Nahda Hareketi lideri Gannuşi: Adil Tunus yargısına hesap vermekten korkmuyoruz

Meclis’te milletvekili bulunan Onur Koalisyonu Temsilcisi Muhammed el-Afas aylar sonra Askeri Mahkeme’ye teslim oldu.

Raşid Gannuşi (AFP)
Raşid Gannuşi (AFP)
TT

Nahda Hareketi lideri Gannuşi: Adil Tunus yargısına hesap vermekten korkmuyoruz

Raşid Gannuşi (AFP)
Raşid Gannuşi (AFP)

Nahda Hareketi lideri ve feshedilen Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, partisinin adil Tunus yargısına hesap vermekten korkmadığını belirterek, Nahda’yı suçlayacak bir şey aramak için 10 aydır uğraşının başarısız olduğunu ileri sürdü.
Gannuşi’nin bu çıkışı, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’e destek gösterileri sırasında Nahda Hareketi kastedilerek son 10 yıldır ülkedeki siyasi ve sosyal krizin sebebi olan taraflardan hesap sorulmasını talep eden açıklamalara yanıt olarak geldi.
Nahda Hareketi’nin 8 Mayıs 1991'de Tunus Üniversitesinde yaşanan olayların yıldönümü münasebetiyle düzenlediği anma töreninde konuşan Gannuşi, “Onlar hesap sormak istediklerini söylüyorlar. Buyurun sorun. Nureddin Bahiri (Gannuşi’nin Yardımcısı) diğer dünyadan aramıza döndü. Bahiri hakkında dosyalar var dediler. Hiçbir şey bulamadılar ve onu serbest bıraktılar” dedi.
Hafta sonu kuruluşu ilan edilen Yeni Cumhuriyet Hareketi’nin Kurucu Heyeti Üyesi Ferhat er-Radavi, bu hareketin 25 Temmuz sürecini destekleyeceğini ve bu süreci destekleyenlerle ittifak kuracağını söyledi. Radavi, Yeni Cumhuriyet Hareketi’nin Tunus halkının genel menfaatini sağlamak, yeni bir cumhuriyet inşa etmek ve hukuk devleti kurmak için Cumhurbaşkanı Said’in destekçisi olacağını söyledi. Nahda Hareketi’nden hesap sorulması taleplerine de değinen Radavi, “Bu, halkın temel talebidir. Bu talep, karanlık 10 yılda halka karşı suç işleyen herkesten hesap sorulmasını ifade ediyor” dedi.
Tunus İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin, yaptığı açıklamada, “Vatansever geçinen çok sayıda kişi ve parti liderleri, kamu malını gasp ettiler ve Tunus’u ticaret malzemesi yaptılar. Dışardan demokratik gibi görünen ancak bağımsız olmayan aksine bu kişilere bağlı olan kurumlar var. Cumhurbaşkanı aktif bağımsız kurumlar inşa etmek istiyor. Yolsuzluk yapanlardan sadece yasa ve yargı yoluyla hesap sorulacak” dedi. Bakan Şerafeddin, yargıya, tüm manzara değişinceye kadar ve Tunus halkına karşı suç işleyen hainlerin birçoğu ortaya çıkana kadar görevini yapma çağrısında bulundu.
Feshedilen Meclis’te milletvekili bulunan Onur Koalisyonu Temsilcisi Muhammed el-Afas, hakkında açılan kovuşturmadan bir ay sonra başkentteki Askeri Mahkeme’ye teslim olduğunu duyurdu. Afas, kendisini savunan heyetle yaptığı istişareden sonra bu kararı verdiğini belirtti.
Nahda Hareketi’nin politikalarını destekleyen bir siyasi partiye mensup olan Afas, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasını reddederek mahkemeye gitmemişti. Nahda Hareketi’nin eski yöneticisi ve Afas’ın Avukatı Semir Dilu, başkentteki Asliye Askeri Daimi Mahkeme’ye bağlı Asliye Dairesi’nin ‘Havalimanı Olayı’ davasına baktığını ve davayı ertelediğini belirtti. Dilu, Başsavcılığın Afas hakkında hapis emri çıkarmayı reddettiğini aktardı.
Afas’ın yargılandığı dava geçtiğimiz yıl Milli Güvenlik Sendikası’nın sunduğu şikâyete dayanıyor. Nitekim Afas ve Onur Koalisyonu’nun diğer birkaç üyesi, terör örgütüne mensup olduğundan şüphelenilen ve hakkında seyahat yasağı kararı bulunan bir kadına pasaport çıkarmakla suçlanıyor. Bu durum Havaalanı’ndaki güvenlik personeli tarafından fark edildi.
Tunus İstinaf Mahkemesi Sözcüsü Habib Tarhani, 29 Temmuz 2021’de yani Cumhurbaşkanı Said’in istisnai tedbirleri açıklamasının ardından birkaç gün sonra yaptığı açıklamada, Tunus-Kartaca Havalimanı Araştırma Departmanı ve Milli Güvenlik Sendikası’nın Onur Koalisyonu Meclis Grup Başkanı ve Avukat Seyfeddin Mahluf, Mehdi Zarkuba ve Muhammed el-Afas hakkında 15 Mart 2021’de yaşanan ‘Havalimanı Olayı’ ile ilgili şikayette bulunduğunu bildirmişti. Bu açıklamadan birkaç gün sonra Mahluf ve Zarkuba adli makamlara teslim edilirken, Afas 9 aydır gözlerden uzaktı.



Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sivillerin durumu, gıda, su ve tıbbi tedaviye erişimin giderek zorlaşmasıyla daha da kötüleşiyor. Açlık ve devam eden çatışmalar, Nisan 2024'ten bu yana şehirde mahsur kalan on binlerce insanın kaderini tehdit ediyor. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) her geçen gün kötüleşen insani durumun ortasında, gıda maddelerinin şehre girdiği tüm geçitleri ve yolları kapatıyor; temel gıda maddeleri ve yakıt tedarik etme girişimlerini engelliyor.

El-Faşir'deki kaynaklar, HDK’nin her gün pazarları ve hayati tesisleri ağır topçu ateşine tutması nedeniyle büyük marketlerin kapılarını kapatmasının ardından sivillerin büyük zorluklarla gıda temin ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Siviller, mısır unu, şeker, yağ ve sabun gibi temel gıda maddelerini satın almak için meskûn mahallelerdeki küçük marketlere güveniyor” dedi.

Devam eden kuşatmanın bir sonucu olarak, bölge sakinlerinin alım gücü azaldı ve yüksek fiyatlar nedeniyle az miktarda yiyecek bile alamaz hale geldiler.

Bir bölge sakini, banka yoluyla ödeme yapıldığında fiyatların iki katına çıktığını, nakit ödeme yapıldığında ise fiyatların düştüğünü ve çok sayıda bölge sakininin yüksek fiyatlar nedeniyle el-Faşir'den kaçtığını belirtti. Birçok sebze ve meyve türü bir yılı aşkın süredir şehrin pazarlarında bulunmuyor.

Gıda kaçakçılığı

Bazı kent sakinlerine göre, el-Faşir'e mal ve eşya sokmanın tek yolu eşek ve deve gibi hayvanları kullanarak kaçakçılık yapmak, ancak bu da riskli. Çünkü HDK militanları tarafından durduruluyorlar ve çoğu zaman mallara el konuluyor.

VFGHY
Sudanlılar savaştan kaçmak için Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in eteklerinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’na sığınıyor. (AP)

Şehir sakinlerinin çoğunluğu, günde darı unu ve mısırdan yapılan tek bir ana öğünle yetiniyor ve ellerinde başka bir şey olmayabiliyor.

Geleneksel yeraltı kuyularından yeterli miktarda içme suyu temin edilse de, bir varilin fiyatının 8 bin Sudan cüneyhini aşması vatandaşların sıkıntılarını artırıyor.

Günde bir öğün ücretsiz yemek sağlayan aşevlerine bağımlı hale gelen ailelerin sayısı her geçen gün artıyor; bazen bu yemekler ihtiyaç sahibi ailelerin sayısına yetmiyor. El-Faşir'deki bazı vatandaşlar, kuşatma altında bulunan kentteki insani durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için ciddi bir zorluk derecesine ulaştığını, yetersiz beslenme nedeniyle zayıf vücutlarının bunu kanıtladığını bildirdi.

Yerlerinden edilen insanlar HDK ve müttefikleri tarafından öldürmeye varan ciddi ihlallere maruz kaldıkları için el-Faşir'den kaçmak da güvenli değil. Bölge sakinleri, kuşatmanın devam etmesi ve el-Faşir'e insani erişimin açılmaması halinde, sonbahar mevsimine girilmesi ve vatandaşların tarım yapamaması nedeniyle durumun daha da kötüleşeceğinden korkuyor.

Saha durumu

El-Faşir'deki geniş alanlar, son birkaç gün içinde siviller arasında onlarca ölüm ve yaralanmaya neden olan, bazıları konutları hedef alan yoğun topçu bombardımanına ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına tanık oluyor.

Yerel kaynaklar, ordunun geçtiğimiz aylarda HDK tarafından el-Faşir'e düzenlenen onlarca saldırıyı püskürtmeyi başardığını bildirdi. El-Faşir sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının insani yardımın ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına izin vermesi için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmasını bekliyor.

Yerel bir gönüllü grubu olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, çatışmaların ortasında kalan on binlerce masum insanın çektiği acılara son vermek için orduyu şehir üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırıyor.

CDFG
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri mensupları (Arşiv - Telegram)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan kısa bir süre önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkes yapılmasını kabul etti, ancak HDK bu konuda kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

HDK'ye göre el-Faşir kentinde şu anda siviller bulunmuyor; kentte bulunanlar ordu ve müttefik silahlı gruplara mensup savaşçılar.

Geçtiğimiz haziran ayında BM Güvenlik Konseyi, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan ve ordunun geniş ve yoğun nüfuslu Darfur bölgesindeki son kalesi olan el-Faşir üzerindeki kuşatmanın kaldırılması için bir karar almıştı.