ABD, Batı Sahra’ya Fas egemenliği altında özerklik verilmesi fikrini destekliyor

Fas Kralı’nın büyük bir reform gündemi uygulama konusundaki liderliğine övgüde bulundu.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman dün Faslı mevkidaşı ile Rabat’ta gerçekleştirdiği görüşme sırasında (AFP)
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman dün Faslı mevkidaşı ile Rabat’ta gerçekleştirdiği görüşme sırasında (AFP)
TT

ABD, Batı Sahra’ya Fas egemenliği altında özerklik verilmesi fikrini destekliyor

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman dün Faslı mevkidaşı ile Rabat’ta gerçekleştirdiği görüşme sırasında (AFP)
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman dün Faslı mevkidaşı ile Rabat’ta gerçekleştirdiği görüşme sırasında (AFP)

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, Washington’ın, Fas’ın 2007 yılında Batı Sahra’daki çatışmaya nihai bir çözüm olarak sunduğu özerklik planını desteklediğini söyledi.
ABD’li diplomat, Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından dün Rabat’ta düzenlediği basın toplantısında, ‘büyük reform gündemi’ uygulama konusunda Fas Kralı 6. Muhammed’in liderliğine övgüde bulundu. Toplantının ardından yayınlanan ortak açıklamada, iki tarafın Birleşmiş Milletler (BM) Batı Sahra Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’ya, BM himayesinde Sahra ile ilgili siyasi sürecin liderliğinde ‘sarsılmaz’ desteklerini dile getirdikleri belirtildi.
Açıklamaya göre, Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita ise, ABD’nin tutarlı konumuna, Fas egemenliği altında özerklik verilmesi önerisine yönelik desteğine ve Fas ile ABD’nin bölgesel barış ve güvenliği sağlamadaki rolüne övgüde bulundu. Bakan, barış ve güvenliği tehdit eden bölgesel zorlukların bulunduğuna değinerek, “Müttefikler olarak ortak değerler ve çıkarlara göre, güvenliği artırmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. İki ülkenin özellikle Libya ve Afrika konusundaki rolüne dikkati çeken Burita, ABD’nin ‘Ortadoğu’da barışı sağlamaya’ dayalı net bir vizyon çerçevesinde, işbirliği alanları açarak ‘Fas ile İsrail arasındaki ilişkileri güçlendirme’ konusunda önemli bir rolü olduğunu açıkladı.
Burita ve Sherman toplantıda, 2021 yılı Eylül ayında Fas ve ABD arasında gerçekleştirilen ve insan haklarıyla ilgili tüm konularda önemli bir tartışma platformu görevi gören verimli diyalogdan yararlanarak, insan haklarının ve temel özgürlüklerin geliştirilmesi ve korunmasının önemine değindi. Ayrıca bu çerçevede Ortadoğu’da barış, Afrika’da istikrar, kalkınma ve bölgesel güvenlik gibi ortak çıkarları ilgilendiren konularda işbirliğini sürdürmeye yönelik kararlılıklarını dile getirdi. ABD’li yetkili, “ABD, Fas’ın özerklik planını, bölge sakinlerinin isteklerine yanıt vermesi sebebiyle, ciddi, güvenilir ve gerçekçi bir yaklaşım olarak görmeye devam ediyor” dedi.
Diğer yandan Burita ‘Fas’ın dostu’ Wendy Sherman’a övgüde bulunarak, Fas-ABD ilişkilerini geliştirme konusunda aktif olarak çalıştığını belirtti. Burita aynı zamanda Sherman’ın Fas ziyaretinin Dünya Kadınlar Günü’ne denk gelmesinin, ‘Kral 6. Muhammed’in vizyonu sayesinde, son 20 yılda Faslı kadınlar konusunda gerçekleştirilen tüm reformlar ve ilerlemeler hakkında konuşmak için bir fırsat’ olduğunu söyledi. Faslı Bakan, iki ülke arasındaki ilişkilerin 240 yıllık bir geçmişe sahip ve güvenlik, askeri, insani ve ekonomik açılardan çok boyutlu olduğunu açıkladı. Burita toplantı sırasında, bu ilişkilere ilişkin araçlar, kurumlar ve yasal çerçeveler konusunda iki taraf arasında bir fikir birliği olduğunu ifade ederek, iki ülkenin amaçlara ulaşmak ve ortaya çıkan zorluklara uyum sağlanması için bu araçlara daha güçlü sarılması gerektiğini belirtti. Ortak açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in DEAŞ’a karşı koalisyon toplantısına başkanlık etmek için Mayıs ayında Fas’a yapacağı ziyaret de dahil olmak üzere, Fas-ABD ilişkileri açısından önemli görüşmeler yapılacağı da aktarıldı. Fas’ın ayrıca, Temmuz ayında, Afrika-ABD Ekonomik Forumu toplantısına ve Ekonomik Konular, İnsan Hakları ve Ortaklık Daimi Diyaloğu’na da ev sahipliği yapacağı belirtildi.



Trump: Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın sona ermesine yardımcı olabilir

ABD Başkanı Donald Trump ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm El-Şeyh'te (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm El-Şeyh'te (AFP)
TT

Trump: Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın sona ermesine yardımcı olabilir

ABD Başkanı Donald Trump ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm El-Şeyh'te (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şarm El-Şeyh'te (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın sona erdirilmesinde önemli bir rol oynayabileceğine inandığını söyledi.


Trump: Gazze anlaşmasının ikinci aşaması başladı, Mısır önemli bir rol oynuyor

TT

Trump: Gazze anlaşmasının ikinci aşaması başladı, Mısır önemli bir rol oynuyor

Trump: Gazze anlaşmasının ikinci aşaması başladı, Mısır önemli bir rol oynuyor

ABD Başkanı Donald Trump Pazartesi günü Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının başladığını söyledi. Gazze'deki savaşı sona erdirmek için düzenlenen uluslararası zirve öncesinde Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi ile bir araya gelen Trump, Kahire'nin İsrail ile Hamas arasında imzalanan son ateşkes anlaşmasında önemli bir rol oynadığını belirtti.

ABD Başkanı, Mısırlı mevkidaşı ile birlikte eş başkanlığını üstlendiği Gazze'deki savaşı sona erdirmek için düzenlenen zirveye katılmak üzere Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentine geldi.

Trump, İsrail'den üç saat geç geldi. İsrail'de Knesset'te yaptığı konuşmada “yeni bir Ortadoğu için tarihi bir şafak”tan bahsetti. Zirvede, iki yıl süren yıkıcı savaşın ardından İsrail ile Hamas arasında ateşkesin sağlanması için bir anlaşma imzalanması bekleniyor.


İran Cumhurbaşkanı: Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (Reuters)
TT

İran Cumhurbaşkanı: Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan (Reuters)

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, "16 komşusu olan İran gibi bir ülke için yaptırım ve baskı politikası kolay kolay meyve vermez" dedi.

Bugün ülkenin dört bir yanındaki il başkanlarıyla toplantıya başkanlık eden Pezeşkiyan, "Komşularımızla etkileşimlerimizi iyi yönetebilirsek, baskıların üstesinden gelebiliriz" diye konuştu. İçişleri Bakanı'na, sınır illerinin yöneticileri ile istişare ederek komşu ülkelerdeki mevkidaşlarıyla etkileşim ve iş birliği planı geliştirilmesi talimatını verdi.

Pezeşkiyan şöyle devam etti: "Biz İran'da kimseye irademizi dayatmak istemiyoruz, ancak aynı zamanda baskıya veya zorbalığa boyun eğmiyoruz. Kimsenin toprağına göz dikmiyoruz; ancak dayanışmamız, iş birliğimiz ve birliğimizle toprağımıza göz dikenlerin gözünü kör edeceğiz."

İran, nükleer programı nedeniyle yaptırımların yeniden uygulanmasıyla yoğun bir Amerikan ve Batı baskısı altında. Tahran ve Washington arasındaki doğrudan diyalog ise askıda.

Ancak Washington, topu İran'ın sahasına atıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Washington, Tahran ile doğrudan ve ciddi bir diyaloğa girmeye hazır, ancak İran rejimi yetkilileri şimdiye kadar bu teklifi reddetti" dedi.

İran International'ın bugün ismi açıklanmayan bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsünden aktardığına göre, Washington, Başkan Donald Trump'ın açıkladığı gibi, ABD'nin, İran'ın nükleer programını askıya alması karşılığında anlamlı müzakerelere ve tam iş birliğine hazır olduğunu ifade etti.

“Başkan Trump, İran'ın nükleer silaha sahip olamayacağını defalarca vurguladı. Bu, ABD'nin kesin ve değişmez bir tutumu. ABD başkanının da söylediği gibi, İranlılar müzakere etmek istiyorlarsa, top onlardadır. Bu diyalogdan fayda sağlayacak olanlar onlardır.”

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Washington'un Tahran ile doğrudan diyalog kurmaya şartlı olarak hazır olduğunu açıklaması, İranlı yetkililerin daha önce Beyaz Saray'ın Tahran'ın müzakerelerle ilgili gönderdiği sayısız mesaja yanıt vermediğini belirttiği bir zamanda geldi.

Ancak 9 Ekim Perşembe günü ABD Başkanı Donald Trump, İran rejimi yetkililerinin kendi yönetimiyle temasa geçerek “barış arayışında” olduklarını ve Gazze'deki savaşı sona erdirmek için varılan anlaşmaya güçlü destek verdiklerini ifade ettiklerini açıkladı.

Trump, ABD yönetimiyle Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede, İran nükleer meselesindeki çıkmazın çözülmesinin, geçen haziran ayında ABD ve İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıların ardından ülkenin yeniden inşasının önünü açacağını umduğunu söyledi ve İran'ın "nükleer silaha sahip olamayacağını" vurguladı.

Trump, "İran'a bir saldırının kesinlikle gerekli olduğuna inanıyorum çünkü eğer bu olmasaydı, İran muhtemelen şimdiye kadar birkaç nükleer silaha sahip olurdu. Bu durumda, bir anlaşma imzalasak bile, belirsizliklerle dolu, anlam ve etkiden yoksun olurdu" ifadesini kullandı.

Trump, "İran artık farklı. Yetkilileri bize barış için çalışmak istediklerini söylediler ve bu anlaşmaya tam desteklerini açıkladılar. Bu anlaşmanın mükemmel olduğuna inanıyorlar. Tavırlarını takdir ediyoruz ve İran ile iş birliği yapacağız" şeklinde konuştu.

Trump, "İran'a önemli yaptırımlar uyguladık, ancak ülkelerini yeniden inşa edebileceklerini umuyoruz; nükleer silaha sahip olamazlar" dedi.

Trump'ın bu sözleri, ABD Hazine Bakanlığı'nın İran'a kapsamlı ek yaptırımlar uygulamasının ardından geldi.

ABD Başkanı, 5 Ekim Pazar günü, nükleer programını yeniden başlatmaya kalkışması halinde ABD'nin "İran ile tekrar muhatap olacağı" konusunda uyardı.

ABD'nin, İsrail'in Tahran'a karşı başlattığı sürpriz askeri harekâtın bir parçası olarak 22 Haziran'da İran'ın nükleer programının üç önemli tesisini hedef aldığını belirtmekte fayda var. Gözlemciler, bu saldırının İran'ın askeri altyapısına on yıllardır verilen en ağır darbe olduğunu değerlendiriyor. Trump, saldırılardan iki gün sonra ateşkes emri verdi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, 7 Ekim Salı günü yaptığı açıklamada, Tahran ve Washington arasında "müzakere yoluyla çözüme" ulaşmaktan başka bir çözüm olmadığını belirtti.

X platformunda yaptığı bir paylaşımda, geçen haziran ayında İran'ın nükleer programıyla ilgili yapılan müzakerelere atıfta bulunarak, Tahran ve Washington'ın "yeni ve tarihi bir nükleer anlaşmaya varmaya yakın" olduğunu söyledi.

28 Ağustos'ta İngiltere, Fransa ve Almanya, BM'nin İran'a yönelik yaptırımlarını yeniden yürürlüğe koyması için 30 günlük bir süre tanıdı. Bu süreç, Tahran'ın müttefiklerinin yaptırımları erteleme veya arabuluculuk girişimlerinin ardından Tahran'a yönelik yaptırımların yeniden yürürlüğe girmesiyle sona erdi.

Şamhani

İran Yüksek Ulusal Savunma Konseyi üyesi Ali Şamhani ise “yaptırımlar, dünyadaki ülkelerin silahlanma konusunda bizimle ciddi bir iş birliği yapmasını engelliyor” dedi.

Şarku’l Avsat’ın IRNA’dan aktardığına göre Şamhani, "Muhammed Hatemi (eski İran Cumhurbaşkanı) döneminde Savunma Bakanı olarak atandığımda nükleer bomba üretmeyi umuyordum. O döneme geri dönebilseydim, kesinlikle atom bombası üretmeyi tercih ederdim" ifadelerini kullandı.

Şamhani ayrıca, İran eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile birlikte "Ukrayna uçağının Devrim Muhafızları füzeleri tarafından düşürüldüğünü en başından beri bildiklerini" kabul etti.

İran eski Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin uçağının düşmesinin ardından ölümüyle ilgili olarak Şamhani, "Araştırmacıların teknik kapasitesine göre, herhangi bir dış veya İsrail kaynaklı bir olay söz konusu değil, ancak sebep teşhis kapasitemizin ötesinde olabilir" şeklinde konuştu.