Biden yönetiminden Suudi Arabistan’a yeni bir ‘siyasi dönüş’

Medya organlarında çıkan haberlerde Suudi Arabistan Veliaht Prens ile CIA ajanı arasında ‘olumlu görüşmeler’ yapıldığına dikkat çekildi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA) - CIA Başkanı William Burns. (AP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA) - CIA Başkanı William Burns. (AP)
TT

Biden yönetiminden Suudi Arabistan’a yeni bir ‘siyasi dönüş’

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA) - CIA Başkanı William Burns. (AP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA) - CIA Başkanı William Burns. (AP)

Biden yönetimi, Ortadoğu’da güvenlik alanındaki bağlarını düzeltmeye çalışırken medyada yer alan haberlere göre ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı William Burns, geçen ay Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmek üzere Suudi Arabistan’a bir ziyarette bulundu.
Ziyaret Cidde şehrinde gerçekleşti. İki yetkilinin ele aldığı gelişmelerin ayrıntılarına dair ise bilgi verilmedi. Ancak kaynakların ‘The Wall Street Journal’ gazetesinden aktardıkları haberlere göre görüşmede ‘ABD ile Suudi Arabistan arasındaki gerginlik, petrol meselesi, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, İran nükleer anlaşması ve Yemen’deki savaş’ masaya yatırıldı.

Anlaşmazlıkları giderme girişimleri
ABD’li bazı yetkililer, Suudi Arabistan’ın İran’dan gelen güvenlik tehditlerine ve Yemen’deki Tahran destekli Husilerin saldırılarına ilişkin endişelerini gidermek amacıyla bir atılım ortaya koymak için son dönemde Suudi Arabistan’a ziyarette bulundular. Ancak Biden’ın geniş çaplı tavizler verme konusunda isteksiz olduğu belirtiliyor.
CIA’den bir sözcü, Burns’ın ziyareti hakkında açıklama yapmayı kabul etmezken, Suudi Arabistanlı yetkililer de açıklama talebine yanıt vermedi.
Gazetede yer alan habere göre her iki hükümetten yetkililer, ABD ve Suudi Arabistan arasındaki siyasi anlaşmazlıkların Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana derinleştiğini belirtti. Washington ayrıca, Riyad’ın Çin ve Rusya ile daha yakın iş birliği yapma veya en azından Ukrayna’da olduğu gibi Batı için hayati önem taşıyan konularda tarafsız kalma eğiliminden endişe duyuyor.
Suudi Arabistan, ABD’nin fiyatları düşürmek ve Moskova’nın ekonomik yeteneklerini baltalamak için daha fazla petrol pompalama taleplerini kabul etmedi.

Suudilerin dinleyebileceği bir yetkili
Beyaz Saray, Washington’daki Suudi diplomatların ABD- Suudi Arabistan ilişkilerinin gücü ve dayanıklılığına ilişkin olumlu açıklamaları karşısında birçok defa Suudi savunma yeteneklerini desteklediğini vurgulamış olsa da iletişimin kesilmesi bu durumun aksini gösteriyor.
Aynı gazeteye göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ı geçen nisan ayında bir araya getiren ve önceden planlanmayan toplantı, Veliaht Prens’in ABD’li yetkiliye verdiği sert yanıtın ardından olumlu bir sonuç elde edilemeden sona erdi. Wall Street’e göre Veliaht Prens Selman, ABD’nin petrol üretimini artırma talebini unutabileceğini dile getirdi.
Söz konusu ziyaret, istenilenin tam tersi sonuçlar veren tek ziyaret değil. Öyle ki Suudi Arabistan, geçen eylül ayında ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile alelacele ayarlanmış bir ziyareti de askıya almıştı.
Pentagon, Austin’ın Suudi Arabistan ziyaretinin ‘Suudi tarafının programıyla ilgili nedenlerle gerçekleşmediğini’ söylerken, görüşmenin ‘ertelendiğini ve iptal edilmediğini’ vurguladı. Ancak söz konusu toplantı henüz gerçekleşmedi.
Bu çerçevede eski Başkan Donald Trump döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Körfez işlerini denetleyen Kirsten Fontenrose, Beyaz Saray’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın başarısız ziyaretinin ardından Suudilerin dinleyebileceği bir idari yetkili belirlemeye çalıştığını söylerken bu çerçevede CIA başkanının ziyaretinin anlaşılır olduğunu dile getirdi.
‘The Atlantic Council’ kuruluşunda faaliyet gösteren Fontenrose, “İlişkileri güçlendirmek ve üzerine bir şeyler inşa etmek için ilişkinin en güçlü yanını arıyorlar” ifadelerine yer verdi.
Burns, Obama yönetimi sırasındaki gizli diplomasi deneyimine ek olarak daha önce Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre, Arapça bilen ve Ortadoğu’da çeşitli görevlerde bulunan Burns 2015 yılında İran ile çok taraflı bir anlaşmaya uzanan gizli görüşmelere de öncülük etmiş bir isim.



Faysal bin Ferhan, Şarm eş-Şeyh Zirvesi'nde Suudi Arabistan heyetine başkanlık ediyor

TT

Faysal bin Ferhan, Şarm eş-Şeyh Zirvesi'nde Suudi Arabistan heyetine başkanlık ediyor

Faysal bin Ferhan, Şarm eş-Şeyh Zirvesi'nde Suudi Arabistan heyetine başkanlık ediyor

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz adına, bugün Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentine geldi.

Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi’ndeki savaşın sona erdirilmesine ilişkin anlaşmanın imzalanmasının beklendiği Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’ne katılan Suudi Arabistan heyete başkanlık edecek.


Nobel Ödüllü Ömer Yaghi: Bu başarının arkasında Muhammed bin Selman'ın desteği var

Nobel Kimya Ödülü sahibi Suudi bilim insanı Ömer Yaghi,(SPA)
Nobel Kimya Ödülü sahibi Suudi bilim insanı Ömer Yaghi,(SPA)
TT

Nobel Ödüllü Ömer Yaghi: Bu başarının arkasında Muhammed bin Selman'ın desteği var

Nobel Kimya Ödülü sahibi Suudi bilim insanı Ömer Yaghi,(SPA)
Nobel Kimya Ödülü sahibi Suudi bilim insanı Ömer Yaghi,(SPA)

2025 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Suudi bilim insanı Profesör Ömer Yaghi, Başbakan Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a, "Vizyon 2030 kapsamında Krallığımız için bu başarıyı elde etmemizde en büyük etkiyi yaratan bilimsel kariyerime verdiği sürekli destekten dolayı" içten teşekkürlerini ve takdirlerini sundu.

Profesör Yaghi, Suudi Arabistan liderliğine, araştırma, geliştirme ve inovasyon sistemine, çeşitli bilimsel alanlardaki bilim insanlarına ve araştırmacılara verdikleri cömert destek ve himaye için minnettarlığını ve takdirini dile getirdi.

Yaghi, "Bu ödülü almak benim ve dünyadaki tüm Suudi ve Arap bilim insanları için büyük bir onur. Tanrı'dan bu başarının, gelecek nesil gelecek vaat eden Suudi ve Arap gençleri için araştırma ve inovasyon yolculuklarına devam etmeleri konusunda bir teşvik ve ilham kaynağı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

Nobel ödüllü araştırmacı, "Dünyanın dört bir yanından aldığım tebrik mesajlarından çok memnun oldum ve onlara minnettarım" dedi. Ayrıca, Kral Abdülaziz Bilim ve Teknoloji Şehri'nin (KACST) son yıllarda Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley ile ortak Mükemmeliyet Merkezi aracılığıyla sağladığı sürekli destekten övgüyle söz etti.

Profesör Ömer Yaghi, alanında en önde gelen Suudi bilim insanlarından biridir. 21. yüzyılın en önemli bilimsel yeniliklerinden biri olan ağ kimyası bilimini kurmuş ve enerji, çevre, su tuzdan arındırma ve karbon yakalama alanlarında yeni ufuklar ve uygulamalar ortaya koymuştur.

Öncü başarıları ve katkılarından dolayı, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından verilen 2025 Nobel Kimya Ödülü'ne, bu tarihi başarıya ulaşan ilk Suudi bilim insanı olarak layık görüldü.


Suudi Arabistan, Gazze anlaşmasını ve Trump’ın önerisinin ilk aşamasının uygulamaya konulmasını memnuniyetle karşıladı

Sahil yolunda yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
Sahil yolunda yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
TT

Suudi Arabistan, Gazze anlaşmasını ve Trump’ın önerisinin ilk aşamasının uygulamaya konulmasını memnuniyetle karşıladı

Sahil yolunda yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)
Sahil yolunda yürüyen yerinden edilmiş Filistinliler (AP)

Suudi Arabistan, Gazze konusunda varılan anlaşmayı ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmeyi ve kapsamlı ve adil bir barışın önünü açmayı amaçlayan Başkan Trump'ın önerisinin ilk aşamasının uygulamaya konulmasını memnuniyetle karşıladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, anlaşmaya varılması için ABD Başkanı Donald Trump'ın aktif rolü ile Katar, Mısır ve Türkiye'nin arabuluculuk çabaları takdir edildi.

Suudi Arabistan, bu adımın Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkının insani acılarını hafifletmek için acil bir şekilde harekete geçilmesine, İsrail'in tamamen geri çekilmesine, güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına ve adil ve kapsamlı bir barışın sağlanması yönünde pratik adımlar atılmasına yol açmasını umduğunu ifade etti. Açıklamaya göre bu, ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararları, Arap Barış Girişimi ve Filistin meselesinin barışçıl çözümüne ilişkin New York Deklarasyonu doğrultusunda, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları temelinde bağımsız bir devletin somutlaştırılması esasına dayanmalı.