Irak Komünist Partisi yetkilisi güneydeki aşiretler arası çekişmede öldü

Irak’ın güneyindeki Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’de geçen ay hayat pahalılığı protesto edildi (AFP)
Irak’ın güneyindeki Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’de geçen ay hayat pahalılığı protesto edildi (AFP)
TT

Irak Komünist Partisi yetkilisi güneydeki aşiretler arası çekişmede öldü

Irak’ın güneyindeki Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’de geçen ay hayat pahalılığı protesto edildi (AFP)
Irak’ın güneyindeki Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’de geçen ay hayat pahalılığı protesto edildi (AFP)

Irak’ın güneyindeki aşiretler arasındaki çekişmeler her yıl onlarca vatandaşın ölümüne neden olmaya devam ediyor. Bu çekişmelerin temelinde, genellikle çoğu kişinin ‘önemsiz’ gördüğü ve düşmanca eylemler ile kan dökmeye başvurulmasını gerektirmeyen sebepler yatıyor. Güvenlik teşkilatları aşiretlerin kontrolsüzlüğü karşısında “zayıf kalmak, engellemeye gücü yetmemek ve caydırıcılığı olmamakla” suçlanıyor. Çoğu zaman bu kontrolsüzlük hali, güneydeki aşiretlerin resmi güvenlik kurumlarından daha güçlü olduğu izlenimi veriyor. Bu durum, kontrolden çıkan aşiretlerin üyelerini daha fazla direnç gösterme ve yasaları umursamama konusunda cesaretlendiriyor.
Irak’ta aşiretler arasındaki çekişmelerin en çok görüldüğü vilayetler arasında birinci sırada yer alan Zikar’da Irak Komünist Partisi’nin bir yetkilisi önceki gün kanlı bir çekişme sebebiyle hayatını kaybetti. Olay, Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’nin 40 kilometre doğusundaki Şatra ilçesinde yaşandı.
Polis kaynakları, “Hısımlık bağı bulunan akrabaların eski sorunlardan dolayı yumruklu kavgaya tutuşmasının ardından Komünist Partisi’nin Şatra ilçesi üyesi 1943 doğumlu Aziz Uveyd el-Hafaci kalp krizi geçirmesi sonucu hayatını kaybetti. Kavga aynı zamanda Hafaci’nin oğullarından birinin yaralanmasına ve vücudunda morlukların oluşmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.
Irak Komünist Partisi’nin Şatra ilçesindeki yetkililerinden Şehid el-Galibi’nin sözlerini aktaran haber kaynaklarına göre, Galibi, “Irak Komünist Partisi’nin Şatra’daki yerel üyesi Aziz Uveyd Sultan aşiretler arasındaki çekişmede öldürüldü. Bu çekişme yedi veya sekiz aydır sürüyor. Sultan bunu çözmeye çalıştı ancak yapamadı. Şatra çarşı merkezinde birkaç kişi ona ve oğluna bıçak çekti. Onu öldürdüler. Oğlu ise ağır yaralandı ve şu anda hastanede yatıyor. Failler bilinmeyen bir yere kaçtılar” dedi.
Bu olay, Sümer Operasyonlar Komutanlığı İstihbarat Müdürü Ali Cemil Halef’in Şatra’da aşiretler arasındaki çekişmeyi çözmeye çalıştığı sırada öldürülmesinden yaklaşık bir hafta sonra meydana geldi.
Bugün aşiretler arası çekişmelerin ve kavgaların hakim olduğu ilçe, 1960 ve 1970’lerde yükselişte olan Irak Komünist Partisi’nin kalelerinden biriydi. İlçedeki erkeklerin büyük bir kısmının Komünist Parti’ye üye olduğu o dönemlerde Şatra için ‘Küçük Moskova’ benzetmesi yapılırdı. Ancak ‘Komünist ilçe’ 2003 sonrası yükselişe geçen siyasal İslam’ın ardından ‘Küçük Kerbela’ lakabını aldı. Geçen yüzyılın ortalarına kadar ilçede Müslümanlar ile Yahudi, Hristiyan ve Sabii azınlıklar bir arada yaşıyordu. Daha sonra azınlıkların çoğu ortadan kayboldu.
İsminin açıklanmaması kaydıyla Şarku’l Avsat’a konuşan bir gazeteci, Zikar’daki aşiret çekişmelerinin temelinde “aşiretlerin gücüne kıyasla güvenlik güçlerinin güçsüzlüğünün” yattığını savundu. Gazeteci, “Zikar vilayeti genel anlamda devlet otoritesinin dışında ve iktidardaki parti ve gruplarla yakın ilişkilere sahip aşiret liderlerinin yönetimine tabi olan bir vilayet görüntüsü çiziyor. Aşiretler hafif, orta ve hatta ağır silahlara sahip. Güvenlik teşkilatlarının bu silahları etkisiz hale getirmek için başlattığı operasyonlar genellikle başarısız oluyor. Hatta bazı güvenlik yöneticileri, güvenlik gücü oraya ulaşmadan önce aşiretlere silahlarını saklamaları için önden haber veriyor” ifadesini kullandı.
Gazeteci “şahsi, siyasi ve hatta zaman zaman dini çıkarlar ile emellerin iç içe geçtiği karmaşık tarihi faktörler sebebiyle güneydeki sakinlerin hayatlarına mâl olan aşiret çekişmelerinin yakın gelecekte bitmesine ihtimal vermediğini” belirtti.
Bu olayın ardından dün (cumartesi) Zikar’daki bir güvenlik kaynağı Zikar vilayetinin Suk eş-Şuyuh ilçesinde bir kavgaya karışan 11 zanlının tutuklandığını bildirdi. İlçedeki bir okulun Fizik öğretmeninin kavga sırasında hayatını kaybettiği belirtildi.
Kaynak, “Suk eş-Şuyuh’taki güvenlik teşkilatları, El-Ahsaiyye bölgesinde meydana gelen cinayetin ardından bölgede arama tarama operasyonu gerçekleştirdi. Operasyon sonucu kavgayla ilgili 11 zanlı tutuklandı. Onlarca mühimmat ve silaha el konuldu” dedi.



Lübnan Cumhurbaşkanı’ndan Laricani'ye: İçişlerimize her türlü müdahaleyi reddediyoruz

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Laricani Beyrut'ta bir araya geldi. (AP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Laricani Beyrut'ta bir araya geldi. (AP)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı’ndan Laricani'ye: İçişlerimize her türlü müdahaleyi reddediyoruz

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Laricani Beyrut'ta bir araya geldi. (AP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Laricani Beyrut'ta bir araya geldi. (AP)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn bugün İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Laricani ile Beyrut’ta bir araya geldi. Avn yaptığı açıklamada, ‘Lübnan’ın iç işlerine herhangi bir müdahaleyi’ reddettiğini belirterek, İran'ın son zamanlarda Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına ilişkin yaptığı bazı açıklamaları ‘yararsız’ olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın X hesabından aktardığı açıklamaya göre Avn, Laricani ile görüşmesi sırasında şu ifadeleri kullandı: “İçişlerimize herhangi bir tarafın müdahalesini reddediyoruz… Hiçbir tarafın, istisnasız olarak, silah taşımaya ve dışarıdan güç almaya hakkı yoktur.”

Laricani'nin ziyareti, İran'ın Lübnan içişlerine müdahalesinin ardından gerçekleşti. Geçtiğimiz günlerde Lübnan Dışişleri Bakanı Yusuf Recci, İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Danışmanı Ali Ekber Velayati’nin açıklamalarını ‘şüpheli ve kabul edilemez’ olarak nitelendirmişti.

İran'ın Tesnim haber ajansı birkaç gün önce Velayati'nin “Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma adımları başarısız olacak” dediğini aktarmıştı. Velayati, İran'ın ‘Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına kesinlikle karşı olduğunu, çünkü İran'ın Lübnan halkını ve direnişini her zaman desteklediğini ve bu desteği bugüne kadar sürdürdüğünü’ belirtti.

Velayati, ‘bu tür fikirlerin Lübnan'da ilk kez ortaya atılmadığını, ancak daha önce başarısız olduğu gibi bu sefer de başarısız olacağını’ ifade etti.

Recci ise Velayeti’nin açıklamalarına şöyle yanıt verdi: “Bazı İranlı yetkililer, Lübnan'ın iç kararları hakkında şüpheli açıklamalar yapmaya devam ediyor... İran'ın bu kabul edilemez uygulamalarını hiçbir koşulda kabul etmeyeceğiz. Hiçbir tarafın Lübnan halkı adına konuşma veya onun egemenlik kararları üzerinde vesayet hakkı iddia etme hakkı yoktur.”