Irak: Necef’teki dini mercilik makamına yönelik hakaret içerikli paylaşım Bağdat ve Erbil’i ayağa kaldırdı

KDP’nin ateşe verilen parti binası (sosyal medya)
KDP’nin ateşe verilen parti binası (sosyal medya)
TT

Irak: Necef’teki dini mercilik makamına yönelik hakaret içerikli paylaşım Bağdat ve Erbil’i ayağa kaldırdı

KDP’nin ateşe verilen parti binası (sosyal medya)
KDP’nin ateşe verilen parti binası (sosyal medya)

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) yaşayan bir Kürt aktivistin Twitter hesabından Necef’teki Şii dini mercilik makamına yönelik hakaret içerikli ifadeler kullanması genelde IKBY’yi, özelde ise Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) zor durumda bıraktı. Tutuklanan aktivistin KDP ile bir bağlantısı olmadığı ifade edilirken, Bağdat ve Erbil’den hakaret içerikli paylaşıma karşı kınama ve Necef’teki dini mercilik makamına yönelik özür mesajları yayınlandı.
Paylaşımın ardından İran’a yakın olduğu tahmin edilen öfkeli bir grup Bağdat’taki KDP binasına saldırdı ve binayı ateşe verdi. Hükümet makamları saldırının faillerini yakalama sözü verdi.
KDP ile yakın bağlatılı olduğu tahmin edilen Nayef Kürdistani isimli aktivist, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Ben, Ehli Beyt’ten (Selamullahi aleyh) olan Arap merciliğinin yanındayım, Hint, Fars ve Afgan merciliğinin değil. Siyah sarıklar giyseler de onlar efendilerimiz değiller” ifadesini kullandı. Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani de dahil olmak üzere Necef’teki Şii dini mercilerin çoğunun Arap kökenli olmadığı biliniyor. Daha sonra tweet’i silmesi ve mercilik makamı için bir özür mesajı yayınlaması, aktivist Nayef’i tutuklanmaktan kurtaramadı.
Necef’teki dini mercilik, Nisan 2020’de Irak yargısının, mercilik makamına hakaret içerikli paylaşımda bulunduğu için hapis cezasına çarptırdığı kişinin serbest bırakılmasını talep etmişti. Dini mercilik o dönem yaptığı açıklamada, “Dini merci (Sistani), bir kişinin kendisine yönelik hakaret içerikli bir paylaşımda bulunması sebebiyle cezalandırılmasına asla razı olmaz” ifadeleri kullanıldı.
IKBY’den ve Bağdat’tan aktivistin paylaşımına kınama mesajları yağdı. KDP lideri Mesut Barzani dün (pazartesi) Necef merciliğine yönelik hakaret içerikli paylaşımı kınadı.
Barzani, açıklamasında, “Dün (önceki gün) bir kişi tarafından merciliğe yapılan hakareti şiddetle kınıyoruz. Yüksek kutsallara ve sembollere hakaret edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu, kırmızı çizginin geçilmesi demektir. Kürdistan halkının ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin kültüründe ve ilkelerinde bu tür davranışların yeri olmadığını vurgularız” ifadelerini kullandı.
Barzani, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Kürdistan’ın sabiteleri, bir arada yaşama ve dini hoşgörü kültürüyle zengindir. Kürdistan halkı dini sembollere güçlü bir şekilde önem verir ve saygı duyar. Irak tarihinde yer eden ölümsüz Molla Mustafa Barzani, Ayetullah el-Hekim ve şehit Sadr arasındaki dostluk ve saygı bunun en iyi kanıtıdır. Dini sembollere hakaret eden kişi tutuklandı, yargıya teslim edildi ve hak ettiği cezayı alacak.”
Barzani’nin kınama açıklamasından önce IKBY İçişleri Bakanı ve Irak cumhurbaşkanı adayı Reber Ahmed, yaptığı açıklamada, “Kutsal dini mercilik makamına yönelik hakaret içerikli tweet paylaşmasının ardından Nayef Kürdistani isimli şahıs benim doğrudan talimatımla yakalandı” ifadesini kullandı.
Ahmed, “Söz konusu şahıs, hakkında yasal işlemlerin başlatılması için yargı makamlarına teslim edildi. İfade özgürlüğü dini ve ulusal sembollere ve özellikle de dini mercilik makamına zarar vermek ve dil uzatmak anlamına gelmemeli. Bu kabul edilemez ve buna karşı sessiz kalınamaz” dedi.
Şii Sadr Hareketi ve Sünni Egemenlik İttifakı ile birlikte Vatanı Kurtarma İttifakı isimli üçlü koalisyonun içinde yer alan KDP’nin Bağdat’taki hasımları, bu olayı siyaset malzemesi olarak kullandı. İran’a ve Şii Koordinasyon Grubu’na yakınlığıyla bilinen medya platformları, sadece Kürt aktivistin değil, aynı zamanda üçlü koalisyonun mercilik makamına hakaret ettiği algısı oluşturmaya çalışan yayınlar yaptı.
Açık bir biçimde şiddetin teşvik edildiği söz konusu medya platformlarında, sözde “Direniş Ekseni” üyelerine Bağdat’taki KDP binası önünde toplanma çağrıları yapıldı. Bu çağrılar üzerine KDP binası önünde toplanan kalabalık binayı ateşe verdi. Bu olayın ardından dün (pazartesi) Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi başkanlığında Bakanlar Kurulu Ulusal Güvenlik Konseyi olağanüstü toplandı ve saldırıya karışan failleri yakalama sözü verdi.
Konseyden yapılan açıklamada, Irak Başbakanı ve Silahlı Kuvvetler Komutanı Kazımi’nin “göreve bağlılık ruhunun güçlendirilmesi amacıyla görevini ihmal eden polis memurlarının gözaltına alınmaları ve görevden alınmaları” talimatı verdiği belirtildi.
Açıklamada ifadelerine yer verilen Kazımi, “Toplumsal barışa darbe vurmaya çalışan uygulamaların, dini sembollere yönelik hakaretin ve parti binalarına, kamu ve özel mülklere saldırılmasının karşısında kararlılıkla durmalıyız” dedi. Açıklamanın devamında siyasi krizlerin Irak sokağına olumsuz yansımasını engellemenin gerekliliğine vurgu yapılarak, güvenlik güçlerine vatandaşların ve mallarının güvenliğini sağlayacak şekilde vatandaşların, siyasi ve sosyal faaliyet binalarının korunması görevini yerine getirmede temkinli ve hazırlıklı olma talimatı verildi.
KDP’nin Bağdat’taki parti binasının ateşe verilmesi olayının kınandığı açıklamada, bu eylemin “elinden sabotaj eylemleri yapmaktan başka bir şey gelmeyen bozguna uğramışlardan ve ajanlardan oluşan bir grup” tarafından yapıldığı ifade edildi.
Necef mercilik makamına yönelik hakaretin de kınandığı açıklamada, “Söz konusu şahsın, Kürdistan Demokrat Partisi ile uzaktan veya yakından hiçbir ilişkisi veya mensubiyeti bulunmamaktadır. (Söz konusu kişinin) tweet’i kendisinin şahsi görüşünü temsil eder ve parti ile hiçbir ilgisi yok” denildi. Geçen yıl da Bağdat’taki KDP binası önünde toplanan bir grup binayı ateşe vermişti.



Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Medya raporları, İsrail'in Güney Sudan ile Filistinlileri bu ülkeye yerleştirmek için görüşmeler yaptığını ortaya koydu. Diğer yandan Mısır'ın tutumu ve İsrail'in Gazzelileri nakletme planını engellemedeki rolü hakkında sorular ortaya atıldı. Cuba'nın bu konuda İsrail tarafıyla herhangi bir görüşme yaptığını yalanlamasına rağmen, ‘Mısır'ın Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı yaptığı’ haberleri çıktı.

Mısır, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden, ister kendi topraklarına ister başka bir ülkeye olsun, yerinden etme girişimlerini ‘Filistin meselesinin tasfiyesi’ olarak değerlendirerek resmi ve tekrarlı bir şekilde reddettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldı. Bunun İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için daha geniş çaplı çabalarının bir parçası olduğu bildirildi.

Ancak Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, “Cuba, Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin olarak yalanlıyor. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok; Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmıyor” ifadeleri yer aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze nüfusunun büyük bir kısmını ‘gönüllü göç’ olarak nitelendirdiği bir şekilde başka ülkelere yerleştirmek istediğini söylemişti. Netanyahu salı akşamı yaptığı açıklamada, “Savaş hukukuna göre, nüfusun ayrılmasına izin vermek doğru olur” dedi.

Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşılayan Filistin Devlet Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada, ‘Cuba'nın İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve yerinden etme girişimlerine örtülü olarak katılmamasını’ övdü.

İsrail medyası, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini başka ülkelere nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu belirtti. İsrail Kanal 12 televizyonu, Netanyahu hükümetinin ‘Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya’ olmak üzere 5 ülkeyle, Gazze Şeridi'nden sürülecek Filistinlileri kabul etmeleri için görüşmeler yaptığını bildirdi.

AP, Mısırlı yetkililerin ‘İsrail'in Filistinlileri kabul edecek bir ülke bulma çabalarından, Güney Sudan ile yaptığı temaslar da dahil olmak üzere, aylardır haberdar olduklarını’ söylediğini aktardı. Yetkililer, ‘Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı uyguladıklarını’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi Üyesi Büyükelçi Salah Halime, Mısır'ın İsrail'in Filistinlileri yerleştirmek için bahsettiği ülkelerle temas halinde olduğunu düşünüyor. Halime, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kahire, temaslarıyla Filistinlileri yerinden etme girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin bunu reddettiğini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Halime sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistinlileri yerinden etme çağrıları Arap ve uluslararası kamuoyu tarafından reddediliyor. Buna rağmen İsrail bu çağrılarda ısrar ediyor. Kahire, bu önlemleri reddetmek için diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor. İsrail hükümetinin son uygulamaları, Filistin meselesini ortadan kaldırarak, sözde ‘Büyük İsrail’ hayalini gerçekleştirmek amacıyla yapılıyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz temmuz ayında Güney Sudanlı mevkidaşı Monday Simaya Kumba'dan bir telefon aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, görüşmede ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yolları’ ele alındı.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır'ın Filistinlilerin yerinden edilmesini reddeden tutumu, diğer ülkelerin tutumlarına müdahale etmek anlamına gelmez. Mısır'ın bu konudaki tutumu sabit ve açıktır. Filistin meselesini korumak için bunun gerçekleşmemesi konusunda uyarıda bulunur, ancak diğer ülkelere kendi tutumunu dayatmaz” ifadelerini kullandı.

Fehmi'ye göre İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden yerinden edilmesini kabul ettirmek için bazı Afrika ve Arap ülkelerindeki kriz ve çatışmalardan yararlanmaya çalışıyor. Fehmi, “Uluslararası toplumun yerinden edilme çağrılarını reddeden tutumu göz önüne alındığında, bu hamleler İsrail'in planının başarıya ulaşacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Filistinlilerin Güney Sudan'a yerleştirilmesi konusunda tartışmalar, Güney Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta İsrailli mevkidaşının daveti üzerine Tel Aviv'i ziyaret etmesinin ardından başladı. Güney Sudan medyası ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel'in Cuba'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki taraf arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için yollar aradığını bildirdi.