Suudi Arabistan ve Fas’tan stratejik ittifak mesajı

Suudi Arabistan ve Fas, Arap dünyasında ortak tutumun ve terörle mücadelenin önemini vurguladı

Fas Başbakanı  Aziz Ahnuş Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Âl-i Suud’u Rabat’ta kabul etti (SPA)
Fas Başbakanı Aziz Ahnuş Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Âl-i Suud’u Rabat’ta kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Fas’tan stratejik ittifak mesajı

Fas Başbakanı  Aziz Ahnuş Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Âl-i Suud’u Rabat’ta kabul etti (SPA)
Fas Başbakanı Aziz Ahnuş Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Âl-i Suud’u Rabat’ta kabul etti (SPA)

Fas, Suudi Arabistan Krallığı ile mutlak dayanışmasını ve Riyad'ın kendi topraklarının ve vatandaşlarının istikrarını ve güvenliğini korumak için aldığı tüm önlemlere verdiği desteği yeniledi.
Bu, Fas-Suudi Arabistan Ortak Komitesi toplantısının 13. oturumunun tutanaklarında geldi. Oturum, Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan Âl-i Suud başkanlığında dün (Perşembe) Rabat'ta yapıldı.
Ortak komite, Yemen topraklarından İran yapımı balistik füzelerin ve insansız hava araçlarının Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki sivil bölgeleri hedef almasını kınadı.
Ortak komite ayrıca Arap ve İslam dünyası ile ilgili konuların yanı sıra uluslararası konuları da tartıştı ve iki ülkenin bu konudaki görüşlerinin uyumunu memnuniyetle kaydetti. İki ülkenin ortak çıkarlarına ulaşılmasını sağlamak ve uluslararası arenada meydana gelen hızlı değişimler ışığında Arap ve İslam milletlerinin sorunlarına hizmet etmek için sürekli koordinasyon ve istişare yapılması gerektiği vurgulandı. Bu bağlamda ortak Arap eyleminin öneminin altı çizildi.
Komite, Arap ülkelerinin dayanışma ve iyi komşuluk değerlerini koruyarak ve devletlerin iç işlerine karışmaktan ve toprak bütünlüklerini tehdit etmekten kaçınarak, birlik ve egemenliklerini savunmaları ve güvenlik ve istikrarlarını güçlendirmeleri gerektiğine vurgu yaptı.
Suriye, Yemen ve Libya gibi Arap ülkelerini etkileyen krizlere siyasi çözüm vurgusu yapan komite, bu çözümün ilgili BM ve uluslararası kararlar uyarınca söz konusu ülkelerin toprak ve ulusal birliklerini koruyan, güvenlik ve istikrarlarını garanti eden ve halklarının kalkınma ve özgürlük isteklerini yerine getiren bir çözüm olması gerektiğini kaydetti.
Fas Krallığı, Suudi Arabistan'ın Yemen'e barış getirmeye yönelik girişimlerine övgüde bulundu. Suudi Arabistan ise Fas Krallığı'nın ilgili Güvenlik Konseyi kararlarına dayanarak ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin gözetiminde Batı Sahra'da uzlaşmaya dayalı gerçekçi bir siyasi çözüm bulma çabalarına yönelik destekleyici duruşunu teyit etti.
Fas Krallığı'nın toprak bütünlüğüne sarsılmaz destek verdiğini komite tutaklarında ifade eden Suudi Arabistan, ayrıca uluslararası hukuka ve Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararlarına uygun bir çözüme verdiği desteğin de altını çizdi.
Öte yandan Fas-Suudi Arabistan ortak komitesi, Sahel bölgesinde istikrarı desteklemek, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek ve radikalizm, terörizm ve ayrılıkçı hareketlerle mücadele etmek için daha fazla çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan haber ajansı SPA’dan aktardığı habere göre oturum tutanakları, Suudi Arabistan'ın bu bağlamda Fas Krallığı'nın güvenlik, kalkınma ve insan kaynaklarının oluşumuna odaklanan Sahel bölgesine yönelik üç boyutlu yaklaşımını takdir ettiğini ortaya koydu.
Gerekçeleri ne olursa olsun, aşırılık ve terörizmin tüm biçim ve tezahürlerini kınadığını yenileyen komite, bu tehlikeli belanın bir medeniyet veya din ile bağlantılı olmadığını vurguladı. Ayrıca terörle mücadele etmek, terörü ortadan kaldırmak ve nedenlerini ortadan kaldırmak için ortak bölgesel ve uluslararası çabaların önemini vurgulayan komite, ülkelerin yorulmak bilmez çabalarını ve terörizm ve şiddet içeren aşırıcılıkla mücadele alanında geliştirdikleri öncü girişimleri ele aldı. İki ülke arasında terörle mücadele alanında uluslararası çok taraflı düzeyde koordinasyonun sürdürülmesi gereği vurgulandı.
Öte yandan Suudi Arabistan, Kudüs Komitesi Dönem Başkanı Kral 6. Muhammed'in kutsal şehri savunmak, medeniyet kimliğini korumak ve çeşitli tek tanrılı dinler arasında hoşgörü ve bir arada yaşama sembolü olarak şehrin konumunu korumak için gösterdiği sürekli çabayı övdü.
Komite, Filistin halkıyla sağlam dayanışmasını ve ilgili uluslararası kararlar ve Arap Birliği uyarınca MS 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir devlet kurma haklarını teyit ettiğini yineledi. Bu bağlamda, barış sürecindeki açmazın aşılması için çabaların yoğunlaştırılması ve nihai çözüme ilişkin tüm konuları ele alan bir anlaşmaya varılması çağrısında bulunan Fas-Suudi Ortak Komitesi belirli bir zaman dilimi içinde müzakere sürecinin yeniden başlatılması için çalışılması gerektiğini kaydetti. Komite anlaşmanın Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyet kararları temelinde iki devletli çözüme uygun olarak yapılması gerektiğini hatırlattı.
Toplantı tutanakları, ortak komitenin iki ülkenin bölgesel ve uluslararası örgütlerdeki konumlarını ortak çıkar konularında koordine etmenin önemini vurguladığını ortaya koydu. İki taraf ayrıca, bu kuruluşlarda iki ülkenin adaylıklarını desteklemeye devam etmeyi kabul etti ve komite, gerekli koşulları sağlamak için her yılın başında iki ülkenin adaylıkları hakkında önceden bilgi alışverişinde bulunacağı esnek bir mekanizma benimsemeyi kararlaştırdı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal Bin Ferhan’ın görüşmeleri
Fas Başbakanı Aziz Ahnuş tarafından kabul edilen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Al-Suud, bir dizi bölgesel ve uluslararası meseleyi ve ortak çıkarları ilgilendiren gelişmeleri görüştü. İkili ayrıca iki ülke arasındaki ikili işbirliğini geliştirmenin yollarını ve iki ülke ve halkların ortak çıkarlarına ulaşmak için bunları çeşitli alanlarda geliştirme fırsatlarını da görüştüler.
Suudi Dışişleri Bakanı daha önce Rabat'ta Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Raşid et-Talibi el-Alemi ile de bir araya geldi. Bin Ferhan ve Alemi iki ülkenin çıkarlarına ulaşmak için siyasi ve çok taraflı alanlarda işbirliğinin yoğunlaştırılmasının önemine ek olarak, iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak işbirliğinin tüm alanlarında bu ilişkileri geliştirmenin yollarını gözden geçirdi.
Diğer yandan Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan Âl-i Suud, iki ülke arasındaki yüksek düzeydeki işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. İki ülkenin liderleri Kral 6. Muhammed ve Kral Selman'ın himayesi sayesinde, Kudüs’ün çeşitli siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal boyutlarda tanık olduğu ivme ve gelişme için takdirlerini sundu. Bu, Fas-Suudi Arabistan Ortak Komitesinin Rabat'taki 13. oturumu vesilesiyle Burita ve Prens Faysal bin Ferhan tarafından yapılan görüşmeler sırasında geldi.
Oturumun tutanakları, iki bakanın iki ülke arasındaki ikili iş birliğinin tüm yönlerinin değerlendirilmesini de içeren verimli kardeşçe görüşmelerde bulunduğunu gösterdi. Görüşmeler, ortak çıkarları ilgilendiren bir dizi bölgesel ve uluslararası meseleyi gözden geçirdi ve bu konudaki görüş uyumunu ve iki kardeş ülke arasındaki koordinasyonu yansıttı.
Komitenin 13-15 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirdiği hazırlık toplantılarında, uzmanlar ve üst düzey yetkililerin memnuniyet verici çalışmaları hakkında iki taraf da bilgilendirildi.
Burita yaptığı açıklamada ülkesinin ve Suudi Arabistan'ın "dostluk bağlarına ve kalıcı dayanışmaya dayanan seçkin bir ilişkiyi ve iki liderliğin bu ilişkiyi en üst düzeye taşıma hırsını" paylaştığını söyledi.
Suudi mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında Buurita, iki ülke arasındaki ilişkilerin "benzersiz" olduğunu vurguladı. Faslı bakan, Suudi mevkidaşı ile yaptığı görüşmelerin ikili ve bölgesel meseleleri konuşmak için bir fırsat oluşturduğunu da sözlerine ekledi. Bu görüşmelerin, Suudi Arabistan'ın topraklarını korumak ve vatandaşlarına güvence vermek için aldığı tüm önlemlere desteği teyit ettiğini söyleyen Burita, Fas Krallığı'nın yüksek çıkarlarını ilgilendiren konulardaki tutarlı tutumları için Suudi Arabistan Krallığı'na teşekkür ve minnettarlığını ifade etti.



Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
TT

Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)

Suudi Arabistan ekonomisi, 2025’in üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8’lik reel büyüme kaydetti. Bu büyüme, ülkenin olumlu ekonomik performansının devam ettiğini gösterirken, petrol dışı faaliyetlerin ana itici güç olduğu gözlendi. Mevsimsel olarak düzeltilmiş reel gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,4 arttı.

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu’nun (GASTAT) nihai verilerine göre, yıllık büyüme oranı, ekim ayında açıklanan ön tahminlerdeki yüzde 5’lik seviyenin biraz altında kaldı. Buna rağmen 2025’in en hızlı büyümesi olarak kayda geçti.

Yıllık toplam büyümeye en büyük katkıyı, 2,4 puan ile petrol dışı faaliyetler sağladı; bu oran, toplam yüzde 4,8’lik büyümenin yüzde 50’sini oluşturuyor. Petrol faaliyetlerinin katkısı ise 2 puan oldu. GASTAT, petrol dışı faaliyetler için büyüme tahminini yüzde 4,5’ten yüzde 4,3’e düşürürken, petrol faaliyetleri büyüme tahminini ise yüzde 8,2’den yüzde 8,3’e yükseltti.

Büyümede, ağustos sonunda OPEC+ ittifakının gönüllü üretim kesintilerinin sona ermesinin ardından petrol üretimindeki kademeli artışın etkisi oldu. Suudi Arabistan, eylül ayından itibaren günlük 547 bin varil artışla üretimini yükseltti ve kasım ayında buna ek olarak günlük 137 bin varil artış gerçekleştirdi.

Bunun yanı sıra, kamu faaliyetleri ve ürünler üzerinden alınan net vergiler de büyümeye her biri 0,2 puanlık sınırlı katkı sağladı.

Mevsimsel düzeltmelerle (çeyreklik bazda) bakıldığında, petrol ve petrol dışı faaliyetler sırasıyla büyümeye 0,8 ve 0,3 puanlık katkı sağladı.

Faaliyet türlerine göre performansa bakıldığında, tüm ekonomik faaliyetler yıllık bazda pozitif büyüme kaydetti. Üçüncü çeyrekte en hızlı büyüyen sektör, yıllık yüzde 11,9 ve çeyreklik yüzde 3,9 artışla petrol rafinajı oldu. Bunu, ham petrol ve doğalgaz faaliyetleri izledi; bu sektörler yıllık yüzde 7,3, çeyreklik yüzde 3,2 büyüme gösterdi. Elektrik, gaz ve su faaliyetleri ise yıllık yüzde 6,4, çeyreklik yüzde 1 oranında büyüme kaydetti.

Harcamaların bileşenlerine gelince, yıllık ve çeyreklik karşılaştırmalarda farklılıklar gözlendi. Özel nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 2,6 artarken, çeyreklik bazda yüzde 0,6 geriledi. Buna karşın, devletin nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 3,1 düşerken, çeyreklik bazda yüzde 1,4 arttı.

Toplam sabit sermaye oluşumu yıllık bazda yüzde 0,7 azaldı; ancak çeyreklik bazda güçlü bir artışla yüzde 6,2 yükseldi. Bu durum, üçüncü çeyrekte yatırım harcamalarının bir önceki çeyreğe kıyasla arttığını gösteriyor.

Dış ticarette ise performans, ihracattaki güçlü artışla desteklendi. İhracat yıllık yüzde 18,4, çeyreklik yüzde 7,5 yükseldi ve Suudi ürünlerine yönelik dış talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. İthalat ise yıllık yüzde 4,3 artarken, çeyreklik bazda yüzde 1,2 azaldı.


Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Danışmanı ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Krallığın bugün bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 çerçevesinde çeşitli alanlarda kaydettiği niteliksel atılımları vurguladı.

26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Riyad'da düzenlenen Fortune Global Forum'un açılış konuşmasında er-Reşid, kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 37'ye ulaşarak 2030 için belirlenen hedefi aştığını açıkladı. Öte yandan, turizm sektörü geçen yıl 100 milyon ziyaretçi hedefi açıklanmışken, 120 milyon ziyaretçiyi ağırladı.

Er-Reşid, yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük 50 şehir ekonomisi arasında yer alan Riyad şehrinin, Suudilerin hırsını ve zorlu bir ortamda inşa etme yeteneğini somutlaştırdığını belirtti. Er-Reşid, “Başarılar, Suudi halkını karakterize eden hırs, sabır ve sınırsız iyimserlik sayesinde elde edildi” ifadesini kullandı.

Er-Reşid, Vizyon 2030'un uygulanmasının tüm sektörleri kapsayan kesin performans göstergelerine dayandığını belirtti. Suudi Arabistan’ın, çeşitli bölgelerdeki erkek ve kadınların ortak çabalarıyla, küresel yetenekleri çekerek ve uluslararası ortaklıkları güçlendirerek binden fazla girişim başlattığını ve bunların yüzde 85'inin plana göre ilerlediğini kaydetti.

Suudi Arabistan’ın iş birliği ve yatırımı artırmak için dünyaya kollarını açtığını vurgulayan er-Reşid, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Buradayız, hazırız. Yeteneklerimizi artıracak ve bilgimizi derinleştirecek yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor. Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.


İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.