Türkiye Suriye’nin kuzeyindeki SDG hedeflerini vuruyor

Türk kaynaklar: Suriye’ye yönelik askeri operasyonun başlaması için TSK’nın hazırlıklarını tamamlaması bekleniyor.

Türkiye'nin YPG’ye yönelik askeri hareket hazırlığının hedefindeki bölgelerden Tel Rıfat (Hadil Amır/AA)
Türkiye'nin YPG’ye yönelik askeri hareket hazırlığının hedefindeki bölgelerden Tel Rıfat (Hadil Amır/AA)
TT

Türkiye Suriye’nin kuzeyindeki SDG hedeflerini vuruyor

Türkiye'nin YPG’ye yönelik askeri hareket hazırlığının hedefindeki bölgelerden Tel Rıfat (Hadil Amır/AA)
Türkiye'nin YPG’ye yönelik askeri hareket hazırlığının hedefindeki bölgelerden Tel Rıfat (Hadil Amır/AA)

Suriye’nin kuzeyindeki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yönelik olası operasyonun, askeri yığınakların henüz tamamlanmaması nedeniyle geciktiğine işaret eden haberlerin yayınlandığı bir süreçte, Türk ordusu ve Ankara destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) Rakka vilayetinin kuzeyindeki Ayn İsa kırsalında yer alan SDG hedeflerini ağır topçu ateşiyle bombalamaya devam ediyor. Ayn İsa Kampı ve Muallak köyüne dün (salı) mermilerin düştüğü bildirildi.
Türk güçleri ve desteklediği gruplar Fırat’ın doğusundaki Tel Abyad ve Ayn İsa kırsalını günübirlik bombalıyor. Bu bombardıman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye sınırında 30 kilometre derinliğinde ‘güvenli bölge’ inşa etmeyi hedefleyen bir askeri operasyonun başlatılacağını ilan etmesinden bu yana devam ediyor.  Türkiye daha sonra Fırat’ın batısındaki Menbiç ve Tel Rıfat’ı ilk hedefi olarak belirledi. Fakat bu operasyonun aynı zamanda Fırat’ın doğusundaki YPG noktalarına uzanabileceği konuşuluyor. YPG, SDG’nin ana omurgasını oluşturuyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün yaptığı açıklamada, Türk güçleri ve desteklediği grupların kontrolündeki Suriye’nin Afrin kentine terör saldırı gerçekleştirme amacıyla Amanos dağlarına sızma girişiminde bulunan YPG militanlarının ele geçirildiğini aktardı.
Konuya yakın Türk kaynakları, Menbiç ve Tel Rıfat’ta SDG hedeflerine yönelik olası askeri operasyonun başlaması için Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) hazırlıklarını tamamlamasının ve Irak’ın kuzeyinde PKK hedeflerine yönelik düzenlenen Pençe-Kilit Operasyonu’nun nihayetlendirilmesinin beklendiğini belirterek, operasyonun düzenlenme tarihi için Kurban Bayramı’ndan sonrasına işaret etti.
Türk hükümetine yakınlığıyla bilinen Hürriyet gazetesinin yazarı Abdülkadir Selvi’ye konuşan kaynaklara göre, Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri operasyon, TSK’nın gerekli hazırlıkları tamamlaması ve öncelikle Irak’taki Pençe-Kilit Operasyonu’nu nihayetlendirmesi amacıyla ertelendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez 23 Mayıs’ta Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafında 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge inşa etmeyi hedeflediklerini ilan etmişti.
Kaynaklar, Tel Rıfat ve Menbiç operasyonu için planlanan askeri yığınak tam olarak yapılmadığına işaret ederek, önümüzdeki haftadan itibaren askeri sevkiyatın artmasının beklendiğini dile getirdi.
Selvi, bu tür uluslararası operasyonlarda uluslararası konjonktürün çok önemli olduğunu belirterek, “Konjonktür hiç olmadığı kadar yanımızda” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna Savaşı nedeniyle Suriye, Rusya’nın birinci önceliği değil” diyen Selvi, birçok ülkenin hava sahasını Rusya’ya kapatması nedeniyle Türkiye’nin Rusya için batıya açılan tek kapısı konumunu üstlendiğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önceki açıklamasında, Türk güçlerinin ‘bir gece ansızın’ Menbiç ve Tel Rıfat’a gireceğini, bunun için hiç kimseden izin beklemediklerini aksine müttefik ve dost ülkelerden (ABD ve Rusya) Türkiye’nin güvenlik endişelerini dikkate almalarını ve terör örgütlerini desteklemeyi durdurmalarını beklediklerini söyledi. ABD YPG’yi terör örgütü DEAŞ ile mücadelede en güvenilir müttefiki olarak niteleyip silah ve lojistik destek sunarken, Türkiye ise YPG’yi, terör örgütü kategorisine aldığı PKK’nın Suriye uzantısı olarak tanımlıyor.
ABD Türkiye’yi Suriye’nin kuzeyinde herhangi bir askeri hareketliliğe karşı uyararak, böyle bir adımın DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon çatısı altındaki ABD kuvvetlerini ve terör örgütüyle mücadele operasyonunu tehlikeye atacağını belirtti.
Aynı şekilde, SDG kontrolündeki Menbiç ve Tel Rıfat’ta güçleri bulunan Rusya da bölgede herhangi bir Türk askeri hareketliliğine karşı uyardı. Rusya Türkiye’nin güvenlik endişelerini dikkate aldığını fakat aynı zamanda bunun çözümünün Rus güvenlik güçlerinin sınıra konuşlandırılması olduğunu ifade etti.
Washington ve Moskova, Ankara’ya 17 ve 22 Ekim 2019’da imzaladıkları mutabakat muhtıralarına bağlı kalma çağrısında bulundu. Nitekim söz konusu anlaşmalar, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki SDG hedeflerine yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nın durdurması, ateşkes ilan etmesi ve YPG güçlerinin Türkiye’nin güney sınırından uzaklaştırılmasını öngörüyordu. Türkiye ise ABD’nin bu anlaşmadaki taahhütlere bağlı kalmadığını söylüyor.



Hamas’ın siyasi partiye dönüştürme planı

Dün şiddetli yağmurların ardından Gazze şehrindeki bir mülteci kampında, bir araba tarafından çekilen römorkta bulunan Filistinliler (AFP)
Dün şiddetli yağmurların ardından Gazze şehrindeki bir mülteci kampında, bir araba tarafından çekilen römorkta bulunan Filistinliler (AFP)
TT

Hamas’ın siyasi partiye dönüştürme planı

Dün şiddetli yağmurların ardından Gazze şehrindeki bir mülteci kampında, bir araba tarafından çekilen römorkta bulunan Filistinliler (AFP)
Dün şiddetli yağmurların ardından Gazze şehrindeki bir mülteci kampında, bir araba tarafından çekilen römorkta bulunan Filistinliler (AFP)

Hamas Hareketi’nden kaynaklar, Gazze Şeridi’ndeki ve yurtdışındaki liderlerinin, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının ardından hareketin siyasi geleceği hakkında içeride bazı görüşmeler yürüttüklerini bildirdi.

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre görüşmeler, bazı Hamas liderleri tarafından sunulan bir belgeye dayanıyor. Bu belge, ulusal İslami siyasi yaklaşımı temsil eden mevcut siyasi gruplar ve partilere benzer bir siyasi parti kurulması çağrısını içeriyor ve kendisini siyasi, ekonomik, sosyal ve genel yaşam alanlarına katılabilecek bir oluşum olarak tanıtıyor.

Kaynaklar, bu önerinin siyasi büroya, Şura Konseyi'ne, hareketi yöneten Yüksek Liderlik Konseyi'ne ve Hamas içindeki diğer kurumlara ve partilere zaten sunulduğunu açıkladı.

Belgenin, bu projenin korunmasını sağlamak için kapsamlı bir Filistin uzlaşısı çağrısında bulunduğunu açıklayan kaynaklara göre aynı belge, hareketin Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) katılımı ve aynı zamanda, herkesin katılımına izin veren ve silahlarını terk ederek hareketin hayatta kalmasına hizmet eden önemli bir siyasi aktör haline getiren kapsamlı bir ulusal uzlaşı yoluyla FKÖ'nün yeniden düzenlenmesi ve yapılandırılması için çalışmayı da içeriyor.


Sisi, Avn’a Mısır'ın Lübnan'ın egemenliğine sarsılmaz desteğini bildirdi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Lübnanlı mevkidaşı Joseph Avn arasında Kahire'de gerçekleşen önceki görüşmeden, Mayıs 2025 (AFP)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Lübnanlı mevkidaşı Joseph Avn arasında Kahire'de gerçekleşen önceki görüşmeden, Mayıs 2025 (AFP)
TT

Sisi, Avn’a Mısır'ın Lübnan'ın egemenliğine sarsılmaz desteğini bildirdi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Lübnanlı mevkidaşı Joseph Avn arasında Kahire'de gerçekleşen önceki görüşmeden, Mayıs 2025 (AFP)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Lübnanlı mevkidaşı Joseph Avn arasında Kahire'de gerçekleşen önceki görüşmeden, Mayıs 2025 (AFP)

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin dün (salı) Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve bu görüşmede Sisi’nin Mısır’ın Lübnan’ın egemenliğine saygı konusundaki kararlı tutumunu yinelediğini açıkladı.

Şenavi yaptığı yazılı açıklamada, Sisi’nin ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2006 yılında İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan savaşı durduran 1701 sayılı kararının uygulanmasının önemine dikkat çektiğini ve Mısır’ın silahların devletin elinde toplanmasına dönük Lübnan hükümeti politikasını desteklediğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati dün akşam saatlerinde Beyrut’taki Refik Hariri Uluslararası Havalimanı’na ulaştı. Bakanın bir gün sürecek ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile görüşeceği kaydedildi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Abdulati’nin Lübnan’a yaptığı ziyaretin, Mısır’ın kardeş Lübnan’ın yanında olduğuna dair mesajını pekiştirmeyi ve ülkenin istikrar ile kalkınma çabalarına verilen desteği vurgulamayı amaçladığı ifade edildi.

Açıklamada, Bakan Abdulati’nin ziyarette üst düzey Lübnanlı yetkililerle bir dizi temas gerçekleştireceği; ikili iş birliğinin güçlendirilmesi, Lübnan ve bölgedeki gelişmelere ilişkin istişarelerde bulunulması, ayrıca Lübnan’ın birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına verilen önemin vurgulanacağı belirtildi. Ziyaretin, ülkenin mevcut zorlukları aşma çabalarına destek sağlamayı ve Lübnan halkının güvenlik, istikrar ve refah beklentilerine katkı sunmayı hedeflediği bildirildi.


UNIFIL: İsrail güçlerinin varlığı Lübnan ordusunun güneye konuşlanmasını engelliyor

UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
TT

UNIFIL: İsrail güçlerinin varlığı Lübnan ordusunun güneye konuşlanmasını engelliyor

UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)

UNIFIL sözcüsü Candice Ardiel dün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'daki varlığının, Lübnan ordusunun İsrail ile varılan ateşkes anlaşmasında belirtildiği gibi bölgeye konuşlanmasını engelleyen "ciddi bir ihlal" olduğunu belirtti.

Ardiel bir televizyon röportajında, "İsrail güçlerinin Güney Lübnan'daki varlığı, hareket ve hareket özgürlüğü açısından bizim ve Lübnan ordusu için bir engel teşkil ediyor" ifadesini kullandı.

Lübnan ordusuyla iş birliğini "her zaman güçlü ve sürekli" olarak nitelendiren Ardiel, gücün tehlikelerin farkında olduğunu ve "görevlerimize ve bizden beklenen görevlere bağlı olduğumuzu" belirtti.

UNIFIL Kuvvet Komutanı Diodato Abagnara cumartesi günü yaptığı açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı Kararı'nın uygulanmasında ilerleme kaydedilebilmesi için Lübnan'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve birliğine tam saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

"X" platformunda, Lübnan ordusuna destek verme kararlılığını vurgulayarak, onları "Güney Lübnan'da istikrarı sağlamada ortağımız" olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail, Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların ardından Hizbullah ile yaşanan savaşın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen Güney Lübnan'daki mevzilerini kontrol altında tutuyor ve ülkenin doğusu ve güneyine yönelik saldırılarını sürdürüyor.