Kıvırcık saç Mısırlı kadınların hislerine tercüman oluyor

Rola Amer Curly Studio. (AFP)
Rola Amer Curly Studio. (AFP)
TT

Kıvırcık saç Mısırlı kadınların hislerine tercüman oluyor

Rola Amer Curly Studio. (AFP)
Rola Amer Curly Studio. (AFP)

Kıvırcık saçlar önceleri Rola Amer ve Sarah Safwat için kariyerlerini engelleyen bir sorundu. Şimdiyse Mısır'ı kasıp kavuran ‘estetik hareketinin’ bir parçası olarak, kendileri gibi kadınlara ve erkeklere hitap eden bir ‘kıvırcık saç kuaförüne’ sahipler.
Amer, müşterilerinden birinin saçını keserken “Kıvırcık saçın kesilmesi düz saçtan çok daha uzun sürer?” diye sorduğunu aktardı. Müşterisinin saçı ile üç saat boyunca dikkatli bir şekilde ilgilenen Rola Amer, daha sonra salonu dolduran diğer müşterilerin gürültüsü arasında, kadının yüzünde saçın şekline hayranlığının ifadesi olan bir sevinç belirdiğini söyledi.
Amer otuzlu yaşlarında saçlarının düz olması için saatler harcayan, gür ve kıvırcık saçlara sahip bir kuafördü.
2018 yılında, kıvırcık saçlılar için kurulan ilk kuaför salonu olan Curly Studio'da çalışamaya başlayan Amer “Daha önceleri saçımı kıvırcık halde bıraktığımda kendimi darmadağınık hisseder ve bakımsız göründüğümü düşünürdüm” dedi.
AFP’ ye göre, Kahire'nin lüks semtlerinden birindeki bu dükkanda, saçın kıvırcık veya dalgalı formunu korumak için kullanılan saç bobinleri, saç maşasının yerini aldı. Böylece kesilen saçın kurumasını ve kıvırcık veya dalgalı şeklini korumak için ıslatılması ihtiyacı da ortadan kalktı.
Sarah Safwat, dümdüz olana kadar ısıtarak düzeltmenin tehlikeli olabileceğine dikkat çektiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bir keresinde bir anne üç yaşındaki kızını getirmişti. Saçlarını düzeltmek için kimyasal bir uygulama tedavi denemişti ve saçlar dkülmeye başlamıştı.”
Nesillerin tamamen yanlış güzellik standartlarına inanarak büyüdüğünü belirten Sarah Safwat'a göre on yıllar boyunca milyonlarca Mısırlı, Batı’ya ait güzellik standartlarına uymak için saçlarını düzleştirmeye çalıştı.
Kuaför açmadan önce kalın kıvırcık saçları birçok iş için uygun olmayan Safwat, saçlarının profesyonellikten uzak göründüğü için sorunlar yaşadığını vurguladı.



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe