Bahreyn: ABD ile ortaklığımız bölgede güvenliği artırdı

Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’da bir araya geldiler.  (BNA)
Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’da bir araya geldiler. (BNA)
TT

Bahreyn: ABD ile ortaklığımız bölgede güvenliği artırdı

Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’da bir araya geldiler.  (BNA)
Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’da bir araya geldiler. (BNA)

Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife, Washington’a gerçekleştirdiği ziyarette Bahreyn Krallığı ile ABD arasındaki iş birliğini ve ortak koordinasyonu güçlendirmek için çalışmaların devam ettiğini bildirdi. Hamad Al Halife, Bahreyn-ABD ilişkilerini daha ileri seviyelere taşımanın ve iki ülke arasında 75 yılı aşkın süredir devam eden ikili ilişkileri güçlendirmeye devam etmenin önemine dikkat çekti.
Bahreyn Haber Ajansı, Veliaht Prens Selman Al Halife’nin, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerden övgüyle bahsettiği açıklamasında şu ifadeleri kullandığını aktardı:
“Bölgede güvenliği güçlendiren ve dünyada barış, istikrar ve refahın temellerinin korunmasına katkıda bulunan stratejik bir ortaklık inşa edildi. Sorunları çözmek için herkesin barışçıl ve diplomatik yollar bulmaya devam etmesi önemlidir.”
.Bahreyn Veliaht Prensi ve ABD Dışişleri Bakanı, iki ülke arasındaki dostluk ve iş birliği ilişkilerine dikkat çektikleri görüşmelerinde bunları geliştirmenin ve ortak koordinasyonu artırmanın yollarını ele aldılar.
Bahreyn Veliaht Prensi yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bahreyn Krallığı ile ABD arasındaki, bölgesel güvenlik ve refahın yanı sıra ekonomik ve ticari gelişmeyi artırmayı amaçlayan stratejik diyalog, iki dost ülkenin stratejik ortaklığı güçlendirmeye devam etme ve aralarındaki ortak çıkarları genişletecek şekilde her alanda ikili ilişkilerin geliştirilmesi konusundaki isteğini doğruluyor.”
İki ülkenin ortak ilgi alanlarının gözden geçirildiği, bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmelerin tartışıldığı görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Blinken de ‘75 yılı aşkın bir süredir devam eden Bahreyn-ABD ilişkilerini çeşitli düzeylerde daha geniş ufuklara doğru açmanın önemli olduğunu’ vurguladı. Blinken aynı zamanda başta güvenlik ve istikrar olmak üzere birçok konuda NATO dışında önemli bir müttefik ve stratejik ortak olan Bahreyn Krallığı’nın desteğine övgüde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price geçtiğimiz çarşamba günü yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın Veliaht Prens ve Bahreyn Başbakanı Selman bin Hamad Al Halife ile Washington’da görüştüğünü, iki ismin bu hafta ABD ile Bahreyn arasındaki ikinci Stratejik Diyalog’un başlatılmış olmasından dolayı memnuniyet duyduklarını aktardı.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, geçtiğimiz pazartesi günü Bahreynli mevkidaşı Dr. Abdullatif ez-Zayani ile iki ülke arasında çevrimiçi düzenlenen ikinci stratejik diyalogun açılışına katılmıştı.
Sözcü, Blinken ve Prens Selman’ın ortak barış ve güvenlik girişimleri, ekonomik iş birliği, halklar arası kültürel iletişim ve insan haklarını ilerletme adımları da dahil olmak üzere birçok ikili ve bölgesel politika konusunu görüştüklerini ve tarafların, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik haksız saldırısını da gündeme aldıklarını bildirdi.
Blinken, Bahreyn’in Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşını kınayan BM Genel Kurulu metnine lehte oy kullanmasına övgüde bulundu. Aynı zamanda Bahreyn’in Afganistan’dan tahliye edilen insanların güvenli geçişini kolaylaştırmaya katkısı dolayısıyla Veliaht Prens’e teşekkür etti. Ayrıca Bahreyn’in İbrahim Anlaşması kapsamında İsrail ile ilişkilerini güçlendirmesinden de  övgüyle bahsetti.
Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife, Washington ziyareti kapsamında ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile de bir araya geldi. Görüşmede iki ülke arasında, özellikle askeri ve savunma alanlarındaki iş birliği ile bölgesel ve uluslararası arenadaki ortak çıkar konuları ele alındı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.