Dinlerin Takipçileri Arasında Ortak Değerler Forumu’nda ‘diyalog ve hoşgörü’ çağrısı yapıldı

Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa forumda konuşuyor (Şarku’l Avsat)
Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa forumda konuşuyor (Şarku’l Avsat)
TT

Dinlerin Takipçileri Arasında Ortak Değerler Forumu’nda ‘diyalog ve hoşgörü’ çağrısı yapıldı

Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa forumda konuşuyor (Şarku’l Avsat)
Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa forumda konuşuyor (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, Dünya İslam Birliği’nin (Rabıta) ev sahipliğinde dün ‘Dinlerin Takipçileri Arasında Ortak Değerler Forumu’ düzenlendi.
Foruma katılan, Müslüman, Yahudi, Hıristiyan, Hindu, Budist ve diğerleri dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından yaklaşık 100 din adamı, insan onuru ve insanlar arasında eşitliğin önemini vurgulayarak, dini ve kültürel özellikleri anlamanın ve dinlerin takipçilerini rahatsız etmemenin gerekliliğine vurgu yaptı.
Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa forumda yaptığı konuşmada, “Dinlerin tüm takipçileri, haysiyet ve saygıyla var olma hakkına sahiptir. Dinlerin takipçileri arasında bir arada yaşamayı baltalayan herhangi bir yanlış veya kasıtlı yorumu reddediyoruz” dedi.
Dr. İsa, “Bu foruma katılanlar kendilerini herhangi bir ideolojinin temsilcisi olarak tanıtmıyorlar veya herhangi bir özel politikayı teşvik etmiyorlar, dost ve kardeş ülkelerden geliyorlar, birbirleriyle herkesin iyiliği için saygı, sevgi, takdir ve işbirliği havası içinde iletişim kuruyorlar” diye ekledi.
İstanbul Ortodoks Patrikhanesi Ekümenik Patriği I. Bartholomeos ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
“Diyalog ve yakınlaşmaya kendini adamış, farklı inançlar, kültürler ve halklar arasında köprüler kuran, dünya çapında barış ve dayanışmayı teşvik eden Ekümenik Patrikhane adına konuşuyoruz. Dinin bir diğer temel işlevi de barışı sağlamaktır. Çağımızda, dinlerin güvenilirliği büyük ölçüde barışa bağlılıklarına bağlıdır. Barış, ekonomik ve kültürel gelişmeden, bilim ve teknolojinin ilerlemesinden veya yüksek yaşam standartlarından otomatik olarak doğmaz. Daima bir görevdir, vizyon, bağlılık, mücadele, fedakarlık ve sabır gerektirir. Barış için işbirliği yapmalıyız. Mevcut zorluklar göz önüne alındığında, barış ve uzlaşmanın en uygun yolu samimi dinler arası diyalog ve karşılıklı saygıdır. Dürüst dinler arası diyalog, karşılıklı güvenin gelişmesine ve barış ve uzlaşmanın teşvik edilmesine katkıda bulunur.”
Katılımcılar, insan toplumlarında ılımlılık değerlerini pekiştirmek, uluslar ve halklar arasındaki dostluk ve işbirliğini geliştirmek için medeni bir vizyonu netleştirmeye odaklandı.
Forum faaliyetleri, bir dizi katılımcı dini ve entelektüel liderin konuşmalarının yanı sıra, dini liderlerin barış ve uyum değerlerini teşvik etmedeki rolüne ilişkin görsel bir sunumu ve dini geleneklerden gelen görüşleri paylaşmak için diyalog oturumlarını içerdi.
Forum, dinler ve kültürler arasındaki diyalog, hoşgörü ve iletişim konularıyla ilgili bir dizi konuyu ele alan tartışma panellerine tanık oldu.
Forumun açılış oturumunda üç panel düzenlendi.
Bunlardan ilki olan ‘İnsanlık onuru’ panelinde, dini ve kültürel özellikleri anlamanın gerekliliğine vurgu yaparak, insanlar arasındaki eşitliğe dikkat çekildi.
‘İnsanlığın iyiliği için insanlık köprüsü’ isimli ikinci panelde, medeniyetler çatışması kavramını ortadan kaldırma, milletler ve halklar arasındaki dostluk ve işbirliği değerlerini herkesin yararına güçlendirme konusu ele alındı.
Son olarak, ‘Ilımlılık ve diğerlerini anlama’ konulu panelde ise, doğuştan gelen insani değerler ve bunların ılımlı kişiliğin şekillenmesinin yanı sıra insanlar arasındaki çeşitliliği anlamak ve bunu korkuya, nefrete ve çatışmaya değil, herkesin yararına diyalog, anlayış ve işbirliğine dönüştürmedeki rolüne değinildi.
Kapanış oturumunda ise, herkesin ortak görüşü ışığında nihai bildiri okundu.
Rabıta Kurumsal İletişim Direktörü Abdulvahab eş-Şehri, forumun Rabıta’nın İslam değerleri konusunda farkındalığı artırmak için çalışan bağımsız, uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olarak küresel rolünü pekiştirme hedefleriyle uyumlu olduğunu söyledi.
Şehri, “Forum, Peygamberimizin (sav) Medine’de çeşitli dinler ile imzaladığı Medine Sözleşmesi’nin rehberliğine de dayanmaktadır” dedi.
Forumun, dünyada barış içinde bir arada yaşamayı sağlamaya yardımcı olan ortak değerlere dayalı olarak diyalog ve birlikte çalışmayı gerektiren İslami öğretilere dayandığını dile getiren Şehri, foruma katılanlar arasında dini çerçeve dışındaki herhangi bir yönelimden tamamen bağımsız dini liderler bulunduğunu belirterek, Rabıta’nın herhangi bir ideolojik veya siyasi amacı olmadığını vurguladı.



Suudi Arabistan İsrail'in devam eden ihlallerine karşı uyardı

Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
TT

Suudi Arabistan İsrail'in devam eden ihlallerine karşı uyardı

Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)

Suudi Arabistan dün (çarşamba), Gazze'deki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait er-Razi Okulu'nun ve Han Yunus'taki el-Attar bölgesinin hedef alınmasını şiddetle kınadığını duyurdu. Suudi Arabistan, İsrail savaş makinesinin savunmasız sivillere yönelik tekrarlanan bir dizi ihlalinde ve iki yeni saldırıda onlarca kişinin öldüğünü ve yüzlerce kişinin de yaralandığını ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineleyerek, derhal ateşkes talep etti. İsrail işgal güçlerini tüm uluslararası ve insani normları ve yasaları ihlal etmeye devam etmelerinden sorumlu tutan Suudi Arabistan, sivillerin, yardım tesislerinin ve çalışanlarının korunmasını istedi.

Açıklamada, uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmek ve İsrail'in uluslararası hukuku ve uluslararası meşruiyet kararlarını sürekli ihlal etmesine son vermek için uluslararası toplumun yasal, insani ve ahlaki sorumluluğu vurgulandı.

Suudi Arabistan, bu konuda süregelen başarısızlığın sadece uluslararası toplumun kurumlarının yetersizliğini ve zayıflığını yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda bu krizin ötesine geçen ve uluslararası meşruiyetin temellerini ve güvenilirliğini, gelecekte bölgesel-uluslararası güvenlik ve istikrarı sürdürme kabiliyetini etkileyen sonuçların habercisi olduğu uyarısında bulundu.