Ricky Gervais, Netflix özel gösterisindeki şakalarını savundu: Hiçbir manaları yok

LGBTQ+ hakları örgütü GLAAD, komedyenin son özel gösterisini "Şaka kılığına sokulmuş tehlikeli ve trans düşmanı ağır sözler" diye nitelendirdi

(BBC/Netflix)
(BBC/Netflix)
TT

Ricky Gervais, Netflix özel gösterisindeki şakalarını savundu: Hiçbir manaları yok

(BBC/Netflix)
(BBC/Netflix)

Ricky Gervais, en son stand-up gösterisine gelen önemli boyuttaki sert tepkiler üzerine, "tabu konular" hakkında şaka yapma hakkını savundu.
The Office'in yaratıcısının yeni SuperNature gösterisi 24 Mayıs Salı günü Netflix'te yayına girmişti.
The Independent'ta yer alan habere göre gösteri, trans kişileri hedef alan bir dizi açılış şakası nedeniyle kınandı. LGBTQ+ haklarını savunan sivil toplum örgütü GLAAD, Gervais'in ifadelerini "Şaka kılığına sokulmuş tehlikeli ve trans düşmanı ağır sözler" diye niteledi.
Özel bölümün tanıtımı maksadıyla 24 Mayıs Salı günü The One Show'a katılan Gervais'e, seyircisini "rahatsız" hissettirmesi soruldu.
Gervais, "Bence komedi gerçekten bunun için, yani bir şeyleri ve ideal olarak tabu konuları düşündürmek için var. Çünkü seyirciyi bir saniyeliğine dahi olsa, daha önce hiç bulunmadığı bir yere götürmek istiyorum" dedi.
Gervais, "Çoğu incinme, insanlar bir şakanın konusuyla gerçek hedefi karıştırdığında ortaya çıkar. Şaka başlıyor ve "Ne diyecek?" diye merak ediyorlar. Ben de şakayı anlatıyorum. Oh be. Kahkaha atıyorlar. Bu paraşütle atlamak gibi. Korkutucu ama sonra yere iniyorsunuz ve her şey yoluna giriyor. Bence komedi de bunun için var, tabu konuları düşünmemiz için. Böylece artık korkutucu olmuyorlar. Bu yüzden her şeyi ele alıyorum" ifadelerini kullandı.
Kendi stand-up gösterisini Netflix için çektiği After Life dizisiyle karşılaştırmadan önce Gervais, komedyenlerin sıklıkla seyircinin "ne yapacağını tahmin etmeye" kapıldığını söyledi.

Gervais, "The One Show"da tavrını açıkladı (BBC)
Gervais, "After Life gibi anlatı işlerinde bile bazıları 'Seyirci bundan nefret ediyor' diyor. Tabii ki nefret edebilirler. Gerçek hayat çok daha kötü. Bunlar sadece şaka. Hiçbir manaları yok. Sadece yaklaşık bir saatliğine kahkaha atmanız için varlar. İşte tabu konular da bu yüzden ideal" dedi.
Eleştirmen Nick Hilton, The Independent için kaleme aldığı ve SuperNature'a iki yıldız verdiği incelemesinde şunları yazdı:
"Bugünlerde çok sık olduğu gibi, en uzun nakarat trans bireylerin aşağılanmasına ayrılmış. 'Tam ifşa', [Gervais] şovun sonuna doğru 'gerçek hayatta elbette trans haklarını destekliyorum' diyor. Bu noktada, seyirci arasında ironiyi gerçek sanan az sayıdaki saf kişiden gelen birkaç başıboş tezahürat var fakat bu, can alıcı noktada (beden uyum operasyonu hakkında kaba bir şaka) gelen kahkaha ve alkış kükremesiyle karşılaştırıldığında hiçbir şey değil."
SuperNature'ın yayımlanması sonrası James Acaster'ın, programlarının büyük kısmını "transseksüelleri eleştirmeye" harcayan komedyenleri hedef aldığı 2019'daki "Cold Lasagne Hate Myself 1999" gösterisinden kısa bir video yeniden çevrimiçi mecralarda gün yüzüne çıktı.
Acaster, "Eskiden komedyenlerden birinin adına bu rutinde yer verirdim, ama bu durum salonda her zaman gerçekten tuhaf bir hal alıyor çünkü görünüşe göre 2019'da, çoğu kişi translara gülmekten hâlâ büyük mutluluk duyuyor ama henüz Ricky Gervais'e rahatça gülemiyorlar. Sınır burada çekiliyor" diye espri yapıyor.



Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
TT

Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)

Arkeologlar, Avustralya'nın Mavi Dağlar bölgesindeki bir mağarada Son Buzul Çağı'na ait nadir eserler ortaya çıkararak kıtanın ilk insanlarının, bir zamanlar bu engebeli dağlarda yaşadığına dair kesin kanıtlar buldu.

İlk Milletler topluluğu üyeleriyle birlikte çalışan araştırmacılar, Sidney'nin batısında yaklaşık 1073 metre yükseklikte yer alan buz gibi bir bölge olan Dargan Sığınağı'nın 20 bin yıl önce ilk insanlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanıldığını keşfetti.

Hakemli dergi Nature Human Behaviour'da yayımlanan bulgular, Avustralya'da 700 metrenin üzerindeki bir rakımda yerleşim olduğuna dair bugüne kadarki en eski kanıtı sunuyor.

Bulgular, Mavi Dağlar'ın Son Buzul Çağı'nda yerleşime elverişsiz olduğu yönündeki önceki inanışları tersine çevirirken bu tür buzlu arazilerin, erken insan göçüne engel teşkil etmemiş olabileceğine işaret ediyor.

Araştırma, erken dönem Avustralya yerlilerinin bu elverişsiz koşullara uyum sağlamalarını sağlayan yaratıcılıkları hakkında da yeni soruları gündeme getiriyor.

Son Buzul Çağı'ndaki soğuk hava koşulları Mavi Dağlar'ın 600 metre yukarısındaki üst kesimlere kadar uzanmıştı, sıcaklıklar bugünkünden en az 8,2 derece daha düşüktü ve bitki örtüsü modern zamanlara göre çok daha seyrekti.

Bilim insanları Buzul Çağı'nda bu bölgede odun kaynaklarının kıt olabileceğini ve su kaynaklarının kış boyunca donmuş olabileceğini söylüyor.

Sidney Üniversitesi'nden arkeolog Wayne Brennan, "Şimdiye kadar, Avustralya'nın yüksek kesimlerinin Son Buzul Çağı'nda yaşanması çok zor yerler olduğunu düşünüyorduk" diyor.

Dr. Brennan şu ifadeleri kullanıyor: 

Yine de araştırmalarımız bu zorlu koşullara rağmen insanların, ağaç sınırının yaklaşık 400 metre üzerindeki bu yüksek rakımlı arazide yaşadığını ve buradan geçtiğini gösteriyor.

Arkeologlar mağara alanındaki son kazılarda ocak kalıntıları da dahil, Son Buzul Çağı'na ait yaklaşık 700 eser ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bunların çoğunun Avustralya'nın ilk insanları tarafından muhtemelen kesme veya kazıma için kullanılan tarih öncesi aletler olduğunu söylüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Philip Piper "Dargan Mağarası'nın son 20 bin yılını kapsayan bu kadar sağlam bir kronolojiyi oluşturmamızı sağlayan, eserlerin mükemmel bir şekilde korunmasıydı" diyor.

Gün yüzüne çıkarılan kil taşından aletlerin çoğu yerel üretimdi ancak bir tanesi Dargan Sığınağı'ndan yaklaşık 50 km uzaklıktaki Jenolan Mağaraları bölgesinden gelmiş gibi görünüyor. Bu da eski insanların kuzey ve güney arasında yolculuk yaptığına işaret ediyor.

ghtyju

Araştırmacılar, Mavi Dağlar silsilesi, bitki ve hayvan çeşitliliğiyle tanınan bir UNESCO Dünya Mirası alanı olmasına rağmen, yerli halkın kültürel mirasını korumak için hiçbir önlem alınmadığını söylüyor.

Çalışmanın yazarı ve Darug kadını Leanne Watson Redpath, "Halkımız binlerce yıl boyunca Mavi Dağlar'da yürüdü, yaşadı ve gelişti ve mağaranın orada olduğunu biliyorduk" diyor.

Mağara sadece bir şeyler paylaşmak, hikaye anlatmak ve hayatta kalmak için burayı bir buluşma yeri olarak kullanan atalarımızla somut bir bağ değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizin bir parçası. Tüm Avustralyalıların yararı için mirasımıza saygı göstermeli ve onu korumalıyız.

Bilim insanları Son Buzul Çağı'nda bu dağlara hangi ilk insanların ulaştığına henüz emin değil.

Birden fazla yerli grubun bu bölgeyle bağlantılı olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Dr. Brennan, "Geleneksel bilgimizle bilimsel araştırmaları birleştirerek tarihimizin bu paha biçilmez mahzenlerini gelecek nesiller için koruyabileceğimizi umuyoruz" diyor.

Independent Türkçe