Bakuş: Libya’da İhvan’ın seçimlerde kazanma şansı düşük

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı el-Menfi ile Adalet ve İnşa Partisi Başkanı İmad el-Benani'nin geçmiş tarihli bir fotoğrafı. (Libya Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı el-Menfi ile Adalet ve İnşa Partisi Başkanı İmad el-Benani'nin geçmiş tarihli bir fotoğrafı. (Libya Başkanlık Konseyi)
TT

Bakuş: Libya’da İhvan’ın seçimlerde kazanma şansı düşük

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı el-Menfi ile Adalet ve İnşa Partisi Başkanı İmad el-Benani'nin geçmiş tarihli bir fotoğrafı. (Libya Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı el-Menfi ile Adalet ve İnşa Partisi Başkanı İmad el-Benani'nin geçmiş tarihli bir fotoğrafı. (Libya Başkanlık Konseyi)

Muammer Kaddafi rejiminin 2011'de devrilmesinden yaklaşık dokuz ay sonra, Libya'daki Müslüman Kardeşler (İhvan) uzun bir yasağın ardından ilk halka açık konferansını düzenledi. Gözlemciler Müslüman Kardeşlerin siyasi hayatta yer almasının ardından geçen yıllar içinde halk nezdindeki popülaritesinin önemli ölçüde düşüşe tanık olduğu konusunda hemfikir. Bunun birçok sebebi bulunuyor. 
Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ali el-Tekbali, Şarku’l Avsat’a, Müslüman Kardeşlere olan halk desteğinin zayıflamasının nedenlerini değerlendirdi. Tekbali, ‘’Müslüman Kardeşler Hareketi 17 Şubat 2011 devriminden sonra halk indinde belirgin bir popülarite kazandı. Halk İhvan’ı siyasi bir oluşum olarak değil rejim muhalifi olması hasebiyle destekledi. 2012'de ülkedeki ilk seçimlerden dört ay önce kurulan İhvan’ın siyasi kolu Adalet ve İnşa Partisi seçimlerde ikinci parti olarak galip geldi. Bu zaferde bağımsız şahsiyetlerle yapılan ittifakların da payı olduğunu unutmamak gerekir. Bununla birlikte toplam oyların sadece yüzde 8,5’ini alarak 17 milletvekili çıkarabildiler” dedi.
Adalet ve İnşa Partisi’nin Türkiye’nin desteğini aldığını belirten Tekbali, “İhvan’ın politik çevrelerdeki ve devlet içindeki ağırlığı kendisine olan halk desteğinden kaynaklanmıyor. Bazı oluşumlar aracılığıyla geçtiğimiz yıllarda devletin çeşitli kurumlarında güç elde etti. Ancak Adalet ve İnşa Partisi, ülkenin çıkarlarıyla çelişse bile, İhvan’ın uluslararası merkezi örgütünün gündemini benimsemeye meyillidir. Bu nedenle süreç içinde halkın desteğinde düşüş yaşandı, bu nedenle ocak ayında yapılan belediye seçimlerinde başarısız oldular” değerlendirmesinde bulundu.  
Tekbali, Müslüman Kardeşler Hareketi’nin kurduğu ittifaklarda pragmatist bir anlayışı benimsediğini kabul etse de eski Adalet ve İnşa Partisi lideri Muhammed Savan’ın kurduğu Demokratik Parti’de yer alan İhvan karşıtı şahsiyetlerin söz konusu kararlarını savundu.   
Libyalı siyasi analist Salah el-Bakuş, İhvan’ın muhtemel seçimlerde başarı şansının düşük olduğunu, bunun başlıca nedenlerinin ise halk desteğindeki düşüş ve Demokrat Parti’nin kurulmasıyla meydana gelen bölünme olduğunu söyledi. Adalet ve İnşa Partisine olan halk desteğinin azalmasının, yöneticilerinin kötü performansından kaynaklandığını belirten Bakuş, “İhvan'ın siyaset sahnesindeki gücü ve devamlılığı sadece sokaktaki popülaritesine bağlı değil, başka faktörler de bulunuyor. Öncelikle diğer partilerin ve oluşumların yapısal zaaflarını iyi kullanabildiler, mali disiplinleri ve amaç için araçlar mübahtır anlayışları da başarılarına katkı sağladı” diye konuştu.  
Pek çok gözlemci, Libya’daki Müslüman Kardeşlerin bu ayın başında, ‘İhya ve Tecdid’ adı altında bir ‘İslami davet grubuna’ dönüşme kararına şüpheyle yaklaşıyor. Gözlemcilere göre söz konusu karar uluslararası İhvan merkezi tarafından, çöküşte olan örgüt imajını düzeltmeye yönelik atılmış bir adım olabilir.  
Libyalı analist Abdullah el-Kebir, Libya İhvanının bir kolu ile Doğu Libya’daki liderler arasındaki son dönemlerde gerçekleşen ittifaklar, İhvan’ın Libya siyaset sahnesinden silinmesi anlamına geliyor. El-Kebir bu konuda şunları söyledi: ‘’Pek çok Libyalı İhvan da dahil olmak üzere siyaset sahnedeki tüm aktörleri, son on yılda ülkenin başına gelen krizlerden sorumlu tutuyor. Müslüman Kardeşler bu süreçte devrimci şahsiyetlerle ittifak kurarak devrimin savunucusu kimliğine büründü. Demokrat Parti fethi Başağa ile ittifak geliştirdi, eğer Başağa Trablus’ta yönetimi devralmayı başaramazsa Demokrat Parti siyaset sahnesinden silinecektir. Adalet ve İnşa Partisi’nin Başkanı İmad el-Benani'nin ise etkin bir politikacı olduğunu düşünmüyorum. İhvan seçimlerde başarısız olacağını öngördüğü için seçimlerin yapılmasını desteklemiyor”.  
Siyasi analist İzzeddin el-Akil ise, Müslüman Kardeşlerin popülaritesinden söz ederken normal üyelerle siyasi tabaka arasında ayrım yapılması gerektiğini söyledi. İhvan’ın siyaset sahnesinde yer almayan üyelerinin halk nezdinde saygın olduğuna işaret eden Akil, İhvan’ın siyasi yapısının ise yıprandığını ifade etti. Akil, “Muhtemel seçimlerde yıpranmamış ve tanınmayan normal üyeleri aday göstereceklerini düşünüyorum, böylece bir değişim mesajı vermek isteyeceklerdir. İhvan’ın siyaset sahnesindeki devamlılığını sağlayan faktörler var, bunların başında Libya krizindeki aktif taraflarla geliştirdikleri ittifaklar geliyor. Bu ittifaklar dolayısıyla, ABD ve İngiltere başta olmak üzere ülkeyle ilgili olan dış güçler bu yapılarla işbirliği yapmak istiyor. Dış ilişkileri ve devrimin meşruiyetini kullanabildikleri için her zaman İhvan’dan bir grubun siyaset sahnesinde aktif olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 



Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
TT

Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki ateşkesin garantörleri ve arabulucuları, Washington’un yokluğunda Gazze anlaşması ile ilgili bir toplantıya ev sahipliği yapan Kahire’de, ateşkesin sürdürülmesinin önünde bazı ‘zorluklar’ bulunduğunu kabul etti. Toplantıda, ateşkesin ikinci aşamasına geçiş için adımlar ele alınsa da, anlaşmanın beşinci haftasını aşmasına rağmen bu aşamaya yaklaşılabilmiş değil.

Mısır, Katar ve Türkiye’nin katıldığı toplantıda söz konusu zorluklar detaylandırılmasa da, uzmanlar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda, temel engellerin başında Filistin tarafları arasındaki uzlaşının eksikliği ve Gazze Yönetim Komitesi’nin kurulmamış olması geldiğini belirtiyor. Ayrıca Refah’taki savaşçı krizinin devam etmesi, ABD’nin Ukrayna gündemiyle meşgul olması ve Gazze’deki silahsızlandırma konusunun çözülememesi de süreci zorlaştırıyor. Uzmanlar, arabulucuların bu engelleri aşmak için daha yoğun çaba göstereceğini öngörüyor.

Hamas heyeti, hareketin baş müzakerecisi Halil el-Hayye başkanlığında, pazar günü Kahire’de Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, iletişim kesilen Refah’taki Hamas savaşçılarının durumu ele alındı.

İsrail ve Filistin medyası, Refah tünellerinde yaklaşık 200 Hamas savaşçısının kuşatılmış durumda olduğunu ve bu alanın, 10 Ekim’den bu yana yürürlükte olan ateşkes kapsamında İsrail güçlerinin yeniden konuşlandığı bir bölge olduğunu bildiriyor.

Filistinli analist Muhtar Gabaşi’ye göre, Hamas savaşçılarının durumu, ikinci aşamanın önündeki asıl engel değil. ABD’nin toplantıya katılmaması ve İsrail’in ikinci aşamaya geçme konusunda isteksizliği süreci zorlaştıran diğer faktörler arasında.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise Filistin tarafları arasında Gazze Yönetim Komitesi konusunda uzlaşı eksikliği, silahsızlandırmanın nasıl yapılacağı sorusuna cevap verilmemesi ve bölgede görev yapacak uluslararası gücün belirlenmemesi gibi sorunlara dikkat çekti.

Kahire el-İhbariyye televizyonu, arabulucular ve garantörlerin toplantısına Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın katıldığını; toplantıda olası ihlallerin giderilmesi ve ateşkesin sabitlenmesi için önlemler üzerinde durulduğunu aktardı.

zxsdf
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki mülteci kampları, yağışların ardından sular altında kaldı. (AFP)

Kahire el-İhbariyye televizyonu, salı akşamı katılımcıların ABD Başkanı Donald Trump’ın savaş sonrası Gazze yönetimi için hazırlanan 20 maddelik planının ikinci aşamasının uygulanması ve ateşkes ihlallerinin önlenmesi konusundaki ortak çabaları görüştüğünü bildirdi. Amaç, ateşkesi kalıcı hale getirmek olarak açıklandı.

Türk bir yetkiliye göre MİT Başkanı, Kahire’de Mısırlı mevkidaşı ve Katar Dışişleri Bakanı ile bir araya gelerek, Gazze’deki ateşkesin ikinci aşamasına geçişi ve ABD ile koordinasyon içinde tüm engellerin kaldırılmasını ele aldı. Toplantının amacı, ateşkesin sürdürülmesini sağlamak ve yeni ihlallerin önüne geçmekti. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre bu görüşme, Hamas heyetinin Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile gerçekleştirdiği toplantıdan iki gün sonra yapıldı.

Hamas ile yapılan önceki görüşmede, ikinci aşamanın başlıca unsurları olarak Hamas’ın silahsızlandırılması, geçici bir yönetim otoritesinin kurulması ve Gazze’de istikrarı sağlamak için yabancı güçlerden oluşan uluslararası bir gücün konuşlandırılması ele alındı.

Filistinli analist Abdulmehdi Mutava, arabulucular ve garantörler arasındaki toplantıların kritik bir dönemde gerçekleştiğini belirterek, “Eğer arabulucular silahsızlandırma ve uluslararası güçlerin konuşlandırılması konusunda bir formül üzerinde anlaşırsa, işler olumlu yönde değişir; aksi halde birinci aşamada sıkışıp kalırız” dedi.

Muhtar Gabaşi ise ABD’nin sürece müdahil olmaması ve başka gündemlerle meşgul olmasının, ikinci aşamaya geçişi zayıflatacağını vurguladı.


Irak'taki büyük bir doğalgaz sahasındaki çalışmalar İHA saldırısının ardından askıya alındı

Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
TT

Irak'taki büyük bir doğalgaz sahasındaki çalışmalar İHA saldırısının ardından askıya alındı

Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)

Irak Kürdistanı'ndaki Kormor gaz sahasındaki mühendisler, dün yaptıkları açıklamada, insansız hava aracı (İHA) saldırısının sahadaki faaliyetlerin askıya alınmasına neden olduğunu duyurdular.

Kürdistan Bölgesi Doğal Kaynaklar ve Elektrik Bakanlıkları ortak bir açıklamada, saldırının ardından bölgedeki tüm elektrik santrallerine gaz arzının durdurulduğunu açıkladı. Güvenlik kaynakları, sahadaki depolama tanklarını vuran saldırının yangına yol açtığını ve bazı işçilerin yaralandığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre bir işçi, çalışanların daha fazla saldırı korkusuyla sığındıkları sahadaki sığınağın içinden, "Bir İHA, sahadaki büyük bir gaz depolama tesisine saldırarak büyük hasara yol açtı ve yangın hala devam ediyor" dedi. Rudaw'ın X internet sitesinde yayınladığı bir videoda, saldırının ardından bölgeden dumanların yükseldiği görülüyor

Ortak açıklamada, iki bakanlıktan ve sahayı işleten BAE merkezli şirket Dana Gas'tan ekiplerin şu anda olay yerinde inceleme yaptığı belirtildi. Saldırının faillerinin kimliği henüz belirlenemedi.

Bu, son günlerde sahaya yapılan ikinci İHA saldırısı. Pazar akşamı, Irak Kürt güvenlik güçleri, sahaya ulaşmasını engellemek için bir İHA’yı düşürdü.


Lübnan, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına ilişkin ısrarını reddetti

Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
TT

Lübnan, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına ilişkin ısrarını reddetti

Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)

Lübnan dün, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına verdiği sürekli desteği reddettiğini yineledi. Dışişleri Bakanı Yusuf Recci, "Bizim için su ve ekmekten daha önemli olan, egemenliğimiz, özgürlüğümüz ve ülkemizi mahveden ve bizi yıkıma sürüklemeye devam eden ideolojik sloganlardan ve sınır ötesi bölgesel gündemlerden uzak, iç karar alma mekanizmalarımızın bağımsızlığıdır." dedi.

Lübnan'dan gelen bu ret cevabı, İran Dini Lideri'nin uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayeti'nin, "Hizbullah'ın bugünkü varlığı Lübnan için vazgeçilmezdir" demesinin ardından geldi. Velayeti, "Siyonist oluşumun Lübnan'a karşı işlediği devam eden saldırılar ve suçlar, (Hizbullah'ın) varlığının Lübnan için günlük ekmekten daha önemli hale geldiğini gösteriyor" dedi.

Benzer bir bağlamda, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, iki ülke arasındaki deniz sınırı belirleme çalışmalarının tamamlandığını duyurarak, anlaşmanın ikili ve bölgesel iş birliğinde yeni aşamaya kapı açan stratejik bir dönüm noktası teşkil ettiğini vurguladılar.

Aynı zamanda İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, "İsrail'in güvenliği garanti altına alınmazsa Lübnan'ın barışa kavuşamayacağı" uyarısında bulunarak, Lübnan ile deniz sınırı belirleme anlaşmasından çekilme tehdidinde bulundu.