Arap Koalisyonu, enerji güvenliği ve tedarik zincirlerini korumak için Husilere karşı askeri bir operasyon başlattı

Cidde’de bir petrol depolama tesisini hedef alan Husi saldırısının neden olduğu yangın (AFP)
Cidde’de bir petrol depolama tesisini hedef alan Husi saldırısının neden olduğu yangın (AFP)
TT

Arap Koalisyonu, enerji güvenliği ve tedarik zincirlerini korumak için Husilere karşı askeri bir operasyon başlattı

Cidde’de bir petrol depolama tesisini hedef alan Husi saldırısının neden olduğu yangın (AFP)
Cidde’de bir petrol depolama tesisini hedef alan Husi saldırısının neden olduğu yangın (AFP)

İran destekli terörist Husi milislerin Suudi Arabistan’ın hayati sivil tesislerine düzenlediği saldırılara karşı bölgesel ve uluslararası kınamalar devam ederken, Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu Yemen’in başkenti Sana ve Hudeyde şehrinde Husilere ait askeri hedefleri havadan vurduğunu duyurdu. 
Koalisyon tarafından dün yapılan açıklamada, Husilerin petrol tesislerini hedef almasını engellemenin yanı sıra enerji güvenliği ve tedarik zincirleri ile küresel enerji kaynaklarını düşmanca saldırılardan korumak için askeri bir operasyon başlattığı ifade edildi.
Arap Koalisyonu, dün sabah Yemen’in Hudeyde şehrinden Suudi Arabistan’a doğru fırlatılan iki silahlı insansız hava aracının (SİHA) Yemen hava sahasında imha edildiğini bildirdi.
Husilere silahları Hudeyde, Salif ve Sana Havaalanı’ndan çıkarmaları için 3 saat verildi ve sivillere Salif limanı çevresinden uzak durma çağrısı yapıldı.
Husi milisleri Sana’daki Haddah mahallesini silah deposu ve sivilleri canlı kalkan olarak kullandığına dikkat çeken Koalisyon, sivilleri bu depolardan ve Haddah bölgesindeki Husilerin saklandığı yerlerden uzak durmaya çağırdı.
Bunun ardından Koalisyon, Hudeyde vilayetindeki Salif Limanı civarında Husilere ait cephaneliğin imha edildiğini açıkladı.
Ayrıca Husi milislerin Salif Limanı’na silah nakliyatı yapmasının ardından bölgeye hava saldırısı düzenlendiğini bildirdi.
Açıklamada Salif Limanı’nda patlayıcı yüklü 4 teknenin vurulduğu, patlayıcı konusunda uzman olan 3 milisin öldürüldüğü ve petrol tankerlerine yapılacak bir saldırının engellendiği bilgisi de verildi.
Koalisyon, “Husiler, düşmanca saldırılarının sonuçlarına katlanmalı” şeklinde bir açıklama yaparak, askeri operasyonun güvenlik sağlanana kadar devam edeceğini vurguladı.
Husi milisler, son iki günde Suudi Arabistan’ın enerji kaynaklarına yönelik SİHA’lar ve balistik füzeler kullanarak 16 saldırı gerçekleştirdi.

Suudi yetkili: Husiler ateşkes girişiminde bulundu
Üst düzey bir Suudi yetkili AFP’ye verdiği röportajda, “Husiler arabulucular aracılığıyla ateşkes, Sana Havaalanı ve Hudeyde limanının açılması ve Yemen-Yemen istişarelerini içeren bir girişimde bulundu. Ancak Husiler, girişimi duyururken kendilerini hâlâ güçlüymüş gibi göstermek için saldırılarına devam ediyor” dedi.
Riyad’ın bu girişim konusundaki tutumuna değinen yetkili, “Resmi olarak açıklanmasını bekliyoruz, çünkü Husiler sürekli söylemlerini değiştiriyor” diye konuştu.
Suudi yetkili, “Husiler, özellikle Körfez ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) olmak üzere uluslararası siyasi baskı altında olduklarından, Yemen içindeki kayıpların baskısını hafifletmek amacıyla sivil nesneleri hedef almaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
AFP’nin bu haberi yayımlamasından saatler sonra, Yemen’deki Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Mashat girişimi duyurdu.

Bilgili bir kaynaktan girişim yorumu
Bilgili bir kaynağa göre, milislerin dün aldığı sert darbeler ve grubun peş peşe gelen siyasi ve askeri başarısızlıkları sonucunda bu adım atıldı.
İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, BMGK’nın Husileri terör örgütü olarak tanımasına, 2013’teki ulusal diyalogdan bu yana dağınık Yemenli güçlerinin yakındaki toplantıya katılma konusundaki isteksizliği nedeniyle grup üzerindeki iç baskıya ve çeşitli siyasi girişimleri reddetmeleri nedeniyle karşı karşıya kaldıkları uluslararası baskıya değindi.
Askeri saldırılarla ilgili olarak kaynak, milislerin Şebva ve Marib’de yenilgiye uğramasının ardından koalisyonun askeri baskının, onların ateşkese yönelme girişimlerine katkıda bulunduğunu söyledi.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), 29 Mart- 7 Nisan tarihleri arasında Riyad’daki Genel Sekreterlik merkezinde Yemen-Yemen müzakereleri düzenleneceğini açıkladı.
Yemenli taraflar bu adımı memnuniyetle karşılarken, Husiler reddetti. 

Blinken’den kınama
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, sivil bir altyapı olan Cidde’deki Aramco’ya yapılan saldırı da dahil olmak üzere Suudi Arabistan’a yönelik Husi saldırılarını kınadı.
Blinken konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
“Cidde’deki bir Aramco tesisini hedef alan saldırılar da dahil olmak üzere, Husilerin bu hafta Suudi Arabistan’a düzenlediği çok sayıda terör saldırısını şiddetle kınıyoruz. Mübarek Ramazan ayı öncesinde tarafların gerilimi düşürmeye ve Yemen halkına gerekli yardımı sağlamaya odaklanması gereken bir zamanda, Husiler yıkıcı davranışlarını ve sivil altyapıya yönelik pervasız terör saldırılarını sürdürüyor. Savunmalarını güçlendirmek için Suudi ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam ederken, aynı zamanda çatışmaya kalıcı bir son vermeye, yaşamları iyileştirmeye ve Yemenlilere kendi geleceklerini kolektif olarak belirlemeleri için alan yaratmaya çalışacağız.”

Cezayir, Pakistan ve Filistin kınadı
Cezayir, Suudi Arabistan’ı hedef alan terör saldırısını şiddetle kınadı.
Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan’ı hedef alarak bazı ekonomik tesislere zarar veren terör saldırısının kınandığı ifade edilerek, Suudi Arabistan ile tam dayanışma içerisinde olduklarına vurgu yapıldı.
Pakistan, Husi milislerin Suudi Arabistan’ın çeşitli bölgelerinde sivil altyapı ve enerji tesislerini hedef alan SİHA ve balistik füzeli saldırıları şiddetle kınadı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, menfur terör eylemini en güçlü ifadelerle kınayarak, Suudi Arabistan’ın güvenlik ve istikrarını hedef alan bu eylemlerin uluslararası yasalar ve normlara aykırı olduğunu dile getirdi.

Enerji Bakanlığı: Herhangi petrol arzı sıkıntısından sorumlu değiliz
Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı’ndan bir kaynak, Husi milislerin petrol tesislerine yönelik devam eden saldırıları ışığında, ülkesinin küresel piyasalardaki herhangi bir petrol arzı sıkıntısından sorumlu olmayacağını yineledi.



Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
TT

Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı açıklamada Hamas liderlerinin Doha'dan ayrıldığını doğrularken, ‘Hamas’ın Katar'ın başkentindeki siyasi bürosunun kalıcı olarak kapatılmadığını’ da bildirdi.

El-Ensari Doha'da düzenlediği basın toplantısında, “Hamas müzakere ekibinin bir parçası olan liderler şu anda Doha'da değiller ve bildiğiniz gibi çeşitli başkentler arasında hareket ediyorlar (...) Doha'daki Hamas ofisi arabuluculuk süreci için kuruldu. Arabuluculuk süreci olmadığında, ofisin kendisinin de bir işlevi olmadığı açıktır. Şayet Hamas ofisini kapatma kararı alınırsa, bunu bu platformdan duyacaksınız” ifadelerini kullandı.

(foto altı) Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı Filistinli savaşçılar, 19 Temmuz 2023. (Reuters)

Daha önce Doha, Hamas ve İsrail arasındaki arabuluculuk faaliyetlerinin askıya alındığını duyurmuş, Katar Dışişleri Bakanlığı da bu kararı ‘ciddiyetsizlik ve şantajın reddedilmesi sonucunda’ aldıklarını açıklamıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından o dönemde yapılan resmî açıklamalara göre, bu çabalar müzakerelerin son turunda bir anlaşmaya varılamaması üzerine askıya alındı.

El-Ensari, Katar'ın arabuluculuk çabalarına ancak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve insani acılara son vermek için gerekli ciddiyet gösterildiğinde yeniden başlayacağını açıkladı. El-Ensari ayrıca, Katar'ın arabuluculuğunun şantaja maruz kalmasını kabul etmeyeceğini de vurguladı.

Mısır, Katar ve ABD aylardır İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması ve iki taraf arasında esir ve mahkûmların takas edilmesi için dolaylı müzakereler yürütüyordu. Son anlaşmaya varma çabaları, İsrail'in kendi koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle anlaşmayı reddetmesi, 6 Mayıs'ta Refah'a askeri bir operasyon başlatması ve ertesi gün Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından durdu.