ABD güvence verdi: Lübnan Mısır ve Ürdün’den gaz ve elektrik alabilecek

ABD'li arabulucu Amos Hochstein (Reuters)
ABD'li arabulucu Amos Hochstein (Reuters)
TT

ABD güvence verdi: Lübnan Mısır ve Ürdün’den gaz ve elektrik alabilecek

ABD'li arabulucu Amos Hochstein (Reuters)
ABD'li arabulucu Amos Hochstein (Reuters)

Lübnan’ın Ürdün'den elektrik, Mısır'dan ise gaz tedarik etme projesiyle ülkedeki elektrik arzını artırma umutları canlandı. İsrail ile Lübnan arasında ara buluculuk yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein, ABD'nin gazın Suriye üzerinden geçirileceği göz önüne alındığında ABD yaptırımlarından kaçınması yönünde Mısır'a garanti verme çabaları sürüyor.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre Lübnan Enerji Bakanlığı, Lübnan’a elektrik arzının artırılması yönündeki gerekli projenin uygulanmasının aylarca ertelenmesi ardından Lübnan ve Mısır, nihai gaz ithalat anlaşmasını 21 Haziran'da imzalayacak.
Nitekim böylece ABD, Mısır ve Ürdün'ün Şam rejimine uygulanan Caesar (Sezar) Yasası kapsamındaki yaptırımlara tabi tutulmayacağına dair garanti vermiş oldu.
İlk olarak 2021 yazında ortaya atılan bu proje, Ürdün ve Suriye üzerinden sağlanan Mısır gazının kullanılması yoluyla Lübnan'ın elektrik kıtlığını gidermeye yönelik ABD destekli çabalar kapsamında geliyor. Bu yönde yaptırımlardan kaçınılmasının sağlanması yönünde bir güvence ve Dünya Bankası’ndan finansman bekleniyordu.
Hochstein'ın son Lübnan ziyaretine eşlik eden Lübnanlı kaynaklar, Şarku’l Avsat’a verdikleri demeçte, Amerikalı diplomatın nihai anlaşmanın imzalanması ardından Mısır için ABD’den güvence sağlayacağına söz verdiğini aktardı. Kaynaklar aynı zamanda “Bu güvenceler, Mısır'dan Lübnan'a Suriye üzerinden gaz tedarik edilerek kuzey Lübnan'da gazla çalışan bir elektrik üretim istasyonuna yüklenmesini, böylece elektrik tedariğinin günde 4 saate kadar artırılmasını sağlayacak” açıklamalarında bulundu.
Hochstein, bu hafta yaptığı açıklamada, Lübnan ve Mısır arasındaki anlaşmanın nihai olarak onaylanmasının, Washington'un projenin ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları ile birlikte yürütülüp yürütülmeyeceğini değerlendirmesine imkân sağlayacağını söylemişti.
Anlaşma imzalandığı taktirde Lübnan Enerji Bakanlığı’nda Ürdün ve Suriye taraflarıyla benzer bir anlaşmanın imzalanmasının üç ay ardından tüm prosedürler uygulanmış olacak.
ABD 2019’da Suriye ile muamelede bulunan herkesin mal varlığının dondurulmasına yol açacak Caesar (Sezar) Yasası çıkararak Devlet Başkanı Beşşar Esed’i 11 yıllık iç savaşı sona erdirmeye zorlamak istemişti.
Lübnan'dan bazı kesimler İsrail ile deniz sınırının çizilmesine ilişkin nihai anlaşma ile ABD’nin söz konusu güvenceleri arasında bağlantı olduğu görüşünde. Şarku’l Avsat’a verdikleri demeçte Hochstein'ın geçtiğimiz Pazartesi günü Lübnan Enerji Bakanı Velid Fayyad ile yaptığı görüşmede kendilerine böyle bir husus hakkında bilgi verildiği iddialarını yalanlayan Lübnan Enerji Bakanlığı kaynakları, bu iki dosya arasında bir bağlantı olmadığını vurguladı.
Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı İlyas Bu Saab, dün, ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea ile Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşmanın uygulanması ve reform yasalarının çıkarılması hususlarını ele aldı. İkili aynı zamanda deniz sınırının çizilmesi konusuna ve Hochstein’in son ziyareti ardından konunun sürekli olarak nasıl takip edileceğine değindi.
Lübnan Ulusal Haber Ajansı’nın (NNA) bildirdiğine göre görüşmede Lübnan ve uluslararası arenada gündeme gelen diğer hususlar ve ekonomik toparlanma planı geliştirmede ilerleme gerekliliği üzerine duruldu.
Lübnan'da kaydedilen en önemli sorunlardan biri sayılan elektrik kesintisine son beş yıldır bir çözüm bulunmuyor. Uluslararası toplum, Lübnan'ın finansal ve diğer krizlerden silkelenmesi yoluna girmesi için bu sektörde ve idari alanda reforma ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Lübnan tarafından yapılan açıklamada, Ürdün’den elektrik ithalatının yanısıra Mısır’dan tedarik edilecek gazın ülkenin elektrik arzını, bazı bölgelerde şu an olduğu gibi iki saat yerine günde 10 saate kadar çıkaracak şekilde artırabileceği belirtildi.
Nitekim Ürdün ve Mısır ile yapılan anlaşmalar, Lübnan hükümetinin elektrik sektöründe reform yapma planının temel taşını temsil ediyor. Dünya Bankası’nın Lübnan elektrik sektöründe reforma gidilmesi koşuluyla her iki anlaşmayı da finanse etme sözü vermesi ise ülkenin devasa kamu borcuna on milyarlarca dolar katkıda bulunacak.
Anlaşmaya yakın kaynaklar daha önce Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada Suriye'nin Mısır gazından yüzde 10, Ürdün elektriğinden ise yüzde 8 pay alacağını bildirmişti.
Mısır ile varılan anlaşma, Lübnan’da şu an üretilmekte olan 450 megawatın yanısıra Ürdün'den elektrik ithali ile sağlanacak 250 megawatta ek olarak yaklaşık 450 megawat değerinde elektrik üretimi sağlayacak. 1150 megawat, kışın yaklaşık 9, önümüzdeki baharda ise 10 saat elektrik sağlayacak.
Lübnan şu an hidroelektrik santralleri ve yakıtla çalışan üretim istasyonları aracılığıyla 450 megavat elektrik üretiyor. İstasyonlar, elektrik santralleri için yakıt ile takas edilen Irak petrolü ile işletiliyor. Irak'tan Lübnan'a bir milyon ton ham petrol ihracatı anlaşmasının süresi önümüzdeki Eylül ayında sona erecek.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian