BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet'in Sincan'ı ziyaret edeceği doğrulandı

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet (AP)
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet (AP)
TT

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet'in Sincan'ı ziyaret edeceği doğrulandı

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet (AP)
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet (AP)

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'in Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ni ziyaret edeceği doğrulandı.
BM İnsan Hakları Sözcüsü Liz Throssell, yerel basına yaptığı açıklamada, Yüksek Komiserin "Çin'e 6-7 günlük ziyaret gerçekleştireceğini ve Sincan'a da gideceğini" belirtti.
Çin hükümetinin yabancı temsilcilerin üst düzey ziyaretleri için özel Kovid-19 düzenlemeleri olduğunu ifade eden Throssell, Bachelet'in karantinada kalmayacağını kaydetti.
Throssell, Bachelet'in Sincan'ı ziyaret edeceği ve üst düzey hükümet yetkilileri ile görüşeceği bilgisini paylaştı.
Ziyaretin kesin tarihi BM ofisi tarafından henüz doğrulanmazken, mayısın son haftasında yapılacağı öngörülüyor.
Bachelet'in ayrıca Çin'deki bazı yabancı ülke büyükelçileriyle de görüşmesi bekleniyor.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türkleri ve diğer etnik azınlıklara yönelik insan hakları ihlalleri ve zorla çalıştırma iddialarının, Bachelet'in gündeminde olması bekleniyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, yaptığı açıklamada Bachelet'in ziyaretini doğrularken "Taraflar ziyaretin programına ilişkin müzakereleri sürdürüyor. Gelişmeler için lütfen bekleyin." ifadelerini kullandı.
Bachelet, 8 Mart'ta BM İnsan Hakları Konseyi'nin 48'inci oturumunda Pekin yönetimi ile BM heyetinin bölgeyi ziyaret etmesi konusunda anlaştıklarını duyurmuştu.
Ziyarete yönelik ön hazırlık için bir BM heyeti 26 Nisan'da Çin'e gelmişti. Heyet, Çin'in güneyindeki Guangcou şehrine varışının ardından, Kovid-19 tedbirleri nedeniyle 17 gün otelde karantinaya alınmıştı.

İnsan hakları ihlallerine ilişkin iddialar
Çin son yıllarda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlık mensuplarını hedef aldığı iddia edilen hak ihlalleri nedeniyle uluslararası kamuoyunda eleştirilere hedef oluyor.
BM üyesi 43 ülke, 21 Ekim 2021'de New York'ta düzenlenen BM İnsan Hakları Komitesi Toplantısı'nda yaptıkları ortak açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 1 milyondan fazla kişinin "yeniden eğitim merkezi" adı verilen siyasi kamplarda alıkonulduğu, işkence, kötü muamele, insanlık dışı ve aşağılayıcı cezalandırma, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları ailelerinden ayırma gibi yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerine maruz kaldığına dair iddialardan duyulan endişeyi dile getirmişti.
Açıklamada, bölgede din ve inanç özgürlüğü ile seyahat, toplantı ve ifade özgürlükleri üzerinde kısıtlamalar bulunduğu ve yaygın olarak kullanılan elektronik izleme teknolojilerinin orantısız şekilde Uygurları ve diğer azınlık mensuplarını hedef aldığı belirtilmişti.
Pekin yönetiminin hukukun üstünlüğü ilkesine ve insan haklarını koruma konusundaki ulusal ve uluslararası yükümlülüklerine uyması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Çin’e BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve ofisinin de dahil bağımsız gözlemcilere Sincan’a hızlı, anlamlı ve serbest erişim sağlama çağrısı yapıyoruz.” ifadelerine yer verilmişti.
Çin, Sincan'da kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermezken şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin vermişti.

Zorla çalıştırma iddiaları
Öte yandan çok sayıda Uygur Türkü'nün bölgedeki fabrikalarda zora çalıştırıldığına dair iddialar ortaya atılmış, Sincan'daki bazı işletmeler, "zorla çalıştırma" yoluyla üretim yapıldığına dair iddiaların hedefi olmuştu.
ABD Kongresi, Aralık 2021'de Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türkleri ile diğer etnik ve dini azınlıkların zorla çalıştırılması yoluyla ürettiği malların ABD'ye ithalatının yasaklanmasını öngören yasayı kabul etmişti.
Washington yönetimi, iddialara konu olan işletmelere ve onlarla çalışan şirketlere yaptırım kararları almıştı.
Pekin yönetimini sözcüleri, zorla çalıştırma iddialarını "Çin-karşıtı güçler tarafından uydurulmuş yalanlar" olarak nitelemiş; ülkedeki insan hakları durumunun ise gerçeğe aykırı olarak karalanmaya çalışıldığını savunmuştu.



Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından ABD Gizli Servisi altı üyesini görevden uzaklaştırdı

ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki suikast girişiminin ardından alandan ayrılırken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki suikast girişiminin ardından alandan ayrılırken (Reuters)
TT

Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından ABD Gizli Servisi altı üyesini görevden uzaklaştırdı

ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki suikast girişiminin ardından alandan ayrılırken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki suikast girişiminin ardından alandan ayrılırken (Reuters)

New York Post'un haberine göre ABD Gizli Servisi, ABD Başkanı Donald Trump'a geçen yıl Butler, Pensilvanya'daki bir miting sırasında düzenlenen suikast girişimiyle ilgili başarısızlıkları nedeniyle altı üyesini açığa aldı.

Gizli Servis Yardımcı Direktörü Matthew Quinn dün CBS News'e yaptığı açıklamada, altı ajanın 10 ila 42 gün arasında değişen sürelerle açığa alındığını ve bu süre zarfında kendilerine ödeme yapılmayacağını ifade etti.

Ajanlar kovulmayacak, ancak işe döndüklerinde daha az operasyonel sorumlulukları olan pozisyonlara atanacaklar.

Quinn, “Bu sorunu çözmek için işten çıkarmalara başvurmayacağız. Temel nedene odaklanacağız ve bizi bu duruma getiren eksiklikleri ele alacağız” ifadelerini kullandı.

Trump, 13 Temmuz 2024'te Butler'daki bir seçim mitingi sırasında suikastçı Thomas Matthew Crooks tarafından kulağından vurularak yaralanmıştı.

Olayda, eski itfaiyeci Corey Comperatore, ailesini Crooks'un kurşunlarından korurken öldürüldü. Gizli Servis'ten bir keskin nişancının Trump'ın açıkça görebileceği bir çatıda bulunan 20 yaşındaki genci vurarak öldürmesinden önce iki kişi daha ağır yaralandı.

Suikast girişimiyle ilgili olarak eylül ayında yayınlanan sert bir Senato raporu, Crooks'un ölümcül saldırıyı gerçekleştirebilmesinde ‘Gizli Servis'in öngörülebilir ve önlenebilir birçok planlama ve operasyonel hatasının katkıda bulunduğu’ sonucuna vardı.

Raporda, “Bu nedenler arasında rol ve sorumlulukların net olmaması, eyalet düzeyindeki kolluk kuvvetleriyle yetersiz koordinasyon, etkili iletişim eksikliği ve daha birçok neden yer alıyor” denildi.

Trump'a yönelik ikinci bir suikast girişimi iki ay sonra Florida Palm Beach'teki golf sahasında gerçekleşti.

Quinn, “Butler olayı operasyonel bir hataydı ve şimdi bunun bir daha yaşanmamasını sağlamaya odaklanmış durumdayız” dedi.

Quinn, teşkilatın artık yeni bir insansız hava aracı (İHA) filosuna ve ajanların doğrudan yerel kolluk kuvvetleriyle telsiz bağlantısı kurmasına olanak tanıyan mobil komuta merkezlerine sahip olduğunu kaydetti.