Hariri suikastı davasında temyiz kararı açıklandı

Beyrut'ta eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin resmini taşıyan bir pankart (Reuters)
Beyrut'ta eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin resmini taşıyan bir pankart (Reuters)
TT

Hariri suikastı davasında temyiz kararı açıklandı

Beyrut'ta eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin resmini taşıyan bir pankart (Reuters)
Beyrut'ta eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin resmini taşıyan bir pankart (Reuters)

Birleşmiş Milletler ve Lübnan hükümeti arasındaki anlaşmayla kurulan Lübnan Özel Mahkemesi, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastıyla ilgili iki sanık hakkında verilen beraat kararını bozdu.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan Lübnan Özel Mahkemesinin Temyiz Dairesi, Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastıyla ilgili açılan davaya ilişkin ağustos 2020'deki kararında beraat eden gıyabi sanıklar Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi hakkındaki beraat hükmünü bozdu.

Beraat eden sanıkların ikisi suçlu bulundu
Temyiz Dairesinin kararında, beraat eden 3 sanıktan Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi hakkındaki beraat kararına ilişkin Savcılığın itirazının kabul edildiği belirtildi.
Temyiz Dairesi, sanıklar Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi hakkında "kasten adam öldürmeye teşebbüs", "kasten adam öldürme", "terör faaliyetine teşebbüs" ve "terör faaliyetine iştirak" suçlarını işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verdi.
Savcılığın sekiz farklı nedene dayandığı itirazın haklı bulunduğu Temyiz kararında, Mahkemenin beraat kararı verirken maddi yanılgıya kapıldığı ve hükmü geçersiz kılan hukuki hata yaptığı ifade edildi.
Kararda iki sanık hakkında yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi.

Dört sanıktan üçü beraat etmişti
Mahkeme, Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastiyle ilgili açılan davada, gıyabında yargılanan 4 Hizbullah üyesi sanıktan Selim Cemil Ayyaş'ı suçlu bulurken, diğer 3 sanıkla ilgili ise beraat kararı vermişti.
Sanıklardan Selim Cemil Ayyaş'ı, Refik Hariri ile aynı saldırı sırasında yaşamını yitiren 21 kişinin ölümünden sorumlu tutan Lübnan Özel Mahkemesi, diğer sanıklar Hüseyin Hasan Anisi, Hasan Habib Merhi ve Esed Hasan Sebra'yı mahkum edecek yeterli delil bulunmadığına karar vermişti.

Refik Hariri suikastı
Refik Hariri, ülkedeki askeri ve istihbari varlığıyla nüfuz sahibi Suriye yönetimiyle ters düşmesinden kısa bir süre sonra 14 Şubat 2005'te bir ton patlayıcı taşıyan bomba yüklü bir araçla düzenlenen suikast sonucu beraberindeki 21 kişiyle hayatını kaybetti.
Hariri'nin öldürülmesinin ardından ülke çapında kitlesel protestolar düzenlendi ve Suriye rejimi, uluslararası baskıların da gölgesinde Lübnan'daki 30 yıllık askeri varlığını sonlandırmak zorunda kaldı.
Şam'ın Lübnan'daki askeri varlığının sona ermesinin ardından, ülke içinde Esed rejimine karşı gelen Lübnanlı farklı isimler faili meçhul cinayetlere kurban gitti.

Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesi nasıl kuruldu?
Lübnan hükümeti, ülkedeki bölünmüşlük ve bu dönemdeki karışıklığı da dikkate alarak, Hariri suikastı konusunu BM'ye devretti. BM Güvenlik Konseyi, 29 Mart 2006'da Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesinin kurulmasına karar verdi.
Hollanda'da bulunan Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesi, Haziran 2007'de statüsünün yürürlüğe girmesinden sonra 1 Mart 2009'da çalışmalarına başladı.
Refik Hariri ile 21 kişinin öldüğü, 226 kişinin yaralandığı saldırının soruşturulduğu dosyada, 297 tanık ifadesi ve 3 bin 131 belge delil olarak bulunuyor.
Mahkeme, 30 Haziran 2011'de Hizbullah örgütü üyeleri Selim Cemil Ayyaş, Hüseyin Hasan Anisi, Hasan Habib Merhi ve Esed Hasan Sebra hakkında "Hariri suikastını planlamak ve düzenlemek" suçundan tutuklama kararı vermişti.
Mahkemenin tutuklama kararı verdiği 4 Hizbullah üyesi halen bulunamadığı için 2 Şubat 2012'de zanlıların gıyabında yargılanmasına başlanmıştı. Zanlılar için savcıların hazırladıkları iddianamelerin 16 Ocak 2014'te okunmasıyla, 2005'teki Hariri suikastının ilk duruşması gerçekleştirilmişti.
Suikastın planlayıcısı olmakla suçlanan Hizbullah'ın önde gelenlerinden Mustafa Bedreddin, 2016 yılında Suriye'de öldürülmüştü.
BM Güvenlik Konseyince Hariri suikastını soruşturmakla görevlendirilen mahkemenin, davayı 3 yılda sonuçlandırması planlansa da dava sürecinin uzaması nedeniyle Mahkemesinin görev süresi uzatılmıştı.



İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda ölü sayısı 3 bin 670'e yükseldi

Kurtarma ekipleri, Beyrut'un merkezini hedef alan İsrail saldırı alanından bir kurbanın cesedini taşıyor (AP)
Kurtarma ekipleri, Beyrut'un merkezini hedef alan İsrail saldırı alanından bir kurbanın cesedini taşıyor (AP)
TT

İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda ölü sayısı 3 bin 670'e yükseldi

Kurtarma ekipleri, Beyrut'un merkezini hedef alan İsrail saldırı alanından bir kurbanın cesedini taşıyor (AP)
Kurtarma ekipleri, Beyrut'un merkezini hedef alan İsrail saldırı alanından bir kurbanın cesedini taşıyor (AP)

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail'in ülkenin çeşitli bölgelerine devam eden saldırıları sonucu ölü sayısının 3 bin 670 kişiye, yaralı sayısının ise 15 bin 413 kişiye yükseldiğini duyurdu.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı'nın (LNA) haberine göre Lübnan Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, “İsrail'in Lübnan'ın çeşitli bölgelerine yönelik devam eden saldırıları, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırısının başlamasından bu yana 3.670 kişinin ölümüne ve 15.413 kişinin yaralanmasına neden oldu” dedi.

Kurtarma ekipleri, İsrail'in Beyrut'un merkezinde bulunan Basta semtindeki bir yerleşim alanına düzenlediği saldırı sonrası yıkılan bir binanın enkazı altında arama yapıyor (EPA)Kurtarma ekipleri, İsrail'in Beyrut'un merkezinde bulunan Basta semtindeki bir yerleşim alanına düzenlediği saldırı sonrası yıkılan bir binanın enkazı altında arama yapıyor (EPA)

Açıklamada, İsrail'in Lübnan'ın çeşitli bölgelerine düzenlediği son 24 saatteki saldırıların, 25 kişinin ölümü ve 58 kişinin de çeşitli derecelerde yaralanmalarıyla sonuçlandığı belirtildi.

İsrail savaş uçakları 23 Eylül'den bu yana güney Lübnan, Bekaa Vadisi, doğu Lübnan, başkent Beyrut, Beyrut'un güney banliyöleri, Lübnan Dağı ve kuzey Lübnan'da birçok bölgeyi hedef alan ve halen devam etmekte olan geniş çaplı saldırılar düzenlemeye başladı.

İsrail ordusu, 1 Ekim'de güney Lübnan'da yoğun bir kara harekâtı başlattı.

İsrail hava saldırıları vatandaşların evlerini, sivil ve sağlık tesislerini, yolları ve Lübnan ordusu ile güney Lübnan'da faaliyet gösteren uluslararası güçlerin (UNIFIL) merkezlerini hedef aldı.