Irak’taki siyasi gruplar ‘sayıların gücünü’ test etmeye devam ediyor

Iraklı siyasi gruplar, cumartesi günü Meclis’te yapılacak cumhurbaşkanı seçim oturumuna hazırlık olarak ‘sayıların gücünü’ test etmeye devam ediyor.

Irak Meclisi’nin 9 Ocak tarihli oturumu (Getty Images)
Irak Meclisi’nin 9 Ocak tarihli oturumu (Getty Images)
TT

Irak’taki siyasi gruplar ‘sayıların gücünü’ test etmeye devam ediyor

Irak Meclisi’nin 9 Ocak tarihli oturumu (Getty Images)
Irak Meclisi’nin 9 Ocak tarihli oturumu (Getty Images)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın paylaştığı tweet, üçlü ittifak olarak da bilinen Sadr ittifakı ile onun siyasi rakibi Şii Koordinasyon Grubu arasındaki rekabeti kızıştırırken, her iki ittifakın da milletvekilleri cumartesi günü yapılacak cumhurbaşkanı seçim oturumunda karar yeter sayısına ulaşılması amacıyla meclisteki bağımsız milletvekillerini oturuma katılmaya davet etti. Her iki ittifak, yerel basında çıkan haberlerde farklı sayılarla ifade edilen bağımsız ve muhalif milletvekillerini kendi tarafına çekmeye çalışıyor.
Meclisin feshedilmesi ve seçimlerin yeniden düzenlenmesi gibi acı verici seçeneklerin tercih edilebileceği -ki tüm taraflar bundan endişe duyuyor- yönünde işaretler görülürken, iki rakip Şii taraf yani Sadr Hareketi ile Koordinasyon Grubu, saflarına katılan bağımsız milletvekilleri de dahil olmak üzere ulaştıkları toplam üye sayısını açıklamaya başladı. İki ittifakın da aynı bağımsız milletvekillerinin saflarına katıldığını ilan etmesi çelişkili bir durum olarak kabul ediliyor. Bu aynı zamanda iki ittifakın bağımsız milletvekilleriyle yürüttüğü görüşmelerin henüz kesin bir şekilde sonuçlanmadığı anlamına geliyor. İki ittifak da bağımsız vekilleri kendi tarafına çekmek amacıyla pazarlık sürecinde bakanlık teklifi ve ekonomik ayrıcalıklar da dahil olmak üzere bir dizi ayrıcalık teklif ediyor.
Değerlendirmelere göre iki Şii ittifak ve onların yanında yer alan Kürt ve Sünni partiler, cumartesi günkü meclis oturumunda kendi ittifaklarının cumhurbaşkanı adayının seçilmesini sağlayacak oy sayısına şu ana kadar ulaşmış değil. Adayların cumhurbaşkanı seçim yarışını kazanmaları için milletvekillerinin üçte iki çoğunluğunun (yani 329 milletvekilinin 220’sinin) oyunu alması gerekiyor. Irak Yüksek Federal Mahkemesi’nin cumhurbaşkanlığı seçim oturumunun ikinci turunda da üçte iki çoğunluğun katılımını şart koşması tüm partileri ‘üçte iki sorunu’ ile karşı karşıya bıraktı. İkinci tur, vekillerin üçte iki çoğunluğunun katılması şartıyla basit çoğunluğun oylarıyla sonuçlanacak.
Sadr Hareketi, Egemenlik İttifakı ve Kürdistan Demokrat Partisi’nden (KDP) oluşan üçlü ittifak 146 milletvekiline sahipken, Koordinasyon Grubu, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Azim Koalisyonu’ndan oluşan karşı ittifakın ise 133 milletvekili bulunuyor. Bu sayılar, iki ittifakın da üçte ikinin oylarını garanti edemeyeceğini gösteriyor. Bu nedenle Mukteda es-Sadr, meclis oturumunun düzenlenebilmesi için gereken üçte iki çoğunluk katılım şartının sağlanması için bağımsız milletvekillerine oturuma katılma çağrısında bulundu.
Görünüşe göre bağımsız vekiller bu süreçte belirleyici olacak. Nitekim bu vekiller iki ittifaktan birine katılma noktasında son iki gündür görüşmeler gerçekleştiriyor. Bu görüşmeler aynı zamanda iki ittifaktan birinin üçte iki çoğunluk şartını sağlayamadığını gösteriyor. Bağımsız milletvekillerinden bazılarının makam ve ayrıcalıklar karşılığında iki ittifaktan birine katılmayı kabul ettikleri yönünde söylentiler dolaşıyor. Bu söylentilerle ilgili Şarku’l Avsat’a konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen bağımsız bir milletvekili, “Bence ve benimle olan bağımsız vekillere göre para ve makamla ilgili söylentiler doğru değil. Çünkü hedefimiz makamlar değil, siyasi karar alma sürecine katılmaktır. Başbakanın seçilme biçimi de dahil olmak devletin genel politikasını şekillendirmede rolümüzün olmasını istiyoruz. Bizim projemiz bu. Dolayısıyla bağımsızlığımızı kaybedeceğimiz bu durumla karşıyız” ifadelerini kullandı.
Sadr Hareketi ile Koordinasyon Grubu arasındaki çatışma bağlamında, Koordinasyon Grubu, Sadr’ın ulusal çoğunluk hükümeti kurarak tek siyasi karar alıcı haline gelmesini ve diğerlerine kendi tercihlerini dayatmasını istemiyor. Koordinasyon Grubu çatısı altındaki Şii parti ve grupların liderleri daha önce yaptıkları bir toplantıda ‘cumhurbaşkanı seçim sürecini geciktirme’ girişimlerini reddederek, en büyük meclis blokunu kurma görevi verilen Şii cephenin veya onların deyimiyle toplumun en büyük kesiminin içinde uzlaşı olmasının önemini vurguladı.
Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Meclis’in feshedilmesi ve mevcut parlamento seçimlerinin yenilenmesi meselesi kabul edilemez. Bunu Koordinasyon Grubu ve siyasi güçleri gündeme getirmedi ve buna izin vermez aksine bu seçeneğin karşısında duruyor. Hiçbir siyasi taraf bu seçeneği gündeme getirmemişken, cumartesi günkü meclis oturumunun hemen öncesinde bu seçeneğin gündeme getirilmesi oturuma katılmaları için milletvekillerini ve özellikle de bağımsızları endişelendirmeyi hedefliyor. Milletvekilleri bu endişelerin yersiz olduğu kanaatinde ve farkında” ifadesini kullandı.



Hamas, arabuluculara son ateşkes önerisini değişiklik yapmadan kabul etmeye hazır olduğunu bildirdi

Dün Gazze’de gıda yardımı almak için giderken İsrail’in üzerlerine açtığı ateşte öldürülenlerin cenazesi sırasında ağlayan Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze’de gıda yardımı almak için giderken İsrail’in üzerlerine açtığı ateşte öldürülenlerin cenazesi sırasında ağlayan Filistinli bir kadın (Reuters)
TT

Hamas, arabuluculara son ateşkes önerisini değişiklik yapmadan kabul etmeye hazır olduğunu bildirdi

Dün Gazze’de gıda yardımı almak için giderken İsrail’in üzerlerine açtığı ateşte öldürülenlerin cenazesi sırasında ağlayan Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze’de gıda yardımı almak için giderken İsrail’in üzerlerine açtığı ateşte öldürülenlerin cenazesi sırasında ağlayan Filistinli bir kadın (Reuters)

Mısır'ın başkenti Kahire'de ‘gergin’ olarak nitelendirilen bir atmosferde bir toplantı gerçekleşti. Bazıları bu toplantının Hamas Hareketi ile bazı Filistinli silahlı örgütler arasında ‘bariz anlaşmazlıklar’ olduğunu gösterdiğini söyledi. Zira Hamas’ın, İsrail'in Gazze Şeridi’ni işgal etme planını engelleyecek ve yaklaşık bir milyon Filistinliyi yeniden Gazze'nin güneyine göç etmeye zorlayacak bir anlaşmaya yönelik tutumu daha da değişti.

Hamas’tan ve Hamas dışındaki Filistinli kaynaklar, Şarku’l Avsat’a Halil el-Hayya'nın liderliğindeki müzakere heyetinin Mısır ve Katar'daki arabuluculara, Hamas’ın 60 günlük ateşkes önerisine geri dönmeye hazır olduğunu bildirdiğini açıkladı. Önerinin arabulucular tarafından güncellenen son versiyonunda, İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılacağı yerlerin belirlenmesi ve İsrailli 10 rehinenin serbest bırakılması, bu aşamanın uygulanmasının ardından nihai aşama ile ilgili müzakerelerin başlaması teklif edildi.

dy6u7
Gazze’de bir yemek dağıtım noktasından yiyecek almaya çalışan Filistinliler (AP)

Kaynaklara göre Hamas, topu İsrail'in sahasına attı ve öneriyi kabul etmek için seçeneklerini belirlemesini istedi. Hamas, hiçbir değişiklik yapmadan öneriyi kabul ettiğini açıklamıştı. Hamas’ın arabuluculara yeni tutumunu resmi olarak bildirmiş olması, çekilme konusunda yaptığı değişikliklerden ve üyeleri ile askeri kanadından Filistinli tutukluların serbest bırakılmasına ilişkin bazı konulardan ve taleplerinden geri adım attığı anlamına geliyor.

Kaynaklar, Hamas’ın bu tutumunun sebebinin Filistinli grupların baskısı nedeniyle değil, İsrail'in Gazze şehrini işgal etme ve sakinlerini yeniden yerinden etme planını durdurma gerekliliğini hissetmesi nedeniyle aldığını belirtiyor. Bu plan, Gazze şehrinin ve kuzeyinin İsrail'in tam kontrolü altına girmesini, yani sonunda şehrin tamamen boşaltılmasını ve belki de İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in açıkladığı yeni planlar kapsamında Gazze ve Batı Şeria'yı kapsayan geniş bir İsrail planı çerçevesinde yeniden yerleşim yerleri inşa edileceği anlamına geliyor.

dfgthy
Gazze şehrindeki yemek dağıtım noktasından sıcak yemek almaya çalışan Filistinli bir kız çocuğu (AP)

Kaynaklara göre Türkiye, Katar ve Mısır'ın ABD'ye müzakere heyetinin yeni tutumunu bildirdiğini ve buna bağlı olarak müzakerelerin yeniden başlatılması için baskı yapma yönünde bir hareketlilik olduğunu belirtiyor. İkinci aşamada da kapsamlı bir anlaşma ile savaşın tamamen durdurulması hedefleniyor.

Özellikle İsrail ve ABD, tüm rehinelerin serbest bırakılması, Hamas’ın ve diğer Filistinli silahlı örgütlerin silahsızlandırılması, Hamas'ın savaşın ertesi günü siyasi sahneden çıkarılması ve Gazze'yi yönetmek için alternatif bir güç aranması gibi maddelerin olduğu yeni bir plan üzerinde anlaşmışken İsrail'in Hamas'ın yeni tutumuna nasıl tepki vereceği bilinmiyor.

İsrail televizyon kanalı Kanal 12, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, Hamas'ın derhal kısmi bir anlaşmaya varmaya hazır olduğunu gösteren resmi bir belge sunulduğunu bildirdi. Kanal 12, güvenlik teşkilatlarının yetkililerinin ve hükümetindeki bazı kesimlerin, rehinelerin hayatlarını etkileyebilecek daha fazla askeri plan yapma olasılığına karşı bu seçeneği desteklediklerini de aktardı.

Belgeye göre Hamas üç hafta önce müzakerelerin çökmesine neden olan tutumunu değiştirdi. Güvenlik teşkilatlarının başındaki isimler, Hamas’ın son teklifle ilgili tutumunu değiştirmesiyle ortaya çıkan yeni fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurguladılar.

hyu7
Gazze’ye havadan yapılan gıda yardımları (DPA)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, arabulucuların İsrail'e Hamas'ın şu an kısmi bir anlaşmaya hazır olduğu mesajını ilettiğini ve Tel Aviv'i son zamanlarda çöken müzakerelere yeniden dönmeye çağırdığını bildirdi. Hamas’ın tutumundaki değişiklik göz önüne alındığında İsrail içinde farklı görüşler olduğunu belirten Gazeteye göre bir tarafta Hamas’ın Gazze'yi işgal planını durdurmaya çalıştığını ve bunun siyasi bir manevra olduğunu diğer tarafta İsrail'in kısmi bir anlaşma için müzakereleri ertelememesi gerektiğini, bunun 10 kaçırılan kişinin serbest bırakılmasına ve olağanüstü koşullara maruz kalmadan kurtarılmasına yol açabileceğini ve hayatlarının fiilen tehlikede olduğunu düşünenler de var.

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi ve aralarında MOSSAD Başkanı David Barnea’nın da bulunduğu güvenlik teşkilatlarının liderleri, kısmi anlaşma fikrini desteklerken İsrail’in müzakere heyeti başkanı ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ise bu fikre karşı çıkıyor. Dermer’in görevinden istifa edebileceğine dair haberler basında yer aldı.

İsrail'deki tahminlere göre Hamas kısmi bir anlaşma için müzakerelere hazırsa, bu konuda kararı İsrail'in Güvenlik İşleri İçin Küçültülmüş Bakanlar Kurulu (KABİNET) verecek.

Sahadaki son durum

İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik karadan ve havadan askeri operasyonları devam ederken, kara kuvvetleri Gazze şehrinin güneyindeki Zeytun ve Sabra mahallelerinin bazı bölgelerinde daha fazla ilerleme kaydetti. Bu bölgelerdeki evlerin ve binaların yıkılmasına devam edilirken, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’un merkezi, güneyi ve kuzeyi de aynı şekilde hedef alındı.

dfrgthy
Gazze şehrinde İsrail'in bombardımanına maruz kalan ve yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir okulu inceleyen Filistinliler (Reuters)

İsrail, Zeytun ve Sabra mahallelerinde gizli bir operasyon başlattı. Birkaç gün sonra cuma akşamı resmi olarak operasyonun başladığını duyurdu. Bu operasyon, Gazze şehrini işgal etmek ve onu Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinden ayırmak amacıyla başlatılmış gibi görünüyor.

Cumartesi şafak vakti ile öğleden sonra saatleri arasında, Han Yunus ve Gazze şehrinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarını da hedef alan bir dizi hava saldırısında en az 20 Filistinli öldürüldü. Gazze Şeridi'nin kuzey ve orta kesimlerinde ise yardım bekleyen yaklaşık 9 kişi öldürüldü.

Öte yandan gazeteci Merve Muslim’in ve onunla birlikte öldürülen 5 kardeşinin cesetleri et-Tuffah mahallesindeki evlerinin İsrail tarafından bombalanmasından 44 gün sonra enkazdan çıkarıldı.

Gazze Şeridi’ndeki insani durum ise her geçen gün daha da kötüleşiyor. Bölgeye gelen insani yardımların yağmalanmaya devam etmesi ve bu yardımların güvenli bir şekilde dağıtılmaması nedeniyle durum giderek zorlaşıyor.

Diğer taraftan Gazze’deki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre son 24 saat içinde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle biri çocuk 11 kişi daha hayatını kaybetti, Böylece Gazze Şeridi’nde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 108’i çocuk olmak üzere 251'e yükseldi.