Rai: Papa Lübnanlıların bölünmesi hakkında güçlü bir konuşma yapacak

Maruni Patriği Beşara er-Rai, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile yaptığı görüşme sırasında (Dalati ve Nahra)
Maruni Patriği Beşara er-Rai, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile yaptığı görüşme sırasında (Dalati ve Nahra)
TT

Rai: Papa Lübnanlıların bölünmesi hakkında güçlü bir konuşma yapacak

Maruni Patriği Beşara er-Rai, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile yaptığı görüşme sırasında (Dalati ve Nahra)
Maruni Patriği Beşara er-Rai, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile yaptığı görüşme sırasında (Dalati ve Nahra)

Lübnan Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai, Papa Francis’in Lübnanlı politikacıların bölünmesi hakkında ‘etkili ve güçlü sözler’ söyleyeceğini ve bu sözlerinin Lübnan için bir temenni taşıyacağını belirtti. Rai ayrıca, değişimin sandıkta başlayacağını vurguladı.
Rai, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile görüşmesinin ardından “Papa Hazretlerinin, Lübnanlılara her düzeyde uzun bir gece geçirdiklerini, ama bu uzun geceden sonra şafağa ulaşacaklarını söylemek için bir umut sözü taşıyacağına inanıyorum. Lübnan’ın değeri, rolü ve birlikte yaşama avantajları ve çoğulculuğu, demokrasisi ve bugün çeşitli ekonomik, toplumsal ve finansal düzeylerde yaşadığı zorluklar hakkında konuşacak” dedi.
Papa’nın ziyareti sırasında birlik ve ulusal uzlaşının önemi ve kendisinin (Rai’nin) bundan önce Lübnanlılar arasındaki gerginliği azaltmak üzere çalışıp çalışmayacağına ilişkin bir soruya yanıt olarak Maruni Patriği, “Bu, sihirle olmaz, yoğun bir çalışma gerektirir. Ne yazık ki hakaret ve tacizden ziyade programlarla bir rekabete sahne olması gereken seçimlerin yaklaşması sonrasında yoğunluk arttı” dedi. Patrik ayrıca, herkesin Lübnan’a, devlete ve kurumlarına bağlı olup olmadığını sorguladı.
Beşara er-Rai, “Lübnanlılar, özellikle de Hristiyanlar, bölündüklerini söylüyorlar. Onlara ideolojik olarak mı bölündüklerini soruyorum. Hayır, Lübnan’a bağlılık konusunda anormal bir şey olduğu için bölünüyorlar. Bağlılığımız Lübnan’a olmalı ki ulusal birlik oluşsun. Şahsen, hükümetin ‘ulusal birlik hükümeti’ olarak isimlendirilmesini eleştirdim. Karşıtlar ve muhalifler bir arada oturduğunda bunun adı ulusal birlik olamaz. Ulusal Birlik, ulusal meselelerde bir anlayış ve uzlaşı sağlandığında oluşur, bunlara çekişme noktaları denir. Lübnanlı yetkililere, meseleleri çözmek için masaya oturamayacakları takdirde, çağrıyı tekrarlıyorum. O halde Taif ve diğerlerinde olduğu gibi uluslararası bir konferans yapılmalı. Cumhurbaşkanı, diyalog masasına iki kez davet etti, peki davete kim cevap verdi?” ifadelerini kullandı.
Maruni Patriği, “İlk olarak, anlaşmazlık noktaları dedikleri şey hakkında bir anlayışa varmalı ve bu noktaların ne olduğunu bulmalıyız. Lübnanlılar, sorunu teşhis etmek için masaya oturmak istemiyorlar. Papa’nın bu konuda güçlü bir söz hakkı olacağını düşünüyorum. Vatikan’da Lübnan ve bölünmüş halkı için değil, bölünmüş politikacılar için yas tutuyorlar” dedi.



Hizbullah'ın tehditleri silahsızlanma taleplerini engellemiyor

Hizbullah destekçileri güney Lübnan'ın Taybeh kasabasındaki savaşçıların cenazesine katıldı, 6 Nisan (AFP)
Hizbullah destekçileri güney Lübnan'ın Taybeh kasabasındaki savaşçıların cenazesine katıldı, 6 Nisan (AFP)
TT

Hizbullah'ın tehditleri silahsızlanma taleplerini engellemiyor

Hizbullah destekçileri güney Lübnan'ın Taybeh kasabasındaki savaşçıların cenazesine katıldı, 6 Nisan (AFP)
Hizbullah destekçileri güney Lübnan'ın Taybeh kasabasındaki savaşçıların cenazesine katıldı, 6 Nisan (AFP)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, yetkililerinin son günlerde artan tutum ve tehditlerine rağmen, Hizbullah'ın silahsızlanmak için diyaloğu kabul edeceğinden emin görünüyor.

Cumhurbaşkanlığına yakın bakanlık kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın son açıklamalarını çelişkili pozisyonlar kategorisine koyarak “hiç kimsenin güç kullanarak silahsızlanma tehdidinde bulunmadığını ve tüm meselelerin diyalog yoluyla çözüleceğini, Kasım'ın da Hizbullah'ın buna hazır olduğunu ifade ettiğini, ancak şu anda kendilerine baskı yapılmamasını istediğini” vurguladı.

Kaynaklar, “her şeye rağmen iletişimin devam edeceğini, çünkü bu aşamanın sakin geçmesinin herkesten önce Hizbullah'ın çıkarına olduğunu” belirtti.

Başbakanlık kaynakları ise Şarku’l Avsat'a hükümetin “bakanlık açıklamasını uygulamaya devam ettiğini ve kontrolünü tüm topraklara yaymak amacıyla, silahları devletle sınırlandırmak için gerekenleri yaptığını” ifade etti.