Sudan’da aslanlar hayvanseverler tarafından kurtarılıyor

Fotoğraf  (AFP)
Fotoğraf  (AFP)
TT

Sudan’da aslanlar hayvanseverler tarafından kurtarılıyor

Fotoğraf  (AFP)
Fotoğraf  (AFP)

Sudan'da Nubian kraliçelerinin antik çağdaki adı olan Kendake, ülkede gerçekleşen 25 Ekim Darbesi’nin ardından ordunun iktidardan uzaklaştırılması talebiyle patlak veren ve 2019 yılında Ömer El Beşir'in devrilmesine yol açan gösterilere katılan kadınlarla anılır hale geldi.
AFP’nin haberine göre Kendake adlı beş yaşındaki dişi aslan, Sudan'ın 30 yıllık askeri-İslamcı yönetimden ve uluslararası izolasyondan çıktığı Ocak 2021'de, Hartum Hayvanat Bahçesi'ndeki diğer iki aslanla birlikte serbest bırakıldı.
Yetersiz beslenmeden dolayı zayıf düşen üç aslan, sosyal medyada düzenlenen bir kampanya ile kurtarıldı. Proje zaman içinde genişledi ve aslanlar Hartum'a bir saatlik sürüş mesafesinde bulunan, 40 bin metrekareden fazla bir alanda yaşayan altı ay ile altı yaş arasında 17 aslanın yaşadığı El-Bakiriyye (El-Bageir) parkına götürüldüler.
Osman Salih, Mutaz Kemal ve diğer 20 gönüllü, aslanlara ve kendilerine ait kapalı ve açık alanları olan sırtlanlara her gün 5 ila 10 kilogram arasında et dağıtıyorlar.
Gönüllüler, zamanlarını parktaki çalışmaları ile işleri arasında bölüştürmüş durumdalar. Ancak Ekim Darbesi’nden bu yana yolculuk sorununu da kendi imkanları ile çözmeleri ve gösteriler nedeniyle ordunun kapattığı yollara alternatif aramaları gerekti. 30 yaşındaki gönüllü Mutaz Kemal, yakıtın pahalı olduğunu ve hayvanların yaşadıkları parklara gitmenin pahalı olduğunu vurguladığı açıklamasında "Buna rağmen her gün geliyorum. Çünkü her seferinde kendimi mutlu hissediyorum" dedi.
Projeye ilk başladığından bu aktif olarak katılan telekomünikasyon mühendisi Kemal, küçük yaşlardan itibaren köpeklere düşkün olduğunu ve parkı her hafta sonu ziyaret ettiğini belirtti. Yolculuğun kendisine iki ila dört dolara mal olduğunu kaydetti.
Kemal açıklamasında erkek aslan Yaralı Yüz’e ve yakın zamanda veteriner olmak için eğitimini tamamlamak üzere Uganda'ya giden bir gönüllünün adını alan bir diğer aslan Tayyibe’e özel bir hayranlığı olduğunu söyledi.



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe