Suriye'nin kuzeydoğusunda ortak devriyeler devam ediyor

Suriye'nin kuzeydoğusunda ortak devriyeler devam ediyor
TT

Suriye'nin kuzeydoğusunda ortak devriyeler devam ediyor

Suriye'nin kuzeydoğusunda ortak devriyeler devam ediyor

Türkiye Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Rus askeri polisi, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) koalisyonunun mevzilerini hedef alan ‘Barış Pınarı’ askeri operasyonunun durdurulmasıyla, Ekim 2019'da Ankara ile Moskova arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde uzlaşılan ortak devriyelere yeniden başladı.
Taraflar dün Aynel Arab (Kobani) kırsalında iki Rus helikopteri ve 8 Rus ve Türk  askeri aracıyla yeni bir ortak devriye gerçekleştirdi. Aynel Arab’ın doğusundaki Garib köyünden yola çıkan devriye, başlangıç noktasına dönmeden önce bazı köylerden geçerek Tel Abyad’ın batı kırsalındaki Hana köyüne ulaştı.
Bu, Suriye'nin kuzeydoğusunda 22 Ekim 2019'da yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından bu yana bölgedeki Türk ve Rus tarafları arasındaki 95’inci devriye oldu.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından dün akşam yapılan açıklamada, Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde SDG güçlerinin 2 üyesinin etkisiz hale geldiğini duyuruldu. Açıklamada, Türk güçlerinin teröristlere yönelik operasyonlarının sürdüğü vurgulandı.
Türkiye son haftalarda Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusundaki SDG bölgelerini hedef alıyor. Yapılan açıklamalar Türk kuvvetlerinin, Rakka'nın kuzeyindeki Ayn el-İsa ve Halep kırsalına kadar uzanan Haseke'nin diğer bölgelerinde SDG’nin mevzilerine yönelik operasyonlara hız verdiği yönünde. Silahlı insansız hava araçları (SİHA) ayrıca Ayn İsa'daki SDG mevzilerini de hedef aldı. Geçtiğimiz hafta SDG oluşumlarından Süryani Askeri Konseyi’nin önde gelen liderlerinden Orm Maruki düzenlenen saldırıda yaralandı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre geçtiğimiz pazar akşamı Rakka'nın kuzeyindeki el Hişa kasabasında seyir halinde bir araç mayın nedeniyle patladı. SDG’ye mensup iki kişi öldü, üç kişi de yaralandı. SOHR, 2022 yılı başından itibaren Özerk Yönetim'in etki alanı içindeki silahlı gruplar ve DEAŞ hücreleri tarafından silahlı saldırı, hedef ve bombalama yoluyla gerçekleştirilen 56 eylem kaydedildiğini bildirdi.
Gözlemevi, Suriye rejiminin güvenlik güçlerinin Humus'un doğu kırsalındaki el Sukhna kasabasından üç yeni Ulusal Savunma Kuvvetleri üyesinin DEAŞ hücreleriyle iletişim kurmak suçlamasıyla tutukladığını aktardı.
Söz konusu gelişme, Rus savaş uçaklarının Humus'un doğu kırsalındaki Sukhna çölünde ve Rakka kırsalındaki Rusafa çölünde DEAŞ hücrelerinin hareketlerini hedef alan yaklaşık 10 hava saldırısı düzenlediği bir zamanda geldi. Böylece nisan ayının başından bu yana Rus savaş uçaklarının Suriye çölüne düzenlediği operasyon sayısı 182'ye ulaştı.

 



Unutulmuş Ukrayna savaşı daha tehlikeli ve zor olandır

23 Kasım'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Rusya-Ukrayna savaşına karşı düzenlenen bir gösteri (AFP)
23 Kasım'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Rusya-Ukrayna savaşına karşı düzenlenen bir gösteri (AFP)
TT

Unutulmuş Ukrayna savaşı daha tehlikeli ve zor olandır

23 Kasım'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Rusya-Ukrayna savaşına karşı düzenlenen bir gösteri (AFP)
23 Kasım'da İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Rusya-Ukrayna savaşına karşı düzenlenen bir gösteri (AFP)

Refik Huri

Ukrayna savaşı, bazen unutulmuş bir savaş gibi görünse de Gazze ve Lübnan’daki savaştan ve İran'ın başını çektiği tüm “direniş ekseninden” çok daha tehlikelidir. Burada Ortadoğu için yeni bir sahne ya da büyüklerin onayladığı bir bölgesel güvenlik sistemine götürecek beklentiler olmaksızın çok fazla gürültü, slogan ve yıkım var. Gazze, savaş bitmeden sona erdi ve kimse onu yönetmeye hazır değil. Önceki “statüko”nun geri gelmesi yönündeki bahisler arasında, herhangi bir siyasi sempati olmaksızın ya da herhangi bir ülke İsrail ile ilişkilerinin gidişatında herhangi bir değişikliğe gitmeden Lübnan neredeyse tamamen yerle bir oldu. Ama Ukrayna'da oyun daha büyük.

Bu, kıtalararası balistik füzelerle ve Rusya'nın nükleer tehdidinin eşiğinde yürütülen bir savaş. Avrupa'yı kontrol etme ve yeni bir çok taraflı dünya düzeni kurma konusunda belirleyici bir savaş. Hayati bir jeopolitik ve stratejik konum ile bağlantıyı sağlama veya koparma savaşı. Zira Başkan Carter döneminde Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Profesör Zbigniew Brzezinski'nin tekrarladığı gibi, “Ukrayna olmadan Rusya'nın imparatorluk olmaktan çıktığı” tarihsel bir gerçektir. Tıpkı Batı'nın, Moskova'nın bir imparatorluk olmasını engellemek için Ukrayna'yı Rusya'dan uzaklaştırmakta ısrar etmesi gibi, Başkan Putin de imparatorluğu kurmak için Ukrayna'yı geri almakta ısrar etti. Eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel, başından beri bunu fark etmişti ve bunun nedenle anılarında Putin'i kızdırmamak için Ukrayna'nın NATO'ya katılımını ertelemeye çalıştığını söylüyor. Sovyetler Birliği ile Batı arasındaki Soğuk Savaş'ın sona ermesinden yıllar sonra, Rusya ile Batı arasında sıcak bir vekâlet savaşının yaşanması da bu nedenle kaçınılmaz.

ABD ile Çin arasında, Çin'in Tayvan'ı zorla ilhak etmeye karar vermesi durumunda daha da kızışabilecek soğuk savaşın kaçınılmazlığı da buradan kaynaklanıyor. Sahne her şeyi anlatıyor; ABD dünyanın zirvesinde endişeli ve gergin iken, Çin zirveye ulaştıktan sonra kendinden emin ve sakin. Rusya, korkutan ve korkan rolünde seferberlik halinde. NATO'nun kapısına kadar genişlemesinden korkuyor ve NATO'nun Ukrayna'yı kabul etmeyi düşünmesini engellemek için aceleyle savaşa girerek korkutuyor.

ABD, tüm uyarılara rağmen güçlünün yükselen güçten korkmasını simgeleyen “Thucydides” tuzağına düştü. Tarihçilere göre bu, Atina ile Sparta arasında yaşananların bir örneğidir. Güçlü Atina Sparta'nın artan gücünden korktuğu için kendisine savaş açmıştı. Ancak Çin, her ne kadar daha büyük, daha geniş bir tuzağa hazırlanıyor olsa da bu tuzağa düşmemeye çalışıyor.

Biden yönetimi Çin ile ilişkileri üç şekilde özetliyor: rekabet, husumet ve iş birliği. Trump yönetimi ise daha büyük bir şeyden söz ediyor. Başkan Şi Cinping iş birliği arzusunu kullanıyor ancak pratikte “dünyayı yeniden oluşturmak, Batı değerlerini uluslararası kurumlardan kovmak ve doları tahtından indirmek” istiyor. Stanford Üniversitesi'nden ve “Çin'e Göre Dünya” kitabı yazarının Elizabeth Economy’nin söylediğine göre, Şi ayrıca, “Kuşak ve Yol, küresel büyüme, küresel güvenlik ve küresel medeniyet” programlarını gerçekleştirmek için uluslararası uzlaşma çağrısında bulunuyor. Bu ise kısaca, sadece çok kutuplu bir sistemden ibaret olmayan yeni bir dünya düzenidir.

Ancak ABD'de ve tabii ki Avrupa'da, Çin ile anlaşmayı savunanlar da az değil. G7 ve G20 arasında ABD ve Çin’den oluşan “G2” fikrini öne sürenler var. Nitekim tarihçi Adam Tur, “Çin'in tarihsel yükselişine uyum” çağrısında bulundu. Siyaset bilimci Graham Allison, “Asya'daki Çin etkisinin” kabul edilmesi çağrısında bulundu. Ancak olumsuz dalga da artıyor. Tufts Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü Michael Buckley, “hayati çıkarların çatıştığına ve iki ülkenin sistemlerinde bunun güçlü köklere sahip olduğuna, güç dengesinde büyük bir değişiklik olmadan düşmanlığın azaltılamayacağına, düşmanlığın iki tarafın birbirini yanlış anlamasından değil, birbirini iyi tanımasından kaynaklandığına” inanıyor. Dahası eski ulusal güvenlik danışman yardımcısı Matt Pottinger ve eski kongre üyesi Mike Gallagher Çin ile rekabeti yönetmeyi reddedip, Pekin ile çatışmacı bir söylem ve böylece “rekabeti kazanmayı” talep ediyorlar.

Şi’ye gelince Çin'in yükselişte, ABD'nin ise düşüşte olduğuna inanıyor. Çin Komünist Partisi'nin 2021 yılında yayınlanan “100 Yıllık Resmi Tarihçe”sinde şu ifadelere yer verildi: “Çin, dünya sahnesinde merkeze eskisinden daha yakın. Kendi doğuşuna hiçbir zaman bugün olduğundan daha yakın olmamıştı.”  Şi'nin istediği, Çin ile savaşın üzerinde çok fazla duman görmek isteyen ABD ile “dumansız bir savaş” kazanmaktır. Gerçek şu ki her zaman soğuk savaş zihniyetinden uzaklaşma çağrısında bulunan Çin, ABD’ye karşı bir soğuk savaş başlattı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı analize göre ABD'ye karşı koymak ve dünyadaki Amerikan hegemonyasını zayıflatmak için Rusya ile “sınırsız ortaklık” kurmayı tercih etti. Her ne kadar Çin, Kuşak ve Yol çerçevesinde yüzden fazla ülke ile anlaşmalar imzalamış olsa da Pew Vakfı'nın 2023 yılında tüm kıtalardan 24 ülkede yaptığı kamuoyu yoklaması, katılımcıların yüzde 22'sinin Çin'i tercih ettiğini, yüzde 60'ının ise ABD'ye olumlu baktığını ortaya koydu.

Oyun ikili bir oyun değil, üçlü bir oyun; Çin ve Rusya, ABD'ye karşı. Sıcak arena Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa, Gazze ve Lübnan savaşları nedeniyle de Ortadoğu ise ekonomik ve jeopolitik rekabetin soğuk arenası, Küresel Güney olarak adlandırılan bölgedir. Ama bu, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya ve Endonezya gibi rolleri olan büyük ülkeleri içerdiğinden coğrafi olarak tamamen güneyli değil. Aynı zamanda İran, Türkiye ve İsrail gibi rolleri olan bölge ülkelerini de içeriyor.

Hiç kimse bir soğuk savaşı tamamen kazanamaz. İlk soğuk savaş bile bir ölü ve bir yaralı ile sona erdi. Zafer coşkusu ve “tarihin sonu” konuşmalarının ardından yaşanan olayların da doğruladığı gibi, ölen Sovyetler Birliği, yaralı ise ABD’deydi.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.