İsrail askerlerinin Batı Şeria'daki gösterilere müdahalesinde 1 Filistinli öldü

Göz yaşartıcı gazın yanı sıra gerçek ve plastik mermilerin de kullanıldığı gösterilerde onlarca kişi gazdan etkilenirken 3 Filistinli de yaralandı

Filistinliler Batı Şeria'da İsrail güvenlik güçlerine taş atıyor (AFP)
Filistinliler Batı Şeria'da İsrail güvenlik güçlerine taş atıyor (AFP)
TT

İsrail askerlerinin Batı Şeria'daki gösterilere müdahalesinde 1 Filistinli öldü

Filistinliler Batı Şeria'da İsrail güvenlik güçlerine taş atıyor (AFP)
Filistinliler Batı Şeria'da İsrail güvenlik güçlerine taş atıyor (AFP)

İsrail askerlerinin, işgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimlerini protesto eden Filistinlilere müdahalesinde bir Filistinli öldü, 3 Filistinli yaralandı, onlarca kişi de göz yaşartıcı gazdan etkilendi.
Filistinli gençler, İsrail ihlallerini ve Yahudi yerleşimlerini protesto etmek üzere Batı Şeria'nın çeşitli kentlerinde toplandı.
İsrail askerleri, gösterilere katılan Filistinlilere, göz yaşartıcı gaz bombasının yanı sıra gerçek ve plastik mermiler kullanarak müdahale etti.
Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yayımlanan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin, Batı Şeria'nın El-Halil kentinde kullandığı gerçek mermi sonucu 29 yaşındaki Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi.
El-Halil Devlet Hastanesi kaynakları ve görgü tanıkları da El-Halil kentinin Şelale Caddesi ve Babu Zaviye bölgesinde düzenlenen gösterilerde başına gerçek mermi isabet eden Filistinli gencin hastaneye kaldırıldığını teyit etti.
İsrail güçlerinin, Batı Şeria'da Yahudi yerleşimlerini protesto eden Filistinlilere müdahalesinde 3 kişi yaralandı, onlarca gösterici de gazdan etkilendi.
İsrail güçleri, Batı Şeria'nın Nablus kentinin Beyta, Beyt Decen ve Karyut beldeleri, Kalkilya kenti yakınlarındaki Kefr Kaddum ve Ramallah'ın Bel'in bölgelerinde Yahudi yerleşim birimlerine karşı düzenlenen gösterilere, göz yaşartıcı gazın yanı sıra plastik mermiler ile müdahale etti.
Filistin Kızılayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, sağlık ekiplerinin, Beyta beldesinde plastik mermi neticesinde yaralanan 2 kişiye ve göz yaşartıcı gazdan etkilenen 52 kişiye ilk müdahalede bulunduğu belirtildi.
Açıklamada, Beyt Decen beldesinde 15 kişinin göz yaşartıcı gazdan, bir kişinin de ses bombasından etkilendiği ifade edildi.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan haberde de Nablus'un Karyut beldesinde çıkan olaylarda bir kişinin gözüne ses bombasının şarapnel parçasının isabet etmesi sonucu yaralandığı, çok sayıda kişinin de gazdan etkilendiği kaydedildi.
AA'ya konuşan Karyut Köy Meclisi Başkanı Nidal el-Bedevi, Yahudi yerleşimcilerin İsrail askerleri koruması altında beldeye girdiğini ve söz konusu olayların çıktığını anlattı.
Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi yetkililerinden Abdullah Ebu Rahme de Ramallah'ın Belin beldesinde düzenlenen yürüyüşte İsrail askerlerinin müdahalesi sonucu onlarca kişinin gazdan etkilendiğini kaydetti.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.