Kuveyt, kurtuluşunun 30’uncu yıl dönümünü kutladı

Suudi Arabistan ve Kuveyt arasında kuvvetli güçlü stratejik ilişkiler bulunuyor. (SPA)
Suudi Arabistan ve Kuveyt arasında kuvvetli güçlü stratejik ilişkiler bulunuyor. (SPA)
TT

Kuveyt, kurtuluşunun 30’uncu yıl dönümünü kutladı

Suudi Arabistan ve Kuveyt arasında kuvvetli güçlü stratejik ilişkiler bulunuyor. (SPA)
Suudi Arabistan ve Kuveyt arasında kuvvetli güçlü stratejik ilişkiler bulunuyor. (SPA)

Kuveyt dün 61’inci Milli Günü ve 30’uncu kurtuluş yıl dönümünü kutladı. Ülke süreçte, gerilimlere sahne olan bölgede sessiz diplomasiye dayalı bir politika oluşturdu. Körfez'in en kuzeyinde yer alan Körfez Emirliği'nin bölgesel güvenlik ve siyasikarmaşalar arasında yer alan coğrafi konumunun ciddiyeti doğrultusunda politikalar geliştirdi. Kuveyt diplomasisi ağırlıklı olarak bölgesel gerilimlerin azaltılması yönünde hareket etti. 
Irak,  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından oluşturulan prosedürlerdoğrultusunda, Kuveyt'i işgalinin etkilerinin giderilmesi için belirlenen 52,38 milyar dolar tazminatın tamamını ödedi.

Süreçte, Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın 7 Kasım 2021’de çıkardığı af kararnamesinden yararlananlardan bazıları da ülkeye döndü. Ancak hükümet, Kuveyt Ulusal Meclisi’ndeki gensoruları ve Savunma Bakanı Hamed Cabir el-Ali es-Sabah  ile İçişleri Bakanı Ahmed el-Mansur'un istifa etmesi nedeniyle oluşan siyasi krizle karşı karşıya kaldı. Dışişleri Bakanı Şeyh Dr. Ahmed Nasır El-Muhammed El-Sabah da gensoru ve güven oylamasına tabi tutulan isimlerdendi. Ancak süreci atlatmayı başardı.
Kuveyt siyaseti, iki otorite arasında tekrarlanan gerilimler arasında kaldı. Kuveyt Emiri her zaman yasama ve yürütme makamları arasındaki anlaşmazlığın çözülmesi çağrısında bulunurken hükümet, meclis muhalefetiyle uzlaşma çabalarının bir ekonomik reform paketinin kabul edilmesiyle sonuçlanacağını umut etti. Ancak muhalefetin, hükümetin meclisin çalışmaları üzerindeki sıkı denetimi etkisiz hale getirme hamleleri sürdü. 

Kuveyt-Suudi Arabistan ilişkileri
Kuveyt’in birçok ülke ile seçkin ilişkileri bulunuyor. Bu ülkelerin başında da 130 yılı aşan ortaklığıyla Suudi Arabistan geliyor. Kuveyt, Suudi Arabistan’ın kurucusu Kral Abdulaziz Al Suud’un ziyaret ettiği ilk ülkelerden biri. İki ülke arasındaki ilişkiler on yıllardır sağlam temeller üzerinde devam ediyor. Bu uyum, Suudi Arabistan Krallığı’nın 1990 yılında Kral Fahd liderliğinde, Kuveyt'in bağımsızlığını ve Irak işgalinden kurtulma hakkını savunmak yönündeki duruşuyla da onaylandı. 

Kuveyt ayrıca Emir Şeyh Nevvaf el- Ahmed el-Cabir es-Sabah ve Veliaht Prens Meşal el-Ahmed el-Cabir tarafından temsil edilen Kuveyt liderliğiyle, Suudi Arabistan Kral Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile seçkin bir ilişkiye sahip. İki ülke arasında siyasi, askeri lojistik, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda stratejik ortaklıklar mevcut.

Suudi Arabistan hükümeti, iki ülke arasındaki ilişkileri desteklemek ve ortak kolektif eylemi teşvik etmek amacıyla Suudi-Kuveyt Koordinasyon Konseyi'nin kurulmasını onayladı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi, 3 Eylül 2018 ve Aralık 2021'de Kuveyt'i ziyaret etti. Görüşmede taraflar arasında imzalanan mutabakat muhtırasını etkinleştirmek, yatırım alışverişi fırsatlarını geliştirmek, doğrudan yatırımı teşvik etmek ve karşılıklı iş birliğinipekiştirmek için adımlar atıldı. Başta gençlik ve kadınların güçlendirilmesi olmak üzere sağlık, turizm ve gıda güvenliği olmak üzereçeşitli alanlarda yatırım olanakları masaya yatırıldı. Bunun yanı sıra dijital dönüşüm ve siber güvenlik alanlarında da iş birliği konuları ele alındı.
Kuveytlilerin Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin Aralık 2021'deki Körfez turu sırasında Kuveyt Emiri ve Veliaht Prensi ile görüşmesi ve ülkenin en yüksek nişan olan ‘Mübarek el-Kebir’i alması, Suudi Arabistan ve Kuveyt'tin tarihi kardeşlik ilişkilerini doğrular nitelikteydi.
Kuveyt 19 Haziran 1961 yılında İngiltere’den bağımsızlığını ilan etti. Ülke, Kuveyt’in 11. Emiri olan merhum Şeyh Abdullah es-Salim es-Sabah’ın Arap Körfezi’ndeki İngiliz Yüksek Komiseri George Middleton ile bağımsızlık belgesini imzalamasıyla tam bağımsızlığını kazandı. Ayrıca Kuveyt’in 7. Emiri Şeyh Mübarek es-Sabah’ın 23 Ocak 1899’da İngiltere ile imzaladığı hamillik anlaşması da iptal edildi.18 Mayıs 1964’te, bağımsızlık gününün Kuveyt’in bağımsızlığına kavuşması ve demokrasinin kurulmasına verdiği önemle bilinen merhum Emir Abdullah el-Salim es-Sabah’ın iktidara geçmesinin yıldönümü olan 25 Şubat ile birleştirilmesi kararı alındı. 
Kuveyt söz konusu tarihten bu yana her yıl 25 Şubat’ta Bağımsızlık Günü’nü kutluyor. Kuveyt ilk Milli Günü’nü 1962’de kutlamaya başladı. Bu vesileyle Dervaza el Beriasi yakınlarındaki eski havalananında büyük bir askeri geçit düzenlenmişti.
Ülke ilk yazılı anayasasını ve Şura Konseyi’ni 1921’de tanıdı. Kuveyt, 1938’de seçimle bir yasama konseyi oluşturan ilk Körfez ülkesi oldu. Kuveytliler demokratik deneyiminde önemli rol oynayan, ülkenin Kuveyt’in 11. Emiri merhum Şeyh Abdullah es-Salim es-Sabah’a büyük bir minnet duyuyor.



Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

TT

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, ruhani bir atmosfer içinde Mina’da hac ibadetlerini yerine getirmeye devam ediyor. Hacılar, ikinci teşrîk günü olan bugün (pazar), şeytan taşlamanın üç cemresini de kolaylıkla, düzenli ve güvenli bir şekilde tamamladı. Bu süreç, hacıların hareketlerini kolaylaştırmayı ve bu büyük ibadeti yerine getirirken onlara en üst düzeyde koruma ve hizmet sağlamayı hedefleyen planlı düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşti.

İbadetini erken tamamlamak isteyen hacılar, Zilhicce ayının on ikinci günü olan bugün güneşin zevalinden sonra, Mina’da üç cemreyi –önce küçük, sonra orta, ardından büyük cemreyi– her birine yedi taş atarak tamamladıktan sonra, hac ibadetlerinin son adımı olan veda tavafını gerçekleştirmek üzere Mekke’deki Mescid-i Haram’a yöneldi. Öte yandan, hacıların tamamı Kurban Bayramı’nın dördüncü günü olan pazartesi günü (yarın) ibadetlerini tamamlamış olacak.

scdfgrt
Hac Güvenlik Kuvvetleri, Hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla tüm insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânları seferber etti. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Abdullah el-Kureyş, hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânların tamamının seferber edildiğini vurgulayarak, hacıların ibadetlerini kolaylık, güvenlik ve huzur içinde yerine getirip ailelerine sağ salim dönmelerini sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.

El-Kureyş, “Hac Güvenlik Kuvvetleri, Mina’dan erken ayrılmak isteyen hacıların hareket planlarını uygulaması için tam teşekküllü bir şekilde teyakkuz hâlinde. Aynı şekilde, Mescid-i Haram ve Cemarat alanında kalabalıkları yönetmek ve düzeni sağlamak üzere ikinci teşrîk gününde Hac Güvenlik Kuvvetleri olarak tüm hazırlıklar daha da artırıldı” ifadelerini kullandı.

El-Kureyş, Hac Güvenlik Kuvvetleri’nin, Mina’dan Mescid-i Haram’a doğru erkenden ayrılan hacıların taşınmasını kolaylaştırmak için araç trafiğini düzenleme ve yönetme görevini sürdürdüğünü belirtti. Ayrıca, Yol Güvenlik Devriyeleri’nin, hacıların Mekke'den çıkışlarını takip ettiğini ve tüm yollar üzerinde onların güvenliğini sağlamak için görev başında olduğunu ifade etti.

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı hacılara şu çağrıda bulundu: “Cemarata yönlendirme programlarına riayet edin, yanınızda eşya taşımayın. Ne Cemarat alanına ne de Mescid-i Haram’a giderken yanınızda bir şey götürmeyin. Cemreleri taşlarken, tavaf ve sa’y yaparken sükûnet ve itidal içinde olun. Yollarda ve girişlerde, Cemarat alanında ve Mescid-i Haram’da güvenlik görevlilerinin talimatlarına mutlaka uyun.”

fgthy
Hacılar, Teşrîk günlerinin ikincisinde Cemarat’a taş atıyor. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Mina’dan Mescid-i Haram’a yapılan dönüş, hac ibadetinin en hassas ve en yoğun evrelerinden biri olup, bütünleşik ve titizlikle hazırlanmış bir operasyonel sistem dâhilinde yürütülüyor. Bu sistem, düzenli ring seferlerine dayanan ulaşım, aşamalı yönlendirme ve kalabalığın zaman ve mekâna göre dengeli dağıtılması esasına göre işliyor. Plan kapsamında, yayalardan tamamen ayrılmış özel ring otobüs güzergâhları tahsis edildi. Her biri 125 yolcu kapasiteli 100 körüklü otobüsle saatte 20 bin kişiye hizmet verilecek şekilde seferler düzenleniyor. Bu sayede ulaşım süresi yalnızca 20 dakikaya iniyor ve tavaf ibadetinin kısa sürede gerçekleştirilmesi kolaylaştırılıyor.

Öte yandan Medine’deki resmî kurumlar, hac ibadetini tamamlayarak Zilhicce’nin on ikinci günü otobüslerle ve Haremeyn Hızlı Treni seferleriyle kente gelmeye başlayacak olan hacıların ilk kafilelerini karşılamak için hazırlıklarını tamamladı. Ziyaretçilerin ve namaz kılmak isteyenlerin Ravza-i Mutahhara’ya girişlerini kolaylaştırmak için rehberlik ve düzenleme hizmetleri sağlanıyor. Bu süreç, resmî uygulamalar üzerinden yapılan ön rezervasyonlara ve kapasiteye göre yürütülüyor.