İsrail Beyt Hanun Sınır Kapısı’nı Gazzeli işçi ve tüccarlara kapattı

Erez Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında duran bir polis (AFP)
Erez Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında duran bir polis (AFP)
TT

İsrail Beyt Hanun Sınır Kapısı’nı Gazzeli işçi ve tüccarlara kapattı

Erez Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında duran bir polis (AFP)
Erez Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında duran bir polis (AFP)

İsrail, Gazze Şeridi’nden atılan roketlere cevaben, Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı’nın Filistinli işçi ve tüccarlara bugünden itibaren ikinci bir duyuruya kadar kapatıldığını açıkladı.
Gazze Şeridi ile İsrail toprakları arasındaki insan hareketi için tek geçiş noktası olan sınır kapısının kapatılması, 15 yılı aşkın süredir İsrail kuşatması altında olan binlerce Filistinliyi etkileyecek.
İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyetlerini yürüten Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) tarafından dün yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi’nden roket atılmasının ardından, 24 Nisan gününden itibaren Beyt Hanun Sınır Kapısı işçilere ve tüccarlara kapalı kalacak” denildi.
2007’den bu yana hava, kara ve denizden İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi, yaklaşık yüzde 60’lık bir yoksulluk oranına sahip ve sakinlerin yüzde 50’si işsiz. Binlerce Filistinli İsrail’de, özellikle inşaat ve tarım sektörlerinde çalışıyor.
İsrail, Mart sonunda Gazze’deki Filistinlilere verilen çalışma izinlerinin sayısını 12 binden 20 bine çıkaracağını duyurdu.
Cuma ve Cumartesi akşamları, Hamas hareketinin kontrolündeki Gazze Şeridi’nden İsrail topraklarına üç roket atıldı. İsrail buna Gazze Şeridi’ne hava saldırıları düzenleyerek karşılık verdi.
Bunlar, İsrail polisi ile Filistinliler arasında işgal altındaki Doğu Kudüs’te yüzlerce Filistinlinin yaralanmasına neden olan çatışmaların ardından, Mayıs 2021’de Hamas ile İsrail ordusu arasındaki 11 günlük savaştan bu yana en büyük roket saldırıları oldu.
Yeni gerilim, 22 Mart ile 7 Nisan arasında İsrail’de 14 kişinin hayatını kaybettiği dört saldırının ardından patlak verdi.
Bu gergin atmosferde, Ramazan ayı boyunca, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Tapınak Dağı’nda Filistinli göstericiler ile İsrail güçleri arasında bir haftadan fazla süredir çatışmalar yaşanıyor. Bu çatışmalar 250’den fazla Filistinlinin yaralanmasına neden oldu.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP