Mısır, Afrika’daki terörle mücadele çabalarını destekleyecek

2019 yılı Asvan Forumu’na katılan Afrika devlet ve hükümet liderleri ile uluslararası kuruluş temsilcilerinin hatıra fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
2019 yılı Asvan Forumu’na katılan Afrika devlet ve hükümet liderleri ile uluslararası kuruluş temsilcilerinin hatıra fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır, Afrika’daki terörle mücadele çabalarını destekleyecek

2019 yılı Asvan Forumu’na katılan Afrika devlet ve hükümet liderleri ile uluslararası kuruluş temsilcilerinin hatıra fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
2019 yılı Asvan Forumu’na katılan Afrika devlet ve hükümet liderleri ile uluslararası kuruluş temsilcilerinin hatıra fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır’ın Afrika’da terörle mücadeleye yönelik çabaları kapsamında, Mısırlı yetkililer Asvan Barış Forumu etkinliklerinde Afrika kıtasının yüzleştiği güvenlik sorunlarını ele almayı planlıyor.
Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre, formun toplanması, Mısır’ın uluslararası ilişkilerin tanık olduğu hassas aşamada Afrika çalışma gündemini ilerletme konusundaki kararlılığının bir yansıması olarak düzenleneceği belirtildi. Açıklamada formun toplantısında, terörle mücadeleye destek, Kovid-19 pandemisinin etkilerinin üstesinden gelmek, gıda güvenliğini sağlamak ve çatışmalar sonrasında yeniden yapılanma ve geliştirme çabalarını ilerletmek gibi Afrika kıtası açısında önemli bir dizi konunun görüşüleceğini söyledi.
Asvan Sürdürülebilir Barış ve Kalkınma Forumu’nun 3’üncü toplantısının, “Riskler ve iklim duyarlılığı çağında Afrika’da barışçıl, dayanıklı ve sürdürülebilir bir kıtaya giden yollar” başlığı altında Haziran ayında düzenlenmesi planlandı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, formun bu yılki toplantısının, Kasım ayında Mısır’ın ev sahipliği yapacağı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nın 27’inci oturumuna (COP27) hazırlık açısından önemli bir yeri olduğu belirtildi. Bakanlığa göre, Mısır’ın bir yanda barış ve güvenlik alanında, diğer yanda ise iklim değişikliği alanında uluslararası ve Afrika ülkeleri arasındaki işbirliğini teşvik etmedeki öncü rolüne istinaden, CO27 oturumu, iklim değişikliğinin Afrika’daki barış ve kalkınma çabaları üzerindeki etkilerine ışık tutacak.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Mısır, 2019 yılında Afrika Birliği başkanlığı sırasında, Afrika’da çatışmaların sonrasında yeniden yapılanma ve kalkınma çabalarındaki liderliği çerçevesinde Asvan Sürdürülebilir Barış ve Kalkınma Forumu’nu lansmanını gerçekleştirdi. Devlet ve hükümet liderlerini, uluslararası ve bölgesel kuruluşların liderlerini, özel sektör ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini bir araya getiren üst düzey bir platform olarak görülen formun, daha önce iki toplantısı gerçekleştirildi. Forum, bir dizi uluslararası ortakla işbirliği içinde, barış, güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma ilişkilerini güçlendirme çerçevesinde, Afrika kıtasının yüzleştiği zorlukları tartışmak, bunlara yönelik kapsamlı ve yenilikçi çözümler sunmak için çalışmalar yürütüyor.
Asvan Barış Forumu geçen yıl video konferans ile düzenlenen toplantı sonunda, Afrika ülkelerinin çatışmalara karşı mücadele imkanlarını desteklemenin yanı sıra bu bağlamda şiddet meselelerini ele alma ve yeniden yapılanma çağrısında bulundu. Formun geçen yıl gerçekleştirilen oturumuna, Afrika ülkeleri devlet ve hükümet liderleri, bölgesel ve uluslararası kuruluşlar, finans kurumları, özel sektör ve sivil toplum temsilcileri katıldı.



İhvan, belgesel çekerek yeniden varlık bulmaya çalışıyor

Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
TT

İhvan, belgesel çekerek yeniden varlık bulmaya çalışıyor

Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 
Mısır’daki İhvan üyelerinin ‘terörist bir gruba katılma’ suçlamasıyla yargılandığı duruşmadan bir kare (AFP) 

Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin), ‘Rabia Meydanı’nda oturma eylemleri’ konulu bir belgesel çekerek bir kez daha varlık sahnesine çıkmaya çalışıyor. 14 Ağustos 2013'te İhvan’ın gerçekleştirdiği oturma eyleminin dağılmasının 10. yıldönümüne denk geliyor. Belgeselin arka planındaki amaç, oturma eylemleri vasıtasıyla ‘İhvan anlatısını’ tanıtmak.

Basında çıkan haberlere göre şu anda İngiltere'nin başkenti Londra’daki gösterimi yapılan yeni belgesel filmin yapımcılığını, İhvan'a bağlı olduğu düşünülen bir şirket yaptı. Filmin pazarlaması da İhvan tarafından finanse edilen başka şirketler tarafından yapılıyor.

Filmin yapımcı şirketi, iki gün önce Londra'da İngiliz siyasetçilerin ve gazetecilerin katılımıyla bir sempozyum düzenledi. Sempozyum, İhvan’ın sahibi olduğu ‘Mekameleen’ ve ‘el-Hivar’ da dahil olmak üzere Müslüman Kardeşler kanallarında yayıncılık yapan Usame Gaviş tarafından yönetildi. Usame aynı zamanda filmin yapımcılığını üstlenen medya şirketinin editoryal platformunu da yönetiyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlara göre İhvan’ın, “Rabia Meydanı’nda oturma eyleminin” 10. yıldönümünde bir hareket yaratma çabası, örgütün sürdürmeye çalıştığı ‘mazlumiyet’ propagandasınuı yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Söz konusu olayları yaşamamış genç nesiller üzerinde tesirli yeni vasıtaların kullanılmasının yanı sıra örgütün siyasi amaçlarına hizmet eden çalışmalar sunarak fon kaynaklarını korumak da bu çabalar dahilinde.

‘Rabia Meydanı’nda oturma eylemi’ olayları, eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevden alınmasının hemen ardından Mursi yönetiminin lehine yapılan kitlesel halk gösterileri ve sonrasında yaşanan süreci anlatıyor.

Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin taraf olduğu halk protestoları esnasında, örgüt liderlerinin talimatıyla İhvan eylemcileri, Mursi'nin tekrar iktidara gelmesi için baskı yapmak üzere Nasr şehrindeki Rabia meydanlarında, Nahda Hareketi’ne tabi olanlar da Kahire Üniversitesi yakınında bulunan Gize Valiliği önünde toplandı.

Mısır'daki Ulusal İnsan Hakları Konseyi'nin raporu da dahil olmak üzere birçok Mısır ve Arap insan hakları raporuna göre, oturma eylemine katılan protestocuların dağılmasını önlemek için bazı unsurlar tarafından silah kullanıldı. Karşılıklı ateş sonucu, hem oturma eylemine katılanlardan hem de oturma eylemini dağıtan Mısır güvenlik güçlerinden onlarca kişi öldü ve yaralandı.

2020 yılının Kasım ayında Mısır mahkemesi, Müslüman Kardeşler’in tutuklanan 59 üye ve liderini ‘bir toplanma ve oturma eylemi düzenlemeye katılmaktan’ suçlu bulduktan sonra 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. 7 sanığa da 5 yıl hapis cezası verildi. Haziran 2021'de Mısır Yargıtay Mahkemesi, nihai bir kararla, ‘Müslüman Kardeşler’in 12 üyesi ve liderinin idam edilmesi kararını’ onadı.

Müslüman Kardeşler örgütünün eski liderlerinden Mısırlı siyasi analist Muhtar Nuh, örgütün ‘Rabia Meydanı’nda oturma eyleminin’ onuncu yıldönümünde bir belgesel film çekmesini “bir tür iflas” olarak değerlendirdi. Nuh, “örgütün şu anda mağduriyet propagandasını pekiştiren ve ona sadık olanlara halen hayatta olduğuna dair mesajlar gönderen şeylerden başka hiçbir şey sunmadığına” dikkat çekti.

Nuh, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamasında “örgütün Batı fonunu çekmek için tarihi bir yeteneğe sahip olduğunu” söyledi. Geçtiğimiz yıllarda Müslüman Kardeşler üyelerinin ‘Arap siyasi rejimlerine şantaj aracı’ olarak kullanılan insan hakları kurumlarında aktif olduklarını beyan eden Nuh, örgütün pek çok unsurunun artık finansman çeken işler ve içerikler üretmede aktif olan, aynı zamanda kardeşlik anlatısı ve olayları gibi örgütün hedeflerine hizmet eden medya ve prodüksiyon platformları kurma eğiliminde olduklarını açıkladı.

Mısır'daki radikal örgütler uzmanı, araştırmacı ve Müslüman Kardeşler örgütünün Arap ve uluslararası kamuoyunu etkilemek için kullandığı modern araçları ele alan ‘Kılavuzun Şifresi’ kitabının yazarı Mahmud Basyoni, kardeşlik anlatısındaki merkezi olaylarla ilgili belgesellerin yapımının ‘yeni bir şey olmadığını’ düşünüyor. Basyoni, Müslüman Kardeşler’in sürekli ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği ‘mazlumiyet’ fikrinin inşasında Rabia Meydanı’nda oturma eylemi’ olaylarının merkezi önemini vurguladı.

Basyoni, Şarku'l Avsat'a, şu anda örgütte “aşırı derecede tehlikeli” olarak tanımladığı, teknolojiyi ve yeni etkileşim araçlarını kullanmada yetenekli olan gençlerin hâkim olduğu bir eğilimin varlığından bahsetti. Basyoni, “Örneğin bu gençler, sosyal medya platformlarında görsel içerik üretip tanıtmanın yanı sıra uluslararası insan hakları ve medya kuruluşlarının çalışma mekanizmalarını anlamaya, yabancı dillere hâkim olup Arap olmayan unsurlara da ulaşmaya çalışıyorlar.  Böylece kurumlarla kolayca iletişim kurup birçok olayla ilgili ‘kardeşlik’ anlatısını yayabiliyorlar” ifadelerini kullandı.

Radikal örgütler uzmanı ve araştırmacısı Basyoni, Müslüman Kardeşler’in belgeseller gibi çekici içerikler kullanarak Z kuşağını hedef almaya çalıştığını belirterek “Zaten bu nesil okumayı sevmez. Gidip raporları derinlemesine inceleme uğraşına girmezler” dedi. Basyoni, Müslüman Kardeşler'in, yaptıkları çalışmaları tarafsız ve örgütle resmi bağı olmayan şirket ve platformlar aracılığıyla sunma isteğine dikkat çekerek, Müslüman Kardeşler’in bu şekilde halkın daha geniş kitlelerinden kabul görmesini sağladığını açıkladı.