Çin'de kaza yapan yolcu uçağının bilerek düşürüldüğü iddia edildi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Çin'de kaza yapan yolcu uçağının bilerek düşürüldüğü iddia edildi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Çin'de 21 Mart'ta düşen yolcu uçağının ABD'deki karakutu incelemesindeki bulguların uçağın bilerek düşürüldüğüne işaret ettiği ileri sürüldü.
Wall Street Journal gazetesinin haberine göre, uçuş verilerinin kaydedildiği karakutunun ABD'deki incelemesine dair bilgi sahibi olan adını vermek istemeyen yetkili, kazaya yol açan dikey dalışın, uçuş kontrol komutlarıyla gerçekleştirildiği sonucuna varıldığını belirtti.
Çin'deki soruşturmayı yürüten yetkililerin bugüne dek mekanik bir arızaya ve uçuş kontrollerindeki bir soruna işaret etmediğine dikkati çeken yetkili, pilotun veya kokpite giren başka birinin bilinçli olarak kazaya yol açtığı ihtimali üzerinde durduklarını kaydetti.
Gazete, yetkilinin, "Uçak kokpitteki birileri ne komut verdiyse onu yaptı" sözlerini aktardı.
China Eastern Havayolları ise gazeteye yaptığı açıklamada, kazaya uçakla bağlantılı bir problemin yol açıp açmadığını saptayabilecek kanıta ulaşılmadığını ve pilotların sağlık koşullarının, ailevi ve mali durumlarının iyi olduğunu yineledi.
Kunming-Guangcou seferini yapan China Eastern Hava Yollarına ait, "Boeing 737-800" tipi, "5735" sefer sayılı yolcu uçağı, 21 Mart'ta Guangşi Cuang Özerk Bölgesi'nin Vucou şehrinin Tıng ilçesi kırsalındaki ormanlık alana düşmüş, kazada uçaktaki 123'ü yolcu, 9'u mürettebat 132 kişi hayatını kaybetmişti.
Uçuş takip verilerine göre uçak 30 bin fit (yaklaşık 9 bin metre) irtifada seyir halindeyken saatte 842 kilometre hızla dikey dalışa geçmiş ve 1,5 dakika içinde yere çakılmıştı. İnternette paylaşılan, uçağın düşüşünü gösterdiği iddia edilen güvenlik kamerası kaydında da uçağın burun üzeri dalışla irtifa kaybettiği görülmüştü.
Uçağın rotası, hızı ve irtifası gibi uçuş verilerinin kayıtlı olduğu karakutu, uçağın üretildiği ABD'ye gönderilmiş, kokpit ses kayıtlarının bulunduğu karakutu ise Çin'de incelemeye alınmıştı.
Çin Sivil Havacılık İdaresi (CAAC), 20 Nisan'da kazaya ilişkin yayımladığı ön inceleme raporunda uçuş kontrol ve seyir takip aygıtlarında hataya rastlanmadığı bildirilmişti.
Havacılık uzmanları, uçağın irtifasındaki ani değişiklik, düşüş hızı ve kaza öncesinde herhangi bir acil durum çağrısı yapılmaması nedeniyle kazanın insan yönlendirmesi sonucu gerçekleşmiş olabileceği ihtimaline işaret etmişti.
Barcelonca-Düsseldorf seferini yapan Germanwings Havayollarına ait "Airbus 320" tipi uçak, 24 Mart 2015'te yardımcı pilotu tarafından Fransız Alpleri'nde bilerek düşürülmüş, kazada 144 yolcu ve 6 mürettebat hayatını kaybetmişti.



Filipinler: Tartışmalı bölgede Çin'in saldırısında balıkçılar yaralandı ve iki tekne hasar gördü

Havadan çekilen bir görüntüde, Çin sahil güvenlik gemisinin ihtilaflı bir bölgenin yakınlarında seyrettiği, Filipin sahil güvenlik uçaklarının ise Güney Çin Denizi'nde devriye gezdiği görülüyor (Reuters)
Havadan çekilen bir görüntüde, Çin sahil güvenlik gemisinin ihtilaflı bir bölgenin yakınlarında seyrettiği, Filipin sahil güvenlik uçaklarının ise Güney Çin Denizi'nde devriye gezdiği görülüyor (Reuters)
TT

Filipinler: Tartışmalı bölgede Çin'in saldırısında balıkçılar yaralandı ve iki tekne hasar gördü

Havadan çekilen bir görüntüde, Çin sahil güvenlik gemisinin ihtilaflı bir bölgenin yakınlarında seyrettiği, Filipin sahil güvenlik uçaklarının ise Güney Çin Denizi'nde devriye gezdiği görülüyor (Reuters)
Havadan çekilen bir görüntüde, Çin sahil güvenlik gemisinin ihtilaflı bir bölgenin yakınlarında seyrettiği, Filipin sahil güvenlik uçaklarının ise Güney Çin Denizi'nde devriye gezdiği görülüyor (Reuters)

Filipin Sahil Güvenliği bugün yaptığı açıklamada, Çin Sahil Güvenliği gemilerinin Güney Çin Denizi'ndeki ihtilaflı bir bölgede ateş açması sonucu üç Filipinli balıkçının yaralandığını ve iki balıkçı teknesinin ağır hasar gördüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Filipinler Sahil Güvenliği tarafından yayınlanan açıklamada, "Filipinler Sahil Güvenliği, Çinli mevkidaşını uluslararası kabul görmüş davranış standartlarına uymaya ve masum balıkçıların hayatını tehlikeye atan göstermelik kanun uygulama yerine denizdeki can güvenliğini önceliklendirmeye çağırıyor" ifadeleri yer aldı.


Afganistan’daki saygın alimlerin mutabakat metni

Taliban güvenlik güçleri, toplantıya ev sahipliği yapan Kabil Üniversitesi önünde nöbet tutuyor, 6 Mart 2023 (Arşiv-AFP)
Taliban güvenlik güçleri, toplantıya ev sahipliği yapan Kabil Üniversitesi önünde nöbet tutuyor, 6 Mart 2023 (Arşiv-AFP)
TT

Afganistan’daki saygın alimlerin mutabakat metni

Taliban güvenlik güçleri, toplantıya ev sahipliği yapan Kabil Üniversitesi önünde nöbet tutuyor, 6 Mart 2023 (Arşiv-AFP)
Taliban güvenlik güçleri, toplantıya ev sahipliği yapan Kabil Üniversitesi önünde nöbet tutuyor, 6 Mart 2023 (Arşiv-AFP)

Afganistan’daki saygın alimler bir araya gelerek çeşitli konulardaki görüş ve önerileri dile getirdikleri bir mutabakat metni yayınladılar.

İslam sistemini savunmak ve devletin egemenliğini korumak amacıyla saygın âlimlerin bir araya geldiği oturumun mutabakatı:

Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur, salat ve selam Peygamberlerin Efendisi'ne, ailesine ve bütün sahabelerine olsun.

Allah, mümin kullarına meşru İslam sisteminin korunmasını ve bu konuda din alimlerine danışmayı emanet etmiştir; böylece tüm işlerini onların öğretileri ve görüşleri ışığında yönetebilsinler.

Buna göre, alimlerin de İslam sistemine ve mümin Afgan halkına iyilik ve esenlik getirme amacıyla görüş ve önerilerini dile getirme yükümlülükleri vardır. Bu doğrultuda, Afganistan'ın dört bir yanından bir grup din alimi, müftü ve şeyh olarak İslam sistemini savunma ve koruma konulu seminere katıldık ve aşağıdaki karara vardığımızı duyuruyoruz:

Birincisi: Afganistan İslam Emirliği, Afgan halkının fedakarlıklarının, yer değiştirmelerinin, şehitliklerinin ve on yıllarca süren mücadelelerinin meyvesi olan meşru bir sistemdir. Allah'ın desteği ve sadık Afgan halkının desteğiyle İslam Emirliği, Afganistan'ı özgürleştirdi, bağımsızlığını kazandı, İslam hukukunu uyguladı ve Afgan halkı arasında kapsamlı bir güvenlik ve birlik kurdu.

Halkın dini değerleri bu sistem altında korunmaktadır. Bu nedenle, bu İslam sistemini meşru ve doğru kabul ediyoruz ve ona itaat ve bağlılık, bizler ve milletin tüm üyeleri için farzdır. İslam sistemini kurmak dini bir görev olduğu gibi, onu savunmak ve korumak da Müslümanlar için bir görevdir.

İkincisi: Her Müslümanın haklarını, değerlerini ve meşru sistemi savunması zorunlu olduğundan, ülke dışından herhangi biri Afganistan'a veya Müslümanların egemenliğine saldırırsa, tüm Afganların kendi sistemlerini (devletlerini), topraklarını ve değerlerini savunmaları bireysel bir yükümlülüktür. Bu savunma kutsal cihat olarak kabul edilir. Halkımız tarih boyunca her türlü saldırgana karşı birleşmiş olduğu gibi, Allah'ın izniyle gelecekte de kutsal cihat saflarında her türlü saldırgana karşı birleşecektir.

Üçüncüsü: İslam Emirliği, Afganistan topraklarını hiçbir ülkeye karşı kullanmamayı kendine görev edindiği gibi, tüm Müslümanlar da Afganistan topraklarını başka bir ülkeye zarar vermek için kullanmamalıdır. Her Müslüman, İslam Emirliği'nin kendine görev edindiği bu taahhüdü yerine getirmelidir. Bu taahhüde uymayan kişi, ihlalci ve itaatsiz sayılır ve İslam Emirliği, ona karşı gerekli (düzenleyici) tedbirleri alma hakkına sahiptir.

Dördüncüsü: Meşru Emir, hiçbir Afgan vatandaşının askeri faaliyetlerde bulunmak üzere ülke dışına seyahat etmesine izin vermediğinden, bu emri ihlal eden herkesin seyahati gayrimeşrudur ve bu nedenle İslam Emirliği, onların seyahat etmelerini engellemek için gerekli önlemleri almalıdır.

Beşinci olarak: Müslümanların haysiyeti ve itibarı, birlik ve dayanışmalarında yatmaktadır. Bu nedenle, tüm Müslümanlar ve İslam devletleri, kardeşlik çerçevesinde dostane ve iyi niyetli ilişkiler sürdürmeli, birbirlerine fayda sağlamalı ve bölünme, anlaşmazlık ve çatışmadan kaçınmalıdır. Aynı şekilde, tüm saygın alimler, bu anlaşmada belirtilen konularda Afgan halkını bilgilendirmek için kendi platformlarını kullanmalıdır. Selamün aleyküm.  10/12/2025 


Güney Kore, Rus ve Çin uçaklarının hava savunma bölgesine girmesinin ardından savaş uçaklarını konuşlandırdı

Güney Kore'nin ilk yerli savaş uçağı olan KF-X savaş uçağının ilk prototipi (EPA)
Güney Kore'nin ilk yerli savaş uçağı olan KF-X savaş uçağının ilk prototipi (EPA)
TT

Güney Kore, Rus ve Çin uçaklarının hava savunma bölgesine girmesinin ardından savaş uçaklarını konuşlandırdı

Güney Kore'nin ilk yerli savaş uçağı olan KF-X savaş uçağının ilk prototipi (EPA)
Güney Kore'nin ilk yerli savaş uçağı olan KF-X savaş uçağının ilk prototipi (EPA)

Güney Kore, dün yaptığı açıklamada, yedi Rus ve iki Çin uçağının hava savunma tanımlama bölgesine girmesinin ardından "her türlü olasılığa hazırlık olarak" hava kuvvetlerinden savaş uçaklarını havalandırdığını duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Seul'deki Genelkurmay Başkanlığı, Rus ve Çin uçaklarının yerel saatle 10:00 civarında (GMT 01:00) Kore Hava Savunma Tanımlama Bölgesi'ne girdiğini açıkladı. Açıklamada, uçakların Güney Kore hava sahasını ihlal etmediği de belirtildi.

Güney Kore ordusu, olası her türlü duruma karşı taktiksel önlemler almak amacıyla savaş uçaklarının konuşlandırılması emrini verdiğini açıkladı.

Hava savunma tanımlama bölgesi (ADIZ), hava sahasından daha büyük olup, güvenlik nedenleriyle bir devlet tarafından kontrol edilir; ancak bu kavram herhangi bir uluslararası antlaşmada tanımlanmamıştır.

Yonhap haber ajansı, askeri kaynaklara dayanarak, Çin ve Rus uçaklarının bölgeye birkaç kez girip çıktığının tespit edildiğini ve bir saat sonra bölgeden ayrıldıklarını bildirdi.

Daha sonra Çin Savunma Bakanlığı, yıllık iş birliği planları doğrultusunda Rus ordusuyla tatbikatlar gerçekleştirdiğini doğruladı.

Bakanlık, tatbikatların dün Doğu Çin Denizi ve batıda Pasifik Okyanusu üzerinde gerçekleştirildiğini ve manevraların "10. Ortak Stratejik Hava Devriyesi" olarak adlandırıldığını belirtti.

Moskova da tatbikatları doğrulayarak, sekiz saat sürdüğünü ve bazı yabancı savaş uçaklarının Rus ve Çin uçaklarını takip ettiğini ifade etti.

Rusya Savunma Bakanlığı, "Uçuş rotasının belirli aşamalarında, stratejik bombardıman uçaklarını yabancı ülkelerden savaş uçakları takip etti" açıklamasını yaptı.

2019'dan beri Pekin ve Moskova, ortak tatbikatları gerekçe göstererek düzenli olarak Güney Kore'nin hava savunma tanımlama bölgesine askeri uçaklar gönderiyor.

Seul'e göre bu türden son olay Kasım 2024'te meydana geldi ve beş Çin ve altı Rus uçağı olaya karıştı.

Kuzey Kore'nin geleneksel müttefikleri olan Çin ve Rusya, Rusya'nın 2022 başlarında Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana askeri iş birliğini güçlendirdi.