Tim Burton'ın Marvel ve DC'den hangisini tercih ettiği ortaya çıktı

Örümcek-Adam senaristi David Koepp, ünlü yönetmenin 2002'deki kararını açıkladı

Tim Burton'ın yönettiği Batman, 1989'da 411 milyon dolar hasılat getirmişti (AFP)
Tim Burton'ın yönettiği Batman, 1989'da 411 milyon dolar hasılat getirmişti (AFP)
TT

Tim Burton'ın Marvel ve DC'den hangisini tercih ettiği ortaya çıktı

Tim Burton'ın yönettiği Batman, 1989'da 411 milyon dolar hasılat getirmişti (AFP)
Tim Burton'ın yönettiği Batman, 1989'da 411 milyon dolar hasılat getirmişti (AFP)

2002'de vizyona giren Örümcek-Adam'ın (Spider-Man) senaristi David Koepp, Tim Burton'ın projede neden yönetmenliği üstlenmediğini açıkladı. 
Burton'ın yerine yönetmen koltuğuna Sam Raimi'nin oturduğu film vizyona girdiği dönem süper kahraman yapımlarını hayli popüler hale getirmişti. Tobey Maguire, Willem Dafoe, Kirsten Dunst ve James Franco'nun rol aldığı yapımın birçok sahnesi ikonikleşmişti.
Ancak tüm başarısına rağmen Raimi proje için düşünülen ilk yönetmen değildi ve muhtemel adaylar arasında Burton'ın yanı sıra David Fincher ve Chris Columbus da vardı. 
1989'daki Batman ve 1992'deki Batman Dönüyor'la (Batman Returns) beğeni toplayan Burton dönemin süper kahraman denince akla gelen ilk yönetmenlerinden biriydi. 
Örümcek-Adam'ın vizyona girişinin 20. yıldönümü için Variety'ye verdiği röportajda Koepp, Burton'ın projeyi neden reddettiğini açıklığa kavuşturdu. Senarist, Columbia Pictures'ın eski başkanı Amy Pascal'ın Burton'la görüştüğünü ancak bunun verimli bir toplantı olmadığını söyledi. 
Koepp röportajda şu ifadeleri kullandı:
"Amy Pascal'ın bana Tim Burton'la buluştuğunu ve yönetmenin toplantıda kendisine, 'Sanırım ben DC adamıyım' dediğini anlattığını hatırlıyorum. İşi almak için gerçekten çaba sarf etmeyen biri gibi görünüyordu."
Batman karakterlerinin Burton'ın gotik dünyasına kolayca uyarlanması ancak Örümcek-Adam'ın buna pek elverişli olmaması yönetmenin kararını etkilemiş olabilir. 
Bununla birlikte Burton filmlerinde Bruce Wayne'i oynayan Michael Keaton, 23 Temmuz 2023'te vizyona girmesi planlanan Flash'ta rolünü tekrarlayacak. 
Independent Türkçe, We Got This Covered, Screenrant



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature