Libya: Menfi, meşruiyet anlaşmazlığının çözümü için müdahale edebilir

TM, Başağa hükümetinin bütçesini onaylamak üzere toplandı

BM Libya Özel Danışmanı Williams tarafından dağıtılan Trablus'ta Libya Seçim Komisyonu Başkanı ile yaptığı görüşmeye dair fotoğraf
BM Libya Özel Danışmanı Williams tarafından dağıtılan Trablus'ta Libya Seçim Komisyonu Başkanı ile yaptığı görüşmeye dair fotoğraf
TT

Libya: Menfi, meşruiyet anlaşmazlığının çözümü için müdahale edebilir

BM Libya Özel Danışmanı Williams tarafından dağıtılan Trablus'ta Libya Seçim Komisyonu Başkanı ile yaptığı görüşmeye dair fotoğraf
BM Libya Özel Danışmanı Williams tarafından dağıtılan Trablus'ta Libya Seçim Komisyonu Başkanı ile yaptığı görüşmeye dair fotoğraf

Libya Başkanlık Konseyi başkanı Muhammed el-Menfi bir kez daha, ülkedeki mevcut siyasi krizi ve Abdulhamid ed-Dibeybe’nin başbakanı olduğu Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ile Temsilciler Meclisi (TM) tarafından görevlendirilen Fethi Başağa’nın başbakanı olduğu İstikrar Hükümeti arasındaki iktidar mücadelesini sona erdirmek için müdahale edebileceği sinyalini verdi.
Menfi, Cumartesi akşamı, Libya’nın batısındaki Mısrata şehrine gerçekleştirdiği ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, “Sivil devleti ve birliğini destekleyeceğiz. Devletin itibarı ve istikrarı için her zaman hazır olacağız. Libya'nın toprak bütünlüğünü ve kurumların birliğini yeniden sağlamak için uygun zamanda müdahale edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Menfi, bahsettiği müdahalenin detaylarına değinmese de Libya basını, Başkanlık Konseyi'nin yetkilerini genişletmenin yanı sıra seçimlerin anayasal temeli ve yasalarının duyurulmasına hazırlık olarak ülkeyi yönetecek bir mini hükümetin başkanlığını üstlenme niyetinde olduğunu iddia etti. Libya basını, Menfi’nin, daha önce Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ndeki duruma benzer şekilde, Başağa ve Dibeybe hükümetleri arasında meşruiyet konusunda devam eden çatışmadan uzakta, Başkanlık Konseyi ve hükümet başkanlığını sürdüreceğini öne sürdü.
Muhammed el-Menfi ve yardımcıları Abdullah el-Lafi ve Musa el-Koni, bir at yarışı şampiyonasına katıldılar. Etkinlikte UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, Yargı Konseyi Başkanı Muhammed el-Hafi ve bazı ülkelerin büyükelçileri de katıldı.
Öte yandan TM bugün Başağa hükümetinin toplam 94 milyar dinarlık bütçe taslağını görüşmek üzere ülkenin doğusundaki Tobruk kentindeki meclis binasında toplandı.
Bu arada TM Zliten Milletvekili Abdulgani el-Futusi, TM Başkanı Akile Salih’in ‘tek taraflı’ olarak nitelendirdiği yasalar onaylayarak ve kararlar alarak ‘anayasaya saygı göstermemesi ve halk tarafından seçilen milletvekillerinin iradesini hiçe sayması’ nedeniyle istifa ettiğini açıkladı.
Diğer taraftan Libya’daki Müslüman Kardeşler'in (İhvan) önde gelen liderlerinden biri olan Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Halid el-Mişri, Mısır’a karşı eşi benzeri görülmemiş bir açıklık sergiliyor. Mişri, Mısır parlamentosundan, ertelenen seçimlerin anayasal temelini oluşturmak üzere TM ve DYK’dan oluşan ortak bir komite için 15 Mayıs’ta yapılması planlanan ikinci toplantı turunun başlamasından önce resmi bir davet aldı.
Mişri, 2018 yılında göreve başlamasından bu yana Kahire'ye yapacağı bir ilk ziyarette, yaklaşan seçimlerden önce anayasal temel üzerinde uzlaşıyla ilgili komite toplantılarındaki çıkmazı kırmak amacıyla Mısırlı üst düzey yetkililerle bir araya gelecek.
Bir başka gelişmede ise Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih dün Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams ile BM Libya Destek  Misyonu (UNSMIL) tarafından sağlanan teknik ve danışmanlık desteğini ve Yüksek Seçim Komisyonu’nun yüksek düzeyde uluslararası ilke ve uygulamalara dayanan seçim sürecini uygulamaya yönelik hazırlıklarını artırmaya yönelik kalkınma programını görüştü. Görüşmede, taraflar, siyasi partilerin kısa vadede bir seçim sürecinin başlatılması konusunda fikir birliğine varmalarına ilişkin mevcut durumu ve bu durumun Yüksek Seçim Komisyonu’nun seçimlere yönelik hazırlıklarına ne ölçüde yansıdığı ve önümüzdeki dönemde bu uzlaşılara ne kadar yanıt verebileceğini ele aldılar.
Yüksek Seçim Komisyonu tarafından yazılı olarak yapılan açıklamada, toplantıda Sayih ve Williams'ın, Yüksek Seçin Komisyonu’nun seçim hazırlıklarını sürdürebilmesi için gerekli desteğin sağlanması ve önümüzdeki seçim süreçlerinin uygulanmasına ilişkin teknik bilgi alışverişinde bulunmak amacıyla Yüksek Seçim Komisyonu ve UNSMIL arasındaki yakın temasların sürdürülmesi konularında fikir birliğine vardıkları belirtildi.
Öte yandan İstikrar Hükümeti’nin Başbakanı Fethi Başağa, Cumartesi akşamı hükümetindeki çok sayıda bakanla birlikte ABDve birçok Avrupa ülkesinin desteklediği bir operasyonla DEAŞ terör örgütünün Sirte’de ortadan kaldırılmasının 6. yıl dönümü münasebetiyle Sirte'nin Cize Deniz (Giza Manina) Bölgesi’ni ziyaret etti.
İstikrar Hükümeti, Sirte'nin yeniden inşası, terörist saldırılardan etkilenenlere tazminat ödenmesi ve yerinden edilmiş ailelerin geri dönüşü için gerekli desteği sağlama sözü verdi.
Bu arada UBH Kültür ve Bilimsel Kalkınma Bakanı Mebruke Tugi, UBH Başbakanı Dibeybe ile çok sayıda bakanın katıldığı bir tören ile görevine geri döndü. Dibeybe, geçtiğimiz ayın sonlarında, henüz doğru olmadığı kanıtlanmayan idari ihlaller ve mali yolsuzluk suçlamalarıyla birkaç ay hapis yatan ve ardından serbest bırakılan Mebruke Tugi’den görevine dönmesini istemişti.
Diğer taraftan ülkenin doğusunda konuşlu LUO’nun lideri Mareşal Halife Hafter, ofisi tarafından dağıtılan kısa bir açıklamaya göre Cumartesi akşamı Bingazi kentindeki er-Recme ilçesinde bulunan konutunda Ramazan Bayramı vesilesiyle çok sayıda komutan ve subayın tebriklerini kabul etti.



Ortadoğu'da Dürziler: Gizemli doktrin ve önemli siyasi rol

Suriye’de bir cenaze sırasında Dürzi şeyhleri (AFP)
Suriye’de bir cenaze sırasında Dürzi şeyhleri (AFP)
TT

Ortadoğu'da Dürziler: Gizemli doktrin ve önemli siyasi rol

Suriye’de bir cenaze sırasında Dürzi şeyhleri (AFP)
Suriye’de bir cenaze sırasında Dürzi şeyhleri (AFP)

Dürziler, dini ve sosyal gizliliğini korumaya çalışırken, Ortadoğu'da Lübnan, İsrail ve Suriye gibi yayıldığı ülkelerde siyasi roller oynayan bir azınlığı oluşturuyorlar.

Son birkaç gün boyunca, Güney Suriye'deki Suveyda şehrinde Dürzi milisler, Bedevi milislerle çatışmaya girdiler ve bunun sonucunda yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetti. Suriye hükümeti güçleri salı günü Suveyda şehrine girip ateşkes ilan ederken, İsrail Suriye güçlerini hedef alan hava saldırıları düzenlediğini duyurdu. Zira Tel Aviv daha önce azınlık Dürzi halkını korumaya ve Güney Suriye'de asker konuşlandırmayı önlemeye çalışacağına söz vermişti.

Peki Dürziler kimdir ve inançları, siyaset ve toplumdaki rolleri hakkında ne biliyoruz?

Dini inançları

Dürzilik, 11’inci yüzyılın başında, İmamiye’den (İsna Aşeriye) sonra Şiiliğin ikinci en büyük dalı olan İsmâiliyye mezhebinin bir fırkasıdır.

Kendilerine Muvahhidun diyen Dürziler, Lübnan'daki en yüksek dini otorite olan el-Akl Şeyhliğinin web sitesine göre, “Bir ve tek olan, yeri ve göğü yaratan Allah’a” meleklerine, peygamber ve resullerine, ahiret gününe inanırlar.

Mezhep mensupları ile sınırlı olan öğretilerinin gizliliğini açıklar şekilde, ritüellerine aşina olan ve adının açıklanmasını istemeyen birinin AFP’ye vurguladığı gibi, Dürziler inançlarında “zahiri mesaj ile batini mesaj”ı temel alırlar.

Bahsi geçen kişi, tek tanrılı dinlerin uzun bağlamlarına dayanan, dini kavramları felsefe ile karıştırma yoluyla Platon'un fikirlerinden etkilenen, “Allah’ın gerçek tevhidinde olgun bir aşamaya” dayanan öğretilerden bahsediyor.

Dürzilik, sözde doğruluk, iman kardeşlerini koruma ve karşılıklı yardım, İblis'i ve bütün şer güçleri tanımama gibi yedi temel tavsiyeyi (esası) benimser ve reenkarnasyonun “mezhebin bir parçası” olduğuna inanır.

Dini günler

Dini günleri, diğer mezhepler ile aynıdır. Ek olarak, kurban bayramından önceki on gün boyunca yapılan günlük toplantılar vardır. Bu toplantılarda dini okumalar, bazı ibadetler, bazı şiirler ve manevi okumalar yapılır. Bunlar Muvahhid birisinin yerine getirmesi halinde gerçek tevhidi uygulamış kabul edileceği yedi esası pekiştirmektedir.

Aynı şekilde, Hicri yeni yılı ihya ederler ve herkes gücü yettiğince zekat öder.

Şeyhleri iman kardeşlerini koruma ve iletişimi koruma ilkesini yerine getirmek için perşembe-cuma gecesi ritüelleri ve ibadetleri eda etmek, dini okumalar yapmak amacıyla toplanırlar.

Mezhebin öğretileri mensupları arasında gizli kalır ve bazı karma evliliklerin varlığına rağmen, genellikle Dürzilerin kendilerine mezhep mensuplarının dışında hayat arkadaşı seçmeleri hoş karşılanmaz.

Yayıldıkları bölgeler

Dindar erkeklerinin siyah kıyafetler giyinip başlarına beyaz sarık sardıkları, kadınlarının ise yine siyah kıyafetler giyip, başlarını ve yüzlerinin bir kısmını örten beyaz bir başörtü taktıkları Dürzilerin sayısının 1 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor.  

Dürzi mezhebi mensupları çoğunlukla Lübnan, Suriye, Filistin toprakları ve Ürdün'deki dağlık bölgelerde yoğun bir şekilde yaşıyorlar.

Suriye'deki nüfuslarının 700 bin olduğu tahmin ediliyor ve çoğu kaleleri sayılan Suveyda şehrinin bulunduğu ülkenin güneyinde yaşıyor. Ayrıca Şam kırsalındaki Ceramana ve Sahnaya ilçeleri ile ülkenin kuzeybatısındaki Idlib'de sınırlı sayıda bulunuyorlar.

Lübnan'da sayılarının yaklaşık 200 bin olduğu tahmin ediliyor ve yoğun olarak ülkenin merkezindeki dağlarda, özellikle de Şuf, Aliya ve el-Metn el-Ala bölgelerinde, ayrıca Cebel el-Şeyh’in batı eteklerindeki Hasbaya ve Raşiya gibi bölgelerde yaşıyorlar.

İsrail'de ise Celile, Karmel Dağı ve işgal altındaki Golan Tepeleri'nde 20'den fazla köyde dağınık bir şekilde yaşıyorlar. Merkezi İstatistik Bölümü'ne göre, İsrail vatandaşlığına sahip olanların sayısı 153 bin. Ek olarak, Golan'da yaşayan yaklaşık 23 bin Dürzi’nin büyük çoğunluğu kalıcı İsrail ikametgah belgesine sahip.

İsrail'deki Dürzi Mirası Merkezi'ne göre, İsrail mezhebi “kendi mahkemeleri ve bağımsız manevi liderliği ile tek başına bir oluşum olarak” tanıyor.

Tarihçi Sami Nesib Makarem, “Dürzi İnancı” adlı kitabında, özellikle Lübnan ve Kuzey Suriye'deki bazı Dürzilerin “16. yüzyıldan itibaren Cebel-i Havran'a göç ettiğini” ve bölgenin “Cebel-i Dürzi” olarak anılmaya başladığını belirtiyor.

Buradan bazıları, özellikle kuzeyde yaklaşık 15 bin ila 20 bin Dürzi'nin yaşadığı Ürdün'e göç etti.

Az sayıda Dürzi de Latin Amerika, Güneydoğu Asya ve Avustralya gibi dünyanın çeşitli bölgelerine ve ayrıca Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Meksika'ya göç etti.

Sosyal ve politik rol

Dürziler, farklı ülkelere yayılmalarına rağmen yakın bağlarını sürdürmeye çalıştılar.

Beyrut Amerikan Üniversitesi'nden tarihçi Profesör Makram Rabah, Dürziler, Maruniler ve Lübnan Dağı'ndaki çatışmalar üzerine yazdığı bir diğer kitapta şu açıklamayı yapıyor: “Karma evlilikler ve Dürziler arasında ilişkiler var ve din adamları bu ilişkinin sürdürülmesinde önemli bir rol oynuyorlar. Sınırlar çizilmiş olsa da, Dürziler onları gerçekte tanımadılar.”

Makram'a göre, bir azınlık olmalarına rağmen, Ortadoğu'da Dürziler “bölgenin siyasi ve sosyal yaşamında, ekonomik ve sosyal meselelerinde önemli ve bazen öncü bir rol” oynadılar.

Bu durum genellikle, azınlığın rolünü, büyüklüğünün ötesinde şekillendirmede önemli bir etkiye sahip olan feodal liderlerden veya aile liderlerinden kaynaklanıyordu.

Örneğin Lübnan'da lider Kemal Canbolat, 1950'lerden iç savaşın başlangıcı (1975-1990) ve 1977'deki suikastına kadar önemli bir siyasi rol oynadı.

Suriye'de Fransız manda yönetimi, 1921'de Cebel el-Dürzi bölgesine idari bağımsızlık verdi ve bu statü 1937'ye kadar devam etti. Ancak bu dönemde, en önde gelen Dürzi liderlerinden biri olan Sultan Paşa el-Atraş, 1925'te Fransızlara karşı patlak veren büyük bir ayaklanmaya liderlik etti.

İsrail'e gelince, Makram Rabah, Dürzilerin “devlete tamamen entegre olduklarını ve orduda görev yaptıklarını, bunun da onlara devlet nezdinde daha fazla nüfuz sağladığını” açıklıyor.

Suriye'de çatışmanın patlak vermesinin ardından Dürziler, kendilerini çatışmadan ve sonuçlarından uzak tuttular. Birkaç istisna dışında, genellikle rejime karşı silahlanmadılar veya muhalefete katılmadılar. Bulundukları bölgelerde çeşitli silahlı grupların parçası olan Dürziler, Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iktidara gelen yeni yetkililerle henüz bir anlaşmaya varamadılar.

Nisan ayı sonlarında Şam kırsalındaki iki bölgede patlak veren ve Suveyda'ya uzanan çatışmalar, Dürzi milisler ile güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu en az 119 kişinin ölümüne yol açtı. Bu kanlı çatışmaya İsrail hava saldırılarıyla müdahale etti ve Şam’ı, Dürzilere zarar verilmemesi konusunda uyardı.

Nadir görülen bir siyasi ayrışmayla, Dürziler arasında son olaylara ilişkin tutumlar farklılaştı. Kemal Canbolat’ın oğlu Lübnanlı lider Velid Canbolat, Dürzileri Müslümanlar ile “sonsuz bir savaşa” sürüklemek konusunda uyarıda bulunurken, dini otoriteler ve Suriyeli Dürzi askeri gruplar, Dürzilerin ülkenin “ayrılmaz bir parçası” olduğunu vurguladılar.Şarku'l Avsat'ın Independet Arabia'dan aktardığı analize göre buna karşılık, Suriyeli din adamları ve İsrail’deki Dürzilerin dini lideri Şeyh Muvaffak Tarif, İsrail'e Suriye Dürzilerini koruma çağrısında bulundular.

Rabah, bu tarafların “farklı ajandalara sahip olduğunu ve daha da önemlisi, üç ülkeye uzanan bir nüfuz mücadelesi olduğunu” belirtti.