ABD'den Tayvan'a baskı: "Çin'le savaşa daha uygun silahlar al"

CIA Direktörü Burns, "Çin, Rusya - Ukrayna savaşından etkilendi" dedi

ABD, 1979 tarihli Tayvan'la İlişkiler Yasası kapsamında Taipei'ye savunma amaçlı askeri teçhizat vermekle yükümlü (Reuters)
ABD, 1979 tarihli Tayvan'la İlişkiler Yasası kapsamında Taipei'ye savunma amaçlı askeri teçhizat vermekle yükümlü (Reuters)
TT

ABD'den Tayvan'a baskı: "Çin'le savaşa daha uygun silahlar al"

ABD, 1979 tarihli Tayvan'la İlişkiler Yasası kapsamında Taipei'ye savunma amaçlı askeri teçhizat vermekle yükümlü (Reuters)
ABD, 1979 tarihli Tayvan'la İlişkiler Yasası kapsamında Taipei'ye savunma amaçlı askeri teçhizat vermekle yükümlü (Reuters)

ABD'nin, satın aldığı silahlara dair Tayvan'a baskı uyguladığı öne sürüldü. Washington'ın, geleneksel muharebe için tasarlanan silahlar yerine Tayvan'ın küçük ordusunun Çin'in denizden gelebilecek saldırısını püskürtmesini sağlayacak Amerikan yapımı silahlar sipariş etmesini istediği iddia edildi.
ABD ve Tayvan'dan 9 faal veya eski yetkili, New York Times'a (NYT) konuştu. Dün geçilen haberde Başkan Joe Biden yönetiminin, Ukrayna'nın istilasının ardından Taipei'nin asimetrik savaşa yönelmesini istediği ve hem füze hem de daha küçük silahlar sipariş etmesi için sıkıştırdığı yazıldı.
NYT, 24 Şubat'ta başlayan Rusya - Ukrayna savaşından bu yana ABD'nin, Tayvan'ın savunma kabiliyetini şekillendirme çalışmalarının hız kazandığını kaydetti. Savaşın, Çin'in Tayvan'ı ileride istila etme tehlikesini iyice ön plana çıkardığı belirtildi. Ayrıca Ukrayna'nın asimetrik savaş stratejisiyle Rusya'ya karşı gösterdiği direniş dikkat çekti.
ABD'li yetkililerin buradan yola çıkarak, hareketliliğe ve hassas saldırılara odaklanılan asimetrik savaş stratejisini benimseyen küçük bir ordunun, doğru silahlarla kendisinden daha büyük bir düşmanı yenebileceğini düşündüğü kaydedildi. Washington, Tayvan Savunma Bakanlığı'nın almak istediği MH-60R Seahawk helikopteri gibi bazı askeri araç ve silahların, Çin'e karşı savaşmak için uygun olmadığına karar verdiği yazıldı.
Kaynaklar, ABD'li yetkililerin Tayvanlı mevkidaşlarını uyararak ABD Dışişleri Bakanlığı'nın uygun görmedikleri siparişleri kabul etmeyeceğini bildirdiğini iddia etti. Ayrıca ABD merkezli silah üreticilerine, asimetrik savaşa uygun olmayan silahların Tayvan'a gönderilmesi için başvuru yapmamaları söylendiği yazıldı.
ABD Alman Marshall Fonu'ndan (The German Marshall Fund of the United States) Doğu Asya analisti Bonnie S. Glaser, ABD yönetiminin bu düşüncelerinin Ukrayna istilasından önce başladığını ancak 24 Şubat'tan bu yana gittikçe katılaştığını savundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili şu ifadeleri kullandı:
"Etkili savunma stratejisine anlamlı bir katkı yapmayacak sistemleri kovalamayı sürdürmek, Tayvan'ın karşı karşıya kaldığı ve gitgide evrim geçiren güvenlik tehdidiyle tutarsız. Bu nedenle ABD, Tayvan'ın asimetrik savunma stratejisi uygulama çabalarını güçlü şekilde destekliyor."
Washington'ın Taipei'ye önerdiği silahlar arasında Stinger füzesi, Harpoon gemisavar füzesi, kıyı savunma sistemleri, silahlı insansız hava araçları ve deniz mayınları var.
Ordusunu asimetrik savaşa hazırlamak isteyen Tayvan lideri Tsai Ing-wen de hem hedef alınması hem de karşı konulması zor olan mobil ve güçlü silahlar satın almak için harekete geçmiş durumda.
Tayvan'ın son dönemde yaptığı siparişlerin çoğu asimetrik savaşa uysa da Taipei'deki bazı yetkililer, Abrams tankları gibi pahalı, geleneksel sistemlere uygun askeri araçların ve silahların verilmesi için ABD'ye baskı yapıyor.
Tayvan'daki bazı savunma uzmanları, adanın farklı savaş senaryolarına hazırlanması için geleneksel sistemlere ihtiyaç olduğunu söylüyor.

CIA Direktörü: Çin, Rusya - Ukrayna savaşından etkilendi
CIA Direktörü William Burns, Çin'in, Rusya - Ukrayna savaşını yakından izlediğini öne sürdü. Burns dün yaptığı açıklamada Pekin'in, Ukrayna'nın gösterdiği direnişten ve savaşın Rusya'ya ekonomik maliyetinden etkilendiğini iddia etti. CIA Direktörü buna rağmen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Tayvan'da kontrolü sağlama kararlılığının" değişmediğini savundu.

Çin - Tayvan gerginliği
II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlandı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığındı. Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil etti.
BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşıdı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarıldı.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.
Independent Türkçe, New York Times, Reuters



Keşmir, Güney Asya'da Pandora'nın kutusunun açılmasına mı sebep oluyor?

Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)
Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)
TT

Keşmir, Güney Asya'da Pandora'nın kutusunun açılmasına mı sebep oluyor?

Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)
Keşmir’in Pakistan yönetimi altındaki bölgesinden Hindistan tarafına doğru bakan turistler (EPA)

Hindistan, Çin ve Pakistan arasındaki toplam nükleer başlık sayısı yaklaşık 630. Çin, 2035 yılına kadar nükleer cephaneliğini 320'den bin 500'e çıkarmayı hedefliyor. Dolayısıyla, bu üç ülkenin, aralarındaki aşırı düşmanlık nedeniyle ‘nükleer terör üçgeni’ olarak adlandırılan bölgeyi oluşturduğu söylenebilir. Eğer dünya düzeninin, özellikle de ekonomik düzenin ağırlık merkezi doğuya kayıyorsa, Çin ve Hindistan hayal edilen dünya düzeninin iki ana sütununu oluşturacak (demografik olarak: Çin + Hindistan = dünya nüfusunun yüzde 36,21'i). Eğer Çin halen ABD tarafından ilk adalar hattı üzerinden çevreleniyorsa, Tayvan adası çevreleme stratejisinin baş tacı olacaktır. ABD’li düşünür Robert D. Kaplan'a göre Hindistan, Hint Okyanusu'nu engelsiz bir şekilde görebilmektedir, zira bu okyanus yeni dünya düzeninin merkezi olacaktır.

Xxscdfrgt
Hindistan sınırına yakın bir askeri karakolda asılı Pakistan bayrağı (Reuters)

Çin, Batılı sömürgeciler tarafından içine sokulduğu yüzyıllık aşağılanmadan kurtulmaya çalışıyor. Ayrıca hem yakın çevresinde hem de diğer kıtalarda etki alanları yaratmaya uğraşıyor. Aksi takdirde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Kuşak ve Yol Girişimi’nin ne anlamı kalır? Öte yandan Hindistan, ulusal güvenliğine yönelik üç yönden gelen hayati risk ve tehditleri bertaraf ederek jeopolitik konumunu güvence altına almaya çalışıyor. Pakistan'ın bulunduğu kuzeybatı cephesi, özellikle de Babürlerin Hindistan'ı Babür Sultanlığı olarak 300 yıl boyunca yönetmek için bu ovalık bölgeden gelmeleri nedeniyle söz konusu bölge yumuşak karın olarak kabul ediliyor. Kuzeydoğu tarafında Hindistan'ın Çin ile bir sınır anlaşmazlığı var, ancak uzmanlar iki devi ayıran Himalaya sıradağlarını yarattığı için doğaya teşekkür ediyor. Son olarak, Hindistan'ın 7 bin 516 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridi, Hindistan'ın ulusal güvenliği için denizcilik açısından sürekli bir tehdit oluşturuyor. İngilizler Babür İmparatorluğu'nu denizden yıkmadı mı? İngilizler Lord Louis Mountbatten aracılığıyla Hindistan'ı bölerek Hindistan'ın baş düşmanı Pakistan'ı yaratmadı mı? İngiliz Lord Mortimer Durand, Orta Asya'daki Büyük Oyun sırasında İngilizler ve Rusya arasındaki ayrım çizgisini (Durand Hattı) çizerek bugünkü Afganistan'ı o zamanki büyük güçler arasında bir tampon devlet olarak kurmadı mı?

Bir sonraki jeopolitik oyun Doğu Asya'nın da katılımıyla Güney Asya'da oynanıyor:

Çin, ister karada ister denizde olsun Hindistan'ı çevrelemek için harekete geçti. Çin, Hindistan'ın Hint Okyanusu'ndaki hareket kabiliyetini sınırlandırarak Sri Lanka adasına dolaylı olarak hâkim olmaya çalışıyor. Böylece Çin, Palk Boğazı'nı kontrol ederek ve Hindistan'ın güneyine 80 kilometreden daha uzak olmayan bir mesafede, Çin'in yakın çevresinde ve yakın etki alanlarında yoğunlaşıyor.

dwefew
Hintli aktivistler bugün Ahmedabad'da Pakistan bayrağı yaktı. (Reuters)

Kuşak ve Yol Girişimi yatırımlarının bir parçası olarak Çin, Umman Körfezi'ne doğrudan bakan Pakistan'ın Gwadar Limanı’na karadan ulaşmak amacıyla Pakistan'a yaklaşık 60 milyar dolar yatırım yaptı. Çin bunu yaparken dünya denizlerine hâkim olan ABD'nin deniz gücünü ve tüm boğazları bypass etmiş oluyor. Ancak en önemli husus Hindistan'ı çevrelemek ve kontrol altına almak.

dert5y6
Çinliler, ülkelerinin bayraklarını sallıyor. (AFP)

Hindistan Batı, özellikle de ABD ile ittifak arayışında olup, tarihi bağlaşıklık kültürünü her zaman korumaya çalışıyor. Japonya ile ittifak arayışında ve ortak deniz manevralarına katılıyor. Hindistan ayrıca, Afganistan ve Pakistan arasında 1893 yılında Mortimer tarafından çizilen ve Peştun ulusunu ikiye bölen (Afganistan ve Doğu Pakistan) hattan kaynaklanan tarihi düşmanlıktan faydalanarak Afganistan ile de ittifak arayışında. Hindistan'ın amacı elbette Pakistan'ı çevrelemek.

Hindistan, Çin gibi kıtasal bir deniz devleti olduğu için daha fazla uçak gemisi inşa ederek (şu anda iki tane var) deniz kuvvetlerini modernize etmeye ve geliştirmeye çalışıyor. Ayrıca batıya yönelerek silah kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor.

Hindistan, ABD ile iş birliği içinde, koşullar uygun olduğu takdirde Hindistan'ın Mumbai kentinden Arap Körfezi bölgesi üzerinden Avrupa'ya uzanan ekonomik koridora katılmayı prensipte kabul ederek Kuşak ve Yol Girişimi’ni etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Bu, Hindistan'ın Dörtlü grup üyeliğine ek bir adımdır.

Sonuç olarak, Hindistan'ın Keşmir'deki son terör saldırısına verdiği tepki aşırı bir tepki olabilir, ancak jeopolitik derinliği itibariyle Güney Asya'nın Pandora'nın kutusunda gizlenen kötülüklerini yansıtıyor.

*Bu makale, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı