Ukrayna savaşının İdlib’deki Rus-Türk mutabakatına yansımalarına ilişkin senaryolar

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında bulunan Deyr Hassan Kampı’nda Hama’dan yerinden edilmiş bir kişi (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında bulunan Deyr Hassan Kampı’nda Hama’dan yerinden edilmiş bir kişi (Şarku’l Avsat)
TT

Ukrayna savaşının İdlib’deki Rus-Türk mutabakatına yansımalarına ilişkin senaryolar

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında bulunan Deyr Hassan Kampı’nda Hama’dan yerinden edilmiş bir kişi (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında bulunan Deyr Hassan Kampı’nda Hama’dan yerinden edilmiş bir kişi (Şarku’l Avsat)

Ukrayna’da devam eden savaşın Suriye’nin kuzeybatısındaki Hama ve İdlib kırsalını geçerek Halep şehrinin kuzeybatı banliyölerine ulaşması ve kuzeydoğudaki Lazkiye dağlarına kadar yansımalarının hissedilmesi beklentisi hâkim. Söz konusu bölgeler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Mart 2020’de Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleştirdikleri görüşmede, Rus ve Türk taraflarınca onaylanan ateşkes anlaşması kapsamında bulunuyor.  
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) duruma dair şu açıklamada bulundu:
“Şubat ayında rejim güçleri ve ona bağlı milisler tarafından Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) ve diğer grupların kontrolü altındaki çatışmasızlık bölgesine ateşlenen bin 400’den fazla mermi ve füzenin yerleşim bölgeleri ve askeri alanlara düştüğü belgelendi. Saldırıda, Suriye’nin kuzeybatısındaki Halep, İdlib, Hama ve Lazkiye kırsallarındaki 44 bölge hedef alındı. Bunlar arasında Halep kırsalındaki Atarib kasabası ve çevresi, Şeyh Süleyman, Takad, Tadil, Kafr Taal, Kafr Amma, el-Kasr ve Kafr Nouran köyleri 500 top mermisi, İdlib vilayetindeki en-Nayrab, Macdaliya, Maarbalit, er-Ruveyha, Mantaf, Marzaf, Deyr Sunbul, el-Bara, Kansafra, Felifel, Sufuhon, el-Fatirah, Kafr Uveyd, Ayn Laruz, Balion, Ablin, el-Haluba, el-Fatatra, Maaret Elnaasan bölgeleri ve Tarmanin çevresi 400 top mermisi ile vuruldu. Hama kırsalındaki el-Ankavi, el-Kalidin, Hirbet en-Nakuş, Tel Vasat, el-Mansura, ez-Zayara, el-Meşik ve es-Sarmaniye bölgeleri 300 top mermisi ile, Lazkiye kırsalındaki Kabane tepelerini, el-Hadar ekseni, et-Tafahiye, Deyr el-Ekrad ve Cebel et-Turkman eksenleri 200 top mermisiyle hedef alındı.”
SOHR açıklamasında meydana gelen ölümlere ilişkin de bilgi paylaştı:
“Çatışmasızlık alanına yönelik Rus hava bombardımanının azaldığı bir dönemde, şubat ayında rejim güçlerinin ve rejime bağlı milislerin düzenlediği kara bombardımanı, iklisi kadın, ikisi de çocuk olmak üzere 13 sivilin ölümüyle sonuçlandı. İdlib’in kuzeydoğusundaki Maaret Elnaasan, Tarmanin ve Afis kırsalında 12 Şubat Cumartesi meydana gelen katliamda da da ikisi kadın, ikisi çocuk 6 kişi öldürüldü.”
Diğer yandan Suriye Sivil Savunma Teşkilatı (Beyaz Baretliler), operasyonlarda yaklaşık 300 gönüllülerinin öldürüldüğünü belirtti. Gönüllülerin geçmiş yıllarda rejim ve Rusya güçlerinin Suriye’ye yönelik kara ve hava bombardımanlarında yaşamlarını yitirdiğini vurguladı. Teşkilatın 1 Mart Salı günü ‘Uluslararası Sivil Savunma Günü’ münasebetiyle yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Suriye Sivil Savunma Teşkilatı’na (Beyaz Baretliler) bağlı ekipler savaş süresince rejim ve Rusya güçleri tarafından yapılan kara ve hava bombardımanlarının neden olduğu enkazların altından aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 125 binden fazla sivili kurtardı. Bu süre zarfında son yıllarda sivilleri kurtarmak ve insani görevlerini yerine getirmek için yapılan operasyonlarda 294 erkek ve kadın gönüllü hayatlarını feda etti.”
Diğer yandan Suriye Müdahale Koordinatörleri ekibi, Suriye’nin kuzeybatısındaki kamplarda kalan yerinden edilenlere ilişkin açıklama yaptı. Ekibin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Yerinden edilenlere sağlanan insani yardımların miktarındaki azalma, son dönemde afetler, yağmurlar ve kar fırtınaları nedeniyle insanların hayatlarını daha da zorlaştırdı. İnsani yardım düzeyinin azalması ve ısıtma araçları eksikliği göz önüne alındığında Suriye’nin kuzeybatısındaki yaklaşık 3 milyon yerinden edilmiş insan halen trajik koşullarda yaşıyor. Suriye’nin kuzeybatısındaki yerinden edilmişleri yaşadığı 18’den fazla kampta, şubat ayında meydana gelen yağmur ve kar fırtınası nedeniyle yaklaşık 3 bin 781 kişi zor durumda kaldı. Sağlıksız ve güvenli olmayan ısıtma yöntemlerinin kullanılması sonucu yaklaşık 22 çadır yanarken bir kadın ve iki çocuk da yaralandı.”
Ekip tarafından yapılan açıklamada ayrıca bölgedeki insani yardımlarda yaşanan düşüş oranlarına ilişkin de bilgi verildi:
“Suriye’nin kuzeybatısında faaliyet gösteren insani yardım kuruluşlarının gıda güvenliği ve geçim kaynaklarına yanıt verme oranı yaklaşık yüzde 38’e düştü. Su ve sanitasyon sektöründe buoran yüzde 29’a, sağlık ve beslenmede yüzde 28’e ve gıda dışı maddelerdede yüzde 41’e ulaştı. Ayrıca eğitim sektörüne yönelik yardımların oranı yüzde 28, gayri resmi kamplar için barınma ve çadır temini yüzde 27 ve koruma sektörüne yanıt oranı da yüzde 35 oranında gerçekleşti.”
Suriye’nin kuzeybatısında çok sayıda öğretmen geçen şubat ayında eğitim sektörü için gerekli desteğin sağlanmamasını protesto amacıyla ‘Öğretmenlere Saygı Grevi’ adı verilen bir grev düzenledi Eğitim süreci durduruldu.
SOHR konuya dair şu açıklamayı paylaştı:
“İdlib ve kırsalındaki yaklaşık 80 okul ve eğitim yurdu, ortak bir bildiri yayınlayarak uzun süreli destek kesintisi ve eğitimi tamamlayamamaları nedeniyle kapılarını kapattıklarını ve eğitim sürecini askıya aldıklarını duyurdu. Okullarda eğitim- öğretim sürecinin yeniden başlaması için öğretmenlerin aylık maaş haklarının güvence altına alınması çağrısı yapıldı. Eğitime yönelik genel grev ilan eden okullar, Hama ve İdlib’deki eğitim müdürlüklerine bağlı olup İdlib kenti ile Cisr eş-Şuğur, Eriha, Maarrat Misrin ve ed-Dana bölgelerindeki eğitim kurumlarını kapsıyor. Eğitim Bakanlığı tarafından temsil edilen Kurtarma Hükümeti, Suriye’nin kuzeyindeki eğitim sektörünü desteklemekle ilgilenen birçok insani yardım kuruluşu ile birlikte bu toplantılardan sorumlu taraftır.”



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.