Filistin: Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlar sükûnet çabalarına saygısızlıktır

İsrail Başbakanı Naftali Bennett (DPA)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett (DPA)
TT

Filistin: Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlar sükûnet çabalarına saygısızlıktır

İsrail Başbakanı Naftali Bennett (DPA)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett (DPA)

Filistin hükümeti, İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarını, bölgede sükûnetin sürdürülmesi yönünde sarf edilen çabalara "saygısızlık" olarak nitelendirdi.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail Başbakanı Naftali Bennett'in Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınları yeniden başlatma yönündeki kararının "sükûnet için yapılan çağrılara saygısızlık anlamına geldiği" ifade edildi.
Bennett'in söz konusu kararıyla Mescid-i Aksa'nın mevcut tarihi yasal konumuna meydan okuduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Mübarek Mescid-i Aksa'ya baskın suçlarını yeniden tekrarlamak, hem uluslararası topluma hem de Arap ve İslam dünyasına karşı açıkça meydan okumadır. Bennett, Ramazan Bayramı'nın bitmesiyle Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'nın avlusuna baskınları yeniden başlatarak dini ritüeller yapmasına izin veren kararla övünüyor. Bennett, bu kararıyla sükûneti ramazan ayından sonra da sürdürme yönünde yapılan bütün çağrı ve çabalara meydan okuduğunu göz ardı ediyor."

Ramazanın sonunda durdurulan baskınlar bugün yeniden başladı
Tel Aviv yönetimi, İsrail güçleri ile Filistinliler arasında ramazan ayında şiddet olaylarına yol açan Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarını 22 Nisan-1 Mayıs tarihlerinde durdurma kararı almıştı. Ramazan Bayramı'nın sona ermesi üzerine ise İsrail güçlerinin himayesindeki baskınlar bu sabah yeniden başlamıştı.
İsrail polisinin eşlik ettiği yaklaşık 600 fanatik Yahudi yerleşimci, sabah saatlerinde İsrail'in kuruluş günü bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlusuna girmişti.
Fanatik Yahudilerin Aksa'ya baskınını protesto eden 50 civarında Filistinli ise İsrail polisi tarafından gözaltına alınmıştı.



Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
TT

Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)

Irak Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın BM Güvenlik Konseyi (BMGK), BM Genel Sekreteri, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) İsrail'in “tehditlerine” ilişkin mektuplar gönderdiğini bildirdi.

Irak Haber Ajansı tarafından aktarılan açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “bölgede devam eden şiddeti durdurmasını ve tehditlerine son vermesini” talep ettiği belirtildi.

İsrail'in “çatışmayı genişletmek amacıyla bölgede iddialar ve bahaneler yarattığı” belirtilen açıklamada, Irak'ın Güvenlik Konseyi'ne başvurmasının “Konsey'in uluslararası barış ve güvenliğin korunmasındaki rolünü yerine getirme isteğinden kaynaklandığı” ifade edildi.

Açıklamada ayrıca Irak'ın “hava sahasının komşu bir ülkeyi hedef almak üzere kullanılması konusunda itidalli davranmaya istekli olduğu” vurgulandı.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin dün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “açık bir tehdit” aldığını duyurdu. Resmi haber ajansına göre Hüseyin, Kürdistan Bölgesi'nin Duhok kentinde düzenlenen “Amerikan Üniversitesi Forumu” sırasında yaptığı konuşmada, “silahlı kuvvetlerin Irak topraklarından yapılacak herhangi bir saldırıyı önlemek için Başbakan'dan emir aldığını” ve ülkesinin “savaş istemediğini, tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalıştığını” vurguladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar daha önce BMGK başkanına bir mektup göndererek, İran yanlısı silahlı grupların Irak'taki faaliyetlerinin ele alınması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunmuş ve Irak hükümetinin kendi topraklarında ya da topraklarından yapılan her türlü eylemden sorumlu olduğunu söylemişti.