Yemen: Hacca’da Husilere ait yüklü miktarda uyuşturucu imha edildi

Yemen ordusunun Hacca’da imha ettiği uyuşturucunun bir kısmı (Şarku’l Avsat)
Yemen ordusunun Hacca’da imha ettiği uyuşturucunun bir kısmı (Şarku’l Avsat)
TT

Yemen: Hacca’da Husilere ait yüklü miktarda uyuşturucu imha edildi

Yemen ordusunun Hacca’da imha ettiği uyuşturucunun bir kısmı (Şarku’l Avsat)
Yemen ordusunun Hacca’da imha ettiği uyuşturucunun bir kısmı (Şarku’l Avsat)

Yemen’in kuzeybatısında bulunan ve bir sınır şehri olan Hacca’da bulunan Yemen ordusu dün (Perşembe), Husi milislerinin liderleriyle bağlantılı kaçakçılara ait çok miktarda uyuşturucu ele geçirdi.
Askeri medyadan yapılan açıklamada, “Beşinci Askeri Bölge’deki Ulusal Ordu güçlerinin, Husi suç çeteleriyle bağlantılı kaçakçılardan ele geçirilen 1 ton 158 kg esrar ve 7 bin 700 uyuşturucu hap imha ettiği” belirtildi.
Yemen ordusu kaynaklarına göre, Beşinci Bölge Askeri Savcılığı son dört ayda el konulan bu uyuşturucuları, müşterek harekat ve görev gücü temsilcisi ve bölge istihbaratı, askeri polis ve Hacca Valiliği güvenliği temsilcilerinin huzurunda imha etti.
Yemen askeri medyası, Husi milisleriyle bağlantılı çetelerin, milislerin Yemenlilere karşı savaşının finansman kaynağı olması için kaçakçılık yaptıklarını doğruladı.
Beşinci Askeri Bölgedeki Yemen ordusu güçleri geçtiğimiz ekim ayında, bir tondan fazla esrar ve 48 bin anestezik tableti imha ederek üç yıldır yok edilen toplam esrarı dört tonun üzerine çıkardı.
Sanaa ve Yemen’in diğer bölgelerinde yaşayanlar, Husi milislerini, cephelerini yeni kanla güçlendirmek ve bu malzemelerin ticaretinden muazzam bir servet elde etmek amacıyla kendi liderleri tarafından kurulan ve desteklenen çeteler aracılığıyla kendi kontrol alanlarında uyuşturucu ticareti ve satışı yapmakla suçluyorlar.
Bu suçlamalara göre, bazı büyük şehirler Lübnan Hizbullah milislerinin ürettiğine benzer şekilde arz ve talep için açık pazarlar haline geldiğinden, uyuşturucu satıcıları (çoğunlukla Husiler) kaçakçılık ve pazarlama faaliyetlerini son dönemde yoğunlaştırdı.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani önceki açıklamalarında, Husi milislerinin, kontrolleri altındaki bölgeleri uyuşturucuyla doldurmaya yönelik yaptıkları tehlikeli bir plan konusunda uyarmıştı.
El-İryani, uyuşturucu dolaşım hacmini gösteren korkunç raporlar ve bilgiler ile Husiler’in koruması altında, kaçakçılık, insan ticareti, propaganda ve on binlerce genç insana zarar verme konusunda aktif olan yüzlerce ağdan bahsetti.
Bakan, milislerin kontrolündeki bölgelerden gelen raporların “önde gelen Husi liderlerinin uyuşturucu kaçakçılığına katılımını doğruladığını, uyuşturucunun, savaş çabası olarak adlandırdıkları şey için önemli bir finansman kaynak olduğunu” belirtti. Aynı zamanda bu yolu, binlerce genci kendi saflarına katmak ve onları Yemen’in ve bölgenin güvenliği yanında istikrarını da hedef alan saçma savaşlarının içine çekmek için kullandıklarını” da ifade etti.
Yemenli bakan, bu bilgilerin “Tahran rejiminin ve Lübnan Hizbullah liderliğindeki mezhep milislerinin bölgedeki uyuşturucu endüstrisi ve ticaretine dahil olduğunu doğrulayan raporların bir uzantısı” olduğunu söyledi. Bunun yanında, terörist faaliyetlerini finanse etmek, yıkıcı politikalarını ve yayılmacı emellerini uygulamak ve hedef ülkelerdeki insan enerjilerini sömürmek ve yok etmek için uyuşturucuyu ana kaynak olarak kabul ettiklerini belirtti.



Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
TT

Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)

Gazze'deki sağlık çalışanları, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktalarında her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü anlatıyor.

Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nden Dr. Muhammed Sakr, haftalardır yüzlerce kişinin acile getirildiğini belirterek şunları söylüyor: 

Görüntüler gerçekten şok edici, kıyamet gününün dehşetini andırıyor. Bazen yarım saat içinde 100 ila 150 arasında, ağır yaralanmalardan ölümlere kadar çeşitli vakalar geliyor. Bu yaralanma ve ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i ‘Amerikan gıda dağıtım merkezleri’ olarak adlandırılan erzak noktalarından geliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Guardian’a konuşan doktor, GHF’nin yarattığı kaosun halihazırda çökmenin eşiğindeki sağlık sistemine daha fazla yük bindirdiğini belirtiyor: 

Zaten her yatakta bir hasta var ve bu ek vakalar bize inanılmaz bir yük getiriyor. Hastaları acil servisin zemininde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaralanmaların çoğu göğüs ve kafaya ateşli silahla yapılan saldırılarla oluşmuş. Bazı hastalar bacakları ve kolları ampute edilmiş halde geliyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden yapılan açıklamada da doktorların büyük bir yük altında ve çok zor koşullarda çalıştığı ifade ediliyor. Özellikle yaralı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekiliyor: 

Bir aydan biraz fazla bir sürede tedavi edilen hasta sayısı, önceki yıl boyunca meydana gelen tüm kazalarda tedavi edilen toplam hasta sayısını aştı. Yaralılar arasında bebekler, gençler, yaşlılar ve anneler var. Yaralıların çoğunu genç erkekler ve çocuklar oluşturuyor. Birçok kişi sadece aileleri için yiyecek veya yardım almaya çalıştıklarını söylüyor.

Komitenin Refah’taki hastanesinde çalışan sağlık görevlilerinden Haytam Hasan, günde 30 ya da 40 kişinin ameliyathaneye alındığını belirtiyor.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü saldırılarda Gazze’deki 36 hastanenin neredeyse yarısını kullanılmaz hale getirdi. Kalan hastanelerse çok düşük kapasitede çalışıyor. Bunlara ek olarak Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İsrail, savaşın başından bu yana en az 1580 doktoru ve sağlık görevlisini öldürdü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü yaptığı açıklamada, orduya Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde "insani yardım kenti" kurulması talimatını verdiğini duyurmuştu. Gazze'deki tüm sivillerin kademeli olarak bu bölgeye toplanması, daha sonra da başka ülkelere sürülmesi hedefleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi "Ortadoğu'nun Rivierasına" çevirme planı da tepki çekmişti. Trump, Filistinlilerin çevre ülkelere yerleştirilmesiyle bölgenin kontrolünün ABD'ye geçmesini ve Gazze'nin turizm merkezine dönüştürülmesini önermişti. 

Reuters’ın görüştüğü Gazzeliler, ABD ve İsrail’in sürgün planını kabul etmeyeceklerini söylüyor. Filistinli Mansur Ebu Hayer, şu ifadeleri kullanıyor: 

Burası bizim toprağımız. Kime bırakacağız, nereye gideceğiz?

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Reuters