Lavrov'un Cezayir'e yaptığı ‘ani’ ziyaretin arkasında ne var?

Gözlemciler, Cezayir üzerinde Avrupa'nın gaz ihtiyacını karşılamama konusunda Rus baskısı olduğunu düşünüyor

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbune ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbune ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
TT

Lavrov'un Cezayir'e yaptığı ‘ani’ ziyaretin arkasında ne var?

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbune ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbune ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)

Ali Yahi
Görünen o ki Cezayir, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ‘ani’ ziyareti ve müteakip uluslararası taraflara yapılan mesajlar ve atıflardan sonra Rus-Ukrayna savaşıyla ilgilenmeye başladı.  Belki de Moskova'nın gündemlerini ilerletmek için üzerine bahse girdiği bir müttefik olarak sınıflandırılabilir.
İçeriye güvenceler
Lavrov, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile yaptığı görüşmede şu ifadeleri kullandı: “Rusya, Cezayir ve tüm gaz ihraç eden ülkeler halihazırda imzalanmış olan sözleşmelere uymayı kabul ediyor. İki ülkenin ekonomik iş birliğine ilişkin hükümetler arası komitesinin önümüzdeki birkaç ay içinde Cezayir'de bir toplantısı yapması planlanıyor. “Moskova, Cezayir'i destekliyor ve onu ABD ve müttefikleri tarafından göz ardı edilen devlet egemenliği ilkesinin çıkarı doğrultusunda arka çıkıyor” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı, Cezayir Cumhurbaşkanı’nın Moskova'yı ziyareti konusunda resmi davetini yineleyerek, “Siyasi alanda ilişkilerin yanı sıra ticari, ekonomik, askeri, teknik, kültürel ve insani iş birliğini geliştirme konusundaki istekliliğimize dayanarak, Cumhurbaşkanı Tebbun’a, Rus mevkidaşı Vladimir Putin’in kendisini Moskova’ya davet ettiğini bildirdik” dedi. Ekonomik yönü ile ilgili olarak Rus Bakan, "İki ülke arasında 3 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunmakta, özellikle Rus şirketlerinin yoğun ilgisiyle bundan daha geniş beklentilerimiz var" ifadelerini kullandı.

Yurtdışına gönderilen mesajlar ve eleştiriler
Lavrov, Batı ile olan çekişmesi hakkında Avrupa Birliği'ni eleştirme fırsatını değerlendirerek “Rusya, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Rus varlıklarının dondurulması konusundaki tutumunu hırsızlık olarak görüyor. Avrupa Birliği'nin artık bağımsız bir dış politikası yok ve ABD'nin politikasıyla tamamen dayanışma içinde. Rusya, tek kutuplu bir dünyanın kurulmasını ve Birleşmiş Milletler'in (BM) temellerinin yıkılmasını önlemek için çalışacak” şeklinde konuştu.
Rus Bakan, Cezayir'in güney komşusu Mali'deki krizle ilgili olarak, “Bazı ülkeler tarafından Bamako'daki yeni otoriteye yaptırım duyurusu yapılması işe yaramayacak. Çözüm, siyasi bir iktidar geçişini desteklemekte yatıyor” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı, Cezayirli mevkidaşı Ramtane Lamamra ile yaptığı görüşmede,  "Her alanda yakın dostluk ilişkilerinin hızla gelişmesi nedeniyle, iki ülke arasında ikili ortaklığı yansıtacak yeni bir stratejik belge formüle etmeyi amaçlayan Cezayirli dostlarımızın girişimini destekledik” ifadelerini kullandı.

‘Güzelleme ve iğneleme’
Cumhurbaşkanı Tebbun ile Rus konuğu arasında, iki ülke arasında yaşanan gizli anlaşmalar hakkındaki gerçeği ortaya çıkaran ‘güzellemelerle’ yapılan açıklamalara rağmen, ziyaret hakkında açıklama yapılmaması soru işaretleri oluşturup merak uyandırıyor.  Cezayir Cumhurbaşkanı, Rus Bakan’a yaptığı konuşmada, ‘ülkesinin Rusya ile olan dostluk bağına sadık olduğunu’ söyledi. Tebbun, “Bu ziyaretten memnunuz ve iki dost ülke olarak ele alacak çok şeyimiz var. Birbirleriyle bağlantılılar çünkü sadece bu olaylar Ukrayna'da yaşanmıyor, bizim ikili ilişkilerimize de yansıyor” dedi.
Lavrov’un açıklamalarını incelediğimizde, Moskovalı Temsilci’nin yaptığı ‘iğnelemeler’ oldukça dikkat çekiyor. Bu, diplomatik ve belki de Cezayir için özellikle de ABD ve bazı Avrupa ülkeleriyle ekonomik ‘sorunlara’ neden olabilir. Özellikle de Washington liderliğindeki Batı ile Rusya arasındaki uluslararası fırtınanın ortasında dengeli bir tutum sergilemeyi seçtiği herkes için açık ve net bir hal aldıktan sonra. Bu, Cezayir kararının birçok dosya ve konuda mükerrerlikten uzak ‘bağımsızlığını’ ispatlayan bir tutumdur.

Güvenilir müttefik
Independent Arabia'ya konuşan Uluslararası İlişkiler Profesörü İdris Atiya, ziyaret ve Lavrov'un getirdikleri hakkında yaptığı yorumda, Rusya’nın, Cezayir'i güvenilir bir müttefik olarak gördüğünü söyleyerek, Cezayir’in özellikle de Ukrayna krizi sırasında Arap Temas Grubu aracılığıyla diplomatik davrandığına dikkat çekti. Bunun, iki ülke arasındaki iş birliğine yeni bir boyut kazandırdığına işaret eden Atiya, “Ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı konuşmasında, (Cezayir-Moskova) ekseninin Birleşmiş Milletler Antlaşması Dostluk Komitesi'ndeki varlığı ışığında küreselleştiğini vurgulayarak, tek kutupluluğu reddetmenin gerekliliğine atıfta bulundu” dedi. İki ülkenin 2001 yılında bir iş birliği anlaşması imzaladığını söyleyen Uluslararası İlişkiler Profesörü, “Ancak 2022 yılında askeri, siyasi, enerji, ekonomik, tarımsal ve kültürel tüm sektörlerde ilişkilerinin geleceği için ortak bir vizyon olacak stratejik bir yükseltme anlaşmasına hazırlanıyorlar. Bu anlaşma, Cumhurbaşkanı Tebbun’un Moskova ziyareti sırasında imzalanabilir” ifadelerini kullandı.
İdris Atiya, ayrıca “Cezayir askeri, ekonomik ve teknolojik alanlarda Afrika'da genişlemeye doğru gidiyor ve Rusya olaya bu açıdan bakıyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğinden bahsetmiyorum bile. Rusya, Güney Akdeniz'de ve Avrupa tarafında önde gelen bir güç olmak için Cezayir’i askeri olarak destekliyor. Moskova, Batı ile Rusya arasındaki ihtilafın çözümünde Cezayir'in rolüne güveniyor. Çünkü Cezayir, tüm taraflar arasında aynı mesafede duruyor” değerledirmesinde bulundu.

Stratejik ziyaret
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Abir Necva, Independent Arabia’ya verdiği özel bir röportajda, "Ziyaret, belki de en önemlisi Rusya'nın güvenilir bir müttefiki olan Cezayir'in Kuzey Afrika ve Batı Akdeniz'de dengeyi sağlayabileceği yönünde birçok mesaj içeriyor. İki ülke arasındaki çıkarların kesişimi ve vizyon uzlaşması, ziyareti; boyutları ve çerçeveleri bir sonraki aşamada ortaya çıkacak olan stratejik bir ittifakın ilanı haline getiriyor. Koordinasyon, birkaç dosyayı içeren stratejik bir nitelik kazanacak. Gaz ve Batı Sahra dosyası listenin başında yer alırken, Sahel bölgesinin güvenliğinin sağlanması ve Fransa'nın (G5) paralel kuruluşunu açıklamasının ardından faaliyetlerini askıya alan Cezayir, Mali, Nijer ve Moritanya'yı içeren ‘Saha Ülkeleri Girişimi’nin etkinleştirilmesini de içermesi bekleniyor. Nijerya ve Cezayir'i Nijer üzerinden bağlayan gaz boru hattının hızlandırılması, Doğu Avrupa'daki savaş ve eski kıtanın ana Rus tedarikçisinden enerji kaynaklarını güvence altına alma eğilimi ışığında ele alınacak önemli dosyalardan biri gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
Necva, ziyaretin açıklanmaması konusunda ise, “Bunun nedeni, medya propagandasından uzak stratejik bir nitelik taşımasıdır. Ukrayna savaşında olayların ve gelişmelerin hızlanması, bu tür ziyaretleri istişare ve koordinasyon için zorunlu kılacaktır” dedi.
Cezayir'e yapılan böyle bir ziyaretin Batılı ülkeler nezdinde ayıplanması ve şantaja açık hale getirilmesi konusunda, “Bizi Batılı ülkelerle birleştiren, çıkara dayalı ve mütekabiliyet ilkesine dayalı ortaklık anlaşmalarıdır. Batı tarafının, özellikle Cezayir gazına ve iş birliğine ihtiyacı olduğu için şantaj uygulamasına izin vermeyen bir konumda olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Pozitif tarafsızlık ilkesine bağlılık
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Modern ve Çağdaş Tarih Profesörü Rabah Lounici, “Cezayir, birkaç Batılı yetkili tarafından da ziyaret edildi. Bu, ülkenin Afrika'ya bir giriş olarak ve Akdeniz'e bakan stratejik konumundan kaynaklanıyor. Rus-Ukrayna savaşının topyekûn bir savaşa dönüşmesi durumunda tüm çatışan güçlerin Cezayir’e ihtiyaç duymasını sağlayan şey budur. Ancak bunu göreceli olarak göz ardı etsek bile, Cezayir doğalgaza sahiptir ve Rus gazı sıkıntısı çekecek olan Avrupa ülkeleri için bir can simidi olabilir. Rusya, Avrupa'nın doğal gaz ihtiyacını karşılamaması konusunda Cezayir'e baskı uygulayabilir. Moskova, Cezayir'i, örneğin buğday gibi çeşitli alanlardaki yardımı karşılığında Batı'nın kendisine uyguladığı ekonomik ablukayı kırmak için de kullanabilir. Cezayir bugün örs ve çekiç arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.
Lounici ayrıca şu değerlendirmede bulundu: “Cezayir'in politikası, pozitif tarafsızlık ilkesine bağlı kalmak ve Batı-Rusya çatışmasını kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaktır. Ancak bu politika, iki taraf arasında bir denge olması durumunda olumlu olduğu gibi, Ruslar mağlup olması durumunda olumsuz yönleri de vardır. Ağır bir bedel ödeyecektir. Bununla ilgili işaretler, yetkililerinden birinin açıkça Cezayir'in Rusya'ya desteğine atıfta bulunduğu İspanya'nın bazı pozisyonlarında görünmeye başladı bile. Bu bir işaret ve ona yönelik dolaylı bir diplomatik tehdidin dilidir. Cezayir, çeşitli dönüşümleri doğru okumalı, rol almak istiyorsa tarafsız ve aynı mesafede olmalı ve hesapta olmayan gelişmelerden kaçınmalıdır.”



Yükselen bölgesel güçler Kremlin'in nüfuzuna meydan okumaya mı başlıyor?

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
TT

Yükselen bölgesel güçler Kremlin'in nüfuzuna meydan okumaya mı başlıyor?

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)

Rusya ve Azerbaycan arasında son günlerde artan gerilim, Rusya'nın üç yıldan uzun süredir devam eden Ukrayna savaşına tam anlamıyla müdahil olmasının en önemli yansımalarından birine dikkat çekti. İlişkilerdeki mevcut bozulma türünün ilk örneği değil; zira öncesinde iki ülke arasında bir tür yabancılaşmaya zemin hazırlayan sarsıntılar yaşanmış, bu da son gelişmeye tırmanma eğilimi kazandırmış ve kötümser beklentilere yol açmıştı. Askeri bir çatışma senaryosu pek olası görünmese de bazı uzmanların bunu olası senaryolar arasına koyması bile iki ülke ilişkilerindeki mevcut sarsıntının geçici olmadığını, aksine eski Sovyet coğrafyasındaki denge hesaplarında önemli bir gelişmeyi yansıttığını gösteriyor. Bu da Kremlin'e doğrudan meydan okuma mesajları gönderebilecek bölgesel güçlerin ortaya çıktığına işaret ediyor.

Mevcut durumun nedenleri

Moskova ve Bakü arasındaki ilişkiler, Rusya'da Azerbaycan vatandaşlarına yönelik toplu gözaltı operasyonunun ardından ciddi şekilde gerildi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı 28 Haziran'da, Yekaterinburg'da 50 Azerbaycan vatandaşının gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Rusya'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volkovich'i çağırdı. Azerbaycan medyası, gözaltına alınanların kötü muamele ve aşağılanmaya maruz kaldığı sert gözaltı operasyonlarına ilişkin haberler yayınladı.

fgru76
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ağustos 2024'te Bakü'de karşılarken (EPA)

Rus anlatısı, cinayetler de dahil olmak üzere ciddi suçlara karışanların kovuşturulmasıyla sınırlıydı. Uygulamada, Sverdlovsk bölgesi Merkezi Soruşturma Servisi Soruşturma Departmanı'nın ‘bir dizi cinayet işlediğinden ve cinayete teşebbüs ettiğinden şüphelenilen etnik bir suç grubunun’ ortaya çıkarıldığını belirten verilerine göre, Azerbaycan asıllı Rus vatandaşı tüccar ve iş adamlarını hedef alan bir faaliyet yürüten organize suç şebekelerinden bahsediliyordu.

u78ı
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları'na ait Embraer yolcu uçağının kurbanlarından birinin naaşının bulunduğu tabutu taşıyan görevliler (Reuters)

Ancak bu gerekçeler, Azerbaycan vatandaşlarının yargılandığı suçların bir kısmının neredeyse çeyrek asır öncesine dayandığını savunan Azerbaycan tarafını ikna etmedi. Bu durum, bu dosyanın şu anda açılmasının ardındaki gerçek nedenlere ilişkin şüpheleri arttırdı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, kolluk kuvvetlerinin baskınları sırasında ‘iki Azerbaycanlının vahşice öldürüldüğünü’ kaydederek, Rusya'ya ‘güçlü tepkisini’ ifade etti.

Bakanlık yaptığı ayrı açıklamada, Moskova'yı ‘acil bir soruşturma’ yürütmeye ve ‘bu kabul edilemez şiddetin sorumlularını derhal adalete teslim etmeye’ çağırdı.

Buna karşılık Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volkovich'in ‘Azerbaycan tarafına gerekli açıklamaları yaptığını ve durumun kolluk kuvvetlerinin kontrolü altında olduğunu yinelediğini’ bildirdi.

Bakü bu açıklamadan ikna olmadı ve hemen ertesi gün, 29 Haziran'da, Azerbaycan Parlamentosu, İkili Parlamenter İşbirliği Komisyonu toplantısı için Moskova'ya yapılması planlanan ziyareti iptal etme kararı aldı.

fgthy
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları'na ait Embraer yolcu uçağı kazasında hayatını kaybeden genç bir adamın 28 Aralık'ta Bakü'de düzenlenen cenaze töreninden (Reuters)

Parlamenterler buna gerekçe olarak ‘etnik temelde Azerbaycanlılara yönelik kasıtlı, hedefli ve yargısız infazlar ve şiddet’ ile ‘bu tür vakaların son zamanlarda tekrarlanmasını’ gösterdiler. Aynı gün Azerbaycan Kültür Bakanlığı ülkedeki tüm Rus kültürel etkinliklerinin (konserler, festivaller, performanslar, sergiler, vs.) iptal edildiğini duyururken, Trend Haber Ajansı da Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk'un Bakü ziyaretinin iptal edildiğini açıkladı.

Hızla gelişen kriz

Azerbaycan güvenlik güçlerinin Sputnik Azerbaycan'ın ofislerine baskın düzenlemesi ve iki Rus gazeteciyi tutuklaması Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın sert tepkisine yol açtı.

Bu gelişmelerde dikkat çekici olan ‘Ukrayna etkisinin’ hızla ortaya çıkmasıdır. Moskova, Ukrayna'nın ‘Rusya-Azerbaycan ilişkilerini germeye çalıştığı’ ve bir çatışmanın fitilini ateşlediği uyarısında bulunurken, Rus gazeteleri ve önde gelen yazarlar Bakü'yü ‘bağları koparmaya, ilişkilerin ortak temellerini zayıflatmaya ve iki ülkeyi askeri çatışma yoluna sokmaya’ dayalı ‘Ukrayna senaryosunu takip ettiği’ konusunda uyardı.

Eski bir kriz için yeni nedenler

Bu, Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin son aylarda ilk kez kötüleşmesi değil. Geçen yılın aralık ayı sonunda Bakü'den Grozni'ye gitmekte olan Azerbaycan Havayolları’na ait bir yolcu uçağı Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşmüştü. Uçakta 67 kişi vardı ve ikisi mürettebat olmak üzere 38 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında 25 Azerbaycan vatandaşı, 7 Rus ve 6 Kazak bulunuyordu. Kremlin, uçağın Grozni Havaalanı’na inmeye çalıştığı sırada bölgenin Ukrayna insansız hava araçları (İHA) tarafından saldırıya uğradığını belirtti.

sdfgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Zafer Günü dolayısıyla 9 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenen askerî geçit törenine katıldı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kremlin’in internet sitesinden aktardığına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 28 Aralık günü Azeri mevkidaşı İlham Aliyev'i arayarak, ‘Rus hava sahasında meydana gelen trajik olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine derin ve içten taziyelerini sundu ve yaralılara acil şifalar diledi.’ Ertesi gün Aliyev, Azerbaycan Havayolları uçağının ‘dıştan hasar gördüğünü’ belirterek şunları söyledi: “İlk olarak Rus tarafı Azerbaycan'dan özür dilemelidir. İkinci olarak, suçunu kabul etmelidir. Üçüncü olarak da sorumluları cezalandırmalı, cezai olarak sorumlu tutmalı ve Azerbaycan'a ve yaralanan yolcu ve mürettebata tazminat ödemelidir.”

Bakü ilk kez Kremlin'e doğrudan bir meydan okuma gösterdi ve bu kadar güçlü bir tonda konuştu.

Şubat ayı başında Bakü, Moskova'yı ülkedeki Rusya Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (Rossotrudniçestvo) faaliyetlerinin askıya alındığı konusunda bilgilendirmiş ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan 1997'den beri hükümetler arası bir anlaşma temelinde faaliyet gösteren Rus Evi'ni kapatmasını talep etmişti. Aynı zamanda Azerbaycan, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) çalışmalarını da askıya aldı.

cdfgthy
Dönemin Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Brüksel'de, 14 Mayıs 2023 (AFP)

O dönemde Azerbaycan makamları, Rus medya kuruluşlarının çalışmalarını kısıtlamaya başlamış ve bu tutumlarını ‘yurtdışındaki Azerbaycan devlet yayınları ile ülkedeki yabancı gazetecilerin çalışma koşullarında dengenin yeniden sağlanmasını’ düzenleyen yeni bir yasa ile gerekçelendirmişlerdi. Bakü'ye göre bu denge, ülkedeki Sputnik muhabirlerinin sayısının, devlet tarafından işletilen AZERTAC ajansının Moskova'daki muhabirlerinin sayısına eşit olması gerektiği anlamına geliyordu.

Takip eden aylarda Bakü, Moskova'yı bir dizi Azeri medya kuruluşuna siber saldırı düzenlemekle suçladı. Ulusal parlamentonun bir üyesi olan Ramid Namazov, Moskova tarafından kontrol edildiğine inanılan hacker grubu Cozy Bear'ı bu saldırılara karışmakla suçladı ve bunları Rus parlamentosundan gelen bir direktifle ilişkilendirdi. Rusya suçlamalar hakkında yorum yapmadı.

Durum nasıl gelişebilir?

Kremlin etkinliklerin iptal edilmesini ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamalarını üzüntüyle karşıladı ve kolluk kuvvetlerinin eylemlerinin diplomatik ilişkilerin bozulması için bir gerekçe olamayacağını vurguladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Belki de Azerbaycan tarafının görüşüne göre bu tür gelişmelere yol açan olayların nedenlerini ve niteliğini açıklamak için çalışmaya devam etmek önemlidir” dedi. Peskov'a göre devlet başkanları Vladimir Putin ve İlham Aliyev arasında bir görüşme şu anda planlanmıyor, ancak ihtiyaç duyulması halinde bu görüşme mümkün olan en kısa sürede gerçekleşecek.

Azerbaycanlı siyaset uzmanı ve Güney Kafkasya Araştırma Merkezi Başkanı Ferhad Memmedov, Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin iki lider arasındaki kişisel temasla bağlantılı olduğunu söyledi. “Uçak kazası olayından bu yana devlet başkanları arasında sadece bir temas kaydettik ve bu da bölge ülkelerinin bazı liderlerinin video konferans görüşmesinin bir parçasıydı” diyen Memmedov, Bakü'nün Moskova'nın uçak kazasına verdiği tepkiden memnun olmadığına ve bunun da Aliyev'in Moskova'daki Zafer Günü geçit törenine katılımını son anda iptal etmesine yol açtığına dikkat çekti. İki devlet başkanı arasında doğrudan iletişimin yokluğunda olumsuz olaylar arttı ve dışişleri bakanları düzeyinde çözülemeyen yollar geliştirdi. Memmedov, “Bu çatışma sarmalının giderek daha da kötüleştiğini görüyoruz” ifadesini kullandı.

gthy
Ukrayna-Rusya savaşındaki gelişmeleri ele almak üzere 14 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenen üst düzey bir toplantıdan (Sputnik-Reuters)

Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri uzmanı Arkady Dubnov, “Hataları kabul etmek ve özür dilemek Rus yönetimi için bir norm değil” dedi. Bugün Azerbaycan'ın Rusya için, Rusya'nın Azerbaycan için olduğundan çok daha önemli olduğunu ifade eden Dubnov sözlerini şöyle sürdürdü: “Azerbaycan etkili bir bölgesel güç. Gücünü Türkiye'nin desteğinden aldığını düşünmek yanlış olur. Tam tersine, bugün Ankara'nın Bakü'yü kendi desteği olarak gördüğünü görüyoruz.”

Her iki taraf için de kazançlar ve kayıplar

Resmi olarak Bakü ekonomik açıdan Moskova'ya Moskova'nın Bakü'ye olduğundan daha bağımlı. Ancak savaş ve yaptırım koşulları altında, Kremlin için küçük ortakların önemi keskin bir şekilde artıyor.

Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi'nin verilerine göre Rusya ve Azerbaycan arasındaki ticaret 2024 yılında 4,8 milyar dolara ulaştı. Rusya, Ukrayna ile savaşın başlamasından bu yana detaylı gümrük istatistiklerini yayınlamayı durdurdu. Azerbaycan'ın Rusya'ya ürün ihracatı yüzde 1,5 azalarak 1,2 milyar dolara düşerken, Rus mallarının ithalatı yüzde 14,5 artarak 3,6 milyar dolara yükseldi.

Rusya'nın Azerbaycan'a ihracatının büyük bir kısmını petrol, doğalgaz, petrol ürünleri, değerli metaller ve metal ürünleri oluşturuyor. Azerbaycan Rusya'ya ağırlıklı olarak meyve ve sebze (toplam ihracatın yaklaşık yarısı) ve plastik tedarik ediyor.

Bakü ile iyi ilişkiler, özellikle uluslararası yaptırımlardan zarar gördüğü alanlarda Moskova için önemli. Örneğin Azerbaycan, Rusya'nın askeri-endüstriyel kompleksi için gerekli olan çift kullanımlı malları elde edebileceği ülkelerden biri.

Savaşın patlak vermesinden sonra Türkiye, kendi istatistiklerine göre, Batı'dan çift kullanımlı mal alımlarını bir buçuk kattan fazla artırdı ve bunları Azerbaycan da dahil olmak üzere Rusya'nın bir dizi komşusuna tedarik etti.

dfrgty
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)

Bakü'nün İkinci Kafkasya Savaşı'nda kazandığı zafer ve Dağlık Karabağ Bölgesi'ni yeniden ele geçirmesi, bölgesel güç dengesinde büyük bir değişikliğe yol açtı. Bakü ve Ankara'nın etkisi önemli ölçüde artarken, İran'ın ve Rusya'nın Güney Kafkasya bölgesindeki etkisi önemli ölçüde azaldı.

Savaş senaryosu pek olası değil ama...

İlginçtir ki bazı uzmanlar, Rusya ile Azerbaycan arasında bir savaş çıkabileceğine dair olası senaryolar öngörüyor. Bir Rus siyasi yorumcu, “Bakü, Rusya Federasyonu ile ikili ilişkilerini hızla tasfiye ediyor. Bu, savaşla sonuçlanan Ukrayna'nın yoludur” diye yazdı.

Bazı uzmanlara göre Ankara-Bakü ikilisi Moskova'nın Suriye ve Dağlık Karabağ'daki pozisyonlarının sarsılmasından yararlandı. Bazıları, nükleer endüstriden sorumlu Rosatom şirketinin aniden Türkiye'deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin yüzde 49 hissesini satma niyetini açıklaması ve Türkiye'nin Tayfun balistik füzesini üç kez test etmesi gibi gözle görülür gerginlik belirtilerine işaret etti.

Aynı bağlamda Azerbaycanlı askeri uzman Agil Rüstemzade Polonya Radyosu'na verdiği demeçte, Azerbaycan ordusunun Rusya ile askeri çatışma senaryolarını çoktan çalıştığını söyledi. Rüstemzade’ye göre Rusya, dağlık arazi nedeniyle ülkesinin topraklarına büyük kuvvetler konuşlandıramayacak, ancak petrol sahalarına füze atabilecek. Ancak, ‘Ukrayna cephesinde Ruslar için kitle imha silahları kesinlikle gerekli’ olduğundan, askeri tırmanış riskini görmüyor.

Buna karşılık emekli Albay Anatoly Matviychuk askeri bir çatışmayı ihtimal dışı bıraktı. Matviychuk, “Türkler, Aliyev'in Rusya ile doğrudan bir çatışmaya girmesine izin vermeyecektir, çünkü bu hemen Karadeniz bölgesine ve Türkiye yönüne uzanacaktır” dedi.

Uzmanların çoğu daha büyük bir kötüleşme potansiyelini hafife alıyor. Ancak uzmanlara göre buradaki en önemli şey, mevcut gerilimin bölgedeki yeni güç dengesinin bir göstergesi olması.

Washington'daki Kennan Enstitüsü'nde uzman olan Maxim Trudolyubov, “Bakü'nün Moskova'ya meydan okumaya istekli olması, Azerbaycan'ın kendisini daha bağımsız bir oyuncu olarak konumlandırmasıyla birlikte bölgesel güç dengesinde bir değişime işaret ediyor. Bakü artık uysal bir küçük ortak rolünü oynamaya istekli değil. Bu, dış politika yapıcılar için Moskova'nın kırılganlıklarını vurgulayan ve bölgesel güçlerin onun etkisine nasıl meydan okumaya başladığını gösteren çok önemli bir hikâye” değerlendirmesinde bulundu.