AB’nin Filistin’e yardımı müfredatın değişmesi şartıyla yapacağı öne sürüldü

Macaristan, müfredatta değişim olmasında ısrarcı.

AB’nin Filistin’e yardımı müfredatın değişmesi şartıyla yapacağı öne sürüldü
TT

AB’nin Filistin’e yardımı müfredatın değişmesi şartıyla yapacağı öne sürüldü

AB’nin Filistin’e yardımı müfredatın değişmesi şartıyla yapacağı öne sürüldü

Avrupa Birliği’nin, Filistin Otoritesi’ne verdiği mali desteğin devamı için eğitim müfredatının değişmesini şart koştuğu iddia edildi. Avrupa Birliği’nin Filistin yönetimine sağladığı yıllık yardımlara dair geçen ay birlik içinde bütçe tartışmaları yapılmış ancak bir sonuca varılamamıştı.  
İsrail Hayom gazetesi, Filistin Yönetimine yapılan 214 milyon avroluk yıllık yardımın, bu yılın başında ulaşması gerektiğini ancak ‘yardımların dondurulmuş’ olması nedeniyle söz konusu meblağın henüz ulaşmadığını bildirdi. Gazete, Filistin Yönetimi'nin son günlerde uluslararası alanla yürüttüğü temasların sadece bölgedeki gerilimle ilgili olmadığını, mevcut mali krizin aşılması için destek ve yardım alma olasılığına da odaklanıldığını vurguladı.  
Filistin Otoritesi, sağlanan yardımın mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılması için Avrupa Birliği’ne baskı yaptı. Ancak Avrupa Birliği komisyonu, geçen ay ‘koşulsuz bir şekilde’ söz konusu yardımın sağlanması hususunu bir çözüme kavuşturamayarak konuyu Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e havale etmişti. Komisyondaki Macaristan üyesinin, yardımın yeniden başlamasını Filistin eğitim kurumlarındaki müfredatın değiştirilmesi koşuluna bağlaması nedeniyle komisyonda bir karar alınamadığı öğrenildi.  
Avrupa Birliği Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Komiseri ve aynı zamanda Macaristan temsilcisi olan Oliver Varhelyi geçtiğimiz ay Ramallah’ı ziyaret etmiş ve üst düzey Filistinli yetkililerle bir araya gelmişti. Varhelyi bu ziyaretinde, Avrupa Birliği’nin Akdeniz bölgesindeki planlarının uygulanmasını ele almanın yanı sıra Filistin eğitim müfredatındaki İsrail karşıtı içeriklerin kaldırılmasını ve eğitim sisteminde reform yapılmasını da talep etmişti.  
Filistin Otoritesi koşullu desteği kabul etmedi. Filistinli üst düzey bir yetkili açıklamasında "Koşullu yardım ve desteği kabul etmeyeceğiz. Avrupa Birliği Macaristan temsilcisinin ırkçı yaklaşımına karşı çıkmalı, yardımların aktarılmasına engel teşkil eden makul bir gerekçe bulunmuyor. Ancak yardımlar sağlanmazsa açlıktan ölecek değiliz" dedi. Filistinli üst düzey yetkililer son günlerde, Avrupa Birliği’nin üzerinde uzlaşılan yardımları göndermekte gecikmesini eleştiren mesajlar verdi. Filistin Otoritesi, mevcut ekonomik koşullarda Avrupa Birliği’nin desteğine acil bir şekilde ihtiyaç duyuyor. Filistin Otoritesi, İsrail’in vergi gelirlerinde kesinti uygulaması ve koronavirüs salgının doğurduğu şartlar nedeniyle mali olarak zorlu bir süreçten geçiyor. Yönetimin her ay 200 milyon şekel bütçe açığı verdiği değerlendiriliyor. Bu yıl yönetime dışarıdan yapılan destekler, önceki yıllara kıyasla henüz sadece yüzde 10 civarında gerçekleşti. Filistin Otoritesi altı aydır memur maaşlarında kesintiye gidiyor.  
Macaristan’ın AB temsilcisi, Filistin’e yapılan yardımların, müfredatın değiştirilmesi koşuluyla gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor. Macar temsilcisinin değiştirilmesi gereken müfredat içeriği ile verdiği bazı örnekler şöyle:
Filistin’in tarihi topraklarının tümünde bir Filistin devleti kurulması, silahlı direnişin övülmesi, öğrencilerden, kanlarını ve canlarını Filistin’e feda etmelerinin istenmesi.
İsrail Filistin’in eğitim müfredatını ‘kışkırtıcı’ olarak nitelendiriyor. Filistin Yönetimi ise müfredatın milli anlatıyı yansıttığını savunuyor.  



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.