Filistin’de bir İsraillinin öldüğü saldırıyı Fetih ve Hamas birlikte üstlendi

Kudüs’teki İsrail güçleri (AFP Arşiv)
Kudüs’teki İsrail güçleri (AFP Arşiv)
TT

Filistin’de bir İsraillinin öldüğü saldırıyı Fetih ve Hamas birlikte üstlendi

Kudüs’teki İsrail güçleri (AFP Arşiv)
Kudüs’teki İsrail güçleri (AFP Arşiv)

Hamas, Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi Fetih’in bir İsrailli güvenlik görevlisinin öldüğü saldırıyı üstlenmesinden iki gün sonra, söz konusu olayın sorumluluğunu üstlendi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre yasa dışı Yahudi yerleşim birimi Ariel’in girişinde İsrailli bir güvenlik görevlisi seyir halindeki otomobilde bulunan iki zanlı tarafından öldürülmüştü.
Geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlenen saldırıyı, Fetih Hareketi’ne bağlı Aksa Şehitleri Tugayı üstlenmişti.
Aksa Şehitleri Tugayı, Ariel’in girişinde bir güvenlik görevlisinin öldürüldüğü ‘kahramanca’ saldırının tüm sorumluluğu üstlendiğini açıklamıştı.
İsrail polisi ve Filistinli siviller arasında iki hafta önce İsrail’in 1967 yılında işgal ettiği ve daha sonra ilhak ettiği Kudüs’ün doğusunda gerçekleşen çatışmalarda 300’e yakın Filistinli yaralanmıştı. Aksa Şehitleri Tugayı’ndan yapılan açıklamada İsraillinin öldürülmesinin Kudüs’teki Müslüman ve Hıristiyan halkının kutsal mabedine yapılan ihlallere karşılık gerçekleştiği açıklandı. 

Hamas Hareketi’nin silahlı kanadı, Ariel’de gerçekleşen olayın sorumluluğunu üstlendiğini açıkladı.
Hamas Hareketi’nin silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamada “Kassam Tugayları, bir İsraillinin öldürülmesi ve bir başka İsraillinin yaralanması ile sonuçlanan kahraman operasyonunun sorumluluğunu üstlenmiştir” ifadeleri kullanıldı.
İsrail güçleri, Batı Şeria’da iki Filistinlinin söz konusu saldırıyı gerçekleştirdiği şüphesiyle Ariel’in kuzeybatısındaki Filistinlilerin yaşadığı Karavet Beni Hassan’da silah zoruyla gözaltına alındığını açıkladı.
Kassam Tugayları, tutuklarının harekete üye olduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada “Destansı operasyonumuzdan saatler sonra Siyonistler, Karavet Beni Hassan köyünden üyemiz Mücahit Yusuf Asi ve Mücahit Yahya Mari’yi gözaltına aldı” ifadeleri kullanıldı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.