Tarantula Bulutsusu'nun nefes kesici görüntüsü paylaşıldı

30 Doradus adıyla da bilinen bulutsu Dünya'dan yaklaşık 160 bin ışık yılı uzaklıkta

Gökbilimciler gözlemi Şili'deki Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi (Atacama Large Millimeter/sub-millimeter Array - ALMA) adlı teleskopla yaptı (ESA)
Gökbilimciler gözlemi Şili'deki Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi (Atacama Large Millimeter/sub-millimeter Array - ALMA) adlı teleskopla yaptı (ESA)
TT

Tarantula Bulutsusu'nun nefes kesici görüntüsü paylaşıldı

Gökbilimciler gözlemi Şili'deki Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi (Atacama Large Millimeter/sub-millimeter Array - ALMA) adlı teleskopla yaptı (ESA)
Gökbilimciler gözlemi Şili'deki Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi (Atacama Large Millimeter/sub-millimeter Array - ALMA) adlı teleskopla yaptı (ESA)

Avrupa Uzay Ajansı'ndan (European Space Agency-ESA) gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nin bitişiğindeki Tarantula Bulutsusu'nun nefes kesici bir görüntüsünü paylaştı.
Geçtiğimiz hafta yayımlanan fotoğrafta, dev gaz ve toz bulutunun en parlak ve aktif yıldız oluşum bölgelerinden biri görülüyor.

30 Doradus adıyla da bilinen bulutsu, Dünya'dan yaklaşık 160 bin ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Bulutsunun merkezinde bilinen en büyük kütleli yıldızlardan bazılarına ev sahipliği yapıyor. Bunlardan bazıları, Güneş'in kütlesinin 150 katı. Bu durum, gaz bulutlarının kütleçekim yüzünden nasıl çöküp yeni yıldızlar oluşturduğunun detaylıca incelenmesini sağlıyor.
Gaz, toz ve yıldızlardan oluşan filamentleri örümceklere benzemesinden geliyor.
ESA'in paylaştığı fotoğraf, uzmanlara yıldız oluşumunun dinamikleri hakkında yeni bilgiler sundu. Yıldız oluşumunu yönlendiren kütleçekim kuvvetiyle, büyük kütleli genç yıldızların, yeni yıldız doğuşunu engelleyebilecek kadar büyük miktarda saldığı enerji arasındaki etkileşime dair fikir elde edildi.
Fotoğraftaki gaz bulutlarının, devasa genç yıldızlardan gelen enerjiyle parçalanmış büyük gaz bulutlarının kalıntıları olabileceği düşünülüyor.
Araştırma ekibinden Guido De Marchi, "Çok fazla gaz ve tozun bulunduğu yerde yıldızların oluştuğunu görüyoruz. Tarantula Bulutsusu'nda bundan kesinlikle çok fazla var" dedi.
Astrofizikçi De Marchi, Tarantula Bulutsusu'nun yıldızların nasıl oluştuğunu ayrıntılı olarak incelenmesine imkan sağlayacak kadar yakın olduğunu belirtti:
"30 Doradus sayesinde yıldızları çoğunun doğduğu 10 milyar yıl önce yıldızların nasıl oluştuğunu inceleyebiliriz."
Independent Türkçe, Reuters, Forbes



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy