Lübnan’da hükümet ‘sosyal yardımları’ dağıtmaya hazırlanıyor

Demokratik Buluşma Bloğu milletvekili Tuhme: Yardımlar sosyal alanda yaşanan afetin boyutlarıyla orantılı değil.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Sosyal İşler Bakanı Hektor el-Haccar'ı kabul etti. (Dalati & Nohra)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Sosyal İşler Bakanı Hektor el-Haccar'ı kabul etti. (Dalati & Nohra)
TT

Lübnan’da hükümet ‘sosyal yardımları’ dağıtmaya hazırlanıyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Sosyal İşler Bakanı Hektor el-Haccar'ı kabul etti. (Dalati & Nohra)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Sosyal İşler Bakanı Hektor el-Haccar'ı kabul etti. (Dalati & Nohra)

Lübnan’da işsizlik oranlarında yaşanan artış ve hayat pahalılığı nedeniyle hükümet eleştirilerin odağında bulunuyor. Lübnan Sosyal İşler Bakanlığı, önümüzdeki hafta 150 bin dar gelirli aileye sosyal yardımların verilmeye başlanacağını duyurdu. Milletvekili Nime Tuhme ise hükümet tarafından alınan önlemlerin ‘sosyal alanda yaşanan afetin boyutlarıyla’ ile orantılı olmadığını savundu.  
Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile görüşen Sosyal İşler Bakanı Hektor el-Haccar, dar gelirli olduğu belirlenen 150 bin aileye bakanlık tarafından sağlanacak sosyal yardımların, önümüzdeki haftadan itibaren aşamalı olarak verilmeye başlanacağını duyurdu. Haccar, söz konusu ailelerin bakanlık bünyesindeki özel birim tarafından, şeffaflıkla bir dizi kriter gözetilerek tespit edildiğini belirtti.  
Lübnan hükümeti, uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenen sosyal yardımlarını, üç program kapsamında, toplumun en dar gelirli gruplarına yönelik yapıyor. ‘Eman’ (güven), Sosyal Destek ve Gıda Desteği programları ile desteklenen on binlerce Lübnanlı ailenin, ekonomik kriz gölgesinde kötüleşen yaşam koşullarının nispeten düzeltilmesi hedefleniyor.  
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Bakan el-Haccar'ın, Cumhurbaşkanı Avn’a sosyal desteklerin zaman çizelgesi ve atılacak adımlara dair bilgi verdiği, Cumhurbaşkanı Avn’ın da desteklerin bir an önce başlatılmasının gerekliliği üzerinde durduğu belirtildi. Ayrıca görüşmede, Suriyeli mültecilerin geri dönüşü ile ilgili hükümet toplantısının sonuçlarının değerlendirildiği de kaydedildi.  
Hektor el-Haccar, Eman programı çerçevesinde sosyal yardımın önümüzdeki hafta aşamalı olarak başlatılacağını belirterek her aile için 25 dolar ve ailedeki her bir çocuk için de 20 dolar destek verileceğini söyledi. Eman programı çerçevesinde verilen desteklerde, yaşlı bireyleri olan maddi durumu kötü ailelere, aylık geliri düşük olanlara ve kötü koşullarda yaşayan ailelere öncelik verildiğini kaydetti.
Hükümetin sosyal desteklerinin yeterli olmadığını savunan muhalifler ise desteğe muhtaç insanlar olmasının başlıca nedeninin ülkeyi ekonomik olarak kalkındıramayan siyasiler olduğunu ileri sürüyor.
Bu bağlamda, Demokratik Buluşma Bloğu milletvekili olan Nime Tuhme hükümet tarafından alınan önlemlerin ‘sosyal afetin boyutları’ ile orantılı olmadığını savunduğu açıklamasında şunları söyledi:
“Görünen o ki yetkililer bir başka gezegende yaşıyorlar. İnsanların acılarını, dertlerini duyumsayamıyorlar. Halkın arasına karışmadıkları için vatandaşların hastane önlerinde beklerken neler çektiklerini, çocuklarının okul taksitlerini ödeyemeyenlerin duygularını hissedemiyorlar.”  
Sosyal yardımların çözüm odaklı olmadığını belirten Tuhme sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçici desteklerle bir yere varılamaz. Toplum çöküş yaşıyor, devlet kurumlarında kaos hâkim, yetkililer halkın sorunlarıyla ilgilenmek yerine, seçim anketlerine gömülmüş durumda. Çok zor koşullarda hayata tutunmaya çalışan vatandaşın devletle bağı zayıflıyor.”
Daha önce Suudi Arabistan’ın Lübnan vatandaşları arasında ayrım yapmaksızın sosyal desteklerde bulunduğuna işaret eden Tuhme, siyasilerin sövgüleri nedeniyle, Riyad yönetiminin artık Beyrut hükümetine güvenmediği için ticari ilişkilerini ve desteklerini askıya aldığını söyledi.  
Riyad’a yönelik propagandaların son bulması gerektiğini vurgulayan Tuhme açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Vefa bir onur göstergesidir, Lübnan’da iç savaşın son bulmasını en fazla destekleyenlerden biri de Suudi Arabistan’dır. Taif Anlaşması onların sayesinde mümkün olabildi. Lübnan’ın yeniden imarında da en önemli rol üstlendiler.” 



Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
TT

Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)

Partizan çevreler ülkeye hava saldırısı düzenlenmesine karşı ciddi uyarılarda bulunurken, büyük çaplı bir İsrail saldırısının hayaleti Bağdat'ın üzerinde dolaşıyor.

"Koordinasyon çerçevesine" yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a, "Şii partilerin tehdidin ciddiyetine dair endişeleri, onları başbakandan saldırıları önlemek için gerekeni yapmasını istemeye yöneltti" ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Iraklı silahlı grupların son zamanlarda gizlilik ve mahremiyet ortamında hareket ettiklerini ve askeri pozisyonlarının çoğunun kesin olarak değiştirildiğini” doğruladı.

Buna ilave olarak basın kaynakları, ülkenin "300 İsrail saldırısına" maruz kalma ihtimaline ilişkin "hükümet tahminleri" olarak ifade ettikleri alıntılara yer verdi.

Buna karşılık Irak Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, "İsrail'in bu saldırgan davranışlarını durdurmak için uluslararası toplumun müdahalesinin" önemini vurguladı.

Uzman Gazi Faysal, Dışişleri Bakanlığı mesajının, ülkeyi olası bir İsrail saldırısından korumak isteyen "önleyici diplomasi" anlamına geldiğini söyledi.