Filistin Devlet Başkanı artan gerilim için uluslararası toplumla temasta

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas
TT

Filistin Devlet Başkanı artan gerilim için uluslararası toplumla temasta

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail güvenlik güçlerinin dün sabahki Mescid-i Aksa baskını ve işgal altındaki Batı Şeria'da artan gerilim için uluslararası toplum ve kuruluşlarla iletişime geçti.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre, Filistin Cumhurbaşkanı Abbas, "İsrail'in uluslararası hukuka saygı duymasını sağlamaya çalışmak, kutsal mekanlara, Filistin halkına ve topraklarına saldırılarını durdurmak için müdahale etmeleri ve sivillere uluslararası koruma sağlamak üzere" diğer bölge devletleri ve uluslararası kuruluşlarla iletişim kurdu.
Abbas'ın, görüşmelerinde muhataplarına "Filistin bölgelerinin içinden geçtiği tehlikeli durumu aktardığı" paylaşıldı.
Abbas'ın İslam İşbirliği Teşkilatı, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud, Papa Francis ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ve Afrika Birliği Dönem Başkanlığını yürüten Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall'a mektup yazdığı belirtildi.
Abbas'ın günlük olarak Ürdün, Mısır, Katar ve Arap Birliği ile görüştüğü belirtildi.

Aksa'da olaylı cuma
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'nın avlusunda toplanan gençlerin sabah namazından sonra İsrail polisine taş atması üzerine olaylar çıkmıştı.
Aksa'nın avlusuna baskın düzenleyen İsrail polisi, kauçuk kaplı mermi ve ses bombası kullanarak gençlere müdahale ederken Harem-i Şerif‘te bulunan tüm cemaati de zor kullanarak dışarı çıkarmıştı.
Daha sonra geri çekilen ve cemaatin içeri girmesine izin veren İsrail polisi, gençlerin yeniden taş atmaya başlaması üzerine tekrar avluya girmişti.
Cemaati darbederek dışarı çıkardıktan sonra gençlerin bulunduğu Kıble Mescidi'ne yönelen İsrail polisi zor kullanarak ibadethanenin içine girmişti.
İsrail polisinin, Aksa içindeki Kıble Mescidi'ne girdiğini ve buradaki Filistinlileri yere yatırarak gözaltına aldığını gösteren görüntüler sosyal medyada paylaşılmıştı.
İsrail polisi, Harem-i Şerif'te çıkan olaylarda yüzlerce kişiyi gözaltına aldığını açıklamış ancak net bir rakam vermemişti. Filistinli sivil toplum kuruluşu Esirler Cemiyeti, İsrail polisinin 400 kişiyi gözaltına aldığını açıklamıştı.
İsrail'de son dört hafta içinde dört ayrı saldırıda 14 İsrailli öldürülmüştü. İsrail ordusunun, Filistinlilerin yoğunlukta yaşadığı işgal altındaki Batı Şeria'ya yönelik müdahale ve baskınlarının artmasının ardından ay başından itibaren Filistin Sağlık Bakanlığının açıkladığı rakamlara göre, aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı 18 Filistinli, İsrail askerlerinin ateşinde yaşamını yitirmişti.



Hizbullah yavaş yavaş savaşa yeni silahlar katıyor

Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
TT

Hizbullah yavaş yavaş savaşa yeni silahlar katıyor

Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)

Hizbullah, İsrail'le yıllardır süren ve bir ay önce tüm Lübnan'ı kapsayacak şekilde genişleyerek yoğunlaşan savaş sahasına silahlarını birer birer sokuyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz günlerde “(Hizbullah'ın) Güney Litani bölgesinde yüzlerce tünel ve sığınak kazdığını ve İsrail güçlerinin burada bir miktar modern Rus silahı bulduğunu” açıkladı.

Bu açıklama, ABD'de yayınlanan Washington Post gazetesinin İsrailli yetkililere dayandırdığı, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılar sırasında, Rus ve Çin yapımı tanksavar silahlarının bulunduğu haberinden saatler sonra geldi.

Askeri uzmanlar Hizbullah'ın silahlarını, özellikle de füzelerini kullanma konusundaki isteksizliğini birden fazla faktöre bağlıyor: Bunlardan ilki, İsrail'in iletişim araçlarını bombalayarak ve genel sekreterine suikast düzenleyerek Lübnan'ın tüm bölgelerine, özellikle de Hizbullah'ın etkisi ve kontrolü altındaki bölgelere karşı yürüttüğü yoğun hava savaşında kullandığı sürpriz unsurudur. İkincisi, İsrail'in silah depolarının büyük bir kısmını imha etmesinin yanı sıra, zamanında oraya ulaşamaması ve bu durumun Hizbullah'ta, Tel Aviv'in kendisine giden tüm ikmalleri kesme niyeti göz önüne alındığında, savaşın uzun olacağı ve tüm füzelerin aynı anda kullanılmasının uygun olmayacağı kanaatine yol açmasıdır.

Tanksavar silahları

Askeri ve stratejik Uzman Tuğgeneral Hasan Jouni, "Netanyahu'nun bahsettiği modern Rus silahlarını ve söylediklerinin doğruluğunu belirlemenin mümkün olmadığını, özellikle de Hizbullah'ın kullanmadan önce benzer bir silahı ortaya çıkarmayacağı" görüşünde. Rusya ve Çin'de geliştirilen tanklar için hafif silahların modern olup olmaması fark etmediğinden büyük bir önem taşımıyor. Uzun menzilli füzeler Hizbullah’ın elinde ama İsrail'in girdiği bölgede değil.”

Sürpriz oyun

Jouni, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada "Hizbullah'ın sürprizler oyununda, silahların ve bunların kullanımının kademeli olarak tespit edilmesinde ustalaştığına" inanıyor ve şuna dikkat çekiyor: "Son zamanlarda Golani üssünü vuran ve çok sayıda ölüme yol açan saldırı İsrail askerleri arasında meydana gelen yaralanmalar, hedefleme doğruluğu, zamanlama ve etki açısından öncekilerden farklıydı. Bu nedenle Hizbullah'ın kullanmaya başladıkları modern insansız hava araçları neslindendir.”

“Füzelere gelince, Hizbullah, savaşın uzun olduğunu bildiği için bunları kademeli olarak kullanıyor ve son zamanlarda 100 kilometre menzilli ve 100 kilogram patlayıcı başlık taşıyan Nasr 1 füzesini kullandı ve daha uzağa giden, varlığın tüm noktalarına ulaşan füzelere sahip” dedi.

Couni, "Dengeyi değiştiren silahlardan söz edemeyiz, bunun yerine grubun, iki ülkedeki eşitsiz nüfuza bakılmaksızın, Lübnan'da kaybedilen güvenlik ile İsrail'de kaybedilen güvenlik arasındaki denklemi istikrara kavuşturma çabasından söz edebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Füzelerin kademeli kullanımı

Gazze'de savaşın başladığı Ekim 2023'ten bu yana Hizbullah'ın İsrail'e ateşlediği füzeler arasında, patlayıcı yükü 300 ile 500 kilogram arasında değişen "Katyuşa" ve "Burkan" füzeleri yer alıyordu.

Hizbullah, geçen Eylül ayı sonuna kadar balistik füzelerini Tel Aviv'deki Mossad karargâhını bombalamak için kullanmadı; bunun sorumlusunun "çağrı cihazları ve radyo cihazlarının katliamına ilave olarak liderlerinin suikastı olduğunu" belirtti.

İsrail Ordu Radyosu geçtiğimiz günlerde Hizbullah'ın balistik füze kullanımını yoğunlaştırmaya başladığını ve son zamanlarda Rusya'da üretilen taşınabilir tanksavar füzeleri "Kornet" ile "Fadi 1" ve "Fadi 2" füzelerini birden fazla kez kullandığını belirtti. Bunlar, "noktasız alan bombalamasında" kullanılan taktiksel "yerden yüzeye" füzelerdir.

Ayrıca İsrail insansız hava araçlarını düşürmek için İran yapımı uçaksavar karadan havaya füzelere de başvurdu.

Hizbullah, en az iki olayda İsrail savaş uçaklarına karşı yaklaşık 90.000 feet yükseklikteki hedeflere ulaşabilen radar güdümlü füze kullandı ve onları geri çekilmeye zorladı.

Füze cephaneliği

İsrail'deki araştırma merkezlerine göre Hizbullah 150.000 ila 200.000 arasında normal balistik ve güdümlü olmayan füzeye sahiptir; bunlar 150 kilometreye kadar menzile sahip kısa, orta ve uzun menzilli füzelerdir. Ayrıca 10,000 hassas balistik füzeye ve İsraillilerin 75 olarak tahmin ettiği Yakhont karadan denize hassas füzeleri bulunmaktadır. Husiler tarafından kullanılanlar gibi sürat teknelerine sahiptir. Sayıları muhtemelen on binleri bulan çok sayıda insansız hava aracına sahip olduğunu da unutmamak gerekir.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) tahminlerine göre Hizbullah'ın elinde yaklaşık 150.000 roket ve füze bulunuyor.