İsrail işgal güçleri Batı Şeria ile ‘sınır boşluklarını’ kapatmaya başladı

İsrail Batı Şeria'da 32 Filistinliyi tutukladı (WAFA)
İsrail Batı Şeria'da 32 Filistinliyi tutukladı (WAFA)
TT

İsrail işgal güçleri Batı Şeria ile ‘sınır boşluklarını’ kapatmaya başladı

İsrail Batı Şeria'da 32 Filistinliyi tutukladı (WAFA)
İsrail Batı Şeria'da 32 Filistinliyi tutukladı (WAFA)

İsrail ordusuna bağlı birlikler, Filistinli işçilerin İsrail’e girişlerini önlemek için Batı Şeria ile İsrail arasındaki sınır duvarındaki boşlukları kapatma faaliyetlerine başladı. Bu gelişme öncesinde İsrail Güvenlik ve Siyasi İşler Kabinesi, Ayrım Duvarı’nın bazı bölümlerinin inşasını tamamlamak için 360 milyon İsrail şekeli (110 milyon dolar) olarak tahmin edilen ek bir bütçe ayırmaya karar verdi. İsrail güçleri, işçilerin İsrail’e geçiş için kullanması amacıyla Filistinlilerin geçen yıllarda duvarda açtığı binlerce deliği kapatmak ve askeri kontrol noktasındaki kuyruktan kaçınmak için çalışma ekiplerini görevlendirdi. Onlarca kilometreye kadar uzanan bu boşluklardan geçiş, genellikle İsrail’deki Filistinli işçilerin acil ihtiyaçlarına göz kapatan ordunun gözü önünde gerçekleşiyor. Bu durum, resmi izinleri olmayan birçok işçinin bu duvarları kullanmasına neden oluyor. Ancak Hadera ve Tel Aviv’de düzenlenen iki silahlı saldırının faillerinin, bu boşluklar aracılığıyla Batı Şeria’nın kuzeyine ulaştıkları ortaya çıkınca ordu, medya organları üzerinden geniş çaplı eleştirilere maruz kaldı. Bu çerçevede Güvenlik Kabinesi, geçişleri engelleme ve Ayrım Duvarı’nın 40 kilometrelik bazı bölümlerinin onarımını tamamlama kararı aldı. İsrail Güvenlik Kabinesi oturumuna başkanlık eden Başbakan Naftali Bennett, boşlukların kapatılmasının Filistinlilerin İsrail güvenliğini tehdit etmesini önlemek için en iyi çözüm olduğunu belirtti. Bennett, bu faaliyete ‘son iki hafta içinde gerçekleştirilen eylemler gibi gelecekte de eylemler gerçekleştirmeyi planladığına inanılan yaklaşık bin Filistinli genci tutuklamak için’ askeri saha faaliyetlerinin eşlik edeceğini vurguladı.
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan temas bölgesinde konuşlandırılmış güçlerine, iki haftadan az bir süre içerisinde üçüncü kez takviyede bulundu. Ordu sözcüsü, “Genelkurmay Başkanlığı’nda durum değerlendirmesi sonucunda, bu boşlukların tekrar açılmaması için 3 taburun daha temas hattına itilmesine karar verildi” dedi.
Ordu, İsrail şehirlerinde düzenlenen 4 silahlı saldırının ve 14 İsraillinin ölümüne yol açan 11 bıçaklı saldırının ardından genel olarak Batı Şeria ve özel olarak da kuzey bölgesinde misilleme operasyonlarını sürdürüyor. İsrail ordusu, bu dönemde Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria’da 17 Filistinliyi öldürdü. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 11 Nisan’da yaptığı açıklamada, İsrail güvenlik birimlerinin eylemleri engellemeye yönelik sürekli operasyonlarının bir parçası olarak, işgal altındaki Batı Şeria, Kudüs ve 48 Filistin Yerleşim Bölgesi’nde Filistinlilere karşı güç kullanımı konusunda kendisi veya hükümet tarafından herhangi bir siyasi kısıtlamanın olmadığını belirtti. Gantz, İsrailli askeri gazetecilere yaptığı açıklamada, ordunun ve operasyonlara katılan güvenlik birimlerinin kullandığı güç miktarını belirleyecek tek faktörün ‘operasyon ihtiyacı’ olduğunu vurguladı. Benny Gantz, istihbaratı ‘tutuklama gibi saldırgan amaçlar için’ kullandıklarını dile getirirken, “İster İsrail içerisinde ister Yahudiye ve Samarya Bölgesi’nde (Batı Şeria) ve isterse de temas hattı boyunca (işgal altındaki Batı Şeria’da Yeşil Hat boyunca Ayrım Duvarı’na bitişik alanlar) olsun, bölgeye büyük kuvvetler takviye ettik” dedi.
İsrail ordusunu güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Savunma Bakanı, “Sahadaki mevcut durumu iyileştirmek için bir mühendislik çalışmasına başlayacağız. Bildiğiniz üzere dün iki engel oluşturma kararı aldık. Bunların biri kuzeyde diğeri güneyde (Filistinlilerin hareketini kısıtlamak ve İsrail’e girişlerini engellemek için işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzey ve güneyindeki güvenlik engellerine atıfta bulundu)” ifadelerini kullandı. Savunma Bakanı Gantz, “İnşaat mümkün olan en kısa sürede başlayacak. Aynı temas hattı boyunca durumu iyileştirmeye çalışacağız” şeklinde konuştu. Gantz ayrıca, halk ile terör eylemlerinin failleri arasında ve farklı coğrafi bölgeler arasında ayrım yaparken, “Cenin bölgesinde büyük bir terör faaliyeti olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bu bölge, bölgedeki ekonomik hasar da dahil olmak üzere kapsamlı askeri faaliyetlere tabidir” dedi.



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.