Irak: Koordinasyon Grubu, Sadr ittifakını ‘en büyük meclis bloku’ üzerinden köşeye sıkıştırdı

Mukteda es-Sadr (INA)
Bağdat / Şarku’l Avsat
Mukteda es-Sadr (INA) Bağdat / Şarku’l Avsat
TT

Irak: Koordinasyon Grubu, Sadr ittifakını ‘en büyük meclis bloku’ üzerinden köşeye sıkıştırdı

Mukteda es-Sadr (INA)
Bağdat / Şarku’l Avsat
Mukteda es-Sadr (INA) Bağdat / Şarku’l Avsat

Irak’ta cumartesi günü düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçim oturumu için geri sayım başladı. Siyasi tarafların seçenekleri giderek azalırken kapanan kapıların sayısı artıyor. Bunun arkasında belli sebepler var; en önemli sebep ise seçimi birincilikle tamamlayan Şii din adamı Mukteda es-Sadr’ın liderlik ettiği ittifak ile seçim sonuçlarını reddeden bazı Şii liderler tarafından oluşturulan Koordinasyon Grubu arasında ‘parçalanmış’ durumdaki Şii cephe içindeki sert ihtilaflar.
Şii partilerin pozisyonları arasındaki çok taraflı sorunlar, iktidardaki ortaklığın şekliyle başlıyor. Mukteda es-Sadr ulusal çoğunluk hükümetinde ısrar ederken, Koordinasyon Grubu ise uzlaşı hükümeti veya geniş katılımlı bir hükümet şekli talep ediyor. Sadr’ın karar mercii olmasından dolayı Sadr Hareketi çoğunluk hükümeti seçeneğinde diretirken, Koordinasyon Grubu ise çok başlı bir yapı oluşturuyor. Grup çatısı altında toplanan partilerin ortak özellikleri, seçimleri çeşitli şekillerde kaybetmeleri ve Sadr’ı Şii lider olarak kabul edip arkasından gitmek istememeleri.
Sadr Hareketi’nin Meclis’te 75 milletvekili bulunuyor. Nuri el-Maliki, Hadi el-Amiri, Kays el-Hazeli, Ammar el-Hekim, Haydar el-İbadi, Falih el-Feyyad ve Ahmed el-Esedi’nin liderliğindeki siyasi parti ve grupların yer aldığı Koordinasyon Grubu ise 80’den fazla milletvekiline sahip. İki Şii taraf da Meclis’te kendini ‘en büyük meclis bloku’ olarak kaydetmekte başarılı olamadı. Koordinasyon Grubu, Sadr’ın liderlik ettiği üçlü ittifakın Muhammed el-Halbusi’yi Meclis Başkanı seçtirmede elde ettiği başarıyı Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) cumhurbaşkanı adayı Reber Ahmed’in de seçilmesini önlemek amacıyla Sadr Hareketi’ni ‘en büyük meclis bloku’ üzerinden köşeye sıkıştırmak istiyor. Nitekim iki Şii bloktan birinin en büyük meclis bloku olarak seçilmesi gerekiyor ve bu blok başbakan adayını seçme yetkisine sahip olacak.
Koordinasyon Grubu’nun hareket alanı, Sadr’ın Sünni Arap ve Kürt müttefiklerinin Sadr’ın seçeneklerini gerçekleştirme gücünden daha büyük görünüyor. Nitekim Koordinasyon Grubu bu seçenekleri gerçekleştirme çabalarını Şii cepheyi parçalama girişimleri olarak nitelendiriyor. Ulusal çoğunluk hükümeti veya ‘ne doğu ne de batı hükümeti’ seçeneğinde ısrar etmeye devam eden Sadr, müttefiklerinden habersiz bir şekilde siyasi hasmı Nuri el-Maliki’yi telefonla aradı. Koordinasyon Grubu bu gelişmeyi Sadr’ın liderliğindeki üçlü ittifakın dağılmasının başlangıcı olarak yorumladı. Üçlü ittifakın şu an tek ilgilendiği şey cumartesi günü yapılacak meclis oturumunda Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) cumhurbaşkanı adayı ve mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih’e karşı KDP’nin adayı Reber Ahmed’in seçilmesini sağlamak.
Şiilerin değerlendirmesine göre, Sadr, Halbusi ve Mesud Barzani’nin birlikte hareket etmesi bir Şii cephenin parçalanmasını kolaylaştırırken, diğer taraftan cumhurbaşkanı seçimi başta olmak üzere askıdaki birçok meselede çözüme ulaşma imkanı ortaya çıkardı. Bu denklemde Koordinasyon Grubu da KYB’nin yanında yer alıyor ve Koordinasyon Grubu liderlerinden birçoğunun anlaşmazlık yaşadığı cumhurbaşkanı adayı Berhem Salih’i destekliyor. Bunun sebebi, KDP’nin üçlü ittifaka katılmasının aksine KYB’nin Koordinasyon Grubu’na katılmayarak Şii cephenin parçalanmasına katkı sunmaması. Şii tarafların aktardığına göre Koordinasyon Grubu cumartesi günü yapılacak oturumdan önce en büyük meclis blokunu belirlemeyi öneriyor. KYB bu öneriyi desteklerken, KDP ve Halbusi liderliğindeki Egemenlik İttifakı öneriye karşı çıkıyor. Şimdiye kadar Koordinasyon Grubu’ndan hiçbir parti üçlü ittifaka geçmezken, Sadr’ın Maliki’yi telefonla aramasının ardından bu ihtimalin daha da zayıfladığı öngörülüyor. Egemenlik İttifakı ve KDP bu telefon görüşmesinin kendi ittifaklarının cumhurbaşkanı adayını geçirmek amacıyla gerçekleştirildiğini düşünse de görüşme ters tepti ve Koordinasyon Grubu en büyük meclis bloğunun belirlenmesi için ısrar etmeye başladı.
Bu gelişme, Şiilerin parçalanmasına katkı sunmayan KYB’nin işine yararken, Halbusi ve Barzani’yi zor durumda bıraktı. Egemenlik İttifakı daha önce tehditler almasına rağmen bu tehditler üzerinde durmamıştı. Üçlü ittifakın karşısında duran gruplar, Egemenlik İttifakı’nın bu tavrını ‘kendisini Şii cepheyi parçalamaya adadı' şeklinde yorumladı. Erbil’e düşen İran füzeleri ise Kürt lider Barzani’ye bir mesajdı. Barzani daha önce de Irak Yüksek Federal Mahkeme’den bir mesaj almıştı. Bu çerçevede bir başka gelişme ise dün yaşandı. Egemenlik İttifakı’nın Meclis Grup Başkanı Şalan el-Kerim’in ABD’lileri Haşdi Şabi’ye karşı kışkırttığı montajlı bir video dolaşıma koyuldu. Kerim videodaki açıklamaları yalanlayarak videonun montaj olduğunu belirtti ancak mesaj yerine ulaştı.



Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Medya raporları, İsrail'in Güney Sudan ile Filistinlileri bu ülkeye yerleştirmek için görüşmeler yaptığını ortaya koydu. Diğer yandan Mısır'ın tutumu ve İsrail'in Gazzelileri nakletme planını engellemedeki rolü hakkında sorular ortaya atıldı. Cuba'nın bu konuda İsrail tarafıyla herhangi bir görüşme yaptığını yalanlamasına rağmen, ‘Mısır'ın Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı yaptığı’ haberleri çıktı.

Mısır, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden, ister kendi topraklarına ister başka bir ülkeye olsun, yerinden etme girişimlerini ‘Filistin meselesinin tasfiyesi’ olarak değerlendirerek resmi ve tekrarlı bir şekilde reddettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldı. Bunun İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için daha geniş çaplı çabalarının bir parçası olduğu bildirildi.

Ancak Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, “Cuba, Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin olarak yalanlıyor. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok; Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmıyor” ifadeleri yer aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze nüfusunun büyük bir kısmını ‘gönüllü göç’ olarak nitelendirdiği bir şekilde başka ülkelere yerleştirmek istediğini söylemişti. Netanyahu salı akşamı yaptığı açıklamada, “Savaş hukukuna göre, nüfusun ayrılmasına izin vermek doğru olur” dedi.

Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşılayan Filistin Devlet Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada, ‘Cuba'nın İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve yerinden etme girişimlerine örtülü olarak katılmamasını’ övdü.

İsrail medyası, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini başka ülkelere nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu belirtti. İsrail Kanal 12 televizyonu, Netanyahu hükümetinin ‘Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya’ olmak üzere 5 ülkeyle, Gazze Şeridi'nden sürülecek Filistinlileri kabul etmeleri için görüşmeler yaptığını bildirdi.

AP, Mısırlı yetkililerin ‘İsrail'in Filistinlileri kabul edecek bir ülke bulma çabalarından, Güney Sudan ile yaptığı temaslar da dahil olmak üzere, aylardır haberdar olduklarını’ söylediğini aktardı. Yetkililer, ‘Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı uyguladıklarını’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi Üyesi Büyükelçi Salah Halime, Mısır'ın İsrail'in Filistinlileri yerleştirmek için bahsettiği ülkelerle temas halinde olduğunu düşünüyor. Halime, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kahire, temaslarıyla Filistinlileri yerinden etme girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin bunu reddettiğini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Halime sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistinlileri yerinden etme çağrıları Arap ve uluslararası kamuoyu tarafından reddediliyor. Buna rağmen İsrail bu çağrılarda ısrar ediyor. Kahire, bu önlemleri reddetmek için diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor. İsrail hükümetinin son uygulamaları, Filistin meselesini ortadan kaldırarak, sözde ‘Büyük İsrail’ hayalini gerçekleştirmek amacıyla yapılıyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz temmuz ayında Güney Sudanlı mevkidaşı Monday Simaya Kumba'dan bir telefon aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, görüşmede ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yolları’ ele alındı.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır'ın Filistinlilerin yerinden edilmesini reddeden tutumu, diğer ülkelerin tutumlarına müdahale etmek anlamına gelmez. Mısır'ın bu konudaki tutumu sabit ve açıktır. Filistin meselesini korumak için bunun gerçekleşmemesi konusunda uyarıda bulunur, ancak diğer ülkelere kendi tutumunu dayatmaz” ifadelerini kullandı.

Fehmi'ye göre İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden yerinden edilmesini kabul ettirmek için bazı Afrika ve Arap ülkelerindeki kriz ve çatışmalardan yararlanmaya çalışıyor. Fehmi, “Uluslararası toplumun yerinden edilme çağrılarını reddeden tutumu göz önüne alındığında, bu hamleler İsrail'in planının başarıya ulaşacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Filistinlilerin Güney Sudan'a yerleştirilmesi konusunda tartışmalar, Güney Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta İsrailli mevkidaşının daveti üzerine Tel Aviv'i ziyaret etmesinin ardından başladı. Güney Sudan medyası ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel'in Cuba'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki taraf arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için yollar aradığını bildirdi.