Suudi kahvesi Ramazanın önemli sembollerinden

Suudiler el-Baha bölgesinin tepelerinde iftarda kahve içerken (SPA)
Suudiler el-Baha bölgesinin tepelerinde iftarda kahve içerken (SPA)
TT

Suudi kahvesi Ramazanın önemli sembollerinden

Suudiler el-Baha bölgesinin tepelerinde iftarda kahve içerken (SPA)
Suudiler el-Baha bölgesinin tepelerinde iftarda kahve içerken (SPA)

Suudi Arabistan'da misafirperverlik önemli bir yön olduğu için Ramazan ayı kahvesiz olmaz. Kahve, günlük yaşamın ve kültürün bir parçasını oluştururken, Suudi kahvesi tüketimi, özelikle iftar olmak üzere Ramazan ayı boyunca ülke içerisindeki tüketimi arttırdı.
Kahve pazarında çalışanlar, alışveriş yapanların kahve, kakule ve safran satın alma talebinin yüksek olduğunu söyledi. Bazı alışveriş yapanlar, Suudi kahvesinin yüksek oranda satın alınmasının sebebini, Ramazan ayının ana bileşenlerinden biri olmasına bağladı. Aileler ise misafirperverliğin önemli bir parçası olması sebebiyle iftarda kahve ikramında bulunuyor.
Kafeler ve restoranlar, Ramazan ayı boyunca iftar ve sahur yemekleri ile hizmet veriyor. Diğer aylara kıyasla alım talebinin artmasıyla, kahvenin mübarek Ramazan ayı ile olan ilişkisi artıyor. Tadı ve kokusunun hafif olması kahveyi, uzun saatler aç kaldıktan sonra en iyi şey yapıyor.
Kahve, gelenek ve göreneklerle dolu bir tarih, cömertlik, misafirperverlik, şarkılar, şiirler, insan, estetik ve sanatsal varlık aracılığıyla Suudi Arabistan'ın kültürel mirasıyla ilişkili. Kahve, Suudi kültüründe önemli bir yere sahip. Ekimi, hazırlanması ve misafirlere sunulması yöntemleri Suudi Arabistan’ı kültürel bir işareti gibi.
Kültür Bakanlığı, bu mirası başka hiçbir ülkede olmayan hazırlama ve sunma yöntemlerin yanı sıra ulusal kimlikle bağlantısını vurgulayarak farklı bir kültürel ürün olarak kutlamayı amaçlayan Suudi Kahve Yılı girişimiyle pekiştirmeyi amaçlıyor.
Girişim aynı zamanda Suudi kahvesini hazırlama, servis etme araçları, malzemeler ve yöntemlerine ek olarak  eşsiz gelenekleriyle bağlantılı cömertlik ve otantik Suudi misafirperverliğinin tezahürlerini vurgulamayı hedefliyor.
Suudilerin Arap kahvesi için belirlenmiş kahveyi seçerken özel ritüelleri var ve kavurma dereceleri  bölgeden bölgeye göre değişkenlik gösterebiliyor.
Kahvenin hazırlanışı, suya kahvenin eklenip on dakika kısık ateşte kaynatılması ve ardından tarçın, zencefil ve safran gibi tatlara göre baharatların eklenmesiyle başlar. Daha sonra kahve cezveye boşaltılır ve uygun miktarda kakule eklenir. Kahve direkt olarak servis edilmez, malzemeler karışana kadar bekletilir. Suudi Arabistan'daki her bölgenin kendine özgü bir kahve yapma yöntemi var. Necd bölgesinin kahvesine kakule ve safrana eklenirken, güneyliler önceki iki malzemeye karanfil, zencefil ve tarçın ekliyor.
Batı bölgesi sakinleri sadece kahve ve kakule ile yetinirken ve günümüzdeki Arap kahve severler bunu yapmanın yeni yollarını icat etti. Bazıları süt veya kahve beyazlatıcı ekliyor.
Suudi Arabistan’ın 2020 yılı boyunca kahve ithalatı yaklaşık 80 bin ton. Resmi istataistiklere göre, Suudiler kahveye yılda 1.16 milyar riyal (yaklaşık 275 bin dolar) harcıyor.

 



Suudi Arabistan, İran'a yönelik “İsrail'in açık saldırılarını” kınadı

İran Devrim Muhafızları'na ait bir kanalın Telegram'da paylaştığı, İsrail'in hava saldırısı düzenlediği Tahran'daki bir bina (AFP)
İran Devrim Muhafızları'na ait bir kanalın Telegram'da paylaştığı, İsrail'in hava saldırısı düzenlediği Tahran'daki bir bina (AFP)
TT

Suudi Arabistan, İran'a yönelik “İsrail'in açık saldırılarını” kınadı

İran Devrim Muhafızları'na ait bir kanalın Telegram'da paylaştığı, İsrail'in hava saldırısı düzenlediği Tahran'daki bir bina (AFP)
İran Devrim Muhafızları'na ait bir kanalın Telegram'da paylaştığı, İsrail'in hava saldırısı düzenlediği Tahran'daki bir bina (AFP)

 

Suudi Arabistan Krallığı, “kardeş İran İslam Cumhuriyeti'nin egemenliğine ve güvenliğine yönelik, uluslararası hukuk ve teamüllere açık bir ihlal ve aykırı olan İsrail'in alçakça saldırılarını” şiddetle kınadığını ve lanetlediğini açıkladı.

Suudi Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Krallık bu iğrenç saldırıları kınamakta ve uluslararası toplum ile Güvenlik Konseyi'nin bu saldırıları derhal durdurma konusunda büyük sorumluluk taşıdığını vurgulamaktadır” ifadelerini kullandı.