Yönetim kurulu, Twitter'ı Elon Musk'a satmak için anlaşmayı hayata geçirmeyi planlıyor

Elon Musk'ın Twitter hesabı bir cep telefonu ekranında görünüyor (Reuters)
Elon Musk'ın Twitter hesabı bir cep telefonu ekranında görünüyor (Reuters)
TT

Yönetim kurulu, Twitter'ı Elon Musk'a satmak için anlaşmayı hayata geçirmeyi planlıyor

Elon Musk'ın Twitter hesabı bir cep telefonu ekranında görünüyor (Reuters)
Elon Musk'ın Twitter hesabı bir cep telefonu ekranında görünüyor (Reuters)

Konu hakkında bilgi sahibi kaynaklar, sosyal paylaşım sitesi Twitter'ın yönetim kurulunun, milyarder Elon Musk ile platformu 44 milyar dolara satın almak için varılan anlaşmayı hayata geçirmeyi planladığını söyledi.
Alman haber ajansına göre, Twitter yönetim kurulu daha önce Musk'ın şirketi devralma teklifini kabul etme önerisini oybirliğiyle onaylamıştı.
Bloomberg haber ajansı, Twitter yönetiminin Nisan ayı sonlarında elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın CEO'su Musk'tan devralma teklifini kabul ettiğini bildirdi.
Öte yandan Musk, Twitter'daki sahte hesapların sayısının ilk tahminleri aştığını iddia ederek anlaşmanın tamamlanmasıyla ilgili şüpheleri dile getirdi. Musk, anlaşmanın uygulanmasının, sahte hesapların toplam kullanıcıların %5'inden az olduğu tahminlerini destekleyen ayrıntılara bağlı olduğunu yazdı.
Musk’ın, Twitter’daki sahte hesapların oranıyla ilgili endişelerini dile getirmesinin ardından Twitter’ı daha düşük bir bedel ile satın almak için pazarlık yapmaya çalıştığı düşünüldü.
The Guardian gazetesinin haberine göre, Musk Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Yüzde 20 sahte/spam hesap, Twitter’ın söylediğinin 4 katı (daha fazla da olabilir). Benim teklifim Twitter’ın sunduğu SEC dosyasının doğruluğu üzerineydi. Twitter CEO’su dün yüzde 5’ten az olduğuna dair kanıt sunmayı reddetti. Kanıt sunmazsa bu anlaşma ilerleyemez” ifadelerini kullandı.
Musk’ın bu tweeti, üzerinde anlaşmaya varılan hisse başına 54.20 dolardan daha düşük bir fiyatla yeni bir satın alma anlaşması yapmaya çalıştığına dair spekülasyonları artırdı.
Musk, Miami’deki All-In Zirvesi’nde yaptığı konuşmada ise, anlaşmanın devam etmesinin birçok faktöre bağlı olduğunu dile getirerek, “Twitter’daki sahte veya spam hesapların sayısı için hala mantıklı bir açıklama bekliyorum. Twitter bize bunu söylemeyi reddediyor. Bu garip bir şey gibi görünüyor” diye ekledi.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research