Ekonomik krizle boğuşan Lübnanlılar, Twitter'ın yeni patronu Elon Musk'a seslendi: "Bizim ülkeyi de satın al"

Twitter'ı satan alan Musk'ın platformda ne tür değişikliklere gideceği merak ediliyor (Reuters)

Twitter'ı satan alan Musk'ın platformda ne tür değişikliklere gideceği merak ediliyor (Reuters)
Twitter'ı satan alan Musk'ın platformda ne tür değişikliklere gideceği merak ediliyor (Reuters)
TT

Ekonomik krizle boğuşan Lübnanlılar, Twitter'ın yeni patronu Elon Musk'a seslendi: "Bizim ülkeyi de satın al"

Twitter'ı satan alan Musk'ın platformda ne tür değişikliklere gideceği merak ediliyor (Reuters)
Twitter'ı satan alan Musk'ın platformda ne tür değişikliklere gideceği merak ediliyor (Reuters)

Tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşayan Lübnanlılar, Twitter'ın yeni patronu Elon Musk'tan ülkeyi satın almasın istedi.
Tesla ve SpaceX CEO'su Musk'ın pazartesi günü Twitter'ı 44 milyar dolara satın almasının ardından, Lübnanlılar platformdan Musk'ı etiketleyip birçok paylaşım yaptı ve milyarder iş insanından ülkeyi de satın almasını talep etti.
Bir Twitter kullanıcısı, "Hey, Elon Musk, Lübnan'ı satın almayı düşünür müsün?" diye sorarken, bir başkası da "Merhaba Elon Musk, eğer fazladan bozuk paran varsa tam sana göre satılık bir ülke biliyorum. Adı Lübnan. Düşünürsen bana haber et" diye yazdı.

Bir sosyal medya kullanıcısıysa platformdaki gönderisinde "Doğu Akdeniz'de 10 kilometrekarelik bir gayrimenkul yatırımıyla ilgilenir misin? Adı Lübnan. Satın al, durumu düzelt ve seni kral ilan edelim. Hatta ülkenin adını 'Lebelon' diye de değiştiririz. Anlaştık mı?" ifadelerini kullandı.

Twitter kullanıcılarından biri de "Elon Musk'ın Lübnan'ı da satın alması lazımdı. Zaten ülke daha da kötüleşemez" dedi.
Kökleri daha öncelere dayanan fakat 2019'da iyice görünür hale gelen ve pandemiyle de etkisini artıran ekonomik kriz, Lübnan'ı ciddi bir toplumsal istikrarsızlığa sürükledi.
Günde 20 saate varan elektrik kesintilerinin ve akaryakıt kuyruklarının oluştuğu ülkede Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami, 3 Nisan'daki açıklamasında "Maalesef Merkez Bankası gibi devlet de iflas etti" demişti.
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame ise iflas iddialarını reddetmiş, ülkedeki bankaların işlemlerini sürdürdüğünü savunmuştu.

Musk'ın Twitter serüveni
Dünyanın en zengin insanı unvanlı Musk, bu ay başında 3 milyar dolar ödeyerek Twitter'daki yüzde 9,2'lik hissenin sahibi olmuştu.
Milyarder iş insanı, bunun ardından yaklaşık 43 milyar dolar değer biçtiği şirketi hisse başına 54,20 dolardan satın almak için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na (SEC) bildirimde yapmıştı.
Musk, gündemden düşmeyen tartışmaların ardından 25 Nisan'da, 44 milyar dolara Twitter'ı satın alma anlaşması yapmıştı. Bu miktar, neredeyse Ürdün'ün gayri safi yurt içi hasılasına denk geliyor.
Öte yandan son imzaların atılması ve Musk'ın şirketi devralması 3 ila 6 ay sürebilir. SEC belgesine göre Musk taahhüt ettiği meblağı ödeyemezse 1 milyar dolar tazminat vermek zorunda kalacak.
Twitter da daha iyi bir teklif yapan başka taliple anlaşması halinde Musk'a aynı miktarda tazminat ödeyecek.

Independent Türkçe, Arab News, Bloomberg, Middle East Monitor



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.