İsrail ordusu Filistinlileri öldürmeye devam ediyor

Filistinliler, Muhammed Guneym'in İsrail ordusu tarafından vurularak öldürülmesinden bir gün sonra, Beytüllahim yakınlarında yas tuttular. (AFP)
Filistinliler, Muhammed Guneym'in İsrail ordusu tarafından vurularak öldürülmesinden bir gün sonra, Beytüllahim yakınlarında yas tuttular. (AFP)
TT

İsrail ordusu Filistinlileri öldürmeye devam ediyor

Filistinliler, Muhammed Guneym'in İsrail ordusu tarafından vurularak öldürülmesinden bir gün sonra, Beytüllahim yakınlarında yas tuttular. (AFP)
Filistinliler, Muhammed Guneym'in İsrail ordusu tarafından vurularak öldürülmesinden bir gün sonra, Beytüllahim yakınlarında yas tuttular. (AFP)

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, İsrail'i Filistin topraklarında gerilimi artırmak ve cinayetleri körüklemekle suçladı. İsrail'in Cenin'den el-Halil'e ve özellikle Kudüs'e kadar Filistinlilere karşı saldırganlık yürüttüğünü ve ‘öldürmek için vur’ politikası uyguladığını söyledi.
Filistin hükümeti dünkü oturumunun başlangıcında yaptığı konuşmada, şu ifadeleri kullandı:
“Bu politika, beraberinde yerleşimlerin yoğunlaştırılması ve duvarın inşasının tamamlanması, İsrail partileri tarafından bir yandan kendilerini korumak, diğer yandan seçim kampanyalarını yürütmek ve koalisyonlarının korunmasını sağlamak için bir temel olarak kullanılıyor.”
Iştiyye, bu meselenin ve beraberinde siyasi açıdan yapılan engellemenin yanı sıra Filistinlilerin çifte uluslararası standartlara duyduğu öfkenin, gerilimin artacağına dair ciddi bir uyarı olduğunu vurguladı. Uluslararası toplumun İsrail saldırganlığını durdurması, terörü ve öldürme politikasını sonlandırması gerektiğini kaydetti.
Filistin Başbakanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası toplumdan istenen işgali sona erdirmek, halkımıza yönelik saldırganlığı durdurmak, onlara koruma sağlamak ve çifte standardı durdurmak için siyasi bir ufuktur. Çözüm, işgali sona erdirmek, halkımızın toprakları üzerinde egemenlik sahibi olmasını sağlamak ve başkenti Kudüs olan uluslararası kabul görmüş sınırlarında devletlerini kurmakta yatmaktadır.”
Muhammed Iştiyye’nin suçlamaları, İsrail'in dün Cenin'de, aldığı yaralar nedeniyle dördüncü Filistinli ölmeden önce Beytüllahim ve el-Halil'de üç Filistinliyi öldürdüğü gecenin ardından geldi.
Filistinliler, İsrail tarafından Beytüllahim'de soğukkanlılıkla öldürülen 47 yaşındaki Gada Sebatin ve 21 yaşındaki Muhammed Ali Guneym'in yasını tutuyor. El-Halil'de bıçaklı saldırı düzenlemeye çalıştığını iddia eden askerler tarafından öldürülen 24 yaşındaki Maha Kazım el-Za'tari’den sonra Cenin Mülteci Kampı’na pazar öğleden sonra işgal güçleri tarafından yapılan baskın sırasında yaralanan 17 yaşındaki Muhammed Zekarne da dün yaşamını yitirdi.
Filistin Devlet Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail Başbakanı Naftali Bennett'ın ordusuna özgürce faaliyet göstermesi ve Batı Şeria'da öldürme ve taciz etmesi için yeşil ışık yaktığı ifade edildi.
Diğer yandan ulusal ve İslami güçler İsrail işgal hükümetini, işgal ordusu ve yerleşimciler tarafından yürütülen günlük baskınlar, tutuklamalar, öldürme ve tasfiye politikası yoluyla Filistinlilere yönelik saldırgan ve canice eylemlerden sorumlu tuttu.
El-Fetih Hareketi, İsrail hükümetinin artan gerilimden ve savaş suçlarının sistematik ve kasıtlı olarak işlenmesinden sorumlu olduğunu bildirdi.
Fetih, uluslararası toplumu sessizliğini ve çifte standart politikasını kırmaya, işgal ordusunun suçlarını kınamak için inisiyatif almaya ve derhal durdurulması için baskı uygulamaya çağırdı.
Kudüs ve Kutsal Yerlerin Desteklenmesi için İslami-Hıristiyan Komitesi de uluslararası toplumu sorumluluklarını üstlenmeye ve İsrail işgalinin Filistinlilere karşı işlediği vahşi cinayetleri ve infazları durdurmak için müdahale etme çağrısında bulundu.
Batı Şeria, İsrail Başbakanı Naftali Bennett'ın Tel Aviv, Hadera ve Beny Barak'ta üç haftadan kısa bir sürede 14 İsraillinin öldürülmesi sonrasında başlattığı operasyonlarla birlikte büyük bir gerilime sahne oldu.
İsrail, saldırıların ardından Batı Şeria'nın kuzeyine, Cenin'e baskın düzenledi. Saldırı yapmayı planladıklarını söyledikleri grupların üyelerini tutukladılar. Ayrıca Beytüllahim ve el-Halil'de Filistinlileri öldürdüler.
İsrail ordusu, operasyonların arkasındaki 13 eylemci de dahil olmak üzere ‘terörle mücadele’ olarak adlandırdığı Batı Şeria'daki kampanyasını genişlettiğini ve yaklaşık 30 kişiyi tutukladığını duyurdu.
Ordu, İsrail İç Güvenlik Servisi (Şin Bet) ile koordineli olarak Batı Şeria'nın kuzeyindeki Burka ve Kalil kasabalarında sekiz Filistinliyi tutukladığını, dört araca ve iki tüfeğe el koyduğunu bildirdi. Askerler ayrıca El-Halil kentinde iki yerde Hamas aktivistlerini tutukladı.
Ayrıca İsrail ordusu güneydeki el-Arub kasabasında ve kuzeydeki Burkin ve Mithalun kasabalarında da iki kişiyi tutukladı.
Ordu, öfkeli Filistinliler tarafından yıkılmasından bir gün sonra Nablus'taki Yusuf Peygamber'in defnedildiği söylenen mezarda iki İsraillinin vurulduğunu duyurdu. Ordu, Batı Şeria kenti Nablus yakınlarındaki Joseph'in Mezarı'na ulaşmaya çalışırken dini Bratislav mezhebine mensup iki İsrailli Yahudi'nin vurulduğunu açıkladı.
Çatışmanın sebebi ise net değil. Ordu, iki şahsın Nablus girişinde boş bir kontrol noktasından geçtiğini bildirdi.
Filistinli gençler pazar sabahı İsrail'i kızdıran bir hareketle, pazartesi günü de mezara zarar verdiler ve üst üste ikinci kez mezarın bazı kısımlarını parçaladılar. Filistinliler, özellikle İsrail'in son Tel Aviv operasyonunun faili Raad Hazem'in babası ve erkek kardeşleri de dahil olmak üzere Cenin kampından aranan kişileri tutuklamaması nedeniyle gerilimin daha fazla artmasına hazırlanıyor.
İsrail istihbarat görevlileri, Raad'ın babasıyla temasa geçti ve teslim olmazsa kampı işgal edeceklerini bildirdi. Raad’ın babası ise teslim olmayı reddetti ve önce oğlunun cesedini teslim edilmesini istedi. Ardından İsraillileri diğer oğlunu ve karısını öldürmeye çalışmakla suçladı.
Filistinli gruplar, Cenin kampında hoparlörler aracılığıyla seferberlik ilan etti. Çok sayıda silahlı unsur kampın içinde barikat kurdu. Genç erkekler, İsrail'in 2002 yılında Batı Şeria'daki Savunma Kalkanı Harekatı sırasında kanlı bir çatışmaya sahne olan kampa yakında düzenlenmesi muhtemel İsrail saldırısına hazırlık olarak girişleri barikatlarla kapattı.
Kamptaki gençlerin yerde uyudukları ve kamp sakinlerini direnmeye motive etmek için sabahın erken saatlerine kadar şarkı söyledikleri görüldü.
İsrail, Tel Aviv saldırısının faili Raad Hazem'in ayrıldığı kampın Filistin Yönetimi'nin dahi kontrol etmeyi başaramadığı bir bölge olduğunu ve Fetih, Hamas ve İslami Cihad da dahil olmak üzere tüm gruplardaki Filistinli militanlar arasında nadir görülen bir iş birliği olduğunu savunuyor.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.