Rusya, Suriye’de yardım dağıtarak imajını iyileştirmeye çalışıyor

Şam kırsalında, Malule köyündeki Mar Takla Manastırı.
Şam kırsalında, Malule köyündeki Mar Takla Manastırı.
TT

Rusya, Suriye’de yardım dağıtarak imajını iyileştirmeye çalışıyor

Şam kırsalında, Malule köyündeki Mar Takla Manastırı.
Şam kırsalında, Malule köyündeki Mar Takla Manastırı.

Suriye’deki Rus kuvvetleri, kamuoyundaki imajını iyileştirmek için rejim güçlerinin kontrolü altındaki bölgelere gıda yardımı dağıtıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre Rus kuvvetlerinden bir heyet Şam kırsalındaki Malule şehrini, şehirdeki kiliseleri ve Hristiyanlara özel alanları ziyaret etti. Heyet Rusya’nın Hristiyan kilisesine ve takipçilerine verdiği desteğini dile getirerek, Mar Takla Manastırı’na bir yardım kamyonu hediye etti. Kamyonda battaniye, giysi, malzeme ve tıbbi malzemeler bulunuyordu.
SOHR, Rus kuvvetlerinin Hama şehrinde, es-Sukaylebiye’deki Ulusal Savunma Kuvvetleri’ne bağlı Nabil el-Abdullah liderliğindeki milisleri ve Muhrada’daki Simon el-Vekil liderliğindeki milisleri doğrudan desteklediğini bildirdi. İki grubun Rus kuvvetlerinin komutası altında savaşan yüzlerce Hıristiyandan oluştuğunu ve unsurlara düzenli olarak yardım dağıtıldığını belirtti.
SOHR, Rus kuvvetlerinin şubat ayı ortalarında Deyrizor’un kuzeyindeki Mazlum köyünde un, pirinç, çay, yağ ve bazı konserve ürünleri içeren 400 gıda paketi dağıttığını aktardı.
Diğer yandan Rus askeri polis unsurları aralık ayı ortalarında Süveyda’nın kuzeyindeki Şahba’daki itfaiye binasında ve Ayn el-Zaman Hayır Türbesi Merkezi’ndeki Dürzi Cemaati Evi’nde düzenlenen gıda yardımı dağıtımını denetledi. Çalışmada yaklaşık bin gıda sepeti ile 3 ton şeker ve un dağıtıldı. Bu adım, Rus devriyelerinin aralık ayı başlarında Süveyda’nın batı kırsalından sınır dışı edilmesinden sonra atıldı.
Rus kuvvetleri, gaz ve fosfat sahalarının yanı sıra Suriye’deki limanları ve stratejik öneme sahip fabrikaları kontrol altında tutuyor. Rus kuvvetleri, Ukrayna’nın işgalinin başlatılmasının ardından Suriye’deki Halep gibi şehirlerin yıkılması ile Ukrayna’da uygulanacak planın aynı olacağını düşünen Suriyeli aktivistler tarafından sosyal medyada büyük bir saldırı kampanyasına maruz kaldı. Birçok aktivist, Ukrayna halkına verdikleri desteği dile getirdi ve muhalif Suriyelilerin imzasını taşıyan dayanışma bildirileri yayınlandı.



Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
TT

Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)

Gazze'deki sağlık çalışanları, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktalarında her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü anlatıyor.

Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nden Dr. Muhammed Sakr, haftalardır yüzlerce kişinin acile getirildiğini belirterek şunları söylüyor: 

Görüntüler gerçekten şok edici, kıyamet gününün dehşetini andırıyor. Bazen yarım saat içinde 100 ila 150 arasında, ağır yaralanmalardan ölümlere kadar çeşitli vakalar geliyor. Bu yaralanma ve ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i ‘Amerikan gıda dağıtım merkezleri’ olarak adlandırılan erzak noktalarından geliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Guardian’a konuşan doktor, GHF’nin yarattığı kaosun halihazırda çökmenin eşiğindeki sağlık sistemine daha fazla yük bindirdiğini belirtiyor: 

Zaten her yatakta bir hasta var ve bu ek vakalar bize inanılmaz bir yük getiriyor. Hastaları acil servisin zemininde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaralanmaların çoğu göğüs ve kafaya ateşli silahla yapılan saldırılarla oluşmuş. Bazı hastalar bacakları ve kolları ampute edilmiş halde geliyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden yapılan açıklamada da doktorların büyük bir yük altında ve çok zor koşullarda çalıştığı ifade ediliyor. Özellikle yaralı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekiliyor: 

Bir aydan biraz fazla bir sürede tedavi edilen hasta sayısı, önceki yıl boyunca meydana gelen tüm kazalarda tedavi edilen toplam hasta sayısını aştı. Yaralılar arasında bebekler, gençler, yaşlılar ve anneler var. Yaralıların çoğunu genç erkekler ve çocuklar oluşturuyor. Birçok kişi sadece aileleri için yiyecek veya yardım almaya çalıştıklarını söylüyor.

Komitenin Refah’taki hastanesinde çalışan sağlık görevlilerinden Haytam Hasan, günde 30 ya da 40 kişinin ameliyathaneye alındığını belirtiyor.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü saldırılarda Gazze’deki 36 hastanenin neredeyse yarısını kullanılmaz hale getirdi. Kalan hastanelerse çok düşük kapasitede çalışıyor. Bunlara ek olarak Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İsrail, savaşın başından bu yana en az 1580 doktoru ve sağlık görevlisini öldürdü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü yaptığı açıklamada, orduya Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde "insani yardım kenti" kurulması talimatını verdiğini duyurmuştu. Gazze'deki tüm sivillerin kademeli olarak bu bölgeye toplanması, daha sonra da başka ülkelere sürülmesi hedefleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi "Ortadoğu'nun Rivierasına" çevirme planı da tepki çekmişti. Trump, Filistinlilerin çevre ülkelere yerleştirilmesiyle bölgenin kontrolünün ABD'ye geçmesini ve Gazze'nin turizm merkezine dönüştürülmesini önermişti. 

Reuters’ın görüştüğü Gazzeliler, ABD ve İsrail’in sürgün planını kabul etmeyeceklerini söylüyor. Filistinli Mansur Ebu Hayer, şu ifadeleri kullanıyor: 

Burası bizim toprağımız. Kime bırakacağız, nereye gideceğiz?

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Reuters