saldırıları, soykırım ve açlık suçları ile Gazze halkını yerinden etme girişimlerini görüşecek.

İİT, Tel Aviv'in Gazze Şeridi üzerinde tam kontrol kurma girişimleri ışığında, toplantının çok hassas bir zamanda gerçekleştiğini ve ‘soykırım, açlık, yerinden edilme ve İsrail ablukası’ olarak nitelendirdiği konularda İslam dünyasının ortak bir tutum sergilemesi gerektiğini vurguladı. İİT, siyasi ve bölgesel koşullardaki değişikliklere bakılmaksızın Filistin meselesinin gündemindeki ‘merkezi mesele’ olmaya devam edeceğini belirtti.

Ellerindeki boş kaplarla Gazze şehrindeki bir aşevinin önünde pirinç pilavı almak için bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)Ellerindeki boş kaplarla Gazze şehrindeki bir aşevinin önünde pirinç pilavı almak için bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

İİT yaptığı açıklamada, ‘uluslararası toplumun, Birleşmiş Milletler (BM) destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması'nın (IPC) Gazze Şeridi'nde yayılan kıtlık hakkındaki değerlendirmesine yanıt olarak yüksek sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini’ ifade etti. Ayrıca, işgalci güç olan İsrail'i ‘bu suç ve sonuçlarından tamamen sorumlu’ tutarak, bunu ‘açlık politikalarının, yasadışı ablukanın, sistematik yıkımın ve yardım erişimini engellemenin doğrudan bir sonucu’ olarak nitelendirdi. İİT, bu uygulamaların savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil ettiğini kaydetti.

İİT, kıtlık ilanının ‘insani, siyasi ve hukuki bir suçun küresel uyarısı’ olduğunu ve acil uluslararası eylem gerektirdiğini vurgulayarak, kuşatma altındaki sivillerin hayatlarını kurtarmak için insani yardımların derhal ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasını sağlamak üzere acil durum mekanizmalarının devreye sokulmasını talep etti. Ayrıca, kuşatma ve kasıtlı aç bırakma suçlarıyla ilgili dosyanın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) sevk edilmesi gerektiğini vurguladı ve tüm ülkeleri, İsrail'e yaptırımlar uygulamak, silah tedarikini yasaklamak ve suçlarından sorumlu tutulması için uluslararası adalet mekanizmalarını desteklemek dahil olmak üzere, hukuki, siyasi ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.

Suudi Arabistan'ın çabaları önemli sonuçlar verdi

Siyasi analist Dr. Nayef el-Vaka, ‘Suudi Arabistan'ın Arap ve İslam çerçevelerinde yürüttüğü çabaların önemli siyasi sonuçlar verdiğini’ belirtti. El-Vaka, “Arap Birliği ve İİT zirvelerinin sonuçları ve Filistin'i tanıyan veya tanımak üzere olan bazı Avrupa ülkeleriyle uluslararası ilişkilerde yapılan yatırımların tümü, kabul edilebilir bir siyasi performansı yansıtmaktadır” dedi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)

Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘İsrail'in politikalarını sürdürmeye devam etmesinin uluslararası dokunulmazlığı ve çifte standartları yansıttığını’ vurgulayan el-Vaka, “Tepkiyi siyasi ve medya çerçevesine sınırlamak, Tel Aviv'e saldırganlığını bedelsiz sürdürmesi için yeşil ışık yakacaktır” uyarısında bulundu.

Tutumların koordinasyonu

Yazar ve siyasi araştırmacı Mubarek Al Ati ise toplantının ‘tutumların koordinasyonu, safların sıkılaştırılması ve ortak çabaların birleştirilmesi çerçevesinde, İsrail'in işgali zorla pekiştirmeyi ve İsrail savaş makinesi tarafından tahrip edilen Gazze Şeridi üzerinde tam kontrol sağlamayı amaçlayan karar ve planlarına karşı koymak için yapıldığını’ söyledi.

Al Ati'ye göre, soykırım, açlık, yerinden edilme, İsrail kuşatması ve Gazze Şeridi'ndeki eşi görülmemiş insani kriz suçları, İİT dışişleri bakanlarının, İsrail'in oldubitti politikasıyla dayatmaya çalıştığı ve tüm Filistin davasını baltalamaya çalıştığı durumla sorumlu bir şekilde ilgilenmelerini zorunlu kılıyor.

 İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Al Ati, ‘İİT çatısı altında düzenlenen toplantının, Filistin davasının tüm İslam ülkelerinin öncelikli meselesi olmaya devam ettiğini ve bu davayı desteklemenin İslam'ın ayrılmaz bir sorumluluğu olduğunu teyit ettiğini’ düşünüyor.

Toplantının sonuçlarına ilişkin olarak Al Ati, toplantının ‘Gazze Şeridi'nde derhal ve koşulsuz ateşkes, insani yardım malzemelerinin sağlanması, su ve elektrik tedariki ve Gazze Şeridi'ne yeterli miktarda acil yardım ulaştırmak için insani koridorların açılması’ çağrısında bulunmasını bekliyor. Al Ati ayrıca toplantının, açlık, su ve yakıtın kesilmesi dahil olmak üzere soykırım ve etnik temizlik suçlarının devam etmesinin tehlikesine karşı uyarıda bulunacağını tahmin ediyor.

Al Ati'ye göre toplantı, Filistin halkını topraklarından sürmek, yerinden etmek veya zorla nakletmek için yapılan her türlü girişimi kategorik olarak reddettiğini ve her türlü yolla karşı çıktığını teyit edecektir.