İsrail’in eski adalet bakanı ve Filistinli avukat, iki devletli çözüme dayanan konfederasyon için destek toplamaya çalışıyor

Hiba Husseini ve Yossi Beilin, iki devletli çözüme dayanan konfederasyon sistemi önerisini ABD’li ve İsrailli yetkililere sundu.

Batı Şeria’da Filistinliler ile İsrailli yerleşimciler arasındaki çatışmalar (AFP)
Batı Şeria’da Filistinliler ile İsrailli yerleşimciler arasındaki çatışmalar (AFP)
TT

İsrail’in eski adalet bakanı ve Filistinli avukat, iki devletli çözüme dayanan konfederasyon için destek toplamaya çalışıyor

Batı Şeria’da Filistinliler ile İsrailli yerleşimciler arasındaki çatışmalar (AFP)
Batı Şeria’da Filistinliler ile İsrailli yerleşimciler arasındaki çatışmalar (AFP)

Halil Musa
Filistinli Avukat Hiba Husseini ve İsrail’in eski Adalet Bakanı Yossi Beilin 1967 sınırları üzerinde iki devletli çözümü imkansız hale getiren engelleri aşacak yaratıcı fikirler sunma çabasıyla Filistin ve İsrail arasında iki devletli konfederasyon kurulmasını öngören girişimlerine destek toplamak için çalışıyorlar.
Husseini ve Beilin, girişimin tüm detaylarını kamuoyuyla henüz paylaşmadılar. Ancak girişimin taslağını Şubat’ta Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki yetkililere sundular.
Filistin-İsrail arasındaki müzakerelerde Filistin ekibine danışmanlık yapan Hussein’in aktardığına göre, ABD’li yetkililer girişimi ‘yaratıcı’ olarak nitelendirdi ve “iki taraf arasında askıda duran bazı meselelere çözümler sunacağını ve müzakerelerin yeniden başlatılmasına kapı aralayacağını” söylediler.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog girişimi olumlu karşıladı ve Husseini ile Beilin görüşmesinde girişimi inceleme sözü verdi. Husseini ile Beilin, Arap-İsrail çatışmasını çözmeyi hedefleyen girişimi sunmak amacıyla şimdi de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmeye çalışıyor.
Husseini ile Beilin, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ve Japonya’nın İsrail ile Filistin’deki büyükelçilerine sunduğu girişim için önümüzdeki haftalarda da Arap ülkelerinin büyükelçileriyle görüşmeye hazırlanıyorlar.
Girişim, İsrail’in tanıyacağı bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacak bir çözüme ulaşmaları için Filistin ve İsrail taraflarına bir yıl süre tanıyor. Bu uzlaşının sağlanmasından sonraki 30 ay içinde konfederasyonun uygulanmaya başlanması öngörülüyor.
Husseini’ye göre, girişim iki devletli çözümün en ideal ve en uygun çözüm olduğu fikrinden hareket ediyor çünkü bu iki tarafın da kendi devletini kurma arzusunu gerçekleştiriyor.
Şarku’l AVsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, konuşan Husseini, “Tek devletli çözüm uygun değil, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme arzusunu karşılamıyor ve Yahudi bir devlet olması açısından İsrail’in doğasıyla çelişiyor. Konfederasyon, iki devletli çözümün alternatifi değil. Ancak iki devletli çözümün uygulanmasını kolaylaştırmak ve onu imkansız hale getiren engelleri kaldırmak için çalışacak” ifadelerini kullandı.
Husseini ayrıca bu girişimin, İsrail’in eski Başbakanı Ehud Olmert hükümeti döneminde müzakerelerde varılan noktaya, ‘Clinton Barometresi’ne’, ABD'li General Keith Dayton’ın yaptığı güvenlik düzenlemelerine ve Cenevre Uzlaşmasına dayandığını belirtti.

Silahlardan arındırılmış bir devlet
Independent Arabia’nın bir nüshasına ulaştığı girişim, “toprak mübadelesiyle birlikte 1967 yılı sınırları üzerinde silahlardan arındırılmış bir Filistin Devleti’nin kurulmasını, Ürdün Vadisi’ne uluslararası güçlerin konuşlandırılmasını, İsrail güçlerinin Filistin’in Ürdün ve Mısır sınırında Filistin Sınır Gücü ile birlikte sınırlı bir mevcudiyeti korumasına izin verilmesini” öneriyor.
İsrail Filistin’de erken uyarı istasyonları kurma talebine değinilen girişimde “bu talebe, iki taraf arasında konfederasyon daha büyük işbirliğini sağlayacak konfederasyon çalışması kapsamında daha kolay bir çözüm bulunabilir” ifadeleri kullanılıyor. Girişim ayrıca İsrail Hava Kuvvetlerine konfederasyonu havadan gelecek tehditlere karşı koruma sorumluluğu yüklerken, Filistin’e tüm sivil kullanımlar için hava sahasını kullanma yetkisi tanıyor.
Girişim, Mescid-i Aksa, Kıyamet Kilisesi ve Ağlama Duvarı’nın yer aldığı Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinin üç semavi dinin mensuplarının girişlerine açık olmasını ve Filistin devletinin başkentinin Doğu Kudüs olmasını öneriyor.

Yerleşimciler
Girişim, İsrail’in Batı Şeria’daki büyük yerleşim yerlerini tahliye etmeyi reddetmesi nedeniyle İsrail’in Batı Şeria’da 247 bin İsraillinin yaşadığı 21 yerleşim birimi ile Doğu Kudüs’te 200 binden fazla İsrailli ikamet ettiği 8 Yahudi mahallesini ilhak etmesini teklif ediyor.
Girişim, geriye kalan yerleşim yerlerinin ise Filistin’in egemenliğine girmesini ve yaşayan Yahudi yerleşimcilere Filistin devletinde daimi ikamet iznine sahip olarak evlerinde kalma ya da İsrail’e taşınma seçeneklerinin sunulmasını öngörüyor.
Girişim, İsraillilerin Filistin devletinde kalmalarına izin verilmesi karşılığında İsrail’in de eşit sayıda Filistinliye daimi ikamet izni vermesini öneriyor.

İki taraf arasında sınır kapıları açma
Girişim iki taraf arasında ortak bir parlamento kurma çağrısında bulunmuyor fakat güvenlik, ekonomik, dini, kültürel ve enerji konularında iki taraf arasında koordinasyonu sağlayacak geniş yetkilere sahip bir kurumun oluşturulmasını teklif ediyor.
Girişim, ilk dönemlerde iki taraf arasında sınır kapıların açılmasını öngörmemekle birlikte Filistinlilerin güveninin kazanılması ve yeterli zaman geçmesinin ardından bunun uygulanmasına esneklik tanıyor.
Husseini, “Girişim güçlü ve cesur bir İsrail yönetimine ve iki taraf arasındaki uzlaşmalara ihtiyaç duyuyor. Bunların sağlanması, çatışmaya son verecek bir nihai barış anlaşmasına muhalefet edenlerin oranını azaltacaktır. Çatışmayı hafifletme veya kontrol etme teorilerinin sürmesi mümkün değil. Mevcut durum sürdürülemez” dedi.
Filistin Devlet Başkanı Abbas, 2012’de yaptığı bir açıklamada, “Yolsuzluk suçlamaları karşısında görevinden istifa etmek zorunda kalmasaydı İsrail’in eski Başbakanı Ehud Olmert ile 2008 yılında nihai barış anlaşmasına ulaşmaya yaklaşmıştım. Olmert ile ciddi bir şekilde çalıştım. Ne yazık ki birden istifa etti. Sınırları ve toprak mübadelesini görüştük. Haritaları ele aldık. Yakınlaşmıştık. Birçok uzlaşıya vardık” ifadelerini kullanmıştı.
Filistinliler, Abbas’ın bahsettiği müzakereler sırasında iki taraf arasında eşit miktarda toprak mübadelesinin yapılmasını, silahlardan arındırılan ve NATO gözlemcilerinin bulunduğu bir Filistin devletinin kurulmasını onaylamıştı.



Trump'ın desteklediği "Serçe" lakaplı aday, haftalarca süren gecikmeli sonuçların ardından Honduras başkanlık seçimini kazandı

Ekranda Nasri Asfura destekçileriyle birlikte (AFP)
Ekranda Nasri Asfura destekçileriyle birlikte (AFP)
TT

Trump'ın desteklediği "Serçe" lakaplı aday, haftalarca süren gecikmeli sonuçların ardından Honduras başkanlık seçimini kazandı

Ekranda Nasri Asfura destekçileriyle birlikte (AFP)
Ekranda Nasri Asfura destekçileriyle birlikte (AFP)

Honduras seçim komisyonu dün, ABD Başkanı Donald Trump tarafından desteklenen muhafazakar Ulusal Parti adayı Nasri Asfura'nın başkanlık seçimini kazandığını açıkladı. Böylece haftalarca süren gecikmeler, teknik sorunlar ve yolsuzluk iddialarının ardından 30 Kasım seçiminin galibi nihayet ilan edilmiş oldu.

Merkez sağ Liberal Parti adayı Salvador Nasralla yüzde 39,5 oy aldı.

Sonuçlar son derece yakındı ve oy sayım sistemi o kadar kaotikti ki, kazananı belirlemek için yüz binlerce oy pusulasının yaklaşık yüzde 15'inin elle sayılması gerekti.


Rusya’nın Ukrayna cephesindeki kayıpları artıyor

Ukrayna savaşında çatışmalar sürerken, taraflar arasındaki müzakerelerde henüz somut ilerleme kaydedilemedi (AP)
Ukrayna savaşında çatışmalar sürerken, taraflar arasındaki müzakerelerde henüz somut ilerleme kaydedilemedi (AP)
TT

Rusya’nın Ukrayna cephesindeki kayıpları artıyor

Ukrayna savaşında çatışmalar sürerken, taraflar arasındaki müzakerelerde henüz somut ilerleme kaydedilemedi (AP)
Ukrayna savaşında çatışmalar sürerken, taraflar arasındaki müzakerelerde henüz somut ilerleme kaydedilemedi (AP)

Birleşik Krallık istihbaratına göre Ukrayna cephesinde bu yıl 400 binden fazla Rus asker öldürüldü ya da yaralandı.

Londra yönetiminin ekimde yayımladığı son savunma istihbarat raporuna göre, Şubat 2022'de başlayan savaştan bu yana Rus ordusunda toplamda 1 milyon 118 bin asker yaralandı ya da öldü.

Telegraph'ın aktardığına göre bu rakam, savaş öncesi Rus ordusunun toplam büyüklüğünden daha fazla.

Analizde, Rus ordusunun cephede “kıyma makinesi” diye de adlandırılan yoğun saldırı taktiklerini kullandığına, bunun da kayıpları artırdığına dikkat çekiliyor.

Economist'in bu ay yayımladığı çalışmada da Rusya'nın kayıplarının 1,35 milyona vardığı savunulmuştu. Ayrıca son üç yılda Rusya'nın Ukrayna topraklarının sadece yüzde 1,45'ini ele geçirebildiği belirtilmişti.

Rusya olası barış anlaşması çerçevesinde, Ukrayna'ya ait Herson, Zaporijya, Donetsk ve Luhansk'tan Kiev güçlerinin çekilmesini istiyor. Bu bölgelerin bir kısmı halihazırda Moskova'nın kontrolünde.

Economist'in haberinde, Rusya'nın sözkonusu bölgeleri askeri harekatla ele geçirmesinin Mayıs 2028'i bulacağı, bu süreçte ciddi kayıplar verilebileceği savunulmuştu.

Diğer yandan Ukrayna ordusu, Donetsk'teki Siversk kentinden çekildiğini dün duyurdu.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasında, askerlerin can güvenliği ve kaynakların korunması için geri çekilme kararı alındığı bildirildi.

New York Times'ın analizinde, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce yaklaşık 10 bin nüfusa sahip olan kentin, Donetsk bölgesinin savunmasında büyük rol oynadığına dikkat çekiliyor.

Şehrin kaybıyla Donetsk üzerindeki kontrolü zayıflayan Kiev'in müzakerelerde dezavantajlı konuma düşebileceği belirtiliyor.

Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelerde Kiev yönetimi, Moskova'nın toprak tavizi taleplerini reddetmişti. ABD arabuluculuğunda yürütülen görüşmelerde Ukrayna, herhangi bir anlaşmayı kabul etmeden önce Batılı müttefiklerden güvenlik garantileri istiyor.

Independent Türkçe, Telegraph, New York Times


İsrailli teknoloji şirketleri, Gazze savaşına rağmen Avrupa’da gücünü artırıyor

Gazze savaşının patlak vermesiyle Fransa'da İsrail karşıtı protestolar düzenlemişti (AP)
Gazze savaşının patlak vermesiyle Fransa'da İsrail karşıtı protestolar düzenlemişti (AP)
TT

İsrailli teknoloji şirketleri, Gazze savaşına rağmen Avrupa’da gücünü artırıyor

Gazze savaşının patlak vermesiyle Fransa'da İsrail karşıtı protestolar düzenlemişti (AP)
Gazze savaşının patlak vermesiyle Fransa'da İsrail karşıtı protestolar düzenlemişti (AP)

İsrailli teknoloji şirketleri, Gazze savaşı sırasında Avrupa'daki işgücünü artırdı.

İsviçreli risk sermayesi fonu Planven ve Britanya merkezli danışmanlık şirketi KPMG'nin araştırmasında, İsrailli teknoloji firmalarının Avrupa'daki faaliyetlerini genişlettiği ve daha fazla çalışan istihdam ettiği belirtiliyor.

Avrupa Birliği'ne (AB) bağlı Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü'nün İsrail'deki inovasyon merkezi IT Hub Israel de salı günü yayımlanan çalışmaya katkı sağladı.

Araştırmaya göre, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı saldırısıyla  patlak veren Gazze savaşından bu yana İsrail teknoloji şirketlerinin Avrupa'daki istihdamı ortalama yüzde 5 arttı.

Ocak 2025 itibarıyla Avrupa'da faaliyet gösteren toplam 1686 İsrailli teknoloji şirketi, çalışan sayısını 32 bin 617'ye çıkardı. Bu sayı 2024'te 30 bin 936, 2023'teyse 29 bin 317'ydi.

Avrupa'da en fazla sayıda İsrailli teknoloji şirketine ev sahipliği yapan ülke Birleşik Krallık. Ülkede 704 İsrail teknoloji şirketi, 6 bin 724 çalışanıyla faaliyet gösteriyor.

415 şirket ve 2 bin 131 çalışanla Almanya ikinci, 312 şirket ve 2 bin 598 çalışanla da Ukrayna üçüncü sırada geliyor.

Fransa'da 279 teknoloji şirketinde 1750 kişi çalışırken, Polonya'da 257 firmada 1734 kişilik istihdam var. İspanya'da 356 şirket faaliyet gösterirken, bu firmalarda 1415 kişi çalışıyor.

Avrupa'da Gazze savaşı nedeniyle İsrail karşıtı görüşlerin artmasına rağmen firmaların istihdam kapasitesini geliştirdiği görülüyor.

Planven'den Elle Taitou Spruch, araştırma bulgularına ilişkin Times of Israel'e şunları söylüyor:

Veriler savaş gibi zor zamanlarda bile, Avrupa'dan çok fazla eleştiri aldığımız halde, uzun vadeli varlıklarını geliştiren İsrailli girişimlerin sürekli büyüdüğünü ortaya koyuyor. İnsanlar hâlâ yatırımlarını artırmayı tercih ediyor.

Avrupa Komisyonu, AB ve İsrail arasında 5,8 milyar euroluk ihracatı etkileyecek karşılıklı ticaret anlaşmasının askıya alınabileceğini eylülde duyurmuştu. Brüksel henüz bu yönde bir adım atmadı.

Birleşmiş Milletler de İsrail ordusunun Gazze'de soykırım yaptığını bildiren çalışmasını eylülde kamuoyuyla paylaşmıştı.

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian